84
‘Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla (haksız şekilde)
yemeyin. Ancak rıza ile yapılan ticaretle olursa başka. Kendinizi helak etmeyin.
Şüphesiz Allah, size karşı çok merhametlidir. Kim haddi aşarak ve zulmederek bunu
yaparsa, onu cehennem ateşine atacağız. Bu Allah için pek kolaydır.’
344
‘Size işkence eden, kadınlarınızı sağ bırakıp oğullarınızı boğazlayan Firavun
ailesinden sizi kurtarmıştık; bu Rabbinizin büyük bir imtihanı idi.’
345
Bütün bu ayet-i kerimelerden sonra şunu ifade etmek gerekir ki, terör fiilinde
insanlara eziyet etmek vardır, insanlara sıkıntı vermek, insanların mallarına ve
canlarına zarar vermek ve haksız yere onlara tecavüz etmek vardır. Terör kavramıyla
ilgili tanımlamaları bölümümüzün başında ifade etmiştik. Birkaç tanımı kısa bir
şekilde hatırlamak gerekirse, terör; ‘korkutmak, dehşete düşürmek, korkup kaçırmak,
caydırmak’
346
, ‘korkutma, yıldırma, tedhiş, bulunduğu ortamda gerilim yaratmak ve
korku salmak’
347
, ‘kamu otoritesini veya toplum yapısını yıkmak için girişilen korku
ve yılgınlık saçan şiddet hareketleri’
348
, ‘insanları yıldırmak, sindirmek yoluyla
onlara belli düşünce ve davranışları benimsetmek için zor kullanma ya da tehdit
etme’
349
anlamlarına gelmektedir. Bütün bunlar Kur’an ( Allah )tarafından
yasaklanmış eylemlerdir. Dolayısıyla Allah’ın indirdiğiyle hükmetmeyenler
zalimlerin ta kendileridir, ayet-i kerimesinden yola çıkarak, terör fiili açık bir
zulümdür, terör eylemini gerçekleştiren kişi ise zalimin kendisidir. Allah ise zalim
kimseleri lanetlemiş
350
ve onlar hidayete erişemeyeceklerdir.
351
344
Nisa Suresi, 4/29-30.
345
Bakara Suresi, 2/49.
346
Güzel, a.g.e. , s. 15.
347
TDK Türkçe Sözlük, Türk Tarih Kurumu Basımevi. Ank. 1988, s. 1459; Dil Dergisi Yay. Türkçe
Sözlük, Terör Md. Ank. 2005; Ergil, a.g.e. , s. 1.
348
Ansiklopedik Siyasi Terimler ve Örgütler Sözlüğü, Güvenlik ve Yargı Muhabirleri Dernegi Yay.
Ank. 1993, s. 124.
349
Bozdemir, a.g.e. , VI/523.
350
Hud Suresi, 11/18.
351
Tevbe Suresi, 9/109.
85
C. Fesad
Sulhün zıt anlamlısı
352
olan fesad kelimesi bir şeyin fasid olması, bozulmak,
çürümek, mahvolmak, kötü olmak, kötü yola sapmak, bir şeyi bozmak, ifsat etmek,
bozgunculuk yapmak anlamlarına gelmektedir.
353
Aynı zamanda fesad kelimesi,
Tabii dengenin , sosyal düzenin ve ahlaki yapının bozulmasını ifade eden bir
terimdir.
354
Ayet-i kerimelerde fesad kavramı, alemin intizamının sağlanmasından
sonra, bu düzenin bozulmasına katkı olacak her türlü davranışı ifade etmektedir.
Alemin düzeni (yani fıtri ve tabii denge) tevhid ilkesine dayanmaktadır.
355
Bu
sebeple fıtri ve tabii dengeyi bozacak her türlü davranış, tevhid ilkesine de zarar
vereceğinden veya tar tersi şeklinde düşünülecek olursa, tevhide aykırı her davranış
fıtri ve tabii dengeyi bozacağından, insanın bu tür eylemleri fesad kavramıyla ifade
edilmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de on bir ayette fesad kelimesi, otuz dokuz ayette de bunun
türevleri geçmektedir.
356
Kur’an-ı Kerim’de fesad kelimesinin kullanıldığı ilk ayet-i kerime, Bakara
11. ayettir:
ْﻢُﻬَﻟ َﻞﻴِﻗ اَذِإَو
وُﺪِﺴْﻔُﺗ َﻻ
َنﻮُﺤِﻠْﺼُﻣ ُﻦْﺤَﻧ ﺎَﻤﱠﻧِإ ْاﻮُﻟﺎَﻗ ِضْرَﻷا ﻲِﻓ ْا
{}
ُﻢُه ْﻢُﻬﱠﻧِإ ﻻَأ
َنوُﺮُﻌْﺸَﻳ ﱠﻻ ﻦِﻜـَﻟَو َنوُﺪِﺴْﻔُﻤْﻟا
{}
"Onlara "yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın" denildiği zaman "Biz yapıcı,
düzeltici kimseleriz" derler. İyi bilesiniz ki, onlar bozguncuların ta kendileridirler,
fakat bunun farkında değildirler."
357
352
Nesefi, a.g.e. ,I/53.
353
İbn Manzur, a.g.e. , III/335.
354
DİA, XII/421.
355
Enbiya Suresi, 21/22.
356
Abdulbaki, Muhammed Fuad, a.g.e. , ‘fsd’ md.
357
Bakara Suresi, 2/11-12.
86
Ayet-i kerimede ‘La tüfsidu’ bozgunculuk yapmayın ifadesi fesad
kelimesinin türevi olarak kullanılmıştır. Buradaki ifade münafıklar ile ilgili olup,
onların imani noktada toplumda meydana getirmeye çalıştıkları sıkıntılara atıfta
bulunulmaktadır. Onlara ‘kalplerinizdeki hastalığı topluma bulaştırmayın’
denilmesine rağmen, münafıklar bilakis topluma hastalık bulaştırmadıklarını,
toplumu huzura ve sükûna kavuşturduklarını iddia etmektedirler.
358
Ayet-i kerimede
kullanılan ‘fesad’ kelimesini küfür ve isyan olarak ifade edenler de olmuştur.
359
Buradan anlaşılan şudur ki, toplumda manevi anlamda sarsıntılar oluşturacak,
toplumun inanç akidelerine zarar verecek, bunun sonucunda ise toplumun birliğine
gölge düşürecek her türlü davranış fesad kavramının içine girmektedir.
Fesad kelimesinin kullanıldığı diğer bir ayet-i kerime ise şu şekildedir:
ًﺔَﻔﻴِﻠَﺧ ِضْرَﻷا ﻲِﻓ ٌﻞِﻋﺎَﺟ ﻲﱢﻧِإ ِﺔَﻜِﺋَﻼَﻤْﻠِﻟ َﻚﱡﺑَر َلﺎَﻗ ْذِإَو
ﻦَﻣ ﺎَﻬﻴِﻓ ُﻞَﻌْﺠَﺗَأ ْاﻮُﻟﺎَﻗ
ِﻓ ُﺪِﺴْﻔُﻳ
ُﻦْﺤَﻧَو ءﺎَﻣﱢﺪﻟا ُﻚِﻔْﺴَﻳَو ﺎَﻬﻴ
َﻻ ﺎَﻣ ُﻢَﻠْﻋَأ ﻲﱢﻧِإ َلﺎَﻗ َﻚَﻟ ُسﱢﺪَﻘُﻧَو َكِﺪْﻤَﺤِﺑ ُﺢﱢﺒَﺴُﻧ
َنﻮُﻤَﻠْﻌَﺗ
{}
‘Rabbin meleklere "Ben yeryüzünde bir halife var edeceğim" demişti;
melekler, "Orada bozgunculuk yapacak, kanlar akıtacak birini mi var edeceksin?
Oysa biz Seni överek yüceltiyor ve Seni devamlı takdis ediyoruz" dediler; Allah
"Ben şüphesiz sizin bilmediklerinizi bilirim" dedi.’
360
Melekler, insanoğlunun yeryüzünde bozgunculuk yapacağından ve kan
dökeceğinden bahsediyor. Bunların arka arkaya ifade edilmesini, fesad çıkarmanın
ve kan dökmenin birbiriyle ilişkili olması şeklinde anlamamız mümkündür.
Toplumun birlik ve beraberliğini bozacak, toplumda var olan barış durumunu yok
edecek her türlü eylem fesad’dır. Fesad durumunun ortaya çıkmasından sonra ise
toplumda kargaşa ve karışıklıklar baş gösterir, bunun sonucunda ise insanlar
birbirlerinin kanını döker.
358
Derveze, a.g.e. , V/41-49.
359
İbn Kesir, a.g.e. , I/66.
360
Bakara Suresi, 2/30.
Dostları ilə paylaş: |