Microsoft Word s g. temmuz doc



Yüklə 1,27 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə8/89
tarix08.09.2018
ölçüsü1,27 Mb.
#67448
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   89

 
18 
önemli  hale  geldiği  ve  bu  ayırımı  anlamsız  hale  getirdiği  görülmektedir.
38
  Ulus 
devletlerin çoğu, dışa bağımlı oluşları nedeniyle başka ülkelerin ekonomik, askeri ve 
siyasal müdahalelerine açık bir görünüme sahiptir. Hemen her devlet ya tek taraflı ya 
da  karşılıklı  bağımlılık  dolayısıyla  dış  etkilere  açık  durumdadır.  Bu  etki;  ticari, 
ekonomik  yardım,  yatırım  ilişkisi,  kültürel  etkileşim  gibi  farklı  nedenlerden 
kaynaklanabilmektedir.  Devletler  zaman  zaman  içişlere  karışma,  propaganda,  gizli 
veya  açık  siyasal  ve  askeri  müdahalelerle  karşı  karşıya  kalabilmektedir.  Tüm  bu 
etkiler  devletin  gücünü,  otoritesini,  meşruiyetini  ve  hiç  kimse  ile  paylaşmak 
istemediği  egemenliğini  ciddi  biçimde  tartışmalı  hale  getirmiştir.  Ayrıca,  realizmin 
artık mevcut gelişmeler karşısındaki betimleme ve açıklama gücünün de sorgulandığı 
gözlenmektedir.  Realizmin  genellemeleri  ile  mevcut  koşulların  örtüşmediği  ileri 
sürülmektedir.
39
  “Global  gündemde  meydana  gelen  gelişmelere  dikkat  çekenler, 
hegemonya  mücadelesinin  karakterize  ettiği  Soğuk  Savaş’ın  gündeminin  yerini 
uluslar  aşırı  karşılıklı  bağımlılık,  çevre  sorunları,  AIDS,  ozon  tabakasının  tahribi, 
uyuşturucu  kaçakçılığı,  doğal  kaynakların  etkin  kullanımı,  hızlı  nüfus  artışı, 
okyanuslar ve atmosferdeki kirlenme, uluslararası borç sorunları, uluslararası ticaretin 
serbestleştirilmesi ve insan hakları gibi konuların aldığına işaret ederek, uluslararası 
ilişkilerin artık  realist  teorinin  gerçekçi (realist) bir  şekilde anlayamayacağı yeni  bir 
eksene  kaydığını  iddia  etmektedirler.”
40
  Ayrıca,  “Realist  akım  ulusal  çıkarın  kim 
tarafından  belirleneceği,  kimin  bundan  yararlanacağı  gibi  sorunları  göz  ardı 
etmektedir.  Örneğin,  ulusal  çıkar  adına  ABD'nin  Güney  Asya'da  askeri  açıdan 
yayılması  gerekiyorsa,  bunun  getireceği  bedeller  ya  da  bu  politikanın  altında 
                                                 
38
 Tayyar Arı, Uluslararası  lişkiler Teorileri, Alfa yayınları, 4. Baskı,  stanbul, 2004, s. 207. 
39
 A.g.e. s. 209. 
40
 A.g.e. s. 209. 


 
19 
yatan  diğer  etkenler  dikkate  alınmamakta,  dış  politika  kaba  bir  güç  mücadelesi 
olarak  görülmektedir.”
41
 Bu nedenlerden dolayı realist teorinin uluslararası ilişkiler 
alanındaki  çalışmalara  rehberlik  etme  yeteneğini  kaybettiği  ifade  edilmektedir.
42
 
Realizmin,  hükümetleri  ulusun  temsilcisi  olarak  görmesi,  bunun  yanında  özellikle 
ulusal  ve  uluslararası  örgütleri  dikkate  almaması  günümüz  koşullarında  gerçekçi 
görülmemektedir.  Uluslararası  işbirliğinin  gerçekleşmesini  uluslararası  anarşi 
varsayımı  çerçevesinde  istisnai  bir  durum  olarak gören  realizmin  var  olan  kurumsal 
işbirliği  girişimlerinin  etkisini  de  küçümsediği  görülmektedir.  Bu çerçevede  Avrupa 
Birliği, NATO, BM  ve  benzeri kurumsal yapılar ve artan bölgesel ticaret olanakları 
uluslararası işbirliğini geliştirmektedir.
43
 Ortak bilimsel araştırmalar, yaklaşık on beş 
yıl  süren  deniz  hukuku  oluşturma  çalışmaları  nükleer  silahların  yayılmasını  önleme 
antlaşmaları  ve  Latin  Amerika  ile  Güney  Pasifik’te  nükleer  silahlardan  arındırılmış 
bölgeler oluşturulması gibi çabalar işbirliğinin önemli hale geldiğinin kanıtları olarak 
gösterilebilir.
44
  Oysa  realizmin  varsayımları  benimsenecek  olursa,  dış  politikada 
rasyonel davranan devletler, uluslararası işbirliğine bir katkısı olmayacağını bildikleri 
halde  bu  kurumların  ortaya  çıkmasını  sağlamaktadırlar  ki,  bu  gerçekten  rasyonellik 
varsayımıyla  çelişmektedir.  Çünkü  bu  tür  organizasyonlara  tahsis  edilen  onca 
kaynağın  hiçbir  yarar  beklenmeksizin  oluşturulması,  şayet  devletler  rasyonel 
davranan birimler ise açıklanması mümkün değildir.  
 
                                                 
41
  lhan Uzgel, Ulusal Çıkar ve Dış Politika,  mge Kitabevi, 1.Baskı, Ankara, Mayıs 2004. s. 51. 
42
 Tayyar Arı, Uluslararası  lişkiler Teorileri, Alfa yayınları, 4. Baskı,  stanbul, 2004, s. 209. 
43
 A.g.e. s. 210. 
44
 A.g.e. s. 208. 


 
20 
Ayrıca  realistlerin  çok  üzerinde  durdukları  iç  politika  ve  uluslararası  politika 
ayırımının da çok anlamlı olmadığı ifade edilmektedir.
45
  Zira, bu tür ayırımlar artık 
günümüz  dünyasına  uymamaktadır.  Realizmin  temel  özelliği  olan  iç  ve  dış  siyasi 
sistem ayrımı  uluslararası  sistemdeki  değişimin incelenmesini  zorlaştıran önemli  bir 
unsurdur.  Önemli  dönüşüm  süreçlerinde  değişimin  unsurları  önce  içyapıda 
ş
ekillenmekte  ve  sonra  uluslararası  sistemde  ifadesini  bulmaktadır.  çyapılardan 
kaynaklanmayan  değişim  durumlarında  bile  iç  ve  dış  faktörlerin  etkileşimi  söz 
konusudur.  Oysa, realizm  bütün devletleri  yekpare  gören bakışıyla,  sadece  devletler 
arasındaki  güç  dengesine  bakmakta  ve  devletlerin  iç  yapılarının  uluslararası 
davranışlarını  nasıl  etkilediğini  ise  göz  ardı  etmektedir.  Günümüzde  birçok 
uluslararası  sorunun  temelinde  devletlerin  iç  yapılarından  kaynaklanan  etnik 
sorunların  ve  kimlik  sorunlarının  olduğunu  düşündüğümüzde,  realist  bakışla  bu  tür 
gelişmelerin  anlaşılmasının  ne  kadar  zor  olduğunu  görebiliriz.  Günümüzde  Soğuk 
Savaş  döneminden  farklı  olarak  güvenlik  konuları  da  son  derece  karmaşıklaşmıştır. 
Güvenlik konularının sadece askeri boyutta incelenmesi imkânsızlaşmakta, ekonomik 
ve  hatta  çevre  ile  ilgili  konuların  güvenlik  sorunu  ile  iç  içe  girdiği  gözlenmektedir. 
Böyle  bir  durum  ise,  Soğuk  Savaş  döneminin  askeri  boyuta  ağırlık  veren  realist 
bakışını zorlamaktadır.
46
  
 
Liberal paradigmada ise, ulusal çıkar kavramı realist paradigmadan farklı bir şekilde 
ele alınmaktadır. Liberalizm, bir ideoloji olarak özellikle  ngiltere ve ABD'de XVII. 
ve XVIII. yüzyıl siyasal ve ekonomik düşünce tarihinde etkili olmuştur. Klasik liberal 
düşünce, eşitlik, rasyonellik, özgürlük ve mülkiyet kavramları üzerine inşa edilmiştir. 
                                                 
45
 Atila Eralp, Devlet, Sistem ve Kimlik,  letişim Yayınları, 1. Baskı,  stanbul, 1996. s. 87 
46
 A.g.e. s. 88. 


Yüklə 1,27 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə