Fâtıma, Fâtıma’dır/Kadın 171
açıkladı. Öncelikle tevhid, Allah'ın birliği beyan olundu.
Tam üç yıl "La ilahe illallah" ("Allah'tan başka mabud
yok") sözlerine bir şey eklemek olunmadı. Namaz, oruç,
hac, zekat, uygulamalar hakkında henüz hiçbir şey
yoktu. Demek, bu üç yıl boyunca İslam'a inananlardan
hayatını kaybeden olmuşsa, onlar namaz ve oruçtan
habersiz olmuşlardı.
Her şeyden önce yeni fikir ve bakış açısı değişmeli idi. Bu
fikir beyinlerde kök soktuktan sonra bir sonraki adımı
atmak olurdu. Hatta takip edenlerin kendileri yeni görev,
mesu’liyet talep ediyorlardı. Artık namaz hükmü ilan
edebilirdi. Farz olundu. Ama birkaç rek’at? Eskiden iki
rek’at namaz farz kılınmıştır. Herkeste inanç
sağlamlaştıkça, rek’atlerin sayısı arttı.
Hicrete birkaç ay önce, cihad hükmü açıklandı. Hangi
şekilde? Dikkat edin, kafirleri öldürmek şeklinde değil,
sadece bildirildi ki, zulüm gören kişi kendini savunabilir!
Sadece hicretin ikinci yılında, yeni Peygamberin
risaletinin 15. yılın da asıl cihad hükmü verildi. Artık
Müslümanlarda öyle bir iman gerçekleşti ki, onlar din
yolunda canlarından geçmeye hazır oldular. Daha sonra
zekat
hükmü
açıklandı.
Demek,
Müslümanlar
mallarından da geçmeye hazır idiler.
Evet, hicretin 7., 8. yılında hicab meselesi açıklanıyor.
Yeni 20 yıl olgunlalaşmadan sonra! Şarap meselesi ise üç
aşamada beyan edilir. Evet, peygamber halkı sıkıntıya
sokmadan, tedricen şarap gibi fesadın kökünü kesti.
172 Ali Şeriati
Bugün müzikten hiçbir şekilde başı çıkmayanlar "Müzik
haramdır, zengin gibi yaşamak haramdır!" Diyorlar. Bu
İslam'ın, Peygamber metodu değildir. Öncelikle, bu
sözleri te’kidle kumanda edenlerin müzik hakkında
anlayışı yoktur. Müziğin binbir çeşidi var. Bin bir tesire
sahip müzikler var. Hem diyen, hem duyan kişi müziğin
türlerinden habersizse bu konuşmanın ne faydası var?
İslam'ın tebliğ metodu mantıksal ve tedrici. Evet,
Müslümanlarda öyle bir hazırlık oluyor ki, Allah Teala
emredip: "Şarabı, kumarı ... terk edin". Bu komutun
sonucu ne oldu? Medine'nin bütün sokaklarında insanlar
şarap küplerini kırdılar! Polis, ordu yoktu! Ancak Allah'ın
emriyle yaptılar!
Ya biz tebliğ ediyoruz? Derinlemesine düşünmeden,
niyesini/nedenini/sebebini bilmeden "Haram, kafir" diye
bağırıyoruz. Bu metotla sadece gerilemek olur, nasıl ki,
geriledik! Bizim mantıksız tebliğimize öfkeyle cevap
verilir, hatta "El çek, evet, ben kafirim!" Diyenler bulunur.
Demek, gerçeği yetiremeyen kimse yerinde oturmalı,
durumu gerginleştirmemelidir!
Ben kendi öğretmenlik tecrübemde sürekli bu konuya
dikkatli olmaya çalıştım. Bir defa bile "Hicabı örtün,
namaz kılın!" Diye hiç emir vermedim. Çünkü pratikte
böyle yöntemlerin semeresizliğine emin oldum.
Bir zamanlar tebliğ merkezi olan bir Hüseyniyyede
çalıştığımız zaman hicab riayet etmeyen bazı hanımlarla
yapılan konuşmalar çok şeyleri aydınlattırdı. Malum oldu
Fâtıma, Fâtıma’dır/Kadın 173
ki, insana başörtüyü zorla bürümek mümkün olduğu
durumlarda da onlar içten içe "hicabsız" kalıyorlar.
Hicabın mefhumu aydınlatılmalıdır. Kadın anlamalıdır ki,
hicabda onun cismi ve ruhu için eşsiz faydalar vardır.
Eğer bu kavramları açıklayabilir bilsek, "-Hicab örtü"
demek lazım değil. Kadını başkalarıyla değil, kendi
düşüncesi hicablıyı davet etmelidir. Çünkü modernizme
vurgun kıza Zeyneb (aleyhisselâm) ı ideal göstermenin
faydası nedir?
Artık onun için televizyonda gördüğü mankenler,
aktrisler puta dönüştürülmüştür. Bu putu yıkmadan
kadının dikkatini dini değerlere yöneltmek imkansızdır.
O, artık kurbandır!
Putu nasıl kıracağız? Kadın için karşılaştırma imkanı
oluşturulmalıdır. Onun tasavvurunda gerçek Fâtıma
aleyhisselâm çehresi canlandırılarsa, putlar onun için
cılız ve çirkin görünür.
Bu sorun sadece İslam'ın değil. Hala 3000 sene önce
renkli giyimli güzel Çin kızı bütün doğuyu
te’sirlendiriyordu. Dünya kadınları bu kıza hayranlık
ediyordu. Hafız Şirazi 700 yıl önce yazar:
Çin putu öldürdü kalpleri tamam,
Ya rab, koru dini, kalpleri ondan.
174 Ali Şeriati
Demek, Şirazlı biri de, Çin kadınının güzelliğine secde
ediyormuş. Demek, Çin kızı tüm dünyayı fethetmekte
edipmiş. Bizde 4800 yılı aşkın tarihi olan bir Çin kitabı
var. Bu kitapta güzel vücut yapısına sahip olabilmek için
kadına beslenme kuralları öğretilir. Kadına heves,
işvekârlık öğreten dört bin yıllık yaşlı kitaplar var.
Demek, "kadının özüyle oyunu» taze mesele değil ve bu
oyunun ideolojik temelleri var. Mayo ile halkın karşısına
çıkıp, zerrece haya etmeyen 17 yaşındaki kız
burjuvazinin
çıkarlarına
hizmet
eden
ideolojik
gelincikten başka bir şey değildir! Ama o kendini
başkalarından üstün düşünüyor!
Peki gerçek nerede?
3 bin yıl önce insanlığı kendi güzelliği ile şaşırtan Çin
kızı bugün hangi durumda?
O, bugün sahneye öyle bir kıyafetle çıkıyor ki, Avrupalı
mankenler tahkir oluyor!
"Bugün Çin kültürü, ekonomik açısından Fransa'dan çok
geri kalıyor" denir. Bu ideolojik bir noksanlaştırma
mıdır?, yoksa gerçek midir? Çin kızının iffetli, Fransız
kızının yarı-çıplak giyimi ülkenin gelişmişlik düzeyi ile
mi ilgilidir, yoksa ideolojiyle?
Giyim anlayışın tezahürüdür! Kadının giysisi onun
kimliğini, düşüncelerini, ilgilerini gösteriyor. Bugün iffetli
kadın hicabına, giyimine dikkat verip ve çıplak gelinciğe
gururla diyor: "Benim elbiselerim benim düşünce
tarzımdır, senin görkemin, sermayen, paranın kirli
Dostları ilə paylaş: |