Prof. Dr. H.Mehmet Soysaldı
266
4.Kur’an, Kendinden Önceki Tevrat, Zebur ve İncil’i Tasdik Edici Olarak
İndirilmiştir
Yüce Allah, Fatır Suresi 31. Ayette Hz. Muhammed (s.a.v)’e indirdiği kitabı
şöyle vasfetmektedir:
"
يِذﱠﻟاَو
َﺑ ﺎَﻣِﻟ ﺎًﻗﱢدَﺻُﻣ ﱡقَﺣْﻟا َوُﻫ ِبﺎَﺗِﻛْﻟا َنِﻣ َكْﻳَﻟِإ ﺎَﻧْﻳَﺣْوَأ
ِﺻَﺑ ٌرﻳِﺑَﺧَﻟ ِﻩِدﺎَﺑِﻌِﺑ َﻪﱠﻠﻟا ﱠنِإ ِﻪْﻳَدَﻳ َنْﻳ
رﻳ
"
“(Ey Muhammed!) Sana vahyettiğimiz kitap (Kur’an), kendinden önceki (ilahi
kitapları) tasdik eden hak kitaptır. Şüphesiz Allah (kullarından) hakkıyla haberdardır.
Onları hakkıyla görür.”
27
Bu ayette Yüce Allah, Kur’an’ın ilahi kitaplar arasındaki yerini ve önemini
açıklarken onu iki vasıf ile vasıflandırmaktadır. Birincisi Kur’an’ın hak bir kitap
oluşu, ikincisi ise, kendisinden önceki ilahi kitapları yani Tevrat, Zebur ve İncil’i
tasdik etmesidir.
Buradaki Kur’an’ın kendisinden önceki Tevrat, Zebur ve İncil’i tasdik etmesi; o
ilahi kitaplar insanlar tarafından tahrif edilip değiştirilmeden önceki doğru
şekilleriyle, diğer semavî kitapların asıllarını doğrulaması, yani temel inanç ve ibadet
esaslarında onlara uygun olması demektir.
28
Yoksa Kur’an’ın ilahi kitapların
insanların tahrif ettiği şeklini tasdik etmesi/doğrulaması mümkün değildir. Çünkü
Yüce Allah, birçok ayette ilahi kitapların insanlar tarafından tahrif edildiğini ifade
etmektedir.
29
Ayrıca Yüce Allah, ilahi kitapları tahrif edenleri yermekte ve
ayıplamaktadır. Dolayısıyla Kur’an’ın ayıpladığı ve yerdiği bir davranışı tasdik
etmesi/doğrulaması söz konusu olamaz.
5.Kur’an, Önceki İlahi Kitapların Tahrif Edildiğini Belirtmektedir
Allah Teâlâ, önceki ilahi kitapları koruma görevini insanlara vermişti. İnsanlar
da zamanla dünyevi basit menfaatler karşısında ilahi kitapları tahrif edip
değiştirmişlerdir.
Mesela Yüce Allah, Tevrat’ın korunmasını o dinin âlimlerine tevdi etmiştir.
“Şüphesiz Tevrat’ı biz indirdik. İçinde bir hidayet, bir nur vardır. (Allah’a) teslim
olmuş nebiler, onunla Yahudilere hüküm verirlerdi. Kendilerini Rabb’e adamış
kimseler ile âlimler de öylece hükmederlerdi. Çünkü bunlar Allah’ın kitabını
korumakla görevlendirilmişlerdi. Onlar Tevrat’ın hak olduğuna da şahit idiler. Şu
hâlde, siz de insanlardan korkmayın, benden korkun ve ayetlerimi az bir karşılığa
değişmeyin. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridir.”
30
27
Fatır, 35/31.
28
Razî, age., XXVI, 23; Alusî, age., XXII, 194; Maturidî, Ebu Mansur Muhammed b. Muhammed b.
Mahmud, Te’vilatü Ehli’s-Sünne, Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut, 2005, VIII, 487; Zuhaylî, age., XXII,
268; Komisyon, Kur’an Yolu, IV, 467.
29
İlahi kitapların tahrif edildiğini gösteren ayetler için bkz., Bakara, 2/75, 79, 211; Al-i İmran, 3/71, 78;
Nisa, 4/46; Maide, 5/13, 15, 41; En’am, 6/91; A’raf, 7/162; Kehf, 18/4-5.
30
Maide, 5/44.
Kur’an’ın Önceki İlahî Kitapları Tasdik Etmesi
267
Bu ayette açıkça ifade edildiği gibi Yüce Allah, Tevrat’ın değiştirilmek ve tahrif
edilmekten korunması görevini Yahudi din âlimlerine vermiştir. Onlar da buna şahit
ve gözetleyici olmuşlardır. Nitekim Tevrat’ın önemli bölümleri özellikle ahkâmla
ilgili kısımları Yahudi din âlimleri tarafından korunmuştur. Bu koruma işi iki şekilde
olabilir. Birincisi kâğıt üzerinde, ikincisi ise hafızalarda korunmasıdır.
31
Tevrat’ın
levhalar üzerinde yazılı olan orijinalleri Babil esaretinde kaybolmuştur. Bilginlerin
yazıp hafızalarında tuttukları kısımlar sonradan tekrar yazılmıştır. Günümüzde
mevcut olan Tevrat nüshalarının İbranice’den tercüme edildiği söylenmektedir.
32
Demek ki, Allah’ın kitabını koruma görevi; ilahi kitabın değiştirilmesi, tahrif
edilmesini önlemek, kuralsız bir şekilde tevil edilmek suretiyle yanlış anlaşılmasına
engel olmak, metnini yazmak, ezberlemek, anlamını ve hükmünü öğrendikten sonra
gereği ile amel etmek ve onu başkalarına öğretmek suretiyle gerçekleşir.
33
Zamanın ilerlemesiyle önceki dinlere mensup olan din bilginleri çok basit
dünyevi menfaatler karşılığında Allah’ın kitaplarını tahrif edip değiştirmişlerdir.
Nitekim önceki ilahi kitapların tahrif edilip/değiştirildiği birçok Kur’an ayetinde ifade
edilmektedir.
Kur’an’da önceki ilahi kitapların tahrif edilmesi/değiştirilmesi “Tahrif, tebdil,
leyy, kitman, ihfa, nisyan, kitabet, iştira, lebs ve sır” gibi farklı kavramlarla
anlatılmaktadır. Kur’an’da bu kavramların anlamını ve geçtiği ayetleri şu şekilde
açıklayabiliriz:
Tahrif: İlahi kitabın lafzını veya manasını bozmak, değiştirmek (Bakara, 2/75;
Nisa, 4/46; Maide, 5/13, 41)
Tebdil: İlahi kitaplarda söylenen sözleri başkasıyla değiştirmek (Bakara, 2/59;
Araf, 7/162)
Leyy: İlahi kitaplardaki bazı kelimeleri söylerken dillerini eğip bükmek suretiyle
alay etmeleri (Al-i İmran, 3/78; Nisa, 4/46)
Kitman ve İhfa: İlahi kitaplarındaki gerçekleri saklayıp gizlemeleri (Bakara, 2/42,
140, 146, 159; Ali İmran, 3/7, 187; Maide, 5/15; Enam, 6/91)
Nisyan: İlahi kitaplardaki kendilerine öğretilen ilkeleri unutmaları (Maide, 5/13-
14)
Kitabet: Kendi elleriyle yazdıklarını Allah’a nispet etmeleri (Bakara, 2/79)
İştera: Kendi uydurdukları şeyleri az bir dünya menfaati karşılığında satmaları
(Bakara, 2/79)
Lebs: Hakkı batılla karıştırmaları (Bakara, 2/42; Al-i İmran, 3/71)
Sır: İlahi hakikatleri gizlemek, insanlara haber vermemek (Bakara, 2/77)
Burada önceki ilahi kitapların tahrif edilip/değiştirildiğini ifade eden ayetlere
birkaç örnek vermek istiyoruz.
31
Yıldırım, Celal, İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri, IV, 1693.
32
Yıldırım, age., IV, 1693.
33
Komisyon, age., II, 278-279.
Dostları ilə paylaş: |