220
Örnek tümceler;
a)
Они сидели на перилах, курили, и Бочкарёв пытался выяснить, какая
муха укусила старика, откуда это неожиданное предложение.
(Д.Гранин)
350
Korkuluklarda oturup sigara içiyorlardı, ve Boçkarev hangi dağda kurt öldü
de ihtiyar bu beklenmedik teklifi yaptı diye anlamaya çalıştı.
b)
Однажды в учительской, не знаю, какая муха её укусила, но она вдруг
обращается с просьбой разрешить ей присутствовать на моём уроке.
(Г.Матвеев)
351
Bir keresinde öğretmenler odasında, bilmem hangi dağda kurt öldü, benim
dersime katılması konusunda ona izin vermem için ansızın ricada bulundu.
Deyim konuşma dilinde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde tümce olarak (örnek a, b) kullanılmaktadır. Yanında кого?
(kogo?) – kimi? sorusuna cevap veren şahıs zamiri ya da isim şeklinde dolaysız
nesne kullanılır.
Deyim tekil halde kullanılmaktadır.
Намылить голову (кому-то).
Türkçe anlamı = bir kimsenin başını sabunlamak;
Türkçe karşılığı = iyice paylamak, dersini vermek, fırçalamak;
Aslı = “den Kopf waschen” Almanca’dan geçen taklit.
350
R. .Yarantsev, 1981, s. 34
351
A. .Molotkov, 1978, s. 256
221
Deyimin kökeni, Çarlık dönemindeki ağır askeri hizmetle (süresiz ya da 25
senelik) bağlantılıdır. Askere alınırken gençlerin saçları traşla sıfıra vurulurdu. Ve bu
işleme başlarken gencin kafası iyice sabunlanır, sonra da traş edilirdi. Dolayısıyla bu
deyim “намылить голову” (namılit’ golovu) - iyice paylamak (başını sabunlamak)
tehdit senbolü olarak kalmıştır.
352
Örnek tümceler;
a)
Сердце у него так и ёкнуло: он привык, что его вызывали только за тем,
чтобы намылить голову – неужели он опять в чём-нибудь провинился?
(Щепкина-Куперник)
353
Korkudan kalbi yerinden fırladı. Onu sadece fırçalamak için çağırmalarına
alışmıştı. Yoksa yine bir şey yapmıştı?
b)
Отец намылил голову сыну, за то, что он пришёл поздно домой.
Oğlu eve geç geldiği için babası onu iyice payladı.
c)
В конце концов придёте вы домой, и тогда я намылю вам головы.
Eninde sonunda eve gelirsiniz ve o zaman benden fırçayı yersiniz
.
Deyim konuşma dilinde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde yüklem (örnek a, b, c) görevini üstlenmektedir. Fiil Rusça’nın
her üç zamanında da kullanılabilmektedir.
Deyim hem tekil halde hem de çoğul halde kullanılmaktadır.
352
V.M.Mokiyenko, 2005, s. 147
353
A. .Molotkov, 1978, s. 257
222
Острый (на) язык
Türkçe anlamı = sivri dilli;
Türkçe karşılığı = sivri dilli, lafını sakınmayan;
Aslı = “langue acérée” Fransızca’dan geçen taklit.
Bu deyimin etimolojisi konusunda fazla bilgi yoktur. Araştırmalardan elde
edebildiğimiz tek yorum, bu deyimin “острое перо” (ostroye pero) – keskin kalem
ifadesine bağlı olmasıdır.
354
Örnek tümceler;
a)
Почти все поромщики – люди словоохотливые, острые на язык и
бывалые. (К.Паустовский).
355
Hemen hemen tüm mavnacılar konuşkan, lafını sakınmayan ve görmüş
geçirmiş kimselerdir.
b)
Алексей Сергеевич очень хорошо знал, что жена его глупа; но чуть ли
не с первого году женитьбы приучил себя притворяться, будто она
очень остра на язык и любит колкости говорить. (Тургенев)
356
Aleksey Sergeyeviç karısının aptal olduğunu iyi bilirdi, ama evliliğinin ilk
senesinden itibaren karısının sözde lafını sakınmayan ve iğneli konuşmayı
seven biri gibi olduğunu kabul etmeye kendini alıştırdı.
Deyim konuşma dilinde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde niteleyici (örnek a, b) olarak kullanılmaktadır.
Deyim hem tekil halde hem de çoğul halde kullanılır.
354
N.M.Şanskiy, 1987, s. 118
355
Ö.Aydın Süer, 1999, s. 181
356
A. .Molotkov, 1978, s. 299
223
Пустить пыль в глаза
Türkçe anlamı = gözlere toz atmak;
Türkçe karşılığı = göz boyamak, kendini olduğundan farklı göstermek; kötü
şeyi iyi göstererek aldatmak;
Aslı = “jeter de la poudre aux yeux” Fransızca’dan geçen taklit.
Bu deyimin kökenleri hakkında çok sayıda görüş vardır. Bazı bilim adamları
bu deyimin Rus kökenlere sahip olduğunu savunarak 1726 yılında çıkan “Ferman”
adlı belgeyi temel olarak göstermektedirler. Fakat adı geçen belgede “пустить
пыль в глаза” (pustit’ pıl’ v glaza) – göz boyamak (gözlere toz atmak) deyimi
“бросать песком в глаза” (brosat’ peskom v glaza) – gözlere kum atmak şeklinde
kullanılmıştır. Ve bu da bize bu deyimin Rusça kökene sahip olmadığı konusunda
ipucu vermektedir.
Uluslararası olan bu deyimin Rusça’ya Fransız dilinden geçtiği
düşünülmektedir. Çünkü “пыль” (pıl’) – toz sözcüğü, eşanlamlı olarak sadece
Fransızca deyimde aynı anlama gelen “la poudre” şeklinde kullanılmıştır. Bu
deyimin diğer Batı Slav dillerine ise Almanca’dan geçtiği düşünülmektedir. Çünkü
bu dillerde Almanca’daki eşanlamlı sözcük olan “sand” – “песок” (pesok) - kum
sözcüğü kullanılmıştır.
Bu deyimin mecazi anlamı hayvan kürklerinin satış şeklinden gelmektedir.
Kürk tacirleri, kürklerini satarken onları daha alımlı göstermek için üzerine ince bir
toz serperdi. Ürünlerini satarken kürkü çırpar ve tozun müşterinin gözüne kaçmasını
sağlarlardı. Rus tüccarlar ise kürklerin üzerine tütün tozu serperlerdi. Müşteri tozu
yuttuğunda öksürmeye başlar ve övülen malı hemen alıp giderdi. Kürkün istenilen
Dostları ilə paylaş: |