Memleket Hikâyeleri / Ayfer Tunç



Yüklə 7,9 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə37/66
tarix26.09.2018
ölçüsü7,9 Mb.
#70871
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   66

tehcenleşmeye  başlıyor.  Neyse  ki  konuya  bu  minvalde  çanak 
tutan  pek  olmuyor,  tekrar eski  komik tona bürünüyor.
Gaza gelen başkadın oyuncu  “Repo günümüzde hamama gi­
delim!”  diye  tutturuyor.  “Sauna,  spa,  kaplıca  filan  değil  ama, 
bildiğin hamam.  Senelerdir gitmedim!”
Kafalar da hafif dumanlı,  ekipteki bütün kadınlar coşuyorlar, 
hamama  gitmek üzere sözleşiyorlar.
Fakat  repo  günü  ilk yan  çizen  başkadın  oyuncu  oluyor.  Ta­
nınmış  bir  şahsiyet  olduğu  için  bu  şekilde  halk  içine  çıkma­
sı  uygun  değilmiş,  fotoğrafını  çekerlermiş, /eyse,  tıvitıra  koyar­
larmış,  magazin  sitelerine  düşermiş,  sosyal  medyada  “ünlü  ar­
tist  hamamda”  diye  titi  olmaya  hiç  niyeti  yokmuş.  İyi  de  o  ge­
ce  hamam  da  hamam  diye  tuttururken  aklın  neredeydi  be  ka­
dın?  diye  soran  yok.
Başkadın  oyuncu  vazgeçince  hamam  fikri  diğerleri  için  de 
cazibesini  kaybediyor.  Ece  o  kadar heveslenen yönetmen  yar­
dımcısı  kızı  mahzun bırakmak  istemiyor,  zaten bütün olumsuz 
tecrübelerine rağmen hamamın onu çeken bir tarafı var, sonuç­
ta  ikisi  bir mahalle hamamına gidiyorlar.
Hamamda  Afyon’un yerlisi,  çoğu  genç ve  orta  yaşlı kadınlar­
dan  oluşan,  gürültücü  ama  çok  neşeli,  kalabalık  bir  grup  var. 
Eski  bir  geleneği  yad  etmeye  gelmiş  gibiler.  Gelin  hamamı  mı, 
değil mi anlayamıyor.  Ortada yemek filan yok, zaten olsa da so­
ğuklukta olması  gerekir.  Türk  sinemasında  göbek  taşında  ye­
nen  o  dolmalar,  köfteler soğuklukta  yenirmiş  eskiden,  çok  es­
kiden.
Devir  değişmiş  ama  kadınlardan  biri  naylon  kombinezon- 
lu.  Naylon kombinezon artık demode olmaktan da  öte, yetmiş­
li  yılların  raflarında  unutulmuş  bir  şey.  Naylonun  sağlıksızlı­
ğı  tescillendiğinden  beri,  kombinezon  formundaki  iç  giysiler 
ipekten  veya  pamuklu  penyeden  yapılıyor,  eskisi  kadar yaygın 
da  giyilmiyor  zaten.
Naylon  kombinezonlu  kadın  hamama geleneksel bir hamam 
takımıyla  değil,  devasa  bir  bakım  ve  kozmetik  setiyle  gelmiş. 
Bir  sepet  dolusu  şampuan,  saç  kremi,  saç  bakım  maskesi,  duş 
jeli,  peeling  kremi,  tarak,  selülit  masaj  aleti,  sırt  fırçası,  diş  fır­
142


çası,  diş  macunu,  topuk  törpüsü,  sabunlar,  keseler,  lifler,  par­
mağında  yüzükler,  kolunda  bilezikler,  bir  cep  telefonu  ve  bir 
de  dört-beş yaşlarında  bir oğlan çocuğu.  Ece oğlanı  görünce  ke­
sin  işeyeceğini,  gözünün  bu  kez  de  oluktan  sarı  sarı  akacak  çi­
şe  takılacağını düşünüyor, cam sıkılıyor.  Kombinezonlu  kadın 
telefonunda  oynak  bir  türkü  açıyor  ve  aleti  duvardaki  merme­
rin  çıkıntı  yaptığı  yere  koyuyor.  Neşeli  grup  türküye  eşlik  et­
meye  başlıyor:
Yalan mıydı  Yaşar/ K arakolda doğru söyler mahkemede şaşar.
Ece  ilk  kez  hamamda  böyle  eğlenen  kadınlar  görüyor.  Ha­
mam  klişesine  tam  uymasa  da,  yakınlaşmış  bir  sahne  işte.  Ni­
hayet!
Oğlan “Çişim geldi,” deyince Ece dikkat kesiliyor. Aklına ge­
len şey olursa burada daha fazla duramaz. Ama korktuğu  olmu­
yor,  annesi  millete  çaktırmadan  oğlanı  duvara  döndürüp  olu­
ğa  işetmiyor,  aksine  elinden  tutup  tuvalete  götürüyor,  Ece  ra­
hatlıyor.
Kombinezonlu  kadının  telefonunda  çalan  oynak  türkü  her­
kesi  coşturuyor,  grupla  alakası  olmayan  kadınlar  bile  hafiften 
omuz  titretiyorlar,  parmak şaklatıyorlar.  Türk  kadınıyla  göbek 
dansı arasındaki  içgüdüsel  ilişki  önlenemez.
Ece  oynayan  kadınları  ilgiyle  izlerken,  hamama uzun  boylu, 
iri  yapılı,  donla  gezen  kadınların  aksine  göğüslerinden itibaren 
peştamala sarınmış  bir  kadın  geliyor.  Altın  zincirler,  taşlı  bile­
ziklerle  dolu  bilekleri  kalın,  kırmızı  ojeli  tırnakları  uzun,  yüzü 
kemikli, göğüsleri peştamalı geriyor.  Ayağında fosforlu  pembe, 
parmak arası terlikler var. Yalnız Ece değil diğer kadınlar da ye­
ni  gelen  iri  kadından gözlerini  alamıyorlar.  Kadın  selamsız  sa­
bahsız, kurnalardan birine gidiyor, çamaşır suyunu döküp otu­
racağı  yeri  dezenfekte ediyor,  yerleşiyor,  kelebek  tokayla  tepe­
sinde topladığı kömür gibi siyah, gür saçlarını açıyor ve  yıkan­
maya başlıyor.
İri kadının hamamdaki varlığı neşeli grubun eğlencesinde bir 
yavaşlamaya  neden  oluyor,  gözlerini  dikip bakıyorlar,  araların­
da  fısır fısır konuşuyorlar.  Ece  baştan  pek aldırmıyor,  fakat  eğ­
lencede gözle görülür bir duraklama  var.  İri  kadın  gayet edepli-
143


ce yıkanıyor.  Kimseye  laf attığı,  ağzını  açtığı  yok.  Dalgalı  siyah 
saçları  köpük  köpük.
Eğlenen  gruptan  orta  yaşlı,  ısırgan  görünümlü  bir  kadın 
uzun  süre  dik  dik  baktıktan  sonra  yanına  gidip  konuşmaya 
başlıyor,  iri  kadın  başından  savmak ister  gibi  bir  hareket  yapı­
yor,  bulaşmak  istemediği  belli.  Derken  kombinezonlu  kadın, 
birkaç  kadın  daha,  iri  kadınla  ısırganın  yanına  geliyorlar,  tar­
tışmaya dahil  oluyorlar.
iri  kadın  sessiz  kalamıyor  artık,  o  da bağırmaya başlıyor.  Su 
sesinin  yankısı  ve yüksek  sesle  kendi  kendine  çalan  oynak  tür­
kü  nedeniyle  Ece  ne  konuştuklarını  tam  anlayamasa  da,  ısırga­
nın  “Çak git!”,  kombinezonlunun  “Ahlaksız!”,  iri  kadının  “Ha­
mam  babanızın  malı  mı?  İstediğim  yere  gelirim!”  dediğini  du­
yuyor.  Kadınların  bir  kısmı  panikle  havlularına  sarınıyorlar. 
Hemen  hepsi  yıkanmayı bırakıyor,  tartışmayı  izliyor.
Bayağı  kavgaya  girişiyorlar.  Isırgan  iri  kadının  üstüne  yü­
rüyor.
“Defol  git,  orospu!”  diye  bağırarak şiddetle itip  kakıyor.
iri  kadın  saldırıya  karşılık  vermeye  kalksa  ısırganı yere serer, 
ama  sadece  kendini  savunmaya  çalışıyor,  kalın  parmaklarıyla 
ısırganın  tokat  atmak  üzere  havalanmış  elini  yakalıyor,  bükü­
yor,  öbürü  çığlık atıyor.  Boylu  poslu  bir  kadın  ısırganın imda­
dına  yetişiyor,  iri  kadının saçına yapışıyor.
Kombinezonlu  telefonunda  çalan  müziği  susturup  “Poli­
si  arıyorum,  vallahi  de  billahi  de  arıyorum!”  diye  bas bas  ba­
ğırıyor.
Bir  başka  kadın  “Taşlaya  taşlaya  öldürtmezsem  seni!”  diye 
bağırıyor.  Bir  diğeri  öfkeden  kudurmuş  halde  hamamcıyı  ça­
ğırmaya  gidiyor.
Isırgan,  iri  kadının peştamalını  tutup  çektiği  anda ortalık iyi­
ce  karışıyor,  çevresindeki  kadınların  hepsinden  ayrı  bir  çığlık 
kopuyor,  iri  kadın  peştamalını  geri  almaya,  tekrar  sarınmaya 
uğraşıyor.  Hamam  tasını  kapan zavallının  üstüne  yürüyor;  ka­
fasına,  gözüne,  nereye  denk  gelirse  vuruyorlar,  iri  kadın  tası­
nı  tarağını topladığı gibi  kaçarken kombinezonluyla ısırgan pe­
şinden  koşuyorlar.  Ece  ile  yönetmen  yardımcısı  kız  şaşkın  ka-
144


Yüklə 7,9 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   66




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə