Haç ve H ilal Altında Ortaçağda Yah u d i l e r 1 1 3
Hıristiyan kölelere sahip olmasını engelleme kararlılığıyla para
lellik gösterir.77
Kölelerle ilgili maddenin nedeni, Pakt'ta belirtilmez. Klasik
Müslüman fıkıhçılardan aktarma yapan İbn Kayyım el
Cevziyye, kendi yorumunda bu maddenin, Yahudilere ya da
Hıristiyanlara satılmaması gereken ve Müslümanlar tarafından
esir alınan kölelere işaret ettiğini belirtir.78 Bu durum, Musevili
ğin ve Hıristiyanlığın yanı sıra İslama da dönmeye hazır 11genç11
pagan esirlere dikkat gösterildiği hadislerde tarhşılır.79 Eğer [pa
gan] köle hala gençse diye açıklıyor İbl} El-Kayyım, bir imansıza
satılması yasakhr; çünkü, genç pagan Müslüman elinde kalırsa,
İslama dönmeye hazır ve istekli olur. Tek bir otorite, kölenin İs
lamı kabul etmek isteyeceğinin hiçbir güvencesinin, olmadığını
ileri sürerek bu görüşe katılmaz. Eğer esir yetişkin ve İslama
dönmesi olası değilse, bir Müslüman, alıcının İslam alemi dışın
daki bir toprağın yerlisi olmaması koşuluyla -oraya geri dönme
sin ve eski esir İslamın düşmanl
arına
yarayacak bilgileri verme
sin diye- o esiri bir gayri-Müslime satabilir.80
Zimmi1lerin sahip olduğu kölelere Müslüman ilgi ile Yahudi
lerin sahip olduğu kölelere Hıristiyan ilgi arasında dikkate değer
bir fark vardır. Hıristiyan-Roma Yahudiler hukuku (ve daha
sonra düstur hukuku), Yahudi-Hıristiyan çalışmasını merkezi
konu haline getirir.81 Hıristiyan kaynaklar, Hıristiyanlar üzerin
de Yahudi gücü ve Yahudilerin hizmetine giren paganların ya
da Hıristiyanların Musevileştirilmesi korkusuyla kaynar. "Ya
hudilerin ebedi köleliği" teolojik kavramı on üçüncü yüzyılda
üstünlük kurunca, Yahudilerin ev hizmetleri için
özgür
Hıristi
yanlara sahip olması bile tabu oldu.82 Kölelerle ilgili kuralların
arkasındaki yönlendirici ilke, bir Yahudi köle sahibinin hizmet
karını "kendi kirli
tarika
hna
döndürebileceği -bu durumda köle
lanetlenirdi- düşüncesinden duyulan tiksintidir. Yahudilerin kö
lelerini kendi dinlerine döndürecekleri kaygısı temelsiz de de
ğildi; Yahudi hukuku, köle sahiplerinden kendi evlerindeki köle-
1 1 4 Mark R. Cohen
leri döndürmelerini ister. Düstur hukuku, Museviliğe dönüş te
mel kaygısıyla konuyla ilgili düsturlarla doldu.
İslam, bu konuda anlamlı bir yanıyla farklıdır. Zimmi'lerin
köle sahipliğiyle ilgili söylemin dili, İslam otoritelerinin Musevi
liğin iğrenç etkisi korkusundan çok hiyerarşinin bozulacağı en
dişesiyle hareket ettiklerini gösterir. Gerçekten de, Geniza Yahu
dilerin, çoğunluğu ev köleleri olmak üzere genelde köle sahibi -
olduklarını gösterir. Goitein, köleler konusunda, İslam' dan baş
ka herhangi bir dine dönüşü yasaklayan İslam yasasının "büyük
ölçüde dikkate alınrnadığı"nı düşünür.83
Kamu Görevlerinden Dışlama
Ömer Paktı'nın resmi metninde öne çıkmayan diğer iki hu
kuksal sakatlık gayri-Müslim cemaatleri önemli ölçüde etkiledi:
Yahudilerin ve Hıristiyanların kamu görevlerinden dışlanması
ve cizye ya da kelle vergisi ödemesi. Devlet yönetiminde görev
alma yasağı, Hıristiyan hukuk metinlerinde beşinci yüzyıl başla
rında geçilen ve daha sonra kilise konseyleri, düsturcular ve pa
palık tarafından tekrarlanan benzer bir yasağı
anıms
atır. Tarihsel
olarak görüngü, İslam' da çok daha fazla yaygın ve kalıcı oldu.
İslam yönetiminde gayri-Müslimlerin istihdamı, ciddi biçimde
bizzat fetihle, birlikte ve Müslüman yöneticilerin onayıyla başlar.
Fethedilen toprakların yönetimini devlette görev almaktan çok
savaşmaktan onur duyan deneyimsiz Araplara bırakmak yerine
yerlilerin yönetmeye devam etmesine izin vermek amaca uy
gundu.84 Fakat sonunda bu durum, Müslümanlar üzerindeki
yetkiyi gayri-Müslimlerin eline verdi ve bu sorun olmaya başla
dı. Gayri-Müslimlerin doğuştan İslama düşman olduklarına ve
tereddüt etmeden Müslümanları atacaklarına inanıldı. Yüksek
mevkilerdeki zimmi'lerin, Müslüman efendilerini aynı dini pay
laştıkları yabancı yöneticilere satabileceğinden korkuldu (elbette,
temel kaygı Hıristiyanlarla ilgiliydi). Fıkıhçılar, Kuran'da ve ha
dis literatüründe zimmi düşmanlığı ve ihaneti uyarısında bulu-
Haç
ve
Hilal Altında Ortaçağda Yah u d i l e r l l 5
nan bolca ifade buldular.85 Gayri-Müslimlerin kamu görevlerin
de istihdamını özel olarak yasakladığı anlaşılan Kuran, ayetleri
Sure 5:51'i kapsar: "Ey inananlar! Yahudi ve Hıristiyanları dost
olarak benimsemeyin; onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden,
kim onlara dost olursa, o da onlardandır. Allah zulmeden kimse
leri doğru yola eriştirmez."86
Görünüşe göre, gayri-Müslimlerin hükümet görevlerinden
dışl
anma
sını emreden ilk Müslüman yönetici, Emevi halifesi
Ömer ibn Abd el-Aziz'di. Ne var ki, uygulama burada bitmedi.87
850 tarihli fermanında Abbasi halifesi El-Mütevekkil, zimmi'lerin
devlet hizmeti yasağını tekrarlamak zorunda kaldı. "Müslüman
lar üzerinde yetkiye sahip olacakları devlet görevlerinde ve res
mi işlerde istihdamlarını yasakladı."88 Halifenin fermanı, sepet
lemenin gerekçesi olarak, zimmi'ler "onlara [Müslümanlara] bas
kı
yapar ve zorbalık, hile ve düşmanlıkla onlara el uzatırlar"
der.89 Bu gerekçe, Hıristiyan yasa koyucuların Yahudileri kamu
görevlerinden dışlamak için aktardıkları gerekçeyi
anıms
atır.
İddia, Medine'de Peygamber'e yönelik Yahudi ihanetiyle ilgili
Kuran ve Kuran sonrası öykülerle temellendirildi.
Yine de, yüzyıllarca El-Mütevekkil'in ve ona benzer birçok
ferman sadece düzensiz bir şekilde yürürlüğe kon�u. Gayri
Müslimlerin, devlet yönetiminde olmakla elde edilen güç ve
serveti istismar ettiklerine dair şikayetler, Müslüman kaynaklar
da tekrar tekrar su yüzüne çıkar. Yüzyıllar boyunca, bütün Müs
lüman dünyasında, hatta on ikinci yüzyıldan sonraki gerileme
·
döneminde bile, fiili yönetim Hıristiyan, Yahudi, Pers ve Zerdüşt
bürokratlara dayanmaya devam etti.90
Arap yönetim çevrelerinde zimmi'lerin her z
aman
hazır ve
nazır varlığı, Yahudileri, Hıristiyan Kuzey Avrupa Yahudileri
için tasarlanamayacak biçimde devlet işlerine bulaştırdı. Onlara
onur ve nüfuz kazandırdı ve mensubu oldukları azınlık cemaat
lere genel toplumla bütünleşme duygusu verdi. Bu durum, hu-
Dostları ilə paylaş: |