uzmanlarla yakın temas vesilesiyle bilgi-
nin, yeni teknolojilerin daha hızlı yayılma-
sına ve gelişmesine sebebiyet verdiğinden
bu kümelenmedeki firmalar birbirinden
izole olmuş firmalara nazaran daha et-
kin ve rekabetçidir. Bu noktada büyük
bir endüstriye sahip olan ülkenin, küçük
endüstriye sahip ülkeye nazaran endüst-
rideki azalan maliyetlerden dolayı daha
rekabetçi olacağı acıktır.
ULUSAL REKABET GÜCÜ:
Yukarıda da belirtiğimiz gibi, Porter,
ulusal rekabet gücü kavramının en an-
lamlı tanımının verimlilik ve inovasyon
olduğunu ileri sürmektedir. Bu noktada
Porter, ulusal rekabet gücünü ülkenin
dünya pazarından aldığı pay olarak değer-
lendiren, bu gücü döviz kurları, faiz oran-
ları, devlet bütçe açıkları gibi kavramlarla
ilişkili makro - ekonomik bir olgu olarak
gören akademisyenlerle aynı fikirde de-
ğildir. Porter, Ulusların Rekabetçi Avantajı
( The Competitive Advantage of Nations)
adlı çalışmasında bu gücün kaynağını ik-
tisatçıların ileri sürdüğünün aksine bol ve
ucuz işgücü ve doğal kaynak zenginliğinin
oluşturmadığını çeşitli ülkeleri örnek gös-
tererek ifade etmektedir. Bununla birlikte
ülkeler arasındaki rekabet gücü farklılıkla-
rının yönetim-işçi ilişkilerindeki kökleşmiş
uygulamalardan ve korumacı dış ticaret
politikalarından kaynaklanmadığını şid-
detle savunmaktadır.
Bu düşüncelerine paralel olarak bir
ulusun en büyük amacının vatandaşla-
rına yüksek ve sürdürülebilir bir yasam
standardı üretmek olduğunu belirten
Porter, bunu yapabilme yeteneğinin ise
ulusun sahip olduğu iş gücü ve sermaye-
ye dayalı olan verimliliğe bağlı olduğunu
ifade etmektedir. Verimliliği arttırabilmek
maksadıyla ülkenin, daha verimli olduğu
endüstrilerde uzmanlaşması diğer en-
düstrilerde ise ithalata başvurması gerek-
tiğini öne suren
Porter, bu noktada uluslararası ticareti
ulusal verimlilik düzeyini arttırmak için kul-
lanılabilecek bir araç olarak görmektedir.
Uluslararası pazarlarda başarı elde
eden endüstrileri ve bu endüstrileri oluş-
turan firmaların stratejilerini de inceleyen
Porter, söz konusu firmaların değişmez
tek ortak yönlerinin “yenilik yapabilme
ve kalite yükseltebilme yeteneği” olduğu
sonucuna varmıştır. Rekabetçi avantaj
elde etmeyi sağlayan bu yeteneği sürdür-
mek, sahip olabilmek kadar önemlidir; bu
da ancak sürekli gelişim ve iyileştirme ile
mümkün olabilir çünkü hemen her yenilik
başkaları tarafından kopya edilebilir. Por-
ter, rekabetçi avantaja sahip endüstrilerin
ve firmaların sahip olduğu bu yetenekle-
rin kaynağını ise “Ulusal Avantaj Elması”
adını verdiği ulusun dört temel özelliğine
bağlamaktır.
Dolayısıyla Porter’in rekabet gücü an-
layışında firmanın içinde bulunduğu ülke-
nin özel bir önemi vardır.
Porter’in Elmas Modeli aşağıda daha detaylı bir şekilde ele alınmaktadır.
FAKTÖR KOŞULLARI:
Faktör koşullarını toprak, iş gücü ve
sermaye olarak tanımlayan klasik dış ti-
caret teorilerinin aksine, Porter faktör
koşullarını ulusun sahip olduğu insan
kaynakları, fiziksel kaynaklar, bilgi kay-
nakları, sermaye kaynakları ve altyapı
şeklinde kategorize etmektedir.
Günümüzde yüksek verimlilik ve yük-
sek ücret getirisine sahip olan ve böylece
ulusal rekabet gücünün belirleyicisi olan
bilgi yoğunluklu endüstrilerde iş gücü
miktarı ve ham madde kaynakları gibi te-
mel faktörler avantaj oluşturmazlar.
Önemli olan bu endüstrilerin ihtiyacı-
nı karşılayan ve böylece rekabetçi avan-
tajı elde etmeyi sağlayan nitelikli iş gücü
ve bilimsel alt yapı gibi faktörlerdir. Bu
faktörler petrol, doğal gaz gibi miras alı-
nabilen kaynaklar olmayıp yaratılabilen
faktörlerdir ve uluslar faktör oluşturmada
başarılı oldukları endüstrilerde uluslara-
rası başarıya sahip olurlar. Porter, finansal
değerlere dönüştürülmeyen doğal kay-
nakların rekabet gücünü desteklemeye-
ceğini aksine büyümesinin önünde büyük
bir engel teşkil edeceğini düşünmektedir.
Faktör donatımı, karşılaştırmalı üstün-
lükler teorisinin merkezini oluşturmakta
olup Porter’in buradaki katkısı üretim fak-
törlerinin özelliklerini daha detaylı incele-
Firma Stratejisi,
Yapısı ve Rekabet
Ortamı
İlgili ve
Destekleyici
Endüstriler
Talep
Koşulları
Faktör
Koşulları
Şans
Devlet
Porter’ın Elmas Modeli
mütəxəssis rəyi
50
say 25 |
EcoVision
Kümelenmeler ve Ekonomi Politikası
mek ve bu özelliklerin firmaların rekabet
gücü ile olan ilişkisini analiz etmek olmuştur.
TALEP KOŞULLARI:
Ülkenin yoğunlaştığı endüstrilerde
üretilen mal ve hizmetlere olan yerel tale-
bin ele alındığı bu maddede yerel tüketici-
lerin önemi vurgulanmaktadır.
Burada ele alınan yerel pazarın bü-
yüklüğü değil yerel talebin kalitesidir.
Yeni ve ya gelişmiş ürünler talep eden
bilinçli yerel tüketiciler, endüstrilerin bu
talepleri yerine getirmesi için yaratıcı ve
yenilikçi olmasına neden olduklarından
uluslararası arenada yüksek standartla-
ra sahip ürünlerin üretilerek rekabetçi
avantaja sahip olmasını sağlayabilirler.
Bu bakımdan Porter, rekabetçi avantajın
arttırılması yönünde uyarıcı etkiye sahip
olan yerel talep koşullarına özel önem
vermektedir.
İLGİLİ VE DESTEKLEYİCİ ENDÜSTRİ-
LER:
Ulusal avantajın bir diğer belirleyicisi,
ülkenin yoğunlaştığı endüstri ile bağlan-
tısı bulunan ve bu endüstriyi destekleyen
uluslararası rekabet gücüne sahip yerel
endüstrilerin varlığıdır. Bu destekleyici
ve ana endüstri ile bağlantılı yerel endüst-
riler/tedarikçiler, ana endüstriye mali-
yet-etkin, hızlı ve öncelikli girdi sağlayarak
avantaj yaratabilirler. Yatay (ortak müşte-
riler, teknoloji, dağıtım kanalları) veya di-
key (tedarikçi/alıcı) şekilde birbirine bağ-
lı bu sektörlerin tümüne kümelenme adı
verilmektedir. Bu kümelenmelerin varlığı
ülke endüstrilerinin uluslararası arenada
daha iyi rekabet edebilmesini sağlamak-
tadır.
FİRMA STRATEJİSİ, YAPISI VE YEREL
REKABET ORTAMI:
Elmas modelinin son bileşeninde ise
yerel rekabet yapısının yanı sıra, firmala-
rın nasıl oluşturulduğunu, teşkilatlandırıl-
dığını ve yönetildiğini belirleyen koşullar
incelenmektedir. Porter her endüstriye/
firmaya uyan standart bir yönetim mode-
linin bulunmadığını her firmanın içinde
bulunduğu koşullara göre farklı yönetim
biçimlerine sahip olması gerektiğini ifade
etmektedir.
Elmasın dördüncü köşesini oluşturan
ve bu maddenin diğer bir parçası olan
yerel rekabet ortamı, diğer tüm madde-
ler üzerinde güçlü bir uyarıcı etkiye sahip
olduğundan elması oluşturan tüm ele-
mentler arasında tartışmasız en önemli
olanıdır. Çünkü yerel rekabet, firmalar
üzerinde yenilik ve iyileştirme yapılması
yönünde baskı oluşturur. Yerel rakipler
birbirlerini fiyatları düşürmek, kaliteyi ve
hizmeti arttırmak, yeni ürünler ve üretim
taktikleri oluşturmak için zorlarlar. Bir ra-
kibin başarısı diğer rakipleri gelişmenin
mümkün olduğuna inandırır ve yeni ra-
kiplerin endüstriye girmesine neden ola-
bilir bu da fiyat ve kalite rekabetini daha
da arttırır. Yerel rekabetin gücünü arttıran
diğer bir etmen de coğrafi kümelenmedir.
Birbirleri ile dirsek temasında bulunan
aynı endüstrideki firmalar hızlı bilgi akışı
ve etkileşim sayesinde daha da rekabetçi
hale gelir.
Dolayısıyla zorlu yerel rekabette ayak-
ta kalabilen firmalar uluslararası arenada
rekabet gücüne sahip olabilmek için ge-
rekli donanıma sahip olurlar.
Ulusun iş ortamını oluşturan bu elmas
modelindeki her bir unsur birbiri ile etki-
leşim içerisinde olmakla beraber bir fak-
törde yaşanan değişim diğer faktörleri de
etkilemektedir. Diğer tüm maddelerdeki
Doğal Kaynakların
Korunması
İş Çevresi
İhracat
Teşvikleri
İşgücü
Eğitimi
Standartlar
Oluşturma
Bilim ve
Teknoloji
Yatırımı
Bilgi Hızı
Altyapı
KÜMELENMELER
Diğer bir ölçek ekonomisi çeşidi olan
dışsal ölçek ekonomisi aynı endüstrideki
firmaların bir bölgede yoğunlaşması ile
ortaya çıkmaktadır.
gelişimi arttıran yerel rekabet ortamı ile
tüm maddeler arasındaki etkileşimi büyü-
ten coğrafi yoğunlaşma, modeli bir siste-
me dönüştürmesi acısından büyük öneme
haizdir.
Elmasın dört köşesi arasındaki etkile-
şimin yoğunluğu ise, ulusal ortamın ne
derecede uluslararası başarıya müsait ol-
duğunu belirlemekle beraber etkileşimin
gücü ise iki temel faktörle beslenmekte-
dir. Bunlardan ilki endüstriyel kümelen-
medir ki teknoloji, yetenekli işgücü, icat
etme kapasitesi ve altyapı gibi gelişmiş
faktörler başarılı endüstriler arasında-
ki yatay ve dikey bağlantılar sayesinde
rahat bir şekilde oluşturulabilir. İkinci
faktör ise endüstrilerin aynı şehir ya da
bölgede konuşlanmasını ifade eden coğ-
rafi yoğunlaşmadır.
Porter, ulusal rekabet ortamını şekil-
lendiren bu dört temel özelliğe ilave et-
tiği devlet ve şans faktörünü dışsal ola-
rak kabul etmektedir. Porter’e göre bu
iki faktör ulusal rekabetçilik sistemini
tamamlayıp desteklemekte, fakat sürek-
li bir rekabetçi avantaj yaratmamakta-
dır. Şans faktörü, devletin ve firmaların
kontrolü dışında oluşan beklenmedik
politik gelişmeler, teknolojik patlama-
lar, petrol şokları gibi girdi maliyetle-
rindeki beklenmedik artışlar, savaşlar
ve doğal felaketler gibi sıra dışı olaylar
olarak nitelendirilebilir. Diğer bir dış
etken olan devlet faktörü ise rekabet
ortamına direkt müdahale etmeyip de
firmalar için rekabetçi avantaj yaratan
bir ortam oluşturulması için yapılan hü-
kümet politikalarını ifade etmektedir.
Aynı zamanda bu faktör, elması oluştu-
ran güçleri daha da kuvvetlendirmekte-
dir. Bu müdahalenin direkt olması an-
cak bahse konu ülkenin gelişmemiş bir
ülke olması durumunda kabul edilebilir,
aksi takdirde yapılan müdahalenin ye-
nilikçiliği teşvik etmesi ve uzun vadede
rekabetçiliği arttırması söz konusu ola-
maz. Porter’e göre ulusal rekabetçiliğin
arttırabilmesi için devletin, eğitim ile
ilgili gelişmiş stajyerlik uygulamalarını
ve sanayi-üniversite işbirliği ile yapıl-
mış araştırma projelerini destekleyerek
uzmanlaşmış işgücü oluşturmaya odak-
lanması gerekmektedir.
mütəxəssis rəyi
51
say 25 |
EcoVision