Microsoft Word kapak doc Ankara üNİversitesi



Yüklə 96,48 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə6/31
tarix25.05.2018
ölçüsü96,48 Kb.
#45728
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   31

 
7
 
Güner vd. (1988), Erciyes bölgesinin jeomorfolojisini araştırdıkları çalışmada Kayseri 
havzasının Alt Pliyosen’de, KD-GB yönlü doğrultu atımlı fayların denetiminde gelişmiş 
tektonik bir çöküntü olduğunu, Bu havzayı dolduran Erciyes yanardağının Ecemiş fayı 
tarafından ikiye ayrıldığını belirtmiştir.   
 
Özgür (1986), Kayseri havzasının tüf ve ignimbritlerin çıkışına bağlı olarak çöken 
büyük bir kaldera olduğunu savunmuş, çembersel faylarla sınırlı, elipsoid geometrili 
havza içinden Erciyes volkanlar topluluğunun yükseldiğini belirtmiştir.  
 
Toprak (1998), Kapadokya Neojen-Kuvaterner volkanik bölgesinde yer alan volkanların 
dağılımları ile tektonik yapılar arasındaki ilişkileri araştırmış ve bölgede bulunan oblik 
özellikteki Tuzgölü ve Ecemiş fay sistemlerini ve bunlara paralel yapıların volkanların 
çıkış merkezlerine ev sahipliği yaptığını, polijenik volkanların paralel sistemlerde
monojenik büyük merkezli volkanların ise bu iki ana tektonik yapının kesişiminde etkin 
olduğunu belirtmiştir. Ayrıca Yeşilhisar baseninin de Ecemiş fayı denetiminde gelişen 
çek-ayır türü bir havza olduğunu belirleyen Toprak, havzanın yaşını 2,7 My olan 
ignimbritlerden faydalanarak bulmuş ve Kayseri havzasının Pliyosen sonu-günümüz 
periyodunda şekillendiği sonucuna varmıştır. 
 
Akgün vd. (1995), Orta Anadolu kristalen kompleksi üzerinde yer alan Miyosen örtüyü 
incelemiş ve bunların birbirinden bağımsız çanaklarda geliştiğini, oluşumları sırasında 
nemli-ılıman, nemli- nispeten serin iklim koşullarının egemen olduğunu ortaya koymuş, 
ayrıca palinolojik incelemeler sonucunda 3 farklı topluluğa ait 37 taksa belirlemiştir. Bu 
bulgulara dayanarak birimlerin tortullaşma yaşı Orta Miyosen olarak saptanmıştır. 
 
Erguvanlı (1961), çalışmasında Himmetdede ve civarının jeolojik ve hidrojeolojik 
etüdünü yapmış ve bölgede kumlu, çakıllı,  tüflü seviyeler barındıran Neojen birimlerin 
bu seviyelerinin yeraltı suyu barındırabilecek akifer karakterde olduklarını belirlemiş ve 
bu akiferlerin kuzeye doğru basınçlı özellik kazandıklarını belirtmiştir. 
 


 
8
Elhatip  et al. (2003), yılında yayımladıkları iki ayrı çalışmada Kayseri ilinin İncesu 
bölgesinde bulunan Dokuzpınar kaynaklarının yeraltısuyu kalitesini incelemişlerdir. 
Hidrokimyasal çalışmalar sonucunda araştırmacılar bölgedeki yaygın zirai faaliyetlerin
Kayseri kenti ve çevresindeki şehirleşme faaliyetlerinin akiferin hidrokimyasal 
karakterine bağlı olarak sığ zonlarda yeraltısuyu kalitesini olumsuz yönde etkilediğini, 
yeraltı suyunda tarımsal arazi kullanımına ve aşırı gübrelemeye bağlı yüksek NO
3
, NH
3

NH
4
 ve PO
4
 derişimleri, sanayileşmeye bağlı olarak da B, Fe, Cu, Pb, SiO
2
 ve metal 
konsantrasyonları ortaya çıktığını belirtmişlerdir.  
 
Jeotermal enerji açısından umutlu olduğu tahmin edilen bölgede son yıllarda MTA 
tarafından jeotermal araştırma projeleri yürütülmüş, bu kapsamda bölgedeki sıcak 
kaynaklar araştırılmış, bunların rezervuar, örtü kaya bileşenlerinin tesbit edilmesi, 
rezervuar sıcaklıklarının hesaplanması için arazi çalışmaları, sondajlar ve jeofizik 
ölçümler yapılmıştır. 
 
Güner vd. (1988), Erciyes alanının jeotermal potansiyelinin belirlenmesi amacıyla 
hidrokimyasal incelemeler, sondaj çalışmaları ve jeofizik ölçümlerin yapıldığı çalışma 
sonucunda bölgede ana rezervuarın tüf-ignimbrit ve gölsel çökellerden oluştuğu ve 700-
800 m derinlikte bulunduğunu, jeotermal sistemin ısı kaynağını Erciyes volkanlar 
topluluğunu besleyen magma adalarının oluşturduğunu belirtmişler, yaptıkları 
jeotermometre hesapları ile rezervuar sıcaklığının 89-245 
o
C arasında olduğunu tahmin 
etmişlerdir.  
 
Özmutaf ve Tekin (1990), Çiftgöz kaplıcasında yaptıkları hidrojeoloji çalışmasında 30-
41 
o
C arası  sıcaklıklarda boşalan suların rezervuarını mermerlerin, örtü kayayı ise 
Miyosen – Pliyosen yaşlı serilerin oluşturduğunu ve suların faylar vasıtasıyla yüzeye 
çıktıklarını belirtmişlerdir. Yaptıkları hidrokimyasal çalışmalar sonucunda Bayramhacılı 
kaplıcası sularının florür içeren kalsiyum-magnezyum-sodyum-bikarbonatlı, Çiftgöz ve 
Tekgöz kaplıcaları sularının mineralce fakir sıcak su olduklarını saptamışlardır. 
 
Özgür vd. (2000), çalışmalarında ise Kırşehir metamorfitlerine ait mermerlerin ana, 
Çokgözköprü bazaltlarının tali rezervuarı oluşturduklarını, Kızılırmak formasyonu ile 


 
9
tüflerin ise örtü kaya olduklarını saptamışlar, ısı kaynağı konumunda bulunan Erciyes 
volkanlar topluluğunun enerjisini fay düzlemleri vasıtasıyla yüzeye taşıdıklarını 
belirtmişlerdir. 
 
Afşin  et al. (2005), çalışma alanındaki kaynaklara ait bölgesel ölçekte en kapsamlı 
hidrokimyasal araştırmayı gerçekleştirmiştir. Afşin bu çalışmasında boşalım sıcaklıkları 
12 ile 46,5 
o
C arasında değişen kaynakların hidrokimyasal karakterlerini saptamış, bu 
karakterler üzerinde etkin olan jeolojik parametreleri belirlemiş ve izotop verilerinden 
de faydalanarak kaynakların dolaşımı ile ilgili yorumlarda bulunmuştur.  
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 


 
10
 
3. GENEL JEOLOJİ 
 
İnceleme alanında, sıcak su kaynaklarının da akiferini oluşturduğu düşünülen mermer
şist gibi birimleri de içeren Paleozoyik yaşlı  Kırşehir Metamorfitleri temeli 
oluşturmaktadır. Kırşehir Metamorfitleri ile birlikte Mesozoyik yaşlı Orta Anadolu 
ofiyolitleri ve bu her iki birimi de kesen Orta Anadolu plutonik kayaları temeli 
oluşturan diğer birimlerdir.  
 
Temel birimler üzerine gelen Üst Kretase-Kuvaterner yaşlı sedimanter kayaçlar ve 
bölgede yoğun olarak etkisi gözlenen volkanizmanın ürünü olan volkanik kayaçlar örtü 
birimlerini oluşturmaktadır (Şekil 3.1, EK 1 ).  
 
3.1 Temel Brimler 
 
3.1.1 Kırşehir Metamorfitleri 
 
Gnays,  şist, mermer, kuvarsit gibi kayaçlardan oluşan birim genel olarak mağmatik 
katkılı platform çökellerin düşük-orta dereceli basınç, yüksek sıcaklık koşullarında, 
yeşil  şist-almandin-amfibolit fasiyesinde metamorfizmaya uğramasıyla oluşmuştur 
(Seymen 1981). 
 
Değişik araştırmacılar tarafından Kalkanlıdağ, Bozçaldağ (Seymen 1981), Gümüşler ve 
Aşıgediği Formasyonu (Göncüoğlu 1977) gibi formasyonlara ayrılmış olan birimlerden, 
çalışma alanında yalnızca Aşıgediği Metamorfitleri’ne ait mermerler gözlenmektedir.  
 
Bayramhacılı köyü kuzeyinde Kozak Tepe, Mal Tepe, Kargın Dağı civarında  ve 
Çiftgöz ve Tekgöz kaynakları arasında görülen birim beyaz, bej renkli, orta-ince 
kristalli mermer ve rekristalize kireçtaşı özelliğindedir (Şekil 3.2). 
 
 
 


Yüklə 96,48 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   31




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə