15
yardım savaş alanında düşmana karşı olabilir, bir fetih veya kalpteki imanın
sağlamlaştırılması şeklinde de olabilir.
48
ل
ُﻢُآَﺮَﺼَﻧ ْﺪَﻗَ
ُﻪّﻠﻟا
َﻦِﻃاَﻮَﻣ ﻲِﻓ
ْﻢَﻠَﻓ ْﻢُﻜُﺗَﺮْﺜَآ ْﻢُﻜْﺘَﺒَﺠْﻋَأ ْذِإ ٍﻦْﻴَﻨُﺣ َمْﻮَﻳَو ٍةَﺮﻴِﺜَآ
ِﻦْﻐُﺗ
ُضْرَﻷا ُﻢُﻜْﻴَﻠَﻋ ْﺖَﻗﺎَﺿَو ًﺎﺌْﻴَﺷ ْﻢُﻜﻨَﻋ
ﻢُﺘْﻴﱠﻟَو ﱠﻢُﺛ ْﺖَﺒُﺣَر ﺎَﻤِﺑ
َﻦﻳِﺮِﺑْﺪﱡﻣ
{}
َلﺰَﻧَأ ﱠﻢُﺛ
ُﻪّﻠﻟا
ُﻪَﺘَﻨﻴِﻜَﺳ
ِﻪِﻟﻮُﺳَر ﻰَﻠَﻋ
ﺎَهْوَﺮَﺗ ْﻢﱠﻟ ًادﻮُﻨُﺟ َلَﺰﻧَأَو َﻦﻴِﻨِﻣْﺆُﻤْﻟا ﻰَﻠَﻋَو
َبﱠﺬﻋَو
َﻦﻳِﺮِﻓﺎَﻜْﻟا ءاَﺰَﺟ َﻚِﻟَذَو ْاوُﺮَﻔَآ َﻦﻳِﺬﱠﻟا
{}
ُبﻮُﺘَﻳ ﱠﻢُﺛ
ُﻪّﻠﻟا
ﻦَﻣ ﻰَﻠَﻋ َﻚِﻟَذ ِﺪْﻌَﺑ ﻦِﻣ
َو ُءﺎَﺸَﻳ
ُﻪّﻠﻟا
ٌﻢﻴِﺣﱠرٌرﻮُﻔَﻏ
{}
“Andolsun ki Allah, birçok yerde (savaş alanlarında) ve Huneyn savaşında
size yardım etmişti. Hani çokluğunuz size kendinizi beğendirmiş, fakat sizi hezimete
uğramaktan kurtaramamıştı. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti,
sonunda (bozularak) gerisin geri dönmüştünüz. Sonra Allah, Resûl'ü ile müminler
üzerine sekînetini (sükûnet ve huzur duygusu) indirdi, sizin görmediğiniz ordular
(melekler) indirdi de kâfirlere azap etti. İşte bu, o kâfirlerin cezasıdır. Sonra Allah,
bunun ardından yine dilediğinin tevbesini kabul eder. Zira Allah bağışlayan,
esirgeyendir.”
49
َﻦﻳِﺬﱠﻟاَو
ﱠنِإَو ﺎَﻨَﻠُﺒُﺳ ْﻢُﻬﱠﻨَﻳِﺪْﻬَﻨَﻟ ﺎَﻨﻴِﻓ اوُﺪَهﺎَﺟ
َﻪﱠﻠﻟا
َﻦﻴِﻨِﺴْﺤُﻤْﻟا َﻊَﻤَﻟ
{}
“Bizim uğrumuzda cihad edenlere gelince; elbette biz onlara kendi yollarımızı
göstereceğiz ve şüphesiz ki Allah muhsin olanlarla beraberdir.”
50
Allah Teâlâ kendi yolunda mücahede edenleri rahmetiyle kuşatır. Onlara
sayısız nimetler verir ve hiçbir çabalarını boşa çıkarmaz. Allah yolunda mallarıyla ve
canlarıyla mücadele edenler ahirette elde edecekleri mükâfatın yanında, henüz bu
dünyada zafere kavuşurlar.
“ Mallarını Allah yolunda infak edenlerin örneği, bir tane örneği gibidir ki, (o
tane) yedi başak bitirir, her başakta da yediyüz tane olur. Allah dilediğine daha da
artırır. Allah çok veren ve her şeyi bilendir.”
51
48
İsmail Hakkı Bursevi, Ruhu’l-Beyan, Daru Saadet, 1926, VIII/501; Kurtubi, Ebu Abdullah
Muhammed b. Ahmed, Camiu’l-Ahkami’l-Kur’an, Daru ihyai’t-Turasi’l- Arabî, Beyrut, 1965,
VIII/232.
49
Diyanet Vakfı Meali, Tevbe Suresi, 9/25-27.
50
Ankebut Suresi, 29/69.
16
َﻦﻳِﺬﱠﻟا ﺎَﻬﱡﻳَأ ﺎَﻳ
ْﻢُﻜﱡﻟُدَأ ْﻞَه اﻮُﻨَﻣَﺁ
ٍﻢﻴِﻟَأ ٍباَﺬَﻋ ْﻦﱢﻣ ﻢُﻜﻴِﺠﻨُﺗ ٍةَرﺎَﺠِﺗ ﻰَﻠَﻋ
{}
َنﻮُﻨِﻣْﺆُﺗ
ِﺑ
ِﻪﱠﻠﻟﺎ
َنوُﺪِهﺎَﺠُﺗَو ِﻪِﻟﻮُﺳَرَو
ِﻞﻴِﺒَﺳ ﻲِﻓ
ِﻪﱠﻠﻟا
نِإ ْﻢُﻜﱠﻟ ٌﺮْﻴَﺧ ْﻢُﻜِﻟَذ ْﻢُﻜِﺴُﻔﻧَأَو ْﻢُﻜِﻟاَﻮْﻣَﺄِﺑ
َنﻮُﻤَﻠْﻌَﺗ ْﻢُﺘﻨُآ
{}
ْﻢُﻜَﺑﻮُﻧُذ ْﻢُﻜَﻟ ْﺮِﻔْﻐَﻳ
ُرﺎَﻬْﻧَﺄْﻟا ﺎَﻬِﺘْﺤَﺗ ﻦِﻣ يِﺮْﺠَﺗ ٍتﺎﱠﻨَﺟ ْﻢُﻜْﻠِﺧْﺪُﻳَو
َﻦِآﺎَﺴَﻣَو
ُﻢﻴِﻈَﻌْﻟا ُزْﻮَﻔْﻟا َﻚِﻟَذ ٍنْﺪَﻋ ِتﺎﱠﻨَﺟ ﻲِﻓ ًﺔَﺒﱢﻴَﻃ
{}
ٌﺮْﺼَﻧ ﺎَﻬَﻧﻮﱡﺒِﺤُﺗ ىَﺮْﺧُأَو
َﻦﱢﻣ
ِﻪﱠﻠﻟا
ِﺮَﻗ ٌﺢْﺘَﻓَو
ِﺮﱢﺸَﺑَو ٌﺐﻳ
َﻦﻴِﻨِﻣْﺆُﻤْﻟا
{}
“ Siz ey imâna ermiş olanlar! Sizi (hem bu dünyada hem de öteki dünyada)
şiddetli bir azaptan koruyacak bir alışverişi size göstereyim mi? Allah’a ve
Peygamber’e inanır ve Allah yolunda malınız ve canınızla cihad edersiniz; bu sizin
kendi iyiliğinizedir, keşke bilseydiniz. ( Eğer böyle yaparsanız ) Allah günahlarınızı
bağışlayacak ve sizi içinden ırmaklar akan cennetlere ve bu sonsuz mutluluk
bahçelerindeki güzel köşklere koyacaktır; bu, büyük bir mazhariyettir. Ve size
gönülden seveceğiniz başka bir şey daha (bağışlayacak); Allah’ın yardımı ve yakında
gerçekleşecek bir zafer; (ey Peygamber, bunu ) bütün inananlara müjdele.”
52
“ Şüphesiz iman edenler ve Allah yolunda muhacir olup da mücahede edenler,
muhakkak bunlar, Allah’ın rahmetini umarlar. Allah bağışlayıcı ve merhamet
edicidir.”
53
Ayet-i kerimeler o kadar açık bir şekilde ifade etmiştir ki; Allah yolunda cihad
eden kimse, eğer cihadına devam ederek Allah’ı ve İslam’ın güzelliklerini insanlarla
buluşturma gayretini sürdürürse, hem insanları dünya ve ahiret mutluluğuna eriştirme
vesilesine nail olur hem de kendisinin kurtuluşuna sebep olur. Bu mücahedesi
günahlarından bağışlanmasına vesile olduğu gibi, Allah’ın yardımını da her zaman
yanında hisseder. Allah’tan daha güzel bir dost ve yardımcı var mıdır? Tabi ki hayır;
O ne güzel dost O ne güzel yardımcıdır.
54
Cihad eden kazanır, nefsine ve düşmana
boyun eğer kaybeder.
51
Bakara Suresi, 2/261.
52
Sâff Suresi, 61/10-13.
53
Bakara Suresi, 2/218.
54
Hacc Suresi, 22/78.
17
4. Cihad Nefse Karşı Yapılan Mücahededir
Peygamber (s.a.v.) efendimiz buyuruyorlar ki;
“ Mücâhid nefsiyle mücahede eden kimsedir.”
55
Cihadın bir başka boyutu olan nefse ve şeytana karşı yapılan mücahede,
mü’minin takva derecesine ulaşmasını sağlar. Nefsinin isteklerine sınır getirmeyen
kimse dalalete düşer. Şeytanın aldatmalarına erken kanar. Kişinin nefsiyle mücahede
etmesi o kimseye İslam ahlakı kazandırır.
Peygamber tarafından en büyük ve en zor olarak ifade edilen bu cihad, yani
ahlaki ve manevi anlamda nefisle yapılan cihad, açgözlülüğü ve zevk düşkünlüğünü,
korkuyu ve alçaklığı, istek ve tutkulara boyun eğmeyi alt etme yolundaki bitmez
tükenmez çabadır. Ruhun olumsuz unsurlarına karşı sürdürülen bu cihad, büyük
cihaddır.
Nefisleri ile kendileri arasındaki dengeyi sağlayamayıp nefislerine boyun eğen
kimseler ise dünyalıklara, zevk ve eğlenceye dalarlar. Ve böylece Allah’ı unuturlar.
Kur’an-e Kerim bu kimselerin durumunu şu şekilde ifade ediyor:
ُﻪﱠﻠَﺿَأَو ُﻩاَﻮَه ُﻪَﻬَﻟِإ َﺬَﺨﱠﺗا ِﻦَﻣ َﺖْﻳَأَﺮَﻓَأ
ُﻪﱠﻠﻟا
ِﻪِﻌْﻤَﺳ ﻰَﻠَﻋ َﻢَﺘَﺧَو ٍﻢْﻠِﻋ ﻰَﻠَﻋ
ِﻪِﺒْﻠَﻗَو
ِﺪْﻌَﺑ ﻦِﻣ ِﻪﻳِﺪْﻬَﻳ ﻦَﻤَﻓ ًةَوﺎَﺸِﻏ ِﻩِﺮَﺼَﺑ ﻰَﻠَﻋ َﻞَﻌَﺟَو
ِﻪﱠﻠﻟا
ﺎَﻠَﻓَأ
َنوُﺮﱠآَﺬَﺗ
{}
ﺎَﻣ اﻮُﻟﺎَﻗَو
ِإ َﻲِه
ﺎَﻨُﻜِﻠْﻬُﻳ ﺎَﻣَو ﺎَﻴْﺤَﻧَو ُتﻮُﻤَﻧ ﺎَﻴْﻧﱡﺪﻟا ﺎَﻨُﺗﺎَﻴَﺣ ﺎﱠﻟ
ٍﻢْﻠِﻋ ْﻦِﻣ َﻚِﻟَﺬِﺑ ﻢُﻬَﻟ ﺎَﻣَو ُﺮْهﱠﺪﻟا ﺎﱠﻟِإ
َنﻮﱡﻨُﻈَﻳ ﺎﱠﻟِإ ْﻢُه ْنِإ
{}
“(Ey Muhammed!) Ya şimdi baksana o kimseye ki hevasını ilâh edinmiş, Allah
da onu bir ilim üzerine şaşırtmış, kulağını ve kalbini mühürleyip gözüne de bir perde
çekmiştir; artık onu Allah’tan başka kim yola getirebilir! Hâlâ düşünmeyecek
misiniz? Dediler ki: ‘Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Ölürüz ve yaşarız.
Bizi ancak zaman yok eder.’ Bu hususta onların bir bilgisi yoktur. Onlar sadece
zanda bulunuyorlar.”
56
55
Ebu Davud, a.g.e. , Cihad 5; Tirmizi, a.g.e. , F. Cihad 2.
56
Câsiye Suresi, 45/23-24.
Dostları ilə paylaş: |