ARİSTOCULUK VE MU‘TEZİLE ARASINDA KİNDÎ
161
anlaşılması gerektiğini söylemektedir.
70
Kâdî Abdulcebbar’ın mesnedsiz
iddialarla ve aynı zamanda fizikî örneklerin peşi sıra
teolojik anlamda bir
redde girişmesi çelişki arz eden bir durumdur. Yazar, Kindî’yi tıp ve astro-
loji alanlarında eleştirirken, itikadî herhangi bir görüşünden bahsetmeye
gerek duymaksızın mülhid ilan etmektedir. Bu durum ayrıca Kindî’nin
bazı kimselerin savunduğu gibi Mu‘tezile mezhebine bağlı bir kimse olma-
dığının da kesin kanıtı sayılabilir. Şayet Kindî bir Mu‘tezilî
veya genel
anlamda onların görüşlerini benimsemiş bir filozof olsaydı, Mu‘tezile’nin
önemli kelâmcılarından olan ve Kindî’den yaklaşık olarak bir buçuk asır
sonra yaşayan Kâdî Abdulcebbâr, ondan en azından mülhid olarak söz et-
mezdi.
Sonuç
Kindî döneminin halifelerinden Me’mun, Mu‘tasım ve Vasık, Mu‘tezilî
anlayışı savunmuş aynı zamanda batıdan gelen farklı düşüncelerin İslâm
dünyasına kazandırılmaları hususunda da büyük gayret sarf etmişlerdir.
Kindî’nin, yaşadığı çağın fikirsel tartışmalarına olan merakı ile hükümdar-
ların kendisine olan alakası birlikte düşünüldüğünde, onun önceki anlayış-
ları tekrar eden salt bir mukallitten ziyade; yeni fikirlere açık
ve çeşitli
akımlarca zihni yönelimlerini şekillendirmiş bir düşünür olmasının muhte-
mel olduğu sonucuna varabiliriz. Fakat bu durum onun Mu‘tezilî mütekel-
limi olmasını gerektirmediği gibi, İslâm dünyasındaki Aristocu Meşşaî
geleneği tam olarak benimsediği anlamına da gelmez. Kindî’nin bu iki dü-
şünce sistemiyle alakasını, belli başlı birkaç konu bağlamında incelediği-
miz bu çalışma
göstermektedir ki; Kindî, her ne kadar yaşadığı çevrenin
ilmî ortamından büyük oranda istifade etmiş olsa da ortaya koyduğu sistem
kendisinden önceki hiçbir sistemin paradigmasıyla tam olarak uyuşma-
makta, özgün bir nitelik taşımaktadır.
Kindî ve Aristoteles ilgisini izlediğimiz ilk bölümde karşımıza çıkan
manzara da bunu göstermektedir. Çevirilerin seyrini tayin edecek derecede
felsefi müktesebata sahip olan Kindî, Aristoteles
düşüncelerini olduğu gibi
kabul etmemiş, birçok konuda ona muhalefet etmiştir. Özellikle ele aldığı-
mız konularda Kindî’nin Aristoteles’ten bir etkilenmesinden bahsedecek
olursak, bu ancak ters bir etki olabilir. Nitekim âlemin kıdemi, madde za-
man ve hareketin ezeliliği, Tanrı’nın birliği konularında Kindî, Aristote-
les’ten ayrılmıştır. Burada filozofumuzun İslâmî
hassasiyetinin belirleyici
olduğunu söylememiz mümkün görünmektedir. Çünkü Hz. Peygamber’in
getirdiği din, Allah dışında hiçbir ezelî varlık kabul etmezken onun dışında
70
Kâdî Abdulcebbâr,
Tespitu Delaili’n-Nübuvve, çev. M. Şerif Eroğlu, Ömer Aydın,
edt. Hüseyin Hansu (İstanbul: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları,
2017), 1168-1172.
DİYANET İLMÎ DERGİ
·
CİLT: 54
·
SAYI: 2
·
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2018
162
eşi benzeri olmayan hiçbir varlığın da bulunmadığını, temel inançlarından
saymaktadır.
Kindî - Mu‘tezile ilişkisini izlemeye çalıştığımız ikinci bölümde ise
onun, yaşadığı dönemin hâkim mezhebi olan Mu‘tezile’ye yakın görünme-
sinin en büyük sebebinin, ilgilendikleri alanların sürekli teması
ve ortak
değerler olduğunu söyleyebiliriz. Fakat ortaya çıkan düşünce benzerlikleri,
bir etkilenmeden ziyade, nazarı ortak metot olarak görmekten de kaynak-
lanmış olabilir. Din felsefe uzlaştırışında ve tevil anlayışında benzer görüş-
leri bulunan Kindî ve Mu‘tezile’nin gayeleri birbirinden farklıdır. Mu‘tezi-
le’nin felsefe ile ilgilenmesinin temel maksadı, dini saldırılardan
koruma
güdüsüyken; Kindî’de bunun sebebi, eşyanın hakikatine vâkıf konuma ge-
lerek Allah’a yaklaşmaktır. Zaten Kâdî Abdülcebbâr’ın Kindî hakkındaki
görüşü onların aynı fırkadan olmadıklarını gözler önüne sermektedir.
Hâsılı Kindî, nevi şahsına münhasır ilmî karakteriyle hem klasik anlam-
da kelâmdan felsefeye geçişi sağlamış, hem de açtığı bu yeni yolun özellik
ve sınırlarının ne olacağını, genel karakteristiğini kendinden sonraki İslâm
felsefecilerine, Mu‘tezile ve Arsitoculuk karşısındaki
duruşuyla ima et-
miştir.
Kaynakça
Adamson, Peter. Kindî ve Mu‘tezile: İlahi Sıfatlar, Yaratma ve Hürriyet.
çev. Ali Fikri Yavuz. İçinde:
Din Felsefesi A ısından Mu tezile Gelen-Ek-i
(İçinde). İstanbul: İz Yayıncılık, 2017.
Alper, Ömer Mahir.
İslâm Felsefesinde Akıl- ahiy Felsefe-Din ilişkisi.
İstanbul: Ayışığı Kitapları, 2000.
Aristotales.
Fizik. çev. Saffet Babür. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları,
2001.
------------.
G kyüzü zerine. çev. Saffet Babür. Ankara: Dost Yayınları,
1997.
------------.
Metafizik. çev. Ahmet Arslan. İstanbul: Sosyal Yayınları, 1996.
Behiy, Muhammed.
el- anibü’l-İlahi min et-tefkiri’l-İslâmi. Kahire:
Darü’l-kütübi’l-arabi li’t-Tibae ve’n-Neşr, 1967.
De Boer T. .
İslâm’da Felsefe Tarihi. çev. Yaşar Kutluay. İstanbul: Anka
Yayınları, 2001.
Goldziher, Ignace.
Klasik Arap iteratürü. çev. Azmi Yüksel, Rahmi Er.
Haz. Mehmet Akif Kireççi. Ankara: İmaj Yayınları, 1993.
Gökberk, Macit.
Felsefe Tarihi. İstanbul: Remzi Kitabevi, 1993.
Hacınebioğlu, İ. atif, Altunya, Hülya, Akbay ve Y. Emre, Keleş, Saliha.
İslâm Mantıkçılarına Göre Hulfi Kıyasın Bilgi Değeri ve Denetlenmesi.
F SF (Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi), sy.16 (2013): 41-61.