134
IV. Uluslararası Türk Kültür Coğrafyasında Eğitim ve
Sosyal Bilimler Sempozyumu
27-30 Haziran 2018/Bakü-Azerbaycan
IV. International Symposium on Educational and
Social Sciences in Turkish Cultural Geography
27-30 June 2018/Baku-Azerbaijan
Yunus Emre Divanının Beş Boyutlu İyi Oluş Modeli Bağlamında İncelenmesi
Sare TERZİ İLHAN
Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Amasya, Türkiye, sare.terzi@amasya.edu.tr
ÖZET
Pozitif psikoloji, 1990’dan itibaren ruh sağlığı alanında ortaya çıkan ve son yıllarda oldukça popüler
olan bir akımdır. Pozitif psikoloji, insan doğasının güçlü yönleri, olumlu kişilik özellikleri ve erdemleri üzerine
odaklanarak, bireyin yaşam kalitesini artırmayı hedeflemektedir. Pozitif psikolojinin en temel kavramlarından biri
“iyi oluş” kavramıdır. İyi oluş kavramı ile ilgili yapılan çalışmalarda bu kavramın iki farklı şekilde ele alındığını
görülmektedir: öznel iyi oluş ve psikolojik iyi oluş. Öznel iyi oluş kavramı, hazcı bir bakış açısı ile, olumlu
duygulanımın daha fazla yaşanması ve yaşamdan doyum almak olarak tanımlanırken; psikolojik iyi oluş kavramı,
işlevsel bir bakış açısı ile, yaşamın belirli alanlarında bireyin yaşamını işlevsel olarak sürdürebilmesi üzerine
odaklanmaktadır. İyi oluş kavramını açıklamaya yönelik çeşitli modeller bulunmaktadır. İyi oluş modelleri
arasında yer alan bir model Martin Seligman tarafından ortaya koyulan iyi oluş modelidir (PERMA). Seligman’ın
iyi oluş modeli; olumlu duygular (positive emotions), bağlılık (engagement), olumlu ilişkiler (positive
relationships), anlam (meaning) ve başarı (accomplishment) bileşenlerinden oluşmaktadır ve beş boyutun baş
harflerinden PERMA ifadesi oluşturulduğu için model PERMA modeli olarak da bilinmektedir.
Türk şiirinin öncüleri arasında yer alan Yunus Emre, Anadolu’da yaşamış, sade Türkçe ile yazmış olduğu
şiirlerle ünlenmiş ve Türk kültürünün geliştirilmesi ve gelecek nesillere aktarılmasında büyük katkıları olmuş Türk
İslam düşünürü, tasavvuf ve halk şairidir. Yunus Emre’nin şiirlerinde Allah aşkı, hoşgörü, barış, insan sevgisi gibi
temaların vurgulandığı bilinmektedir. UNESCO tarafından 1991 yılı, eserlerinde insan sevgisini temasını
yansıtması ile dikkat çekmesinden ötürü Yunus Emre Sevgi Yılı ilan edilmiştir. Yunus Emre’nin en bilinen
şiirlerinin yer aldığı eseri Divanı’dır. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda Yunus Emre Divanı’nda yer
alan şiirlerin, Pozitif Psikolojinin alanında önemli bir yaklaşım olan Seligman’ın Beş Boyutlu İyi Oluş Modeli
(PERMA) kapsamında yer alan bileşenleri içerdiği düşünülmektedir.
Bu doğrultuda bu çalışmanın amacı Yunus Emre Divanını Seligman’ın Beş Boyutlu İyi Oluş Modeli
(PERMA) bağlamında incelemektir.
Bu çalışma, betimsel nitelikli nitel bir araştırmadır. Araştırmanın verileri, doküman analizi yolu
ile elde edilmiştir ve elde edilen veriler içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir.
Araştırmanın
veri
kaynağını, Yunus Emre Divanı oluşturmaktadır. Çeşitli yayınevleri tarafından yayımlanmış çok sayıda Yunus
Emre Divanı yayınları arasından, Türk Dili ve Edebiyatı alanında öğretim üyesi olarak çalışan iki uzmanın
görüşlrti doğrultusunda Kapı Yayınları’ndan basılmış Prof. Dr. Faruk Kadri Timurtaş tarafından yayına
hazırlanmış Yunus Emre Divanı, çalışma kapsamında incelenmek üzere belirlenmiştir. Araştırmanın veri toplama
aracı olarak PERMA modeline dayalı olarak araştırmacı tarafından oluşturulmuş “PERMA Modeline Dayalı
Kitap İnceleme Formu” kullanılmıştır.
Bu çalışmanın analiz aşaması devam etmektedir. Elde edilen bulgular Türk Kültürü, ve pozitif
psikoloji alanyazınlarına dayalı olarak değerlendirilecektir.
Anahtar Kelimeler: Yunus Emre, Pozitif Psikoloji, Doküman İncelemesi
135
IV. Uluslararası Türk Kültür Coğrafyasında Eğitim ve
Sosyal Bilimler Sempozyumu
27-30 Haziran 2018/Bakü-Azerbaycan
IV. International Symposium on Educational and
Social Sciences in Turkish Cultural Geography
27-30 June 2018/Baku-Azerbaijan
Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Biyomoleküllere İlişkin Görsel Okuryazarlık
Durumları
Dr. Ögr. Üyesi Muhammed SALMAN
Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi, msalman@kastamonu.edu.tr
Dr. Ögr. Üyesi Bahattin Deniz ALTUNOĞLU
Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi, bdaltunoglu@kastamonu.edu.tr
Biyoloji eğitimi soyut gözle görülmesi mümkün olmayan olguların mikro evrende cereyan ettiği bir
içeriğin öğretimi ile uğraşmaktadır. Makro düzeyde biyolojik olaylar mikro düzeyde biyomoleküllerin etkileşimleri
ile açıklanır ancak öğrencilerin bu iki düzeydeki kavramı ilişkilendirmekte zorlandıkları yapılan çalışmalarda
ortaya çıkmaktadır. Bu durumun ortadan kaldırılmasında en büyük yardımcı ise şema, model, kimyasal formüller,
çizimler, şemalar, grafikler gibi görsel nitelikli araçlardır. Görsel okuryazarlık temel okuryazarlık, bilgisayar
teknoloji ve bilgi okuryazarlığını tamamlar. Bu konudaki okuryazarlık görsel düşünceyi problemlerin çözümünde
kullanabilir. Yapılan araştırmalar incelendiğinde hareketli, hareketsiz veya multimedya karakterli çok sayıda
eğitimsel kaynak biyokimya ve moleküler biyoloji alanında olmasına rağmen ders işlenişi esnasında bu görsellerin
okunacağı, görsellerin neden kullanıldığı fazlaca dikkate alınmadan sadece ders esnasında gösterilip yeterli
bilgilendirmenin yapılmadığı görülmektedir. Bir konunun kavranmasının bilginin farklı gösterim türleri ifade
edilebilmesi olduğu düşünüldüğünde görsel okuryazarlığın konu alanına ait kavramların anlaşılmasında bir
gösterge olarak kullanılabileceği düşünülebilir. Buradan hareketle fen bilgisi öğretmen adaylarının biyokimya
konularına ilişkin görsel dile aşina olmaları bu görselleri yorumlayabilmeleri önemlidir. Fen bilgisi öğretmen
adayları Genel Biyoloji, Kimya gibi derslerin içinde biyokimya konularına ilişkin birçok konu görmekte ve konuya
ilişkin moleküllere ait görsel materyal ile karşılaşmaktadır. Buradan hareketle öğretmen adaylarının belirli
düzeyde görsel okuryazarlığa sahip olmaları gerekmektedir. Yapılan literatür taramasında Türkiye’de fen bilgisi
öğretmen adaylarının biyokimya konularındaki görsel okuryazarlığına ilişkin bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu
konuda eğitim alan öğretmen adaylarının durumuna ilişkin bir tespit yapılması literatürümüzde eksiklik
konusunda farkındalık kazandıracağı, araştırmacıların dikkatini bu yöne çekeceği düşünülmektedir. Ayrıca
biyokimya konusunda fen bilgisi öğretmen adaylarına ilişkin öğrenme durumlarının da tespit edileceği
söylenebilir. Çalışmamız fen bilgisi öğretmen adaylarının biyokimya konularında görsel okuryazarlık durumları
nasıldır? sorusunun cevabını aramaya çalışarak öğretmen adaylarının eğitimleri sonucu görsel okuryazarlık
düzeylerini belirlemek ve konuya ilişkin yanlış ya da eksik kavramalarını tespit etmektir.
Betimsel bir araştırma deseninde yapılan çalışma tarama stratejisi kullanılarak fen bilgisi öğretmen
adaylarının durumunu araştırma soruları kapsamında ortaya koymaya çalışılmıştır.
Ölçme aracı olarak biyomoleküllere ilişkin görsel okuryazarlık testi kullanılmıştır. Testte biyomoleküllere
ilişkin görsellerin adını, görseli nasıl değerlendirerek isimlendirdikleri ve hücrede bulunduğu yer şeklinde açık
uçlu sorular yer almaktadır. Testte verilen cevaplar içerik analizi yapılarak değerlendirilmiştir.
Araştırmaya fen bilgisi öğretmenliği programında okuyan 85 2. ve 3. sınıf öğretmen adayı katılmıştır.
Araştırmanın amacı doğrultusunda öğretmen adayları biyomoleküllerin çeşitli gösterimlerini inceleyerek
biyomoleküllerin ait oldukları grupları belirlemeye çalışmışlardır. Öğretmen adaylarının cevapları
incelendiğinde büyük bir çoğunluğunun nükleik asitlere ilişkin görselleri tanırken, karbonhidratlara, yağlara ve
proteinlere ilişkin görselleri tanımada ise zorlandıkları tespit edilmiştir. Ayrıca araştırma kapsamında fen bilgi
öğretmen adaylarına biyomoleküller konusundaki ders çalışma eğilimlerine ilişkin açık uçlu soruya verilen
yanıtlar değerlendirildiğinde öğretmen adaylarının büyük çoğunluğunun görselleri incelemedikleri, konuya ilişkin
metinleri ve ders notlarını okudukları belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Görsel Okuryazarlık, Biyomoleküller, Fen Eğitimi
Dostları ilə paylaş: |