V
ÖNSÖZ
Âlemlerin Rabbi olan Allah (c.c.)’a sonsuz hamdü senalar ve O’nun habibi,
yolumuzun aydınlatıcısı olan Hz. Muhammed (s.a.v.)’e salât ve selam olsun.
Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Hâkim-i, karanlıklardan aydınlığa çıkmaları,
hak ile
batılı görmeleri, doğru ile yanlışı ayırt etmeleri ve onu hidayet rehberi edinmeleri
için, insanlığa göndermiştir. Bu sebeple Kur’an-ı Kerim, insanlığa kimi zaman uyarı,
kimi zaman müjde, kimi zaman da şifa olmuştur.
Çalışmamız Kur’an-ı Kerim’in Cihad ve Terör kavramlarına bakışı üzerinedir.
Günümüzde cihad ve terör kavramlarının birlikte zikredilmesi gerçekten çok acıdır.
Birbiriyle hiçbir şekilde ilişkisi olmadığı halde bu kavramların
birlikte zikredilmesi,
kavramlar hakkında bir bilgisizlikten kaynaklanmaktadır. İnsandan kaynaklanan her
türlü
probleme çözüm olabilecek, her türlü terörün kökünü kurutacak bir kavram
olan cihadın, terör kavramıyla ilişkilendirilmesi bizleri çok düşündürmektedir. Bu
durumda ister istemez aklımıza bazı sorular geliyor. Acaba yapılan bu
ilişkilendirilmeler kasıtlı mı? Yeryüzünde İslam’a gösterilen
teveccühü ve yönelimi
bu şekilde baltalamak mı istiyorlar? Yoksa bazı yazarların ısrarla savundukları gibi,
terör örgütlerinin arkasındaki belli devletler işledikleri suçları bu şekilde perdelemek
mi istiyorlar ve cihad kavramı hakkındaki yakıştırmalar onların eseri mi?
Bu çalışmamız yukarıda ifade edilen karmaşaya açıklık kazandırmayı
amaçlamaktadır. Cihad ve terör kavramlarını öncelikle kendi şartlarında
değerlendirip sonrasında ise konumuzun temelini oluşturan Kur’an
perspektifinden
değerlendirmeye çalıştık.
Çalışmamız iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Cihad kavramını
ayetler ışığında hadis-i şeriflerle destekleyerek açıklamaya çalıştık. İkinci bölümde
ise terör kavramını terminolojik olarak açıklayarak yaşadığı tarihsel süreci kısaca
ifade etmeye çalışarak, yine terör hakkında Kur’an’ın
değerlendirmesine yer vermek
suretiyle cihad ve terör kavramlarının konumlarını belirtmeye çalıştık. Sonuç
bölümüyle de genel bir değerlendirme yaparak çalışmamızı noktaladık. Kaynaklar
noktasında ise öncelikle
tefsirler başta olmak üzere, hadis eserlerinden, sözlüklerden
VI
ve de güncel eserlerden faydalanmaya çalıştık. Ayet-i kerime meallerinde ise ağırlıklı
olarak Diyanet İşleri Başkanlığının Kur’an Meali esas alınmıştır.
Öncelikle dünyaya gelmeme vesile olan ve
güzel bir şekilde yetişmemi
sağlayan anne-babama; çalışmamın başından sonunu
kadar bana olan desteğini
esirgemeyen ve ileriki çalışma hayatımda da esirgemeyeceğine inandığım eşime;
bana yol gösterip yardımlarını esirgemeyen değerli hocam Prof. Dr. Şevki SAKA’ya
şükranlarımı sunuyor ve kendilerine dünya ve ahiret hayatında mutluluklar
diliyorum.
M. Fatih İLDEŞ
23.05.2008