106
Cilt /Volume 2, Sayı/Issue: 1, Haziran/June 2021 Ankara
“Yolunda bin hakikat verdiğim bir şanlı rüyaden
Kalan pişan- i ömrümde bir nâbud kevkâbdir” (Sabir
Mirze Alekber, 2004:55)
.
Verilen örnekten de anlaşılacağı üzere şiirin ilk üç dizesi orijinal, son beyti ise tahmis edilmiştir.
Kuşkusuz, M.A. Sabir'in divan edebiyatında yaygın olan tahmis türüne başvurması, şairin fikirsel
ve estetik görüşlerini yaymak için daha uygun bir biçim arayışıyla ilgilidir.
Mirza Alekber Sabir'in şiirlerinde kullandığı türlerden biri de tazmindir. Şairin
Îd-i Mevlud-i Nebi
şiiri bu türün mükemmel örneklerinden biridir. Bilindiği gibi, “Tazmin, klasik Azerbaycan
şiirinde daha önce yaşamış ve yazmış bir şairin, özellikle nam sahibi seleflerin bir dizesinin
yahut beytinin mevcut şekliyle başka bir şairin eserinde kullanılması, onun şiirinde de aynı
başarıyla yer alması, düzenlenmesidir” (Еlçin, Quliyev Vilayet, 2016:290). Bir edebi tür olarak
tazminin özelliği, herhangi bir şairden alınan beyit veya mısraının biçim ve içerik olarak yazılan
şiirin ölçülerine uymasıdır. M.A. Sabir'in yukarıda bahsedilen şiiri şu beyitle başlar:
Hamdulillah ki, bize şamil olup lutf-i Hüdâ,
Bu mübarek günü derk etmeye ömür etti vefa (Sabir Mirze Alekber, 2004:59)
Eğer Celil Memmedguluzade'nin editörlüğünü yaptığı Molla Nasreddin Dergisi yayımlanmasaydı,
belki de M.A. Sabir'in satirik yeteneği ortaya çıkmayacak ve faaliyetini divan edebiyatı tarzında
sürdürecekti. Özellikle bu derginin yayımlanmasından sonra M.A. Sabir'in edebi faaliyetinde
önemli bir dönüşüm yaşanmış ve şair kısa sürede milli edebiyat tarihine damgasını basacak
dâhiyane eserler ortaya çıkarmıştır. Birçok araştırmada M.A. Sabir'in sanat hayatına bu açıdan
yaklaşıldığı için yazılan yorumların tekrar edilmesine gerek olmadığını belirtmekte fayda var.
Prof. Dr. Ali Yavuz Akpınar'a göre M.A. Sabir, "milletinin acılarını yüreğinin derinliklerinde
hissetmiş ve bu dertlerin kalbindeki acısını "ağlayarak güldüren, güldürerek ağlatan" şiirleriyle
dışa vurmuştur. Dili, üslubu, şiir anlayışı ‘güle, bülbüle dair yalan söyleyen’ gazel, kaside
şairlerinin ortamdan çekilmesini... sağlamıştır. Realist – modern Azerbaycan şiirinin ortaya
çıkışı, doğrudan Sabir'in edebi faaliyetiyle ilgilidir” (Akpınar Yavuz,1994:71-71). Araştırmacının
isabetli gözlemlerine dayalı kanaatini paylaşmamak imkânsız. Zira Azerbaycan edebiyatı
tarihinde milli şiirin içerik açısından yenilenmesinde hiçbir sanatçı M.A. Sabir kadar etkin
olmamıştır. M.A. Sabir'in sanat faaliyetinin yenilikçi özelliklerini inceleyen eleştirmen Mehdi
Hüseyin,
Sabir - Yenilikçi makalesinde şöyle yazmaktadır: "Sabir, hiçbir zaman biçim uğruna
yazan bir şair olmamıştır. O, şiire her şeyden önce yeni bir konu ve yeni içerik getirmiştir. ... Bu
nedenle Sabir, gerçek bir yenilikçi gibi parlamıştır ”(Hüseyin Mehdi,2005:312).
Ali Nazmi'nin
Gazele Benzetme şiiri, geleneksel gazel türünün satirik sunumunun eşlik ettiği
sanat örneklerinden biri olarak nitelendirilebilir. Şairin bu türü tercih etmesinin, sadece söz
konusu şiiriyle kısıtlı olmadığını belirtmeden geçmeyelim:
Gülende başkaları ağlıyor Müslümanlık,
O
yanda hande, bu yan hay-hay ilen doludur (Nazim Eli, 1979: 108).
Kuşkusuz, 20. yüzyıl başlarında Azerbaycan satirik şiirindeki bu biçim yeni değildi. M.A. Sabir'in
bu tarz eserlerinden yukarıda detaylı bir şekilde bahsedilmiştir. Bununla birlikte kendine özgü
üslup ve yazı tarzına sahip olması Ali Nazmi'nin klasik divan edebiyatı türüne yeni renkler
kattığını göstermektedir.