4
Her üç kişiden biri yaşamının bir dönemin-
de, psikoterapi veya sinir tedavisi görmesi
gereken bir dönem yaşar. Bu kişilerin ne
yaşı, ne eğitim derecesi, ne kökeni, ne de
mesleği etkin bir rol oynamaz. Herkesin
başına gelebilir.
Ruhsal krizler veya sinir hastalıkları
günümüzde bile, bir sır gibi çevreden
saklanmaktadır. Hastalık göz ile görülme
mekte, insanı korkutmakta ve toplumda bu
konuda önyargılar bulunmaktadır, herkesin
ağzında şu laf var: Hiç bir şeyi eksik değil,
hayatından memnun olması gerekiyor.
Ancak: ruhsal sorunlar göz ardı edilirse,
yalnız rahatsızlığa yakalanan kimse değil,
onların aile bireyleri, eşi ve çocukları da
yardımdan mahrum kalır. Eğer anne veya
baba alışılagelmiş bir şekilde ve kapsamda
işlerin üstesinden gelemiyorlarsa, özellikle
böyle bir durumda aile bireylerinin de
desteğe ihtiyacı vardır. Herşeyden önce
çocuklar ekstra destek, teşvik ve yakınlığa
gereksinim duymaktadırlar.
Hem anne ve baba, hem de çocuklar için,
bir uzmanla görüşmek, nihayet endişe ve
korkuları dile getirmek, büyük fayda sağlar.
Krizin, artık yardım istemeyi gerektirecek
bir boyuta ulaştığını nereden anlarsınız?
Bu broşür ruhsal krizler ve sinir hastalıkları
hakkında bilgileri içeriyor. Alanında uzman
kimselere başvurmanız için size cesaret
vermek istiyoruz, bunu kendiniz, eşiniz,
çocuklarınız için yapın.
Son derece önemli ve gerekli olan,
çocuklara karşı dürüst olup, meselenin
ne olduğunu saklamamanız. Yolunda
gitmeyen bir şeyler olduğunu zaten
hissedeceklerdir. Çocukların evde ne olup
bittiğini öğrenmeye hakları var, kendilerine
yaşlarına uygun bir şekilde açıklamalarda
bulunulmalıdır.
Bu anlaması güç muğlak konu çocuklarla
nasıl konuşulur, bu dönemde çocuklar
nasıldır, neler hissederler – bu konular
broşürümüzün ikinci bölümünde ele
alınmıştır.
5
Ungefähr jeder dritte Mensch kommt
irgendwann in seinem Leben in eine Situ-
ation, in der er oder sie psychotherapeuti-
sche oder/und psychiatrische Behandlung
in Anspruch nehmen muss. Das Alter der
Betroffenen spielt dabei keine Rolle, eben-
so wenig ihre Bildung, ihre Herkunft, ihr
Beruf. Es kann einfach jeden treffen.
Psychische Krisen oder Erkrankungen sind
noch immer ein großes Tabu. Man kann sie
nicht sehen, sie machen einem Angst, und
gesellschaftliche Vorurteile gibt es auch
noch immer, Motto: Sie/er hat doch alles,
dann kann sie/er doch auch zufrieden sein.
Aber: psychische Probleme unter den
Tisch zu kehren, bedeutet, dass nicht nur
die Betroffenen selbst keine Hilfe bekom
men, sondern auch ihre Angehörigen,
die Ehepartner, die Kinder. Genau das
brauchen sie alle aber, wenn Mama oder
Papa zeitweise nicht im gewohnten Maß
zur Verfügung stehen. Vor allem die Kinder
sind angewiesen auf zusätzliche Unter
stützung, Förderung und Zuwendung.
Ein kompetenter Gesprächspartner, mit
dem man Sorgen und Ängste endlich
einmal besprechen kann, ist für Eltern wie
für die Kinder eine Riesenhilfe.
Und woran merken Sie, dass die Krise sich
so weit ausgewachsen hat, dass Sie sich
Hilfe holen sollten?
In dieser Broschüre informieren wir
über psychische Krisen und psychische
Erkrankung. Wir wollen Ihnen Mut machen,
kompetente Ansprechpartner zu suchen –
für sich, Ihren Partner, Ihrer Partnerin, die
Kinder.
Ganz wichtig und notwendig ist, dass man
den Kindern nicht verheimlicht, was Sache
ist. Sie spüren sowieso, dass etwas nicht
stimmt. Sie haben Anspruch darauf, ihrem
Alter entsprechend erklärt zu bekommen,
was daheim los ist.
Wie man mit den Kindern das schwierige
Thema bespricht und wie es ihnen in
dieser Zeit geht, was sie fühlen – darum
geht der zweite Teil unserer Broschüre.
6
Ruhsal kriz nedir?
Değişiklikleri eskiden beri hiç sevmezdim,
ama şu anda özellikle çok kötü. Başıma
gelebilecek olayları düşündükçe, ertesi
günün üstesinden gelebileceğimi hiç ta-
hayyül edemiyorum. Olabilecekleri önce-
den göremiyorsun, dolayısıyla korkularım
var - ama somut olarak neden korktuğumu
da bilemiyorum. Bazan küçücük gündelik
olaylar beni zorluyor: Kızımla ders çalışma
konusundaki stres, örneğin.
Bir süre önce yeniden çalışmaya başladım,
ilerde mesleğimde bir yerlere gelmek isti-
yorum, çocuklar büyüyünca kendime ait
bir şeyim olsun. İşimden zevk alıyorum,
ama tedirginim, ailemi ihmal etmeden her
şeyin üstesinden gelmeyi başarabilecek
miyim. Sık sık çevremdekilere hesap ver-
mek zorunluluğunu hissediyorum.
Ruhsal krizlere yol açan etkenler çok
yönlüdür: Hayatın akışını değiştiren bir
olay, ev taşıma veya yaşam içinde diğer
değişiklikler, veya stres, eşinden ayrılma,
sevdiği bir insanın ölmesi. Çoğunlukla
durumun neden böyle geliştiği tam olarak
belirlenemez, bir çok küçük, dışardan bir
kimsenin bu şekilde algılamadığı olayların
toplamıdır. Ve birdebire her şey fazla gelir
insana. Bugün hepimiz iş hayatında yüksek
verim verme baskısı altındayız, anne ve
baba olarak ihtiyaçlar ikinci planda kalıyor,
yeni bir işe girme, kişinin kendi kendi
sinden beklentilerinin çok yüksek olması
– bütün bunlar insanı bu yükü taşıyamaz
hale getirebilir. Bazen planlanan çok güzel
bir olay da, örneğin bir düğün, ilk çocuğun
yakında gerçekleşecek olan doğumu, o
kişinin raydan çıkmasına sebep olabilir.
Ve aniden insan çok kötü olur – ve aslında
neden böyle olduğunu tam olarak da anla
yamadan. Aslında her şey yolunda.
Tabii ki devamlı stres altında olan her
kes ruhsal krize girmez. Bazı kimseler
diğerlerine göre hayatın getirdiği yükü
daha kolay taşırlar. Danışma merkezleri
ve doktorlar krizden çıkış yolunu bulmanız
ve yeni perspektifler geliştirmeniz için sizi
destekleyeceklerdir.
Sinir hastalığı nedir?
Neden böyleyim, hiç anlamıyorum. Hiç
bir şeyin anlamı kalmadı, hiç bir şey bana
zevk vermiyor. Halbuki böyle olmam için
hiç bir sebep yok. Sık sık boynum ağrıyor,
midemde sorun var, hiç iştahım yok, yemek
için kendimi zorluyorum. Küçük şeyler bile
bana çok zor geliyor. Kızkardeşime telefon
etmek, saçlarımı yapmak, ev işlerini orga-
nize etmek. Neden böyle oldum – evvelden
hiç böyle değildim. Bazen akşama doğru
daha iyi oluyorum, kendimi daha güçlü
hissediyorum hatta bazı şeyleri yapmak
içimden geliyor. Ama ertesi gün bu hoş
duygular sanki uçup gidiyor, sabahın çok
erken bir saatinde, yorgun ve dinlenmemiş
olarak uyanıyorum. Herşey bana dev bir
dağ gibi geliyor, ve derin düşüncelere
daldığım zaman bu dağ daha da büyüyor.
Hangi işin neresinden başlasam? Kısır dön-
gü içindeyim, çıkış yolunu bulamıyorum.
Ruhsal bir krizin yol açtığı zorluklar
artık aşılamıyorsa, kriz geçiren kimse
nin düşünce tarzı, olayları algılaması ve
Dostları ilə paylaş: |