Microsoft Word s g. temmuz doc



Yüklə 1,27 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə7/89
tarix08.09.2018
ölçüsü1,27 Mb.
#67448
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   89

 
15 
gündemini  oluşturmaktadır.  Devletler  arası  ilişkilere  halen  anarşinin  egemen 
olduğunu  ileri  süren  realist  yaklaşıma  göre,  uluslararası  sistemde  bütün  devletler 
tarafından  kabul  edilen  merkezi  bir  otorite  bulunmamaktadır.  Bununla  beraber 
uluslararası  alanda  otorite  bakımından  bir  hiyerarşiden  söz  edilemese  de  güç 
bakımından  bir  hiyerarşiden  söz  etmek  mümkündür.  Çünkü  uluslararası  ilişkilerde 
bazı  devletler  diğerlerine  göre  daha  güçlüdür.  Realistlere  göre,  her  bir  devlet  kendi 
güvenliğini  kendisi  sağlamak  zorundadır.  Ancak  her  devletin  kendi  güvenliğini 
sağlamak amacıyla yaptığı silahlanma gibi girişimler ya da aldığı başka tür önlemler 
diğer  devletler  tarafından  kendilerine  yönelikmiş  gibi  algılanarak  onları  benzer  bir 
tutuma (silahlanmaya) sevk eder ki bu duruma “güvenlik ikilemi” (security dilemma) 
denmektedir. Anarşi ve güvenlik ikilemi kısır döngüsünün geçerli olduğu uluslararası 
bir ortamda, barış ve işbirliğinin geliştirilmesi ise oldukça zordur. Uluslararası alanda 
eğer  bir  göreli  istikrardan,  yani  bir  devleti  diğerine  saldırmaktan  alıkoyan  bir  şey 
varsa o da devletlerin güç dengesini koruma endişeleridir. Her bir devlet, elde edeceği 
faydanın, katlanacağı zarardan fazla olduğunu düşündüğü sürece, uluslararası sistemi 
kendi  lehine  değiştirmeye  çalışacaktır.  Diğer  devletler  ise,  ya  aleyhlerine  olan  bu 
durumu  önlemek  için  ya  da  onlar  da  aynı  amaçla  hareket  edeceği  için  güç  dengesi 
korunacak ve devam edecektir.
34
 Bununla birlikte realistler, uluslararası ilişkileri bir 
anarşi durumu olarak görürken bu anarşi durumunun hiçbir üst otorite kabul etmeyen 
çoğul egemen devletlerin varlığından kaynaklandığını ileri sürerler. Buna göre, çoğul 
egemen devletlerin ilişkileri çatışma ile düzenlenir ve bunda belirleyici faktör güçtür. 
Bu  durumda,  uluslararası  ilişkiler  sadece  üstün  ortak  bir  otoritenin  bulunmaması 
                                                 
34
 Tayyar Arı, Uluslararası  lişkiler ve Dış Politika, Alfa yayınları, 6. Baskı,  stanbul, 2006, s. 110. 


 
16 
anlamında anarşik değil, aynı zamanda ilişkilerin sürekli rekabet ve çatışma şeklinde 
olması anlamında da anarşiktir. Uluslararası ilişkiler bir savaş halidir.
35
  
 
Realistler,  doğa  durumunun  devam  ettiği  kabul edilen  uluslararası sistem  ile  az  çok 
istikrarın hüküm sürdüğü iç politikayı birbirinden ayırmaktadır.  ç politikada üzerinde 
anlaşılan bir ulusal hukuk ve halkı tarafından üst otorite olarak kabul edilen bir devlet 
bulunmaktadır.  Oysa  uluslararası  alanda  bütün  devletler  tarafından  üzerinde 
konsensüs  sağlanan  her konuyu  düzenleyen  bir  uluslararası  hukuk bulunmadığı  gibi 
her  devlet  tarafından  yetkisi  tanınan  bir  üst  otorite  de  bulunmamaktadır.
36
  Ulusal 
çıkarlarına  göre  biçimlenen  devletlerin  politikaları  hayatta  kalma,  güvenlik,  güç  ve 
nispi  kapasite  gibi  kavramlarla  ifade  edilmektedir.  Örneğin  Morgenthau'ya  göre 
rasyonel  bir  dış  politika  riskin  minimize  edilmesi,  kazancın  ise  maksimum 
kılınmasıdır.  Özel  durumlara  göre  ulusal  çıkar  değişebilmekle  beraber,  ulusal  çıkar 
peşinde  olan  liderleri  yönlendiren  ana  motifler  büyük  ölçüde  benzerlik 
göstermektedir. Realist paradigmaya göre devlet adamını yönlendiren unsurlar korku, 
kuşku,  güvensizlik,  güvenlik  ikilemi,  üne  kavuşma,  prestij  ve  çıkardır.  Özellikle 
bunlar  arasından  korku  ve  bunun  yol  açtığı  güvenlik  ikilemi  devletleri  savaşa 
zorlayan  nedenlerin  başında  gelmektedir.  Kaldı  ki  realistler,  diğer  bir  devletin,  eğer 
bu  aynı  zamanda  potansiyel  bir  düşman  ise,  güçlenmesine  seyirci  kalmaktansa  onu 
önlemek  için  savaşa  başvurmayı  meşru  görmektedir.  Bundan  dolayı  realistler 
tarafından  savaş  ve  güvenlik  konuları  yüksek  düzeyde  politika  olarak 
değerlendirilmektedir. 
 
                                                 
35
 Atila Eralp, Devlet, Sistem ve Kimlik,  letişim Yayınları, 1. Baskı,  stanbul, 1996. s. 43. 
36
 Tayyar Arı, Uluslararası  lişkiler ve Dış Politika, Alfa yayınları, 6. Baskı,  stanbul, 2006, s. 111. 


 
17 
Uluslararası  ilişkileri  egemen  devletler  arasında  bir  güç  mücadelesi  olarak 
tanımlaması  ve  bunu  insan  doğası  ile  açıklamaya  çalışması  realist  paradigmanın 
eleştirilmesine  neden  olmaktadır.  “Klasik  realizm,  insan  doğasına  olumsuz 
yaklaşmasından  dolayı  kötümser  olduğu,  bencillik  ve  kendi  çıkarını  düşünmenin 
sadece  bazı  politikacılara  özgü  bir  özellik  olmayıp  politikanın  temelini  oluşturan 
genel bir durum olarak gördüğü için eleştirilmektedir.”
37
  nsan doğası, sadece savaş 
ve  çatışmayı  açıklamaktaysa  barış  ve  işbirliğinin  nasıl  açıklanacağı  yanıtsız 
kalmaktadır.  Ayrıca,  kapasite  dağılımı  (güç  dağılımı)  gibi  bazı  sistemik  özellikler 
devletler  arasındaki  çatışmayı  açıklasa  da  tüm  ilişkileri  açıklamada  yetersiz 
kalmaktadır. II. Dünya Savaşı esnasındaki çatışmaları kapasite dağılımı ile açıklamak 
mümkün  olsa  bile,  ABD  ve  SSCB  arasındaki  diğer  ilişkileri  bu  kavramdan  yola 
çıkarak açıklamak olanaklı değildir.  şte böyle durumlarda ister istemez iç siyasal ve 
toplumsal  özellikleri  göz  önünde  bulundurmak  gerekecektir.  Diğer  taraftan  genel 
olarak  realistler  “yüksek  düzeyde  politika”,  “düşük  düzeyde  politika”  ayırımına 
giderler ve uluslararası politikanın esas gündemini, ekonomik, toplumsal ve kültürel 
ilişkileri ifade eden düşük düzeydeki politikadan ziyade savaş ve güvenlik konularını 
kapsayan yüksek düzeydeki politikanın oluşturduğunu iddia ederler. Ancak, son otuz-
kırk  yıllık  döneme  bakıldığında  1973  petrol  krizi,  uluslararası  para  ve  ödemeler 
sisteminin (Bretton Woods sistemi) çökmesi ve uluslararası ticaretten kaynaklanan ve 
halen  çözülemeyen  sorunların  uluslararası  politikanın  esas  gündemini  oluşturan 
konular  haline  geldiği  görülecektir.  Özellikle  Soğuk  Savaş  sonrasında,  uluslararası 
ilişkilerin marjinal konuları olarak görülerek düşük düzeyde politika olarak nitelenen 
konuların, yüksek düzeyde politika olarak görülen askeri ve güvenlik konuları kadar 
                                                 
37
 Tayyar Arı, Uluslararası  lişkiler Teorileri, Alfa yayınları, 4. Baskı,  stanbul, 2004, s. 205. 


Yüklə 1,27 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə