235
Profesör Kazambek ve Piskopos Grigoriy, 1858 yılında terfi ettirilerek
Kazan’dan St. Petersburg’a yerleşmişler ve merkezi yönetmeye başlamışlardır. Prof
Kazambek St. Petersburg Doğu Dilleri Bölümüne başkan, Piskopos Grigoriy de Holiy
Sinod’un başına geçmiştir. Bu gelişmeyi fırsat gören İlminskiy Şubat ayında Piskopos
Grigoriy’e bölgede yapılacak misyon çalışması için kapsamlı bir rapor hazırlamıştır.
Raporun giriş bölümü; Kreşenlerin ihtidâ edişlerinin sebepleri, önceki misyonerlik
çalışmasının eksikliği, yeni çalışmanın prensipleri yer almıştır. Birinci bölüm eğitimin
Kreşen Tatarları üzerinde yapacağı etki ve eğitimin hıristiyanlaştırma için olmazsa
olmaz gerçek olduğunu anlatmıştır. İkinci bölümde okulların hangi bölgelerde açılacağı
ve programları hakkında bilgi vermektedir. Okullarda eğitimin ana dilde yapılması
gereğinin üzerinde durmakta çevirilerin halkın anlayacağı bir dille yapılmasını
savunmaktadır. Ayrıca Kreşen Tatarları ile müslümanların arasındaki bağın koparılması
için yapılan tercümelerin Arap harfleri yerine Rus harfleriyle yapılması gerektiğini
savunmaktadır. Bu gerçeği de şöyle açıklamaktadır: “Alfabeler her zaman dinle kabul
edilmişlerdir. Bizler Ortodoksluğu kabul edince Yunan alfabesini kabul ettik, Batı
Avrupa Latin kilisesine ait olduğu için Latin alfabesini kabul etmiştir. Ayrıca Tatarlar
da batıl da olsa islamı kabul ettikleri için Arap alfabesini kabul ettiler. Yine Kreşen
Tatarlarının Arap alfabesiyle okuyup yazmaları tehlikeli olacaktır, ilerde islami kitapları
okuyup anlamalarına vesile olabilir. Bu doğrultuda çevirilerde Laişev ve Mamadış
bölgesi kreşenlerini baz almalıyız, zira bu bölgede okuma yazma bilen Kreşen çok az ve
konuşma dili oldukça sade kalmıştır. Ayrıca artı bir eğitime ihtiyaç duymadan
yaptığımız çeviriler bu bölgede anlaşılacaktır. Projenin üçüncü bölümünde Arapçanın
Tatar seslerini ifade etmede aciz kaldığını özellikle ünlüleri ifade etmek için Rus
harflerinin daha uygun düşeceğini anlatmaktadır. Projenin sonsunda 4 yıllık eğitim
sonunda Kreşen çocuklarının hıristiyanlığı mükemmel bir şekilde öğreneceğine garanti
vermektedir.”
842
Kazan İlâhiyat Akademisi ve piskoposu Afanasiy, İlminskiy’nin kıymetini
anlamasa da Holiy Sinod Grigoriy onu tanıyor ve güveniyordu, bu nedenle 14 Kasım
1858 tarihinde Akademi’den atılan İlminskiy’yi görevine iade ederken Afanasiy’e de
özel bir mektup yazarak İlminskiy’nin değerinden bahsetmiş ve daima onun arkasında
842
İlminskiy , Perepiska o Çuvaşskih.., Kazan 1890, s. 11-19
236
olacağını bildirmiştir. Ancak bu emir Kazan’a ulaşmadan İlminskiy Kazan’dan ayrılmış,
Orenburg’a ulaşmış ve buradaki tercümanlık görevine başlamıştır. Ayrıca buraya gelişi
de yeni sistemi için yeni açılımlara vesile olmuştur.
843
Bu yıl içinde İlminskiy
Protoyerey Koderov’un kimsesiz kızı Elana ile evlenmiştir. İlminskiy Baykal bölgesi
misyoneri daha sonra Yakut bölgesi piskoposu olan Moletiy’e yazdığı mektupta
Akademiden ayrılığın kendisine yeni ufuklar açtığını yazmıştır.
844
Kırgız
845
(Kazak) topraklarında islamın etkisi II. Katerina’nın dinlere özgürlük
politikasıyla başlamıştır. Bu dönemde müslümanları temsil eden dinî idare müftülük
Ufa’da açılmış, mollalar bu teşkilata bağlanarak cami açma ve Kur’an basma yetkisi de
bu kuruma verilmiştir. Bu imkânlardan faydalanan müslüman Tatarlar, Kırgız steplerine
camiler ve okullar açmaya başlamış, Kırgızlar bir anda müslüman Tatarların etkisine
girmiştir. Orenburg’da Kırgız lehçesini öğrenmek isteyen İlminskiy yazılı bir metin
bulamadığını söylemektedir. Sınır Komisyonu müdürü V. V. Grigoriy, Kırgız arşivin
İliminskiy’e açmış orada da Kırgız diliyle yazılmış bir doküman bulamamıştır. Eskiden
beri Kırgızlar Tatar Türkçesiyle yazışmışlardır.
846
Kırgızların Tatarlaşması bütün misyonerler gibi İlminskiy’i de oldukça rahatsız
etmiştir. Bu nedenle onların örf, âdet, gelenek ve göreneklerinin yanında dillerini de
öğrenmek gerektiğini düşünmüş ve dil öğrenmeye başlamıştır. Önce yanına üç Kırgız
öğrenci almış ve onlara Rus harfleriyle tercüme yaptırmaya başlamıştır. İlk başta
tercümeler içine Tatarca sözler fazlaca karışmış, ancak zamanla Kırgızca sözler yerli
yerine oturmaya başlamıştır. Tatarcadan farklı sözler özenle seçilip farklı sesler farklı
işaretlerle ifade edilmiştir. İlminskiy artık Kırgızlara Kırgızca öğreten konumuna
yükselmiştir. Bu arada Kırgızların Ozanı Muratbay’la tanışmıştır. Ancak Muratbay’dan
istifade edememiştir. Bu arada Grigoriy İbrahim Altınsari’yi İlminskiy’le tanıştırmıştır.
İlminskiy 1859 yılında Ural arkası Kırgız steplerine yerleştirilen 2000 Kırgız’a nezaret
etmiş, Mayıs-Eylül arasında onlarla çadırlarda beraber yaşamıştır.
847
Bu görev öncesi
843
Znamneskiy, İstoriy.., II, s. 416
844
İlminskiy, “Pisma”, Pravda Blagovestnik, 18 (1895), s. 70-71
845
Misyoner kynakların Kırgız stepleri olarak kaleme aldığı coğrafya bu gün Kazak olarak bilinmektedir, ancak tezde
orjinale bağımlı kalındığı için Kırgız kullanılmıştır. İlminskiy’den sonra Kazak terimi misyoner literatüre girmiştir.
Nitekim 1890’dan itibaren bizde bu terimi kullanacağız.
846
İlminskiy, Vospominanie obı İ. A. Altıjarin, Kazan 1891 s. 13
847
İlminskiy, Vospominanie…, s. 22
237
İlminskiy, 200 kelimelik kısa bir Rusça-Kırgızca sözlük hazırlamıştır.
848
Kırgızlarda
stepte kaldığı bu dönemde saf Kırgızcanın Tatarcadan çok farklı zengin materyallere
sahip olduğunu görünce Kreşenler üzerine yapılacak konuşma diliyle eğitimin önemini
bir kez daha anlamıştır.
849
V. V Grigoriy de Gümrükler Müdürü olarak bu bölgede yerel
okullar açmış ve model olarak İlminskiy’e öncülük etmiştir. Bu okullardaki serbestlik
ve sadelik daha sonra İlminskiy okullarında uygulanmıştır. Bu okullar israftan uzak
oldukça sade kurulmuş belirli kuralları olmayan şekilde kurulmuştur. Geliş ve gidişler
bile öğrencinin isteğine bırakılmıştır.
850
Okullar, Kırgızca ve Rusça eğitim yapılıyor ve
Kırgızca vasıtasıyla Rus dili çocuklara veriliyordu. İlminskiy burada daha sonra Kırgız
okullarına müfettiş olacak İbrahim Altınsarı’yı yetiştirmiştir.
851
Kazan’a kitabını basmak üzere 1861 yılında dönen İlminskiy, burada yeniden
Türk Tatar dili bölümüne profesör olarak atanmış ve göreve başlamıştır.
852
Ayrıca
İlminskiy Kırgızlar arasında çadırlarda yaşayarak Türk dilinin Tatarca lehçesinin
yanında Kırgız ve kazak lehçesini de saf şekliyle öğrenmiş, sonra oluşturacağı Rus
alfabeli Kırgız, Tatar, Kazak dillerinin farklı seslerini bu steplerde ayrıntılarıyla tespit
etmiş ve aynı koldan olan bu Türk boylarının gittikçe birbirlerinden kopmalarına sebep
olmuştur.
5.3.1 İlminskiy Sisteminde Dinî Hümanizm
İlminskiy, hıristiyanlığı yaymanın yani misyonerliğin en temel vasfının eğitim
olduğunu düşünmektedir.
853
Ayrıca bu eğitim modeli diğer misyonerler tarfından da
etkileyici bulunmuştur. Özellikle Znamenskiy ana dilin eğitim üzerindeki etkisini
İlminskiy sayesinde misyonerlerde öğrendiğini söylemektedir.
854
Bu çalışmanın asıl
noktası Kazan ve çevresinde bulunan gayrı Rusların ince bir stratejiyle hıristiyanlık
dünyasına tedricen sokulmasıdır.
855
Bu amaç için önce hiç vakit kaybetmeden ana dille
848
İlminskiy, a.g.e. s. 32
849
İlminskiy, Kazanskoy Kreşen Tatar. şk., s. 403-404
850
İlminskiy, Vaspominanie, s. 96-97-98-99-100; Afanasiy, I, s. 27
851
İlminskiy, Vospominanie, 101-104
852
İlminskiy, Vospominannie, s. 33; Afanasyev I, s. 30
853
İlminskiy, “Pisma Nikaloya İvanoviça İlminskogo k kreşennım Tataram”, Kazan Izdanie redaksii Pravoslavnogo
sobesednika, 1896 s. 3.
854
P. V. Znamenskiy, Na payiyat o Nikolaye İvanoviçe İlminskom k 25 letiyu Brastva sv. Guriya Kazan 1892, s. s. 7;
İ. Ya Yakovlev, Protoerey Aleksey İvanoviç Bratinskiy, Kazan 1895, s. 13
855
İ. Ya. Yakovlev, a. g. e., s. 12
Dostları ilə paylaş: |