Microsoft Word Design Glo Kongre doc



Yüklə 1,5 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə30/77
tarix12.10.2018
ölçüsü1,5 Mb.
#73681
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   77

II International Congress
 
 
327 
atmosfere  yayılır  ve  geride  sudan  daha  ağır  olan 
katranımsı  kısımlar  kalır.  Türbülans,  dalga  ve 
akıntı  hareketleri  ile  çalkantı  olan  yüzey  kısım-
larda  ise  değişik  kalınlıklarda  yağ/su  süspan-
siyonlar  oluşmaktadır.  Sonuçta  atmosfer  ve  deniz 
arasındaki  gaz  alışverişini  engelleyerek  sudaki 
çözünmüş oksijen yoğunlaşmasının azalmasına ne-
den olan petrol, ışık geçirgenliğini azaltarak deniz 
ortamındaki yaşam için çok önemli olan fotosentez 
olayını  engellemektedir  (www.turkishpilots.org.tr, 
2007). 
Türk Boğazları Hazar ve orta Asya petrolünün 
nasıl  taşınacağı  konusundaki  tartışmanın  ana 
noktasında yer almaktadır. Boğazların doğal yapı-
sının  oluşturduğu  engeller  Boğazlarda  deniz  taşı-
macılığı  zorlaştırmaktadır.  Zira  buna  bağlı  olarak 
Đstanbul  Boğazı'nda  1948'den  bu  yana  430  tane 
kaza  yaşanmıştır.  Türkiye  Boğazların  güvenliğini 
sağlamaya çalışsa da tam güvenlik hala söz konu-
su değildir (www.tesev.org , 2007). Bu çerçevede 
Türkiye uluslararası platformlarda petrolün Rusya 
üzerinden  boru hatlarıyla taşınmasının  kendi eko-
lojik  çevresine  de  zarar  verdiğini  savunmaktadır, 
zira  orta  Asya  ve  Transkafkasya  petrollerinin 
Rusya'dan geçmesi Türkiye'de boğazlar deniz tra-
fiğinin  artması  anlamına  gelmektedir  (www. 
turkiye.net, 2007). Zaten Türk boğazları ucuz atla-
tılan  tanker  kazalarının  merkezi  konumunu  koru-
maktadır.  Bu  nedenlerden  dolayı  da  Türkiye  ilk 
planda  Azeri  petrolünün  ikinci  planda  da  diğer 
orta  Asya  ülkeleri  petrollerinin  kendi  topraklan 
üzerinden  geçirilerek  Akdeniz'deki  büyük  limanı 
Ceyhan'a  ulaştırılmasını  arzulamaktadır.  Asrın 
Anlaşması olarak nitelenen Bakü-Tiflis-Ceyhan’ın 
(BTC’ın)  faaliyete  başlaması  ile  bölgede  yaşa-
nacak denge değişikliği, Hazar’ın hukuki, ekolojik 
ve  güvenlik  sorunlarının  çözümü  ile  ilgili  görüş-
melerin  hızlanmasını  da  sağlayacaktır  (http://ona. 
sayt.ws,  2007).  Ancak  Bakü-Tiflis-Ceyhan  Boru 
hattı’nın  (Mega  Proje-Ana  Đhraç  Boru  Hattı)  245 
kilometrelik  bölümü  Gürcistan’dan  geçecektir. 
Hattın geçmesi planlanan güzergâh üzerinde, Gür-
cistan  için  önemli  bir  ulusal  varlık  olan  Borjomi 
maden suyu kaynağının bulunması, ciddi çevresel 
sorunlar  oluşturmuştur.  Çeşitli  çevreci  gruplarla, 
insan  hakları  örgütlerinin,  hatta  karşı  çeşitli 
eleştirileri  sürmektedir  (www.asam.org.tr,  2007). 
Uluslararası  Doğa  Dostları  Örgütü  ve  diğer  çevre 
örgütleri, boru hattı projesine mali yardım ve kredi 
verilmemesi  doğrultusunda,  Dünya  Bankası  ve 
Avrupa  Yeniden  Yapılanma  ve  Kalkınma  Ban-
kası'na  yönelik  lobi  faaliyetlerinde  bulunuyorlar. 
Hükümet ve sivil toplum güçlü bir şekilde projeyi 
desteklerken, bir çevre örgütü Gürcistan Hüküme-
tine  ve  boru  hattı  konsorsiyumuna  karşı,  çevresel 
faktörlerin  yeni  uzmanlar  aracılığıyla  ve  kamu-
oyunda yeniden tartışılarak değerlendirilmesi ama-
cıyla dava açmıştır (www.turkishpilots.org.tr, 2007). 
13  Mart  1994’te  Güney  Kıbrıs petrol  tankeri-
nin  Boğazların  girişinde  neden  olduğu  kaza  Tür-
kiye’nin  tezinde  ne  kadar  haklı  olduğunu  göster-
mesi açısından önemlidir. Bu kazada 30 kişi yaşa-
mını  kaybetmiş  ve  1  milyar  $’lık  maddi  hasar 
meydana  gelmiştir.  Bunu  üzerine,  Türkiye  1994 
Mayısında Boğazlardaki gemi trafiğini düzenleyen 
yeni bir tüzüğü uygulamaya sokmuştur. Boğazlar-
daki  ticari  gemi  trafiğine  bir  takım  kısıtlamalar 
getiren  bu  tüzük  IMO  (International  Marritime 
Organization  –  Uluslararası  Deniz  Güvenliği  Ör-
gütü)  tarafından  da  onaylanmıştır  (www.turksam. 
org, 2007). 
HAZAR BÖLGESĐNDE VE DENĐZĐNDE 
KĐRLĐLĐK:  
Petrolün  üretilmesi,  işlenmesi,  taşınması  ve 
kullanılması  aşamasında  farklı  düzeylerde  çevre 
kirliliği ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, petrol üretimi-
nin karadan üretimin de olduğu gibi, denizden üre-
tim  sürecinde  de  sızmalar  ve  petrol  platformla-
rında meydana gelen çeşitli kazalar sonucu petro-
lün akması ile de deniz kirliliği söz konusu olmak-
tadır (http://ona.sayt.ws, 2007).   
Hazar’ın, günümüzde ciddi bir ekolojik felaket 
bölgesi olduğu görülmektedir. Enerji kaynakların-
dan  sonra  Hazar’ın  tabii  kaynak  bakımından, 
önemli  bir  potansiyele  sahip  olduğu  balıkçılık 
sektörü,  çevre  kirliliğinin  de  etkisiyle  bir  hayli 
zarar görmüştür. 2003’deki görüşmelerde Hazar’ın 
çevre  sorunlarının  çözümüne  ilişkin  olarak  uzlaş-
ma  sağlanması  da  gündeme  gelmiştir.  Hazar’ın 
kirlenmesinde Rusya’nın önemli rol oynadığı dik-
kate alındığında, uzlaşmaya varılması diğer devlet-
ler  için  daha  fazla  önem  taşımaktadır.  Ancak  bu 
sorunun çözümüne ilişkin mesafe alınması da statü 
sorunu  ile  doğrudan  ilgilidir  (http://ona.sayt.ws, 
2007). 
Hızla  artan  petrol  ve  doğalgaz  yatırımları  de-
vam ederken hala Hazar Denizi'nin detaylı bir eko-
lojik profili çıkartılmamıştır (Effimoff, 2000: 159). 
Korotenko  ve  arkadaşları  (Korotenko  vd.,  2001  : 
323-339) Hazar Denizi'nde kesintisiz devam eden 
bir  petrol  dökülmesi  durumunda  petrol  ve  türev-
lerinden  kaynaklanabilecek  kirliliğin  dağılım  ve 
dispersiyonunu  modellemiş  ve  kirlenmenin  mev-
sim şartlarına göre Hazar Gölü'nün güneybatı böl-
gesini  (Azerbaycan-Iran  sınırı  yakınlarını)  ve 
Baku'nün  güneyindeki  Apsheron  Yarımadası'nın 
güneyini  (Baku'ye  yaklaşık  140  kilometre  uzak-
lıkta)  daha  ciddi  oranda  etkileyeceğini  tespit  et-
mişlerdir.  Öte  yandan  uzun  süre  kendi  kaderine 
bırakılmanın etkisiyle Karadeniz, ekolojik çöküntü 
içine girmiş, "ölmekte olan denizler kategorisinde, 


Yüklə 1,5 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   77




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə