311
görülmektedir. Aralarındaki tek fark Aktepe örneğinde gövdenin yan kenarında aşağı
doğru inen ve elbiseyle kontrast renkte yapılmış olan şerittir. Yanları şeritli, sade bir
elbise giyen figürler Tatarlı ekphora sahnesinde de yer almaktadır (Lev. 43: b). Bu
sahnedeki üç seyis ve mızrak taşıyan üç kişinin elbiseleri benzer şekilde betimlenmiştir.
Aktepe ve Karaburun II mezarlarının figürleri arasındaki benzerlikler dikkat çekicidir.
Karaburun II mezarındaki sahnelerin Pers öğeler taşıdığı daha önce tartışılmıştır. Az
sayıda parçası korunmuş olan Aktepe resimlerinde de Pers etkilerinin varlığını
söylemek yanlış olmasa gerektir. Başka bir açıdan ise Aktepe figürlerinin ince uzun
parmaklı zarif elleri Gordion Boyalı Ev figürlerinin ellerine benzemektedir.
Stilistik açıdan bir sıralama yapmak gerekirse tez kapsamında değerlendirilen örnekler
arasında en erken resimler Kızılbel’de görülmektedir. Sadece üç figürün ele geçtiği
Harta resimleri Anadolu-Pers geleneğinde olduğu açıktır. Harta’nın çizim kalitesi
Karaburun II kadar gelişkin değildir. Bu yüzden Kızılbel’den sonra Harta gelmelidir.
Bundan sonra ise ellerinde dal tutan figürleri ile Aktepe yer almaktadır. Gordion Boyalı
Ev’e ait figürlerinin çizim tekniği oldukça başarılı olmasına karşın khitonların
kırışıklığının dalgalı çizgiler şeklinde gösterilmesi erken bir özelliktir. Ayrıca figürlerin
ince uzun parmakları Aktepe figürlerinin ellerini hatırlatmaktadır. Tatarlı resimlerinde
ise on etkisi söz konusu değildir. Tatarlı ve Karaburun II resimlerinin ikonografik
yakınlıkları oldukça açıktır. Dendrokronojik analizler bu mezarın Karuburun II’nin
hemen önünde yer almasını gerektirmektedir. Karaburun II’nin son derece düşünülerek
hazırlanmış olan kompozisyonu mezar odasının duvarlarına başarılı bir şekilde
yansıtılmıştır. Bu durumda Karaburun II mezar odasının resimleri, stilistik
değerlendirme sonucunda tarihsel olarak serinin sonunda yer almalıdır.
ncelemiş olduğumuz resim örneklerinin tarihlendirilmesine yardımcı olacak buluntular
oldukça sınırlı sayıdadır. Bu yüzden resimlerin kendi aralarında ve diğer buluntu
gruplarıyla karşılaştırma yapmak zorunlu bir hale gelmektedir.
Kızılbel mezar odasının içinden küresel formlu bir taş alabastron ait parçalar, kırmızı
firnisli bir lydiona ait ağız kenarı-boyun parçası, çeşitli metal parçaları ve işlenmiş
312
kemik parçaları ele geçmiştir.
576
Bunların dışında 50 yaşlarında bir erkeğe ait iskelet ele
geçmiştir. Kızılbel mezar odasının duvarları bantlarla frizlere ayrılmıştır. Figürler bu
frizler içerisinde, zemin çizgisi üzerinde durmaktadırlar. Sadece doğu duvarı II. frizdeki
geyik figürleri, içinde bulundukları frizde dağınık halde, doğada oldukları gibi
betimlenmiştir.
Kızılbel resimlerinde karışık, iç içe geçen kompozisyonlara rastlanmaz. Resimlerinin
geneline bir sakinlik hakimdir. Arka arkaya ilerleyen figürler, ya sağdan sola ya da
soldan sağa hareket etmektedir. Av ve spor sahnelerinde ise hareket merkeze doğrudur.
Figürler arasında bir çakışma yoktur. Yan yana duran figürleri, sadece batı duvarı II.
frizindeki giyinen savaşçı sahnesinde görmekteyiz (Lev. 11: a). Sahnenin en solunda üç
kişiden oluşan bir grup, giyinen savaşçıyı izlemektedir. Yan yana duran bu üç figür
birbirlerinin gölgesi şeklinde yapılmıştır. Arabayı çeken atlar ve seyisler tarafından
götürülen atlar aynı şekilde birbirlerinin gölgesi şeklinde betimlenmiştir. Figürlerin
yapılarında abartıdan kaçınılarak iç detaylandırmalar yapılmamıştır. Genellikle
profilden gösterilen figürler ayakta, yürür ve oturur pozda çizilmişlerdir. Tek istisna
güney duvarı II. frizdeki Perseus’u kovalayan Gorgon (Lev. 26: a, b, c), figürdür.
figürün çizimi, M.Ö. 7. yüzyıl sonları ile 6. yüzyılın ortalarına kadar Korinth
vazolarında görülen yüzünün iki yanından yılan protonları çıkan aslan ağızlı Medusa
tiplemesi ile benzerlik göstermektedir.
577
Batı duvarında yer alan savaşçının vedası sahnesi Amphiaros’un ayrılışı olarak
bilinmektedir. Kompozisyonun çıkışı olarak kabul edilen bu sahnenin en yakın örneğini
Berlin’deki Geç Korinth krateri üzerinde görülür.
578
Veda sahnesinde yer alan arabacı
figürü (Lev. 8: a, b) öne doğru hafifçe eğilmektedir. Sürücünün ileri doğru eğilmesi
hareketi çok daha güçlü bir şekilde M.Ö. 550 yıllarına tarihlenen Larisa mimari
576
Mellink 1998 1 vd.
577
J. Floren, Studien zur Typologie des Gorgoneion, Orbis Antiquus, Helft 29 (1977), 21.
578 Furtwängler 1932, pls. 121-122 (Berlin F1655).;
Payne, NC (1931) no 1471
313
terrakottalarında,
579
M.Ö. 540 yıllarına tarihlenen, Myus’ta ele geçen kabartma
levhalar
580
üzerinde görülmektedir.
Kızılbel kuzey duvarı II. frizdeki prosessionda (Lev. 14: a; 15: a, b, c) yer alan kadın
figürlerinin bir elleri başlarının üzerine doğru uzanmışken, diğer elleri de eteklerinin ön
kısmından bir parçasını tutmaktadır. Eteğinin önünden bir parçasını tutma hareketi M.Ö.
560 yıllarına tarihlenen Samos’taki Genelaos gurunda görülmektedir.
581
Daha çok Doğu
Yunan korelerinde görülen bu poz, Kızılbel örneklerinde beceriksizce yapılmıştır.
Kızılbel figürlerinin el çizimleri, diğer resim örneklerine göre daha basit tarzdadır.
Aktepe resimlerindeki eller zariftir ve parmaklar ince uzun bir şekilde çizilmişlerdir
(Lev. 5; a, b, c). Gordion Boyalı Ev resimlerindeki eller de Aktepe el çizimleri gibi
zariftir ve parmaklar ince, uzundur (Lev. 38: a, b). Karaburun II’deki figürlerin elleri ise
anatomik olarak doğru çizilmişlerdir (Lev. 30).
582
Ancak Aktepe ve Gordion Boyalı Ev
el çizimleri kadar zarif değillerdir. Parmaklar dolgun ve kısadır. Tatarlı figürlerinin el
çizimleri ise Kızılbel örneklerine benzemektedir.
Yukarıda ele alınan veriler yardımıyla Kızılbel resimlerini M.Ö. 6. yüzyılın ortalarına
tarihlemek uygun olacaktır. Diğer yandan Kızılbel duvar resimlerinde hiçbir şekilde
Pers etkisinin görülmemesi ve baskın on etkisi mezar odasının Perslerin Anadolu’ya
gelmesinden (M.Ö. 547/6) hemen önce inşa edildiğini düşündürmektedir.
Tarihleyici herhangi bir malzeme ele geçmeyen Karaburun II, resimlerindeki Pers
öğleler nedeniyle Mellink tarafından M.Ö. 5. yüzyıl başlarına verilmiştir.
583
Karaburun
II’nin savaş sahnesinin merkezinde yer alan figürün yakın benzerlerini (Lev. 32: b),
M.Ö. 4. yüzyılın ortalarına tarihlenen Elmalı steli ve M.Ö. 390/70 yıllarına tarihlenen
Nereidler Anıtı’nın arşitrav bloklarındaki savaş sahnesinde bulmaktayız. Ayrıca,
Karaburun Ekphora sahnesinin en yakın benzerleri M.Ö. 5. yüzyılın ortalarına
579
Kjellberg 1940, Taf. 2:2, 4; 36; 3:36; 4:2.
580
Blümel 1963, 193-211.
581
Boardman 2001, 78, fig. 91.
582
Karaburun II’nin elleri oransal olarak doğru çizilmişlerdir. Fakat sanatçı başka bir hata yapmış; kline
sahnesinde sağda duran kadın figürünün her iki elini de sol el olarak çizilmiştir.
583
Mellink 1972, 268.
Dostları ilə paylaş: |