_______________________________________________________ART-SANAT 2014/1_______________________________________________________
62
“Giriş kapsının tam karşısındaki duvarın yanında ahşap kafes ile çevrilmiş
ve bir insan boyundan azıcık yüksek bir alan vardır.
14
Bunun önünde
orkestra olur. Gösteriden önce zil ve daire çalınır bazen gösteri sırasında
flüt de eşlik eder. Bunu çalanlar genelde yardaklardır. Giriş kapısı ve
orkestra arasında seyirciler oturur. Ya taburelere ya da divanlara
otururlar. Sözü geçen kafesli yerde de perde bulunur. Yine aynı kafesin
içinde, perdenin çerçevesinden alçak, masaya benzeyen, perdeyi eşit bir
biçimde aydınlatan ışıkların ya da fitillerin konulduğu bir şey vardır.
15
Bu
fitiller bazen çok kötü bir koku yaysalar da oynanan oyun buna değer. Bu
lambalar ve perde arasında, çerçeveye monte edilmiş dekoratif objeler
vardır.”
16
(Martinovich 1933: 38).
Yine kahvehanelerde, özellikle Ramazan aylarında, Ortaoyunun meydanlardan
‘sahneye’ çıktığı dönemden bir tanık Halit Fahri Ozansoy “ İstanbul’un her semtinde,
Karagöz oyunları gibi, herhangi bir kahvehanede oynanabilirdi. Fakat orta
oyuncular, hiç şüphesiz, bir kıraathane bulamasalar bile, hiç değilse büyücek
kahvehaneleri tercih ederlerdi. (Ozansoy, 2006: 215).
Sonuç
Müzik, dans, söz ve taklit gibi Türk güldürüsünün temel ögeleri ile
harmanlanmış Karagöz, Meddah ve Ortaoyunu; ilham kaynakları ister Orta Asya,
ister Antik Yunan ya da Mısır olsun, Anadolu ve İstanbul’da son altı yüz yılda
şekillenen, yazılı metin yerine doğaçlamaya dayanan, usta-çırak ilişkisine olduğu
kadar profesyonel uğraşlara da bağlı köklü seyirliklerdir. Köylü Tiyatrosu
geleneklerinden sıyrılıp kent yaşamında birer Halk Tiyatrosu örnekleri olarak
yeniden doğan bu sanatların yapıldığı mekanlar ve sahnelere baktığımızda,
vazgeçilmez bir “meydan” unsuru olduğu görülmektedir. Zaten Karagöz aynı
zamanda Küşteri Meydanı ve Orta Oyunu’na da Meydan-î Sühan’dır. Meddah’a gelince
de, kahvehane avlusuna “orta meydanı” da denir (Evren 1996: 46). Yani onları
seyretmek için tiyatro binalarına değil, daha çok açık alanda, parklara, meydanlara
gidilir. Onları saraylar, köşkler, yalılar, kahvehaneler gibi kapalı mekanlarda da
görürüz ama yine de kendi sahneleri vardır ve buralarda seyircileri kim olursa olsun
–hükümdar, esnaf, çocuk, kadın- onunla iletişim halindedirler çünkü aralarında
dördüncü bir duvar yoktur. Sahneleri de bu sanatların içeriğine ve amacına göre
biçimlenmiştir. Örneğin, bir hayalînin (Karagöz oynatıcısı) sahnesi perdesidir.
Meddahınki taburesi ya da sediri ve Orta Oyunu oyuncuları için seyirciyi etraflarına
alabilecekleri açık bir alandır.
14
Eski kahvehanelerin genel olanı göz önüne alındığında Martinovich büyük bir ihtimalle baş sedir den
bahsetmektedir.
15
Bugün kullanılan spot ışıklar yerine, fitilli lambalar ve hatta daha eskiden meşaleler kullanılırdı.
16
Buradaki dekor amaçlı süsler “göstermelik”lerdir. Oyundan önce perde de durur ve her zaman
olmasa da oyun konusu hakkında ip ucu verirler. Ağaç, çiçek, gemi ve ev tasvirleri olarak yapılmış
göstermelikler en çok bilinenleridir.
_______________________________________________________ART-SANAT 2014/1_______________________________________________________
63
Son yüzyılda sanatı, ekonomiyi, eğitimi, kent yaşamını ve dolayısıyla kamusal
mekânları etkileyen dinamiklerden Karagöz, Meddah ve Ortaoyunu da nasibini
almıştır. Batı Tiyatrosu etkisi ile Ortaoyunu sahnelere taşınmış ve tuluat tiyatrosuna
dönüşmüştür. Karagöz kahvehaneden çıkıp çocuklar için bir alışveriş merkezi
eğlencesi olmuştur. Hikaye anlatan da artık meddahlar değil, kitaplar ya da
televizyon kanallarıdır. Özel tiyatrolar, kültür merkezleri, belediye salonları gibi yeni
mekanlar yeni sahneler oluşmaktadır ama eğer onları geçmişte aramak istersek,
bakılacak yerler; saraylar, çadırlar, meydanlar ve kahvehanelerdir.
_______________________________________________________ART-SANAT 2014/1_______________________________________________________
64
KAYNAKLAR
AKTAŞ, G. G., 2011, “Anadolu’da Toplumsal Yaşamın Mekânsal İzleri”. GSF Sanat ve
Tasarım Dergisi, 7, s. 55-68.
AND, Metin, 1959, Kırk Gün Kırk Gece: Eski Donanma Ve Şenliklerde Seyirlik Oyunları,
Taç Yayınları, İstanbul.
________, 1964, A History of Theatre and Populer Entertainment in Turkey, Forum,
Ankara.
________, 1977, Dünyada ve Bizde Gölge Oyunu, Türkiye İş Bankası, Ankara.
________, 1982, Osmanlı Şenliklerinde Türk Sanatları, Kültür ve Turizm Bakanlığı,
Ankara.
________, 1999, “Traditional Performances in Turkey” The Traditional Turkish Theater
(Ed. Mevlüt Özhan). Kültür Bakanlığı, Ankara.
________, 2003, Oyun ve Bügü: Türk Kültüründe Oyun Kavramı, YKY, İstanbul.
________, 2004, Osmanlı Tasvir Sanatları: 1 Minyatür Türkiye İş Bankası, İstanbul.
ARIKAN, Yılmaz, 2006 A’dan Z’ye Tiyatro Kılavuzu, Pozitif, İstanbul.
ARSLAN, Mehmet, 2009, Osmanlı Saray Düğünleri ve Şenlikleri: İntizami Surnamesi
(Surname-İ Hümayun) (Topkapı Sarayı ve Süleymaniye Kütüphanesi Nüshaları),
Sarayburnu Kitaplığı, İstanbul.
BAYARTAN, Mehmet, 2005, “Osmanlı Şehrinde Bir İdari Birim: Mahalle”, İÜ Coğrafya
Dergisi, 13, s. 93-107.
BİRSEL, Salah, 1983, Kahvehaneler Kitabı, İş Bankası, Ankara.
COMNENA, Anna, 2000, The Alexiad, (Çev. Elizabeth A. S. Dawes), In parentheses,
Cambridge.
DUVARCI, Ayşe, 2012, “Kültürümüzde İstanbul Kahvehaneleri ve Halk Edebiyatına
Katkıları”, Batman Üniversitesi Yaşam Bilimleri Dergisi, 1, s. 75-86.
DÜZGÜN, Dilaver, 2000, “Osmanlı Döneminde Geleneksel Türk Tiyatrosunun Genel
Görünümü”, A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 13, 63-69.
EMEKSİZ, Abdülkadir, 2006, Orta Oyunu Kitabı, Kitabevi, İstanbul.
EVREN, Burçak, 1996, Eski İstanbul’da Kahvehaneler, Milliyet, İstanbul.
FAROQHİ, Suraiya, 1998, Osmanlı Kültürü ve Gündelik Yaşam: Ortaçağdan Yirminci
Yüzyıla, Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı İstanbul.
GERÇEK, Selim Nüzhet, 1942, Türk Temaşası: Meddah-Karagöz-Orta Oyunu, Kanaat,
İstanbul.
GÜLENSOY, Tuncer, 2011, Türkiye Türkçesindeki Türkçe Sözcüklerin Köken Bilgisi
Sözlüğü, Türk Dil Kurumu, Ankara.
KAHRAMAN, Seyit Ali, 2008, 1720 Şehzadelerin sünnet düğünü: Sur-ı hümayun /
Hafız Mehmed Efendi, Kitap Yayınevi, İstanbul.
KORKMAZ, Gülsüm Ezgi, 2004, Sûrnâmelerde 1528 Şenliği, Bilkent Üniversitesi Türk
Edebiyatı Bölümü, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara .
Dostları ilə paylaş: |