56
önemlidir. Bunlardan Isaria farinosa Fries çeĢitli tırtıl ve pupalara, özellikle toprakta
kıĢladıkları sırada zarar yaparlar.
Gerek orman, gerekse tarım alanlarındaki ölü toprak örtüsü birçok fungusları
ve fungusların zararlı oldukları böcekleri barındırır. Fungusların yaĢaması için gayet
elveriĢli bir zemin oluĢturan bu örtü korunarak hastalığa neden olan fungusların
yaĢaması ve devamlılığı sağlanabilir.
Mantarlar (Fungi)
Mantarlar, birçok böcek zararlılarının doğal yoldan düzenlenmesinde önemlidir. Zararlı
populasyonlar, geniĢ alanda epizotik içerisinde yok edilir. Mantarlar, vücut örtüsü yoluyla
arız olurlar ve hastalığa baĢlatmak için, diğer çoğu böcek patojenlerinin bulaĢma evrelerinde
olduğu gibi ağız yoluyla alınmaları gerekmez. Bu onları aphidler gibi bitki emen böceklere
karĢı kullanımlar için baĢlıca aday yapar.
ġekil XX. Beauveria sera beyazsineğinin mücadelesinde temel kullanılan bir biyoinsektisittir.
Mantarlar, mikrobiyal kontrol etmeni olarak geliĢme için büyük potansiyele sahip
olmalarına rağmen, sadece birkaçı operasyonel düzeyde kullanılmıĢtır. Mantarların modern
kullanımı bazı böcekler için 1960„larda baĢladı. Beauveria bassiana, Çin Halk
Cumhuriyeti‟ndeki birçok zararlının ve USSR‟de Kolorado patates böceğinin kontrolü için
kullanıldı. Metarhizium anisopliae, birçok zararlı türlere karĢı uygulama potansiyeline sahiptir
ve Brezilya‟ da Ģeker kamıĢlarındaki köpük böceği,
Mahanarva posticata
(Stål, 1855) Homoptera:
Cercopidae)
kontrolünde ticari olarak kullanılmaktadır. Paecilomyces fumosoroseus ve
57
Verticillium lecanii Avrupa‟ da ve Amerika‟ da ticari olarak, yaprak biti ve beyazsineklerin
kontrolü için kullanılmaktadır.
Metarhizium anisopliae, son zamanlarda Amerika‟ da çeĢitli kene, kınkanatlı böcek,
sinek, sivrisineklerin kontrolü için değerlendirilmektedir.
Mantarların yetenekleri üzerinde onların hedef konukçularına bulaĢmada birçok biyotik
ve abiyotik kısıtlamalar vardır. Bunlar, mikrobik düĢmanlar, konukçu davranıĢları, fizyolojik
durum ve yaĢ, patojen direnci ve yaĢı, güneĢ ıĢığı, kurutma, pestisitlerin varlığı, sıcaklık,
nemlilik ve inokulum eĢiğidir. Maalesef, son zamanlara kadar, bunların, yeterli inokulum
miktarının konukçuya aktarıldığı düĢünülüyordu. AraĢtırmacılar, çalıĢmalarını laboratuardan
araziye taĢıdığında, durumun böyle olmadığı görülmüĢtür. Entomopatojenik mantarların
baĢarılı kullanımı mikrobik kontrol etmeni olarak optimum bir Ģekilde formule edilen ve
hassas konukçuya doğru zamanda uygulanan kullanımlara bağlıdır.
5.2. Virüsler
Virüsler benzersizdirler. Canlı organizmaların sınıflandırılmasında diğer herhangi
bir gruba uymazlar. Yapıları ve kopyalanma yöntemleri ile ilgili çok Ģey bilinmekle,
bilim adamları hala virüslerin canlı olup olmadıklarına karar verebilmiĢ değillerdir.
Virüsler hücrelerden yapılmıĢ değildirler. Konukçu bir hücre içinde olmadıkları
sürece üreyemez ya da kopyalanamazlar.
Viral Yapı ve Çoğalma
Virüslerin büyüklüğü 0.01 ile 0.3 mikron arasında değiĢir. Bir virüs bir çekirdek
asidi özden ve onu çevreleyen bir protein kılıftan ibarettir. ġekilde görülen virüs
bakterileri enfekte den bir virüstür. Diğer virüslerin farklı Ģekilleri vardır, ancak yine
bir protein kılıf ve bir nükleik asit özden ibarettirler. Bu çekirdek asidi tek bir veya
çift bağlı DNA, ya da RNA olabilir. Virüsler herhangi bir içsel yapı veya enzim sistemi
içermezler. Bir konak hücre dıĢında, virüsler tamamen cansız görünürler.
Bir hücre belirli bir virüs çeĢidi tarafından, ancak bu virüsün protein kılıfı için
reseptörleri olduğunda enfekte edilebilir. Bazı virüs enfeksiyon çeĢitlerinde, protein
kılıf ve nükleik asidi içeren bütün virüs, konak hücreye girer. Diğerlerinde, virüsün
protein kılıfı hücrenin dıĢında kalır ve sadece nükleik asit hücreye girer.
58
Çoğu virüsler, bir konak hücreye girdiğinde, hücrenin biyokimysal mekanizmasını
ele geçirir ve hücreyi, baĢka virüsler üretmesi için kullanır. DNA içeren virüslerde,
viral DNA baĢka viral DNA üretmek için bir kalıp olarak ödev görür. Viral proteinlerin
sentezini yönetmek için viral mRNA da üretir. Viral genetik materyal RNA ise, bu
RNA baĢka viral RNA üretimini yönetir ve kendi mRNA‟sı olarak rol oynar. Viral
mRNA tarafından sentezlenen proteinler arasında konak hücrenin zarını yok eden ya
da parçalayan enzimler vardır. Bazı yeni virüslerin konak hücreye katılmasından
sonra, hücre zarı ( ve hücre çeperi, varsa) parçalanır veya yok olur ve virüsler
serbest kalırlar. Her bir yeni virüs diğer bir hücreyi enfekte edebilir.
Bakterileri enfekte eden bir virüse bakteriyofaj denir. Bazı bakteriyofajlar
yukarıda açıklanan virüsler gibi davranırlar. Baktyeriyal hücrenin mekanizmasını ele
geçirirler, kendi kendine kopyalanırlar ve bakteriyal hücre duvarını ortadan
kaldırırlar. Diğer bakteriyal virüsler faklı davranırlar. Viral DNA hücreye girdiğinde,
bakteriyal kromozomun bir parçası olur. Hücre bölünmesi sırasında bakteriyal
kromozom kopyalandığında, viral DNA da kopyalanır. Bakteriyal hücre
bölündüğünde, meydana gelen iki kardeĢ hücrenin her biri bakteriyal kromozomla
birlikte viral DNA‟nın da bir kopyasını içerir. Bu viral DNA pek çok generasyonda
zararsız kalabilir, ancak sonunda hücre zarını ortadan kaldıran ve hücreyi yok eden
yeni virüsler üreterek kopyalanır.
Virüsler ve Hastalıklar
Soğuk algınlığı, çocuk felci, suçiçeği, kızamık ve gribi içeren pek çok insan
hastalıkları virüsler tarafından meydana getirilir. Ġnsan vücudu birkaç yolla kendini
virüslere karĢı koruyabilir. BağıĢıklık sistemi, kandaki lenfositler virüsleri yok eden
antikorlar ürettiğinde bir virüse karĢılık verir. Bazı lenfositler virüs bulaĢmıĢ
hücrelerle çatıĢırlar ve onları yok ederler. Bu Ģekilde hiçbir yeni virüs sağlıklı
hücrelere aktarılamaz. Vücut bir virüsle enfekte olduğunda ayrıca interferon
denilen bir madde de üretebilir. Ġnterferon bütün virüs çeĢitlerine karĢı koruma
sağlar. Ġnterferon üzerine Ģu anda yürütülen bilimsel araĢtırmaların çoğu kanser ve
çoklu skleroz gibi hastalılarda iyileĢtirici olarak araĢtırılmasıdır. Doktorlar ayrıca
çocuk felci ve kızamık gibi virüslerin neden olduğu belirli hastalıkları önlemek için
aĢılar kullanmaktadır. Bu aĢılar hastalığa neden olmadan hastalığa karĢı antikorların
üretimini uyarmaktadır. Hastalığa neden olan virüs vücuda girerse, derhal antikorlar
tarafından saldırıya uğramakta ve yok edilmektedir.
Dostları ilə paylaş: |