|
Türk diLİ tariHİ Başlangıcından Yirminci Yüzyıla
|
səhifə | 46/181 | tarix | 13.10.2023 | ölçüsü | 4,22 Mb. | | #127472 |
| 0260-Turk Dili Tarihi-Bashlangicinda Yirminci Yuzyila(Ahmet B. Ercilasun)2.1.4.5. Kuzey Kafkasya Yazıtları
Kuzey Kafkasya'da bulunan yazıtların önemlileri alfabetik sırayla aşağıda verilmiştir (Doğan 2000):
Azov Müzesi kemik mızrak ucu yazıtı: 25 civarında karakter var.
Hazar su testisi yazıtı: 30 civarında karakter var.
Humara kalesi yazıtları: Hâlen Çerkesk Müzesinde.
İnal Deresi kayı yazıtları
Kalej yazıtı
Karakent taş yazıtları
7. Sarkel 1 numaralı su kabı yazıtı
TÜRK DİLİ TARİHİ 147
8. Sarkel 2 numanalı su kabı yazıtı: Sarkel, Hazarların başkentidir.
1930-1950 yılları arasında arkeolojik kazıların yapıldığı şehir 1952'de Don-
Volga kanalı inşa edilince sular altına gömülmüştür. Hazarlardan kalmış
olan su kaplan ve su testisi hâlen Novoçerkask Müzesindedir.
9. Sıntıtepe mağara yazıtları
lO.Teşikler mağara yazıtları
1 l.Zelençük-Başkır kaya yazıtları
İ2.Zelençük-Kray kaya mezarları yazıtları.
Özellikle mızrak ucu yazıtı ile Hazarlardan kalan kaplar üzerinde birçok okuma denemesi yapılmış; fakat henüz bilginlerce uzlaşılan sonuçlara ulaşılamamıştır.
Kafkasya'nın güneyinde, Azerbaycan'ın Mingeçevir bölgesinde bulunan sütun yazıtları ile seramik yazıtlar ve İsmayıllı'da Ali İsa Şükürlü tarafından bulunan ağırşak yazıtı okunabilirse, Köktürk harfli yazıtların yayılma alanı bu bölgelere kadar genişletilmiş olacaktır.
2.1.4.6. Kırım, Balkanlar ve Macaristan'da Bulunan Yazıtlar
17 karakterden oluşan Sudak kalesi kemik yazıtı ile 6 karakterden oluşan Sarıkaya yazıtı Kırım'da (Doğan 2002: 30, 45); kurt başı ve kaya yazıtları 1931'de Romanya'nın Faltiçeni ilinin Buneşti köyünde bulunmuştur (Doğan 2002: 91, 224). Ancak Romanya'nın en önemli buluntuları Murfatlar'dadır. 1957'de, Köstence'ye bağlı Murfatlar köyünde 4 galeriden oluşan bir yer altı kilisesi bulunmuştur. Grek ve Kiril harfli yazıların da yer aldığı Murfatlar köyü yazıtlarının 9-10. yüzyıllardan kalmış olabileceği tahmin edilmektedir. Bazı bilginler bu yazıtlar üzerinden okuma denemeleri yapmışlardır (Doğan 2002: 63-91, 216-217).
Transilvanya'nın Torontal vilâyetinde, Nagy Szent-Miklos mevkiinde bir evin bahçesinde 1799'da bulunan 23 parça altın eşya önceleri "Attila'nın definesi" olarak tanınmışsa da bugün bilim dünyasında "Nagy Szent-Miklos definesi" olarak bilinmektedir. Altın sürahi, kadeh, tas ve tabaklardan oluşan hazine bugün Viyana Sanat Tarihi Müzesindedir. Altın eşyanın bir kısmı üzerinde çeşitli yazılar vardır. Bunlardan biri Grek harfleriyle Türkçedir. Köktürk harfli Türkçe yazıt adedi ise 18'dir. Hepsi de birkaç kelimelik yazıtlardır.
Nemeth'e göre Nagy Szent-Miklos definesi Peçeneklere aittir; çünkü define Peçeneklerin yaşadığı bölgede bulunmuştur. Ayrıca yazılarda geçen Botaul Çoban adında, Bizans kaynağı Konstantinos Porphyrogennetos'ta
148 Ahmet B. ERCİLASUN
geçen Peçenek hükümdarı Bata'nm adı bulunmaktadır. Botaul (Bota oğul), Bata'nın oğludur ve 900-92- arasında hüküm sürmüştür. O hâlde define de bu tarihlerden kalmıştır (Orkun 1938: 189, 198). Nemeth'in Peçenek tezi, Malov, Şerbak, Menges, Ligeti, Orkun gibi bilginlerce kabul görmüştür. .
V. Thomsen, Grek harfli Türkçe metinde geçen tagrugı kelimesinin, "takdığı sözünün Bulgar Türkçesine göre telâffuz şekli olduğunu" ileri sürerek definenin Tuna Bulgar Türklerine ait olduğunu kabul etmiştir (Orkun 1938: 192).
Thomsen gibi, O. Pritsak da Nagy Szent-Miklos definelerini eski Bulgar Türklerine ait kabul eder. Pritsak definelerin dilinde Bulgar Türkçesine ait başka özellikler de bulmuştur (Tekin 1987: 27).
Bulgar tezini kabul edenlerden biri de Talat Tekindir. Tekin, Pritsak'ın 1955'teki görüşlerini olduğu gibi kabul eder; arcak Köktürk harfli metinlerden bazılarını yeniden okuma denemesinde bulunur. Ona göre içki kadehlerinden birinde Bıylo Çoban, içurgi. ayak yazmaktadır ve anlamı "has (saraya mensup) Buylo Çoban(ın) içki kadehi"dir. Ayak, "içki kadehi" demektir; içurgi, Köktürk anıtlarında geçen içreki 'ye benzer bir kelimedir ve "saraya mensup, has" demektir (Tekin 1987: 31). Tekin'in en önemli buluşu, birkaç kadehte tekrarlanan üç kelimelik bir ibareyi asparuk içu ayak okumasıdır. "Asparuk'un içki kadehi" anlamına gelen bu ibaredeki Asparuk ünlü Bulgar Türk hükümdarıdır. Asparuk, 7. yüzyılın ikinci yansında hükümdarlık yaptığına göre defineler de Tuna Bulgarlarına ve 7. yüzyılın ikinci yarısına aittir (Tekin 1987: 33).
Rona-Tas ? ve I. Vasary ise Nagy Szent-Miklos definelerini, 1983'te Szarvas şehrinde bulunan kemik iğnelikle birlikte Geç Avar dönemine, 8. yüzyıla ait kabul etmektedirler (Vasary 1995: 58).
Macaristan'ın Kecskemet vilâyetinde 1932'de bulunan iki gümüş yüzükte de Köktürk harfleri vardır. Bir kadın mezarından çıkarılan yüzüklerin Kumanlardan kaldığı ve dolayısıyla 13. yüzyıla ait olduğu kabul edilmektedir. Bu yüzüklerin önemi Kumanlarda da Köktürk yazısının kullanıldığını ve bu kullanımın 13. yüzyıla kadar devam ettiğini göstermesidir (Orkun 1938: 153).
Dostları ilə paylaş: |
|
|