3. QILMAN İLKİN MUSAYEV’İN “TÜRK ORDUSU BAKIDA” ADLI HATIRATINDA KAFKAS
İSLAM ORDUSU
Birinci Dünya Savaşı yıllarında Osmanlı Devleti’nin kazandığı en önemli askeri zaferlerden biri
de Bakü’nün İngiliz ve diğer işgalci unsurlardan kurtarılmasıdır. 15 Eylül 1918 tarihinde Nuri
Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu Bakü’yü düşman işgalinden azad eder. Böylelikle
Azerbaycan Müslüman-Türk halkına karşı Bolşevik-Taşnak çeteleri tarafından yapılan soykırım
politikalarına son verilir. Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu’nun bu fedakârlığı, tüm
Azerbaycan ve aynı zamanda Bakü ahalisi üzerinde derin bir etki bırakmıştır (Musayev, 2003:
2).
1917 Yılında Rusya’da inkılâp yaşandı. Qılman İlkin Musayev’e göre, inkılâbın etkisiyle Rusya’da
yaşayan bütün Türk halkları bağımsızlık ve muhtariyet maksadıyla girişimlerde bulundular. 2
Martta Çar II. Nikolay tahtından çekildi. Bu çekilmeden sonra Rusya’da iki başlı bir yönetim
oluşturuldu. Bunlar: Geçici Hükümet ve Sovyetler Hükümeti idi. Kafkasya milletvekillerinin
116
Cilt /Volume 2, Sayı/Issue: 1, Haziran/June 2021 Ankara
teşebbüsü üzerine Rusya Devlet Meclisi (Duma) 9 Martta Kafkasya’nın idaresi için hususi bir
komisyon görevlendirdi. Komisyonda A. Harlamov (Başkan), Muhammed Yusuf Caferov (Tiflis
Siyasi Mümessili) ve M.İ.Panacanov da bulunuyordu. St. Petersburg’dan gelen komisyon üyeleri
öncelikle Bakü’de bir toplantı yaptılar. Düzenlenen bu toplantıda halkın, geçici hükümeti
desteklemesi kararını aldılar. Daha sonra devrim sürecinde yaşananlar halka anlatılarak geçici
hükümetin desteklenmesini talep ettiler. Qılman İlkin Musayev, toplantı üyesi Muhammed Yusuf
Caferov’un bu dönemde yaptığı konuşmanın bir kesitine eserinde yer vermiştir. Bu konuşma
aşağıda verilmiştir (Musayev, 2003: 15).
“Biz, St. Petersburg’dan buraya Rusya’nın azad olmuş vatandaşlarını (sizi) tebrik etmeye
geldik. Bize Devlet Meclisi (Duma) tarafından çetin bir vazife verilmiştir. Bu vazife
Kafkasya’nın bizim tarafımızdan idare olunmasıdır. Bu vazife, Kurucu Meclisin (Meclis-i
Müessisan) tam olarak toplanıp asıl kanunla yeni bir emir verilmesine dek devam edecektir.
Yoldaşlar, hakikaten büyük bir hadise baş göstermiştir! Artık Çar yoktur. Onun çürümüş ve
kuvvetli bir memleketi felaket haline düşürülmüş, idaresi daha yoktur. Rus Milleti vaktinde
kendisini kurtarmaya kalkışmıştır. Lakin iş hâlen bitmemiştir. Elde ettiğimizi güçlendirmek
lazımdır. ” (Musayev, 2003: 15-16).
15 Kasım 1917’de Transkafkasya (Güney Kafkasya) Komiserliği oluşturuldu. Bu komiserliğe
Azerbaycan’dan Fetali Han Hoyski ve Muhammed Yusuf Caferov dâhil edilmişti. Kurulan
komiserliğin teşebbüsü ile Kafkas Cephesinden dönen askerler silahsızlandırılır ve bu silahlar
Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan silahlı kuvvetlerine devredilmiştir (Musayev, 2003: 16-
17).
10 Şubat 1918 tarihinde açılan Transkafkasya Seym’i Güney Kafkasya’dan Kurucu Meclise
seçilmiş Menşevik, Taşnak ve Müsavatçılardan meydana gelmekteydi. 26 Mart 1918 tarihinde
Seym, Güney Kafkasya Komiserliğini lağvetti. Ardından Seym, 22 Nisan 1918’de Kafkasya’nın
Sovyet Rusya’dan ayrıldığını resmileştirdi. Transkafkasya Seym’i Türklerle barış görüşmeleri
gerçekleştirdi. Lakin bu görüşmeler uzun sürdü. Bu görüşmeler sürecinde Seym’de yaşanan iç
tartışmalar ortak ve genel bir karar doğurmuyordu. Çünkü Transkafkasya Seym’inin Türklerle
görüşmelerini sürdürebilmeleri için hâlen hukuki bir konumları yoktu. Bu mesele müzakere
edilmek üzere Seym’in 9 Nisan tarihli toplantısında gündeme alındı. Türklerle yapılacak
antlaşmanın yasal olabilmesi için Seym, uzun süren görüşmeler neticesinde Transkafkasya
Bağımsız Demokratik Federal Cumhuriyeti’ni ilan etti. Bu Cumhuriyetin de fark edilen
sembolleri dışında önceki komiserlikten pek bir farkı yoktu. Genel bir planı olmayan Seym, ister
istemez parçalanmaya mahkumdu. Nitekim 25 Mayısta Seym’in son toplantısı gerçekleşti. Bir
gün sonra ise Transkafkasya Bağımsız Demokratik Federal Cumhuriyeti dağıldı. Gürcistan 28
Mayıs 1918 tarihinde bağımsızlığını ilan etti. Seym’in müslüman üyeleri de Milli Şura’yı
oluşturarak Mehmet Emin Resulzâde’yi başkan seçtiler (Musayev, 2003: 17).
28 Mayıs 1918’ de
Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti ilan edildi. Aynı gün Azerbaycan Cumhuriyeti’nin ilk geçici
hükümet kabinesi oluşturuldu (Musayev, 2003: 18). Yeni kurulmuş Kafkasya cumhuriyetleri
varlıklarını sürdürebilmek için öncelikle askeri kuvvete muhtaç idiler. Ordusu olmayan bir
devlet uzun süre yaşayamazdı. Güçlü devletlerin desteğini almak isteyen Kafkasya
Cumhuriyetleri 4 Haziran 1918’de Batum’da bir konferans düzenlediler. Burada Azerbaycan ile
Osmanlı Devleti arasında bir antlaşma yapıldı. Bu anlaşma ile Azerbaycan Milli Şura’sı Osmanlı
Devleti’nin desteğini almıştı. Osmanlı Devleti de bu antlaşmadan kârlı çıkmıştı. Zira burada
alınan karar ile Osmanlı Devleti istediği zaman Azerbaycan’a ordu gönderebilecekti. Yapılan
barış antlaşmasının dördüncü maddesinde Osmanlı Devleti’nin Azerbaycan’ın güvenliği için
destek olacağı belirtiliyordu. Yine bu maddeye göre Osmanlı Devleti, Karabağ’ı Ermeni
|