139
eleştiri noktası da her metne rahatlıkla uygulanabilecek bir çözümleme
sistematiğinin olmayışıdır.
262
deolojik dil çözümlemesinde Van Dijk’ın “Söylem ve deoloji: Çok Alanlı Bir
Yaklaşım”
263
adlı makalesinde uyguladığı yöntem farklı ideolojik görüşlere sahip
gazetelere uygulanmıştır. Van Dijk’ın çalışması ngiliz parlamentosunda (Avam
Kamarası’nda) ngiltere’nin göçmen politikası üzerine yapılan konuşmaların, bu
amaçla öne sürülen savların bir söylem çözümlemesi niteliğindedir. Bu
çözümlemede farklı ideolojik görüşlere sahip partilerin temsilcileri ngiltere’nin
göçmen politikasını ele almışlar ve öne sürdükleri savlarını desteklemek ve hitap
edilen kitleyi ikna etmek için çeşitli ikna yollarına başvurmuşlardır. Van Dijk,
“söylem, anlamları vurgulamak ya da vurgulamamakta pek çok yönteme sahiptir ve
bunlar ideolojik bir temele oturduğunda pek çok söylem düzeyinde ifade edilir.”
264
demektedir. Haber sunmanın ideolojisi yalnızca haber bülteninin tarzı ve içeriği ile
sınırlı değildir, aynı zamanda haber toplama, kaynaklarla ilgilenme, diğer
gazetecilerle ve haberde rolü olan kimselerle etkileşim ve gazetecilerin profesyonel
etkinliklerinin düzenlenmesini de içerir. Gazetecilerin hem profesyonel hem de
diğer toplumsal ideolojileri, temel olarak kimin araştırılacağını, gözleneceğini,
dinleneceğini, kiminle görüşme yapılacağını ya da kimden söz edileceğini de
düzenler.
265
Farklı ideolojik görüşlere sahip medyanın da takip ettiği politika
262
http://www.koolpa.com/medya/31216-liberal-basin-anlayisi/
263
Van Dijk, Söylem ve deoloji: Çok Alanlı Bir Yaklaşım, Söylem ve deoloji, Der: Barış Çoban,
Zeynep Özarslan, Su Yayınları, Birinci Basım, stanbul, 2003.
264
Van Dijk, Söylem ve deoloji: Çok Alanlı Bir Yaklaşım, Söylem ve deoloji, Der: Barış Çoban,
Zeynep Özarslan, Su Yayınları, Birinci Basım, stanbul, 2003.s.59
265
A.g.e .s.47
140
doğrultusunda haber ve yorumlara yer vereceği, söylemini bunun üzerine kuracağı
düşünülmektedir.
1 Mart 2003 Tezkeresi sürecinde de farklı ideolojik görüşlere sahip gazeteler, farklı
savlar ve akıl yürütmelerle okuyucularına çeşitli ikna biçimlerini sunmuşlardır.
Buradaki amacımız farklı ideolojik görüşlere sahip gazetelerin savlarını kurarken
başvurduğu söylemlerini incelemektir.
Haber ve yorumların dilsel özellikleri incelenirken Van Dijk’ın sınıflandırması esas
alınarak bir inceleme yapılmış ve buna uygun bir kategorileştirilmeye gidilmiştir.
Çalışmanın dilsel çözümleme kısmında altı kategori oluşturulmuş, bu kategorilere
uygun temalar incelenmiştir. Bu amaçla araştırmada, açıklanan kategori ve temalara
uygun başlıklar kullanılmıştır. Bu kategoriler ve temalar şunlardan oluşmaktadır:
Aktör tanımı, kanıtlarla ispatlama, ötekileştirme, kurbanlaştırma, karşılaştırma ve
dil oyunlarına başvurma kategorileri altında uzman kişi ve kuruluşların görüşleri,
kanıtsallık, kanı birliği, açıklama, sayı oyunu, mantıklı olma, karşı gerçeklik,
kutuplaşma, biz-onlar sınıflandırması, yadsıma, mesafe koyma, empati, olumsuz
ötekini sunma, olumlu kendini sunma, ders olarak tarih, örneklerle açıklama,
dramatikleştirme, insancıllık, ulusal övünç, metafor, örtmece ve ironi temaları
kullanılarak basının 1 Mart tezkeresi sürecindeki haber ve yorumlardaki dilsel
özellikleri ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Araştırmada oluşturulan ilk kategori aktör tanımı kategorisidir. Aktör tanımında ön
plana çıkarılan aktörler ve bunların hangi bağlamlarda sunulduğu, haber
141
aktörlerinin nasıl ele alındıkları basının taraf olduğu bir tartışmada önemlidir.
Haberlerde başvurulan kaynaklar ve ön plana çıkarılan haber aktörleri ideolojik bir
seçimin ürünüdür. “Anlatıcının, gazetecinin, yazarın konumu metnin içinde
belirginleştikçe veya kaynak açıklamaları anlatıcının dilinde yer aldıkça, egemen
söylemlerin inanırlığı haber metinleri içinde kurulmaktadırlar.”
266
“Önermelerin
savları çeşitli rollerdeki aktörler, yani failler, eylemden etkilenenler, ya da bir
eylemden yararlanan kişilerle ilgili olabilir. deolojik söylem tipik şekilde biz ve
onlar ile ilgili olduğundan aktörlerin daha ileri çözümlemesi çok önemlidir.
Aktörler ortaklaşa ya da bireysel, iç grup ‘biz’ ya da dış grup ‘onlar’ özel ya da
genel olarak, isimleri, grupları, meslekleri ya da işlevleriyle tanımlanan, kişisel ya
da kişisel olmayan rollerde, vb. pek çok kılıkta ortaya çıkabilirler. nsanlar ve eylem
üzerine olan tüm söylem çeşitli aktör tiplerinin tanımını içerir. Bu nedenle, aktörler
grupların üyeleri olarak ya da bireysel olarak, adları ya da soyadlarıyla, işlev, rol ya
da grup adıyla, belirli ya da belirsiz olarak, eylemleriyle ya da ‘sözde’ nitelikleriyle,
konumları ya da diğer insanlarla ilişkileriyle, vb. düşünülebilirler.”
267
Aktör tanımından sonra oluşturulan ikinci kategori ise kanıtlarla ispatlama
kategorisidir. Okuyucu ile sıkı bir diyalogun kurulduğu haber metinlerinde
güç/iktidar sahibi kurum ve kuruluşların söylemleri anlatıcının dilinden halkın
sesine dönüştürülür. Bu dönüşüm sürecinde kaynaklar, anlatıcı ve halk arasında bir
diyalog oluşur. Haberin ikna ediciliği bu diyaloglara dayanır.
268
Bu kategoride
uzman kişi ve kuruluşların görüşleri, kanıtsallık, kanı birliği, açıklama, sayı oyunu,
266
M. Ayşe nal, Haberi Okumak, Temuçin Yayınları, stanbul, 1996, s. 112.
267
Van Dijk, Söylem ve deoloji: Çok Alanlı Bir Yaklaşım, Söylem ve deoloji, Der: Barış Çoban,
Zeynep Özarslan, Su Yayınları, Birinci Basım, stanbul, 2003.s. 80.
268
M. Ayşe nal, Haberi Okumak, Temuçin Yayınları, stanbul, 1996, s. 114–115.
Dostları ilə paylaş: |