İREVAN ŞEHRİ
221
Şah Abbas Camileri mimari açıdan birbirine benziyor. İrevan
Han Sarayı’nın yakınındaki Şah Abbas Camisine bitişik med‐
rese ve misafir odası da yapılmıştır.
Ünlü Fransız gezgin Jan Şarden 1673 yılında İrevan'da
olduğu sırada şehir pazarının karşısında tuğladan yapılmış
fakat yıkık durumdaki caminin isminin Div Sultan (1515 yı‐
lından İrevan Beylerbeyi olan Div Sultan Rumlu’dan bahsedi‐
yor) Camii olduğunu yazmıştır.
267
Şarden’e İrevan’ı ziyaretin‐
de eşlik eden sanatçı Grelon’un çizdiği eski kulenin (türbenin)
resminde arka planda iki muhteşem
caminin daha minareleri
yer alıyor. Fakat şu anda bu camilerin hiçbiri bulunmamakta‐
dır. Ermeni tarihçisi Tatevos Hakopyan 1971 yılında
İrevan'da Ermeni dilinde basılan
İrevan'ın tarihi (1500‐1800)
monografisinde şöyle yazıyor, "Büyük olasılıkla, Div Sultan
Camii, Gök Cami’nin yerinde olmuş ve 1679 yılı depremi sıra‐
sında yıkılmıştır".
268
1833 yılında Fransız arkeolog Fredrik
Dübua de Monpere Kafkasya'ya ve Kırım'a yaptığı seyahatinin
sonucu olarak 1839‐1843 yıllarında Paris'te yayımladığı
Kaf‐
kasya çevresine seyahat başlıklı 6 ciltlik eserinde İrevan Kale‐
si'ni ve Gök Cami’yi detaylı olarak tarif etmiştir.
Onun Serdar
Cami'nin ana girişini yandan yaptığı resmi ve Gök Cami’nin
resmi her iki caminin muhteşemliğini ve mimari açıdan mü‐
kemmel bir sanat eseri olduklarını görsel olarak sergiliyor.
Aynı resimler yazarın söz konusu eserine ek olarak 1840 yı‐
lında basılan atlasın üçüncü bölümünde de yer almıştır. Gra‐
vür sanatçısı Erkul Nikole Dübua de Monpere’nin çizdiği re‐
simlerin gravürlerini hazırlamıştır.
269
267
Jan Şardən,
Səyahətnamə, a.g.e., s. 22.
268
Թադևոս Հակոբյան, Երևանի պատմությունը
(1500‐1800 թթ
.). pp.
366. (Tadevos Hakopyan,
Yerevani Patmutyunı (1500‐1800).
Yerevan, 1971).
269
Frederic Dubois de Montpereux. Voyage autour du Caucase, chez les
tcherkesses et les abkhases, en Georgie, en Armenie et en Crimee: a 6
v.: Paris, 1843.
NAZİM
MUSTAFA
222
Serdar Camii
Ayrı‐ayrı dönemlerde gezginlerin ve araştırmacıların
yazılarında İrevan kalesindeki Serdar Sarayı’nın yakınında
bulunan "Serdar", "Abbas Mirza", "Şah Abbas" camilerinin
isimleri geçer. Araştırmalarda da, ayrı‐ayrı isimler altında
anılmasına rağmen, aslında son dönem araştırmalarında ve
resmi belgelerde Serdar Camii olarak bahsedilmektedir. Yani,
bir cami çeşitli dönemlerde farklı isimlerle anılmıştır. İrevan
Kalesi'nin Çarlık Rusyası işgali dönemine ait bazı belgelerinde
bu caminin adı Abbas Mirza Camii olarak geçer. Bu cami XIX.
yüzyılın başında Veliaht Abbas Mirza tarafından yeniden ya‐
pıldığı için onun adı ile biliniyor. Alman araştırmacı Avgust
Haksthauzen 1843 yılının Ağustos ayında İrevan kentinde
bulunmuş ve Kalede olan iki camiden birinin (yani
Recep
Paşa Camii'nin) Rus‐Yunan Kilisesi’ne, Serdar Camii'nin ise
silah deposuna dönüştüğünü yazmıştır.
270
1880 yılında İrevan kentine gelmiş Rus arkeolog
Praskofya Uvarova araştırmasında yüzyıllar boyunca oluştu‐
rulan tarihi‐mimari yapıların yıkılmasından bahsetmiştir.
Ermeni yazar Yervand Şaheziz’in 1931'de İrevan'da yayınla‐
nan "Eski İrevan" eserinde P.Uvarova’dan alıntı yaparak,
onun Han Sarayı'nın yakınında bulunan Serdar Camii'ni
Vereşşagi’nin tablosuna benzettiğini yazıyor. P.Uvarova’ya
istinaden Y.Şaheziz şunları yazıyor, "Serdar Camii'nin esas
kubbe, dış duvarları, sütunları, iç duvarları, sayısız diğer kub‐
beleri renkli kiremit ve güzel resimlerle süslenmiştir".
P.Uvarova Serdar Camii'nin koyu mavi renkli kubbesinin açık
gökyüzü ile bütünlük oluşturduğunu, onun giriş kapısı üze‐
rinde koyu mavi levhaya Arapça beyaz renkle metin kazınmış
olduğunu, duvar sütunları üzerinde yükselen minarelerin
270
Август Гакстгаузен,
Закавказский край, a.g.e., c.230.
İREVAN ŞEHRİ
223
üzerinin kare şeklinde koyu mavi ve açık mavi kiremitle süs‐
lendiğini kaydetmiştir.
Daha sonra P.Uvarova’nın sözleriyle Y.Şaheziz şöyle ya‐
zıyor, "Serdar Camii'nin
önünde Doğu geleneğine uygun, her
iki tarafında hücre izleri halen korunan geniş avluda daha
küçük yaz camisi bulunmaktadır. Bu tip yaz camileri Doğu'da
esas ana binanın önünde, yüzü kuzeye doğru yapılır". Ayrıca,
P.Uvarova aynı avlunun ortasında yapılan havuzun 1870 yılı‐
na kadar kullanıldığını belirtir.
271
İmparatorluğun Arkeoloji Komisyonu'nun kararına gö‐
re, 1911 yılında Profesör Nikolay Marr İrevan Han Sarayı`nı
ziyaret etmiş ve saray kompleksine dahil olan Abbas Mirza
Camii'nin de durumundan bahsetmiştir. N.Marr İmparatorlu‐
ğun Arkeoloji Komisyonu'nun 17 Mayıs 1912 tarihli oturu‐
mundaki raporunda şunları yazıyordu: "Cami şu anda iyi du‐
rumda, ancak korunması için hiçbir önlem alınmıyor ve bu
caminin Serdar Sarayı’nın durumuna düşmesine neden olabi‐
lir. Bununla birlikte, o, yerel Müslüman kültürünün değeridir:
kubbenin içerisinde çevresi boyunca Arapça kitabe mevcut‐
tur; mihrap üzerindeki desenler halıya
benziyor ve yüksek
üsluba sahiptir. Kubbe çatlamıştır ve uzun zaman önce tamir
edilebilirdi".
272
Azerbaycanlı arkeolok İsa Ezimbeyov 1928'de
İrevan'da
olmuştur.
Seyahatin
sonuçlarına
dair
İ.Ezimbeyov’un yazdığı "Tiflis'in, İrevan'ın ve Nahçıvan
SSC'nin Müslüman kitabeleri" konulu makalesinde, kalenin
içerisinde, Serdar Sarayı’nın yakınında bulunan Şah Abbas
Camii`nin (yani Serdar mescidi) yarı uçmuş durumda olduğu‐
271
Յերվանդ Շահազիզ, a.g.e.,pp. 170‐171.
272
Известия Императорской Археологической Комиссии. Выпуск 46.
С.Петербург, 1912, с. 79.
NAZİM MUSTAFA
224
nu ve bahçesinde birkaç Ermeni mülteci ailesinin yerleştiril‐
diğini yazmıştır. O, aynı caminin
büyük bahçesinin olduğunu,
avlunun ortasında bir havuz inşa edildiğini yazıyor.
İ.Ezimbeyov camide ibadet yapılmadığını da aktarmıştır. O,
caminin duvarındaki kitabede Farsça yazılmış olan aşağıdaki
iki mısrayı okuduğunu aktarmıştır:
Zamane şah Abbas cennet mekan,
Ez u kəşt abad mülke ‐ cihan.
İ.Ezimbeyov bu makalesinde daha sonra şunları yazı‐
yor, "Ziyaret zamanı Meşedi Cabbar isimli birisi ona yakında
Şah Abbas Camisi`nden daha eski bir caminin olduğunu ve
onun şah Hudabende (Safevi hükümdarı Muhammed Şah
Hudabende (1532‐1595)) tarafından inşa ettirildiğini söyle‐
miştir. Yazar evlerin arasında bulunan bu eski, berbat du‐
rumda olan caminin duvarlarının uzunluğunun 9 m, genişli‐
ğinin 6
m olduğunu, alçak mihraplı, kırmızı tuğladan inşa
edildiğini yazmıştır. İ.Ezimbeyov 1685`te yapılan caminin
çıkış kapısının üzerindeki kitabede şunların yazıldığını ak‐
tarmaktadır:
Senge tarixe çu meqsud şod ez dur zeman,
Korden xedid be tarixe gedim Əhməd xan
273
1864 yılında Rus birlikleri İrevan
Kalesi askeri istihkam
amacıyla kullanımına son verince kaledeki tarihi‐mimari ya‐
pılar ve Serdar Camisi hasar almıştır. XX. yüzyılın başlarında
Serdar Cami'ye Türkiye'den gelen Ermeni mültecileri yerleş‐
tirilmişti. Sovyet Ermenistan’ı döneminde ise Serdar Camii
tamamen yıkılarak onun yerine konutlar yapılmıştı.
273
Иса Азимбеков,a.g.e., c. 299‐300.