112
ENGİN ERDEM
lığın bilgisinin kesinliği üzerine kuruludur; onunla bu konuda aynı anlayışı
paylaşan F. Er-Râzî ve El-Cürcânî (1340-1413) gibi düşünürlerin de söylediği
gibi, her insan, hatta çocuklar ve aptallar bile kendisinin var olduğunu bilir.
Dolayısıyla İbn Sînâ, Anselm’in iddia ettiği gibi her insanın Tanrı mefhumuna
sahip olduğu tarzındaki tartışmalı bir öncülden ziyade her insanın kabul ede-
ceği varlığın bilgisinin kesin olduğu öncülünden hareket etmektedir.
İbn Sînâ’nın argümanı, eserden müessire, duyusaldan duyusal olmayana
giden bir yolu takip etmediğinden onun delilini kozmolojik olarak adlandı-
rılmak doğru değildir. O, var olanı var olması bakımından analiz ederek, sırf
varlıktan hareket ettiği için onun argümanını “ontolojik delil” olarak adlan-
dırmak mümkündür. Ancak onun, metafizik ilminin ilkeleri (mebâdi), konu-
ları (mevâdı), ve amaçları (metâlib) hakkındaki görüşleri hatırlandığında İbn
Sînâ’nın argümanını metafizik delil olarak adlandırmak daha isabetli olacaktır.
İbn Sînâ’ya göre Tanrı’nın varlığı, Aristo’nun ve İbn Rüşd’ün iddialarının
59
aksine metafiziğin konusu değil amacıdır.
60
Tanrı’nın varlığının metafiziğin
konusu olarak kabul edilmesi, O’nun varlığının baştan bir veri olarak kabul
edilmesi anlamına gelir; bir ilmin varlığını açıklamaya çalıştığı şey, bu ilmin
konusu olamaz.
61
İbn Sînâ’ya göre Tanrı’nın varlığını kanıtlamak, metafizik
dışında başka bir ilminin amaçları arasında yer alamaz.
62
Metafizik, madde-
den ayrı (mufarık) olanı araştıran, var olanı var olması bakımından inceleyen
tümel bir ilimdir. Bu bakımdan Tanrı’nın varlığının metafizik dışında bir ilim-
de araştırılması mümkün değildir. Örneğin tabiatçı/fizikçi, Tanrı’nın varlığını
hareket delili ile açıklamaya çalışmaktadırlar. Hareketli ve hareket ettirici di-
zisinin sonsuza kadar uzayamayacağını göstermeye çalışan bu delilde hareket
ettirilmemiş bir ilk hareket ettiricinin varlığı kanıtlanmaya çalışılır. Tabiatçı,
hareketin ilk ilkesini açıklamaya çalışmaktadır; ancak o, cisim ve cisimsel
olan varlıkların durumlarını analiz ederek bunu yaptığı için bizzat Tanrı’nın
varlığını açıklamak onun amacı (matlûbu) değildir; o, Tanrı’nın varlığını sa-
dece hareketle ilişkisi, ilk hareket ettirici olması açısından araştırmaktadır.
63
59 Ömer Mahir Alper, “Avicenna’s Conception Of The Scope Of Metaphysics: Did He Really
Misunderstand Aristotle”, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, S. 16, 2007, ss. 91-92.
60 İbn Sînâ, Şifâ: İlâhiyyât, ss. 5-6.
61 A.g.e., s. 6; Rahim Acar, “İbn Sînâ’ya Göre Metafizikte Teolojinin Yeri”, Uluslararası İbn Sînâ
Sempozyum Bildirileri, İstanbul: İBB Kültür A.Ş. Yay., 2008, s.164.
62 İbn Sînâ, Şifâ: İlâhiyyât, ss. 5-6.
63 eş-Şirâzî, Şerh-u İlâhiyyât-ı Şifâ, s. 23.
İbn Sînâ’nın Metafizik Delili
113
Bizzat Tanrı’nın varlığını açıklamak, varlığı var olması bakımından araştıran
metafiziğin dışındaki bir ilmin amacı olamaz.
64
İbn Sînâ, metafiziğin diğer ilimlerden üstün olduğunu açıklarken, bu ilim-
de Tanrı’nın varlığını kanıtlamak için diğerlerinde olduğu gibi duyusallara
(mahsûsât) dayanmayan bir yolun daha mevcut olduğundan söz etmektedir.
65
Metafizik ilmine özgü bu yolda varlığın, varlığı zorunlu olan bir ilkesi var-
dır; O’nun bir’liği, değişmezliği, her şeyin ilkesi olduğu ve her şeyin O’ndan
çıktığı duyusallara dayanmaksızın tümel, akli önermelerle ortaya konmakta-
dır. İbn Sînâ’nın, ilk(e)lerden ikincil(l)ere, sebepten sonuca giden bu burhânî
yolu “kendi acziyetimiz sebebiyle” bazı genel varlık mertebeleri dışında ta-
kip edemiyor olduğumuza dair eş-Şifa’daki ifadeleri onun, Tanrı’nın varlığını
burhan-ı limmî ile değil burhan-ı innî ile ispatlamaya çalıştığı yorumlarına
kaynak teşkil etmiştir. Bize göre o, bu sözüyle, bu yolu takip etmede kendi
acziyetine değil, Molla Sadra’nın da söylediği gibi insanların genelinin aczi-
yetine işaret etmektedir.
66
Burada, Orta Çağ Hıristiyan felsefesinin en önde gelen İbn Sînâcı filo-
zofu olan Henry of Ghent’in (1217[?]-1293) görüşlerine temas etmek isti-
yorum. Orta Çağ Hıristiyan felsefesinde Aziz Thomas Aquinas’ın savunduğu
“Aristo’ya göre ve hakikate göre” (secundum Aristotelem et veritatem) anla-
yışı yerine, “İbn Sînâ’ya göre ve hakikate göre” (secundum Avicennam et se-
cundum rei veritatem)
67
diyecek kadar İbn Sînâ’nın görüşlerini benimseyen
ve savunan Henry, İbn Sînâ’nın eş-Şifâ’da yer alan aşağıdaki pasajını -bazı
yerlerini atlayarak- aynen iktibas etmektedir.
İleride sana açıklanacağı gibi, ilk ilke’yi ispatlama konusunda duyusal şeyler
üzerine istidlale dayanmayan, tümel akli önermelere dayalı bir yol daha
vardır. [Bu yol]
68
varlığın, varlığı zorunlu bir ilkesi olmasını gerektirir; bu
64 Aynı yer.
65 İbn Sînâ, Şifâ: İlâhiyyât, s. 21.
66 A.g.e., s. 87.
67 Henry of Ghent, Henry of Ghent’s Summa: The Questions on God’s Existence and Essence
(Articles 21-24), (Çev. J. Decorte, R. J. Teske), Paris, Leuven: Dallas Medieval Texts And Translations,
2005, s. 154; Roland J. Teske, “Introduction”, Henry of Ghent, Henry of Ghent’s Summa: The Questions
on God’s Existence and Essence (Articles 21-24), (Çev. J. Decorte, R. J. Teske), Paris, Leuven: Dallas
Medieval Texts And Translations, 2005, (içinde) s. 30; Anton C. Pegis, “Toward a New Way to God:
Henry of Ghent ”, Medieval Studies, 30, 1968, s. 242.
68 İbn Sînâ’nın Kitâbu’ş-Şifâ’sının mütercimleri Ekrem Demirli ve Ömer Demir, “Bel min tarîkin
mukaddimâtin külliyetin akliyyetin” ifadelerinin ardından gelen fiili, “tûcibu” olarak okudukları için
114
ENGİN ERDEM
ilkenin hiçbir biçimde değişmesine ve çoğalmasına izin vermez; onun, her
şeyin ilkesi olmasını, her şeyin [bütüncül] bir düzene göre zorunlu biçimde
ona bağlı olmasını gerektirir. Fakat biz, kendi acziyetimiz sebebiyle, ilk(e)
lerden ikincil(l)ere, sebepten sonuca giden bu burhânî yolu takip etmede,
ayrıntılara girmeksizin [ilkelerle ikinciler-sebep ile sonuç arasındaki] bazı
genel varlık dereceleri dışında, başarılı olamıyoruz.
69
Henry’e göre, İbn Sînâ’nın, duyusal, yaratılmış varlıklara dayanmaksızın
Tanrı’nın varlığının bilgisinin, tümel, akli önermelerle nasıl elde edilebilece-
ği konusundaki görüşünü anlayabilmek için, bir şeyin var olduğunu bilmenin
hangi yollarla mümkün olduğuna bakmak gerekir. Ona göre, bir şeyin var
olduğunu, bilfiil mevcut olduğunu bilmenin üç yolu vardır.
70
Birincisi, bir
şeyin önümüzde hâzır olmasıdır; sözgelimi ateş gözümüzün önünde hâzır
olduğunda onun bilfiil var olduğunu biliriz. İkincisi, bir şeyin mahiyetini
bilmek suretiyle olur. Örneğin biz önümüzde ateşi görmeden de ateşin ma-
hiyetini biliriz. Üçüncü yol ise, var olan diğer şeylerin bizim var olduğu-
nu bilmek istediğimiz şeyle ilişkisine ve ona olan muhtaçlığına dayalıdır.
71
Tanrı’nın varlığını birinci yolla bilmek mümkün değildir; bir kimsenin,
önünde hâzır olan ateşi gördüğü gibi doğal yolla Tanrı’yı görmesi -azizle-
rin O’nu cennete görmesi dışında- asla söz konusu olamaz.
72
Yaratılmıştan
Yaratıcı’ya giden ve nedenselliğe dayalı olan üçüncü yol üzerinde durmayan
Henry, Tanrı’nın bilinebilmesi konusunda ikinci yola büyük önem atfeder.
Ona göre, ikinci yolda bir şeyin mahiyetine bakarak o şeyin bilfiil var oldu-
ğunu söyleyebilmek için, bu şeyin mahiyetinin varlığını içeren olması gere-
kir ve bu, sadece Tanrı için söz konusudur; çünkü Tanrı’da varlık ile mahiyet
özdeştir.
73
İkinci yolu takip ederek, yaratılmış bir şeyin var olduğunu bilmek
İbn Sînâ’nın özne olarak “yol”’u (sebîl) değil “önermeleri” kastettiğini düşünerek “bu önermeler” ifa-
desini kullanmaktadırlar. Bkz. İbn Sînâ, Kitâbu’ş-Şifâ:Metafizik, (Çev. E. Demirli, Ö. Türker), İstan-
bul: Litera, 2004, s. 19. Oysa eş-Şifa’nın Fatih Sultan Mehmet’in mütalaa etmesi için hazırlanmış olan
nüshasında da ifade edildiği gibi bu fiilin önermeleri kastedecek biçimde “tûcibu” olarak değil, yol’a
referansta bulunacak biçimde “yûcibu” olarak okunması daha isabetlidir. Bkz. İbn Sînâ, İlâhiyyât-ı Şifâ,
(Haz. M. Kaya), Ankara: Vakıflar Genel Müdürlüğü Yay., 2005, I. Makale, III. Fasıl.
69 İbn Sînâ, Şifâ: İlâhiyyât, s. 21; krş. Henry of Ghent, Henry of Ghent’s Summa: The Questions on
God’s Existence and Essence, s. 151.
70 Henry of Ghent, aynı yer.
71 Aynı yer.
72 A.g.e, s. 153.
73 Aynı yer.
İbn Sînâ’nın Metafizik Delili
115
mümkün değildir; çünkü bir yaratılmışın mahiyetini bilmek, onun bilfiil var
olduğunu bilmeyi gerektirmez. Fakat Tanrı söz konusu olduğunda mahiye-
tini/ inniyyetini bildiğimizde O’nun bilfiil var olduğunu da biliriz; çünkü
O’nda varlık ile mahiyet birdir. Bu ikinci yolda tamamen doğal vasıtalarla
Tanrı’nın varlığını bilmek mümkündür; İbn Sînâ Tanrı’nın varlığının bilgi-
sine doğaüstü vahiy yoluyla değil, doğal aklı kullanarak ulaşır.
74
Henry’nin
nokta-i nazarından bakıldığında, İbn Sînâ’nın felsefi sisteminin odağında yer
alan varlık-mahiyet ayırımı meselesi, esas itibariyle, doğal akıl vasıtasıyla
Tanrı’nın bilgisine erişme çabasının bir tezahürüdür; varlık-mahiyet ayırımı,
mahiyet mefhumu, varlığın tümel, akli, metafizik tahlilinin en açık kanıtı-
dır. Bir yaratılmışın mahiyetini bilmek, onun var olduğunu bilmeyi içermez;
çünkü onun mahiyeti varlığından ayrıdır. Oysa Tanrı’da varlık ile mahiyet
özdeş olduğundan, mahiyetini bilmek O’nun var olduğunu da bilmeyi ge-
rektirir. Henry’ye göre, İbn Sînâ’nın metafizik yolla Tanrı’nın bilinebileceği
iddiasının temelinde tam da bu vardır: “İnanıyorum ki İbn Sînâ, bir insan,
duyusalların tanıklığı ile değil, tümel, aklî önermeler yoluyla Tanrı’nın var
olduğunu bilebilir, dediğinde zihninde bu vardı.”
75
İbn Sînâ’nın delilinin metafizik olduğunun, yaratılmışlara ve duyusallara
dayanmadığının en açık kanıtı, onun olgunluk dönemi eseri olan el-İşârât’ta
yer almaktadır:
İlk’in varlığına, birliğine, eksikliklerden uzak oluşuna dair
açıklamamızın, nasıl varlığın kendisini düşünmekten başka bir şeye
ihtiyaç duymadığını; O’nun yaratmasına ve fiiline – her ne kadar
bunlar O’nun için delil olsa da- itibar etmeye ihtiyaç duymadığını
iyice düşün! (Vurgular bana ait) Fakat bu yol, daha şereflidir ve daha
güvenilirdir; yani, varlığın durumunu dikkate aldığımız zaman, onunla,
varlık olması bakımından varlığa şahitlik edilir ve daha sonra, varlıkta
O’ndan sonra gelen diğer şeylere şahit olunur. Bunun benzerine, İlâhî
Kitap’ta şöyle işaret edilir: “O’nun gerçek olduğu ortaya çıkıncaya kadar
onlara ayetlerimizi ufuklarda ve kendi içlerinde göstereceğiz.” Diyorum ki
74 A.g.e., ss. 151,153.
75 A.g.e., s. 153; Türkçe felsefe literatüründe şimdiye değin gündeme gelmemiş olan Henry of
Ghent’in görüşlerini ve İbn Sînâcılığının boyutlarını, isbât-ı vâcib bağlamında müstakil bir çalışmada
ele alacağım için burada daha fazla ayrıntıya girmiyorum.
116
ENGİN ERDEM
bu hüküm, bir grup insan içindir. Sonra O, şöyle diyor: “Rabbinin her şeye
şahitlik etmesi sana yetmez mi?” Diyorum ki bu hüküm, O’nu şahit tutup,
O’na şahit tutmayan en doğrular/sıddıklar içindir.
76
İbn Sînâ’nın atıfta bulunduğu Fussilet Sûresi’nin 53. âyetinin ilk kısmı
“O’nun gerçek olduğu ortaya çıkıncaya kadar onlara, ayetlerimizi ufuklarda ve
kendi içlerinde göstereceğiz.” eserden müessire, yaratılmışlardan Yaratıcı’ya
ulaşmaya çalışanların yoluna işaret etmektedir. Ancak âyetin ikinci kısmı,
“Rabbinin her şeye tanıklık etmesi sana yetmez mi?”, müessirden esere,
Yaratıcı’dan yaratılmışlara giden sıddıkların yoludur. Sıddıklara özgü bir yol
ile Tanrı’nın varlığını ispatlamaya çalışan İbn Sînâ, yaratılmışları Tanrı’ya şa-
hit tutmak yerine, Tanrı’yı yaratılmışlara şahit tutmaktadır. Ona göre, yaratıl-
mışlar Tanrı’nın varlığının niçin’ini açıklayamaz, ancak Tanrı yaratılmışların
varlığının niçin’ini açıklayabilir: Zorunlu yoksa varlık da yoktur. İbn Sînâ’nın
argümanında delil, varlığın doğası, medlul ise sırf varlık, yani Tanrı’dır. Ona
göre, Zorunlu Varlık’tan hiçbir fiil veya hiçbir şey çıkmasa bile, herhangi bi-
çimde (la-ale’t-teayyîn) bir varlığın imkânı ortaya konduktan sonra, bununla
Zorunlu Varlık’ı ispat etmek mümkündür.
77
Kaynakça
Acar, Rahim, “Ibn Sina/Avicenna”, The Routledge Companion to Philosophy
of Religion, (Ed. C. Meister, P. Copan), London, New York: Routledge,
2007.
____, “İbn Sînâ’ya Göre Metafizikte Teolojinin Yeri”, Uluslararası İbn Sînâ
Sempozyum Bildirileri, İstanbul: İBB Kültür A.Ş. Yay., 2008.
Açıkgenç, Alparslan, Being And Existence In Sadrā And Heidegger, Kuala
Lumpur: ISTAC, 1993.
Ahmed Nuri, İsbât-ı Vâcib, Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi, Yazma
Bağışlar Koleksiyonu, no. 3129.
Alper, Ömer Mahir, “Avicenna’s Conception Of The Scope Of Metaphysics:
Did He Really Misunderstand Aristotle”, İstanbul Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Dergisi, S. 16, 2007.
____, Varlık ve İnsan: KemalPaşazâde Bağlamında Bir Tasavvurun Yeniden
İnşası, İstanbul: Klasik, 2010.
76 İbn Sînâ, el-İşârât ve’t-Tenbîhât, ss. 66.
77 Ahmed Nuri, a.g.r., vr. 12.
İbn Sînâ’nın Metafizik Delili
117
Anselm Of Canterbury, Proslogion, The Major Works, (Der.-Çev. B. Davies,
G.R. Evans), Oxford: OUP, 1998.
Atay, Hüseyin, “İbn Sînâ’da Varlık Delili”, Uluslararası İbn Sînâ Sempozyum
Bildirileri, İstanbul: İBB Kültür A.Ş. Yay., 2008.
Aydın, Mehmet, Din Felsefesi, Ankara: Selçuk Yay., 1997, (6. baskı).
Bayrakdar, Mehmet, “Fârâbi ve İbn Sînâ’da Ontolojik Delil Üzerine” İbn
Sînâ: Doğumunun Bininci Yılı Armağanı, (Der. A. Sayılı), Ankara: TTK
Yay., 1984.
Craig, William L., The Cosmological Argument From Plato To Leibniz, Lon-
don: Macmillan,1980.
El-Cürcânî, es-Seyyîd eş-Şerîf Alî b. Muhammed, Şerhu’l Mevâkıf, (thk. A.
Umeyre), Beyrut: 1997, c. I.
____, et-Târîfât, (thk. Âdil E. Hızır), Beyrut: Dâru’l-Ma’rife, 2007.
Davidson, Herbert, Proofs for Eternity, Creation and the Existence of God in Me-
dieval Islamic and Jewish Philosophy, New York, Oxford: OUP, 1987.
Demirli, Ekrem, Sadreddin Konevî, İstanbul: İSAM, 2008.
Derin, Necmi, Kutbeddin Râzi’nin Hayatı, Eserleri ve Felsefi Görüşleri, An-
kara: Ankara Üniversitesi, Sos. Bil. Enst., Felsefe ve Din Bil. (İslam
Felsefesi), 2008, (basılmamış doktora tezi).
Descartes, İlk Felsefe Üzerine Metafizik Düşünceler, (Çev. M. Karasan), İs-
tanbul: MEB, 1998.
Ed-Devvânî, Celâleddin, Risâletü İsbâti’l-Vâcibi’l-Cedîde, Seb-u Resâil, (thk.
A. Tuysirkâni), Tahran: Mîrâs-ı Mektûb, 2002.
Al-Ghazâlî, The Incoherence of the Philosophers, (A Parallel English-Arabic
Text, Trans. M. E. Marmura), New York: Brigham Young University
Press, 1997.
Heer, Nicholas, “Al-Abharī And Al-Maybudī On God’s Existence” http://fa-
culty.washington.edu/heer/abhari-sep.pdf, [20.06.2011]
Hegel, Georg W. F., Lectures On The Proofs Of The Existence Of God, (Çev.
P. C. Hodgson), Oxford: OUP, 2007.
El-Hemedânî, Aynu’l-Kudât, Zübdetü’l-Hakâik, (thk. A. Useyrân), Tahran: 1341.
Henry of Ghent, Henry of Ghent’s Summa: The Questions on God’s Existence
and Essence (Articles 21-24), (Çev. J. Decorte, R. J. Teske), Paris, Leu-
ven: Dallas Medieval Texts And Translations, 2005.
118
ENGİN ERDEM
İbn Kemâl Paşazâde, Risâle fî Tahkîk-i Ma’nel’Leys ve’l-Eys, Süleymaniye
Yazma Eser Kütüphanesi, Esad Efendi Koleksiyonu, no. 3682.
İsmail Hakkı (İzmirli), Muhtasar Felsefe-i Ûlâ: Philosophie Première, İstan-
bul: Hukuk Matbaası, 1329.
İbn Sînâ, el-İşârât ve’t-Tenbîhât, Kum: Neşru’l-Belâğa, h. 1383, c. 3.
____, Şifâ: İlâhiyyât, (thk. G. C. Anawati, S. Zayed) Kahire: 1960.
____, Kitâbu’ş-Şifâ: Metafizik, (Çev. E. Demirli, Ö. Türker), İstanbul: Litera,
2004.
____, Kitabu’n-Necât, Fakhr ed-Dîn el-İsferâyini el-Nişâbûrî, Şerh-u Kitabi’n-
Necât (Kısm-ı İlâhiyât), (thk. H. N. İsfehânî), Tahran: 2004.
____, İlâhiyyât-ı Şifâ, (Haz. M. Kaya), Ankara: Vakıflar Genel Müdürlüğü
Yay., 2005.
Kant, Immanuel, Critique of Pure Reason, (Çev. P. Guyer, A. W. Wood),
Cambridge: CUP, 1998.
Kaya, M. Cüneyt, Varlık ve İmkân: Aristoteles’ten İbn Sînâ’ya İmkân’ın Tari-
hi, İstanbul: Klasik, 2011.
Köz, İsmail, İslam Mantıkçılarında Modalite Teorisi, Ankara: Ankara Üniver-
sitesi, Sos. Bil. Enst., Felsefe ve Din Bil. (Mantık), 2000, (basılmamış
doktora tezi).
Leibniz, G.W., “On the Ultimate Origination of Things”, Philosophical Es-
says, (Der.- Çev. R. Ariew, D. Garber), Cambridge: Hackett Pub.
Comp., 1989.
McGinnis, Jon, Avicenna, Oxford: OUP, 2010.
El-Meybûdî, Kâdî Mîr Şerhu Hidâyeti’l-Hikme (İklîlü’t-Terâcim), (Çev. M.
M. Akkirmânî), İstanbul: Dersaâdet, 1312.
Molla Camî, The Precious Pearl (Al-Jāmī’s Al-Durrah Al-Fakhirah), (Çev. N.
Heer), Albany: State University of New York Press, 1979.
Mustafa Sabri Efendi, Mevkıfu’l- Akli ve’l-Ilmi ve’l-Âlemi, Beyrut: Daru’t-
Terbiye, 1950, c. 3.
Nolan, Lawrence, “Descartes’ Ontological Argument”, Stanford Encyclope-
dia Of Philosophy, 2011, http://plato.stanford.edu/entries/descartes-
ontological/ [22.06.2011]
Pegis, Anton C., “Toward a New Way to God: Henry of Ghent ”, Medieval
Studies, 30, 1968.
İbn Sînâ’nın Metafizik Delili
119
Er-Râzî, Fahruddîn, el-Mebâhisü’l-Meşrikıyye fî İlmi’l-İlâhiyyâti ve’t-
Tabîiyyât, (thk. M. M. el-Bağdâdî), Beyrut: Dâru’l-Kitâbi’l-Arabî, c.
I., 1990.
____, Kitabu’l-Mulahhas Fi’l-Mantık Ve’l-Hikme, İsmail Hanoğlu, ‘Fahruddîn
er-Râzî’nin, Kitabu’l-Mulahhas Fi’l-Mantık Ve’l-Hikme’ Adlı Eserinin
Tahkîki ve Değerlendirmesi, Ankara: Ankara Üniversitesi Sos. Bil. Enst.
Felsefe ve Din Bil. (İslam Fels.) c. II, 2009, (basılmamış doktora tezi).
Reichenbach, Bruce, “Cosmological Argument”, Stanford Encyclopedia
Of Philosophy, 2008, http://plato.stanford.edu/entries/cosmological-
argument/ [20.06.2011]
Reçber, M. Sait, “Tanrı: Tasavvurları, Sıfatları ve Delilleri” (içinde) Din ve
Ahlak Felsefesi (Ed. Recep Kılıç), Ankara: Ankuzem, 2006, (birinci
baskı).
Es-Semerkandî, Şemsuddîn, es-Sahâifu’l-İlâhiyye, (thk. A. A. eş-Şerîf) Ku-
veyt: Mektebetü’l-Felâh, 1985.
Eş-Şirâzî, Sadruddîn M. (Molla Sadra), Şerh-u İlâhiyyât-ı Şifâ, (thk. Necefgûlî
Habîbî), Beyrut: 2007.
Teske, Roland J., “Introduction”, Henry of Ghent, Henry of Ghent’s Summa:
The Questions on God’s Existence and Essence (Articles 21-24), (Çev.
J. Decorte, R. J. Teske), Paris, Leuven: Dallas Medieval Texts And
Translations, 2005.
St. Thomas Aquinas, Summa Theologiae, (Latin text-English translation)
(Çev. T. McDermott O. P.), Great Britain: Blackfriars, vol. II., 1964.
Et-Tûsî, Nasîruddîn Şerhu’l-İşarat ve’t-Tenbihat, Kum: Neşru’l-Belâğa, h.
1383, c. 3.
Williamson, Raymond K., Introduction to Hegel’s Philosophy of Religion, Al-
bany: State University of New York Press, 1984.
Yaran, Cafer S., Islamic Thought on The Existence of God: with contributions
from Contemporary Western philosophy of religion, Washington: The
Council For Research In Values And Philosophy, 2003.
Dostları ilə paylaş: |