147
IV. Uluslararası Türk Kültür Coğrafyasında Eğitim ve
Sosyal Bilimler Sempozyumu
27-30 Haziran 2018/Bakü-Azerbaycan
IV. International Symposium on Educational and
Social Sciences in Turkish Cultural Geography
27-30 June 2018/Baku-Azerbaijan
Matematik Öğretmen Adaylarının Öğrenme Yaklaşımları
Çiğdem ARSLAN
İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi
arslanc@istanbul.edu.tr
Güneş YAVUZ
İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi
gyavuz@istanbul.edu.tr
Öğrenmenin nitelik ve niceliği, öğrencilerin benimsedikleri öğrenme yaklaşımı ile belirlenir. Öğrenme
yaklaşımlarının son yıllarda bazı öğrencilerin diğerlerine göre neden daha başarılı olduğunu açıklamada etkili
olduğunu ortaya koyan çalışmalar mevcuttur. Bu araştırmanın amacı ortaokul matematik öğretmen adaylarının
öğrenme yaklaşımlarını belirlemektir. Tarama modelindeki araştırmanın çalışma grubu 2017-2018 eğitim öğretim
yılı bahar döneminde ortaokul matematik öğretmenliği bölümüne devam etmekte olan birinci, ikinci, üçüncü ve
dördüncü sınıf öğretmen adaylarından oluşmaktadır. Çalışmada öğretmen adaylarının öğrenme yaklaşımlarının
belirlenmesi için Batı, Tetik ve Gürpınar (2010) tarafından Türkçeye uyarlama ve geçerlilik güvenirlilik çalışması
yapılan “Öğrenme Yaklaşımları Ölçeği” ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Yirmi maddeden oluşan beşli likert
tipindeki ölçek, her biri beş maddeden oluşan ve ikişer belirleyicisi olan derin yaklaşım ve yüzeysel yaklaşım olmak
üzere iki alt ölçekten oluşmaktadır. Yüzeysel yaklaşım, öğrenenlerin düşük nitelikli öğrenme sonuçlarına yol açan,
en az çabayla sadece sınavı geçmeye yönelik çalışmayı tercih etmesidir. Derin yaklaşım ise yeni bilgilerin eskisi
ya da diğer kaynaklardan elde edilen bilgilere aktif entegrasyonunu kapsar ve çalışılan materyali anlamayı
hedefler. Bu bağlamda öğrencilerinin öğrenmesinde aktif rol alacak olan öğretmen adaylarının öğrenme
yaklaşımlarının belirlenmesi önem arz etmektedir. Veriler SPSS (The Statistical Package for The Social Sciences)
paket programı kullanılarak çözümlenmekte ve betimsel istatistikler kullanılmaktadır. Analizler devam etmekte
olup bulgular ve sonuçlar kongrede paylaşılacaktır.
Anahtar Kelimeler:Öğrenme stratejileri, derin öğrenme, yüzeysel öğrenme, matematik öğretmen adayı.
148
IV. Uluslararası Türk Kültür Coğrafyasında Eğitim ve
Sosyal Bilimler Sempozyumu
27-30 Haziran 2018/Bakü-Azerbaycan
IV. International Symposium on Educational and
Social Sciences in Turkish Cultural Geography
27-30 June 2018/Baku-Azerbaijan
Matematik Öğretmen Adaylarının Geometrik Çizimleri İle Sorgulama Becerileri
Arasındaki İlişki
Çiğdem ARSLAN
İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi
arslanc@istanbul.edu.tr
Hatice Kübra GÜLER
Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi
haticeguler@duzce.edu.tr
Uzun yıllardır gerçekleştirilen çalışmalar geometrik çizimlerin yapılabilmesi için geometrik düşünmenin
gerekliliğinin ve öneminin altını çizmektedir. Öğrenme sürecinde durup düşünmek, problemin çözümüne yanıt
ararken veya çözüme ilişkin farklı bir bakış açısı geliştirirken sorgulamak, yaptıklarımızı bir nedene dayandırmak,
ihtiyaç duyulan ve sahip olunan bilgiyi değerlendirmek ve geçirilen sürece ayna tutmak öğrenmenin etkililiğini
sağlamak açısından gerekli görülmektedir (Dewey, 1933). Sorgulama bir düşünme şekli olduğundan geometrik
düşünme ile sorgulama becerisi arasında bir ilişki olması muhtemeldir ancak yapılan incelemeler sonucunda bu
konuda yapılmış bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu çalışmanın amacı matematik öğretmen adaylarının geometrik
çizim beceri düzeyleri ile sorgulama becerileri arasında bir ilişki olup olmadığını belirlemektir. Çalışmaya birinci
sınıf geometri dersini almakta olan ve bu ders kapsamındaki çizim konularını tamamlamış olan 50 matematik
öğretmen adayı katılmıştır. Araştırmada öğretmen adaylarının sorgulama becerilerini belirlemek amacıyla Aldan
Karademir ve Saracaloğlu (2013) tarafından geliştirilen 14 maddelik 5’li likert tipi “Sorgulama Becerileri
Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçeğin güvenirlik katsayısı .82’dir. Geometrik çizim yaparken kullandıkları düşünme
becerisini belirlemek için ise iki farklı beceri gerektiren çizim sorusu sorulmuştur. Sorularda yaptıkları çizimlerini
basamak basamak yazılı olarak açıklamaları ve hangi geometrik özelliklere dayanarak gerçekleştirdiklerini
belirtmeleri istenmiştir. Öğretmen adaylarının geometrik kavramların öğretimi ile ilgili dersleri anlatacak kişiler
oldukları düşünüldüğünde bu çizimleri yorumlama şekilleri önem taşımaktadır. Analizler devam etmekte olup
sonuçlar ilgili literatür ile desteklenerek tartışılacaktır.
Anahatar Kelimeler:Sorgulama becerisi, geometrik çizim, matematik öğretmen adayı
149
IV. Uluslararası Türk Kültür Coğrafyasında Eğitim ve
Sosyal Bilimler Sempozyumu
27-30 Haziran 2018/Bakü-Azerbaycan
IV. International Symposium on Educational and
Social Sciences in Turkish Cultural Geography
27-30 June 2018/Baku-Azerbaijan
Okul Öncesi Öğretmenlerinin Fen Öğretimini Etkileyen Faktörler
Ahmet SİMSAR
Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Muallim Rıfat Eğitim Fakültesi
ahmetsimsar@kilis.edu.tr
ÖZET
Okul öncesi dönem bilimsel beceri ve tutumların kazandırıldığı, bu dönemdeki çocukların fen,
matematik, teknoloji ve mühendislik gibi alanlara yönelik ilgi ve olumlu tutumların kazandırıldığı zaman olarak
da tanımlanabilmektedir. Bu dönem de öğretmenler kaliteli eğitim programlarının, eğitim ortamının ve
materyallerinin oluşturulmasında önemli rol oynamaktadır. Bu dönemde bilimsel becerilerin kazandırılmasında
çocukların ilgilerinin olduğu kadar öğretmen, sınıfın fen etkinliği yapılabilmesine elverişli olması, ve aile de önem
arz etmektedir. Araştırmacılar bu dönemde yapılan fen etkinliklerinin büyük çoğunluğunun fen etkinliği olarak
kabul edilemeyeceğini, bu durumun temel sebebinin öğretmenlerin fen öğretimi esnasında, kendilerini rahat
hissetmemeleri ve bu yüzden fen etkinliklerine yeteri zaman ayırmadıklarını ortaya koymuşlardır. Bu doğrultuda,
bu çalışma da okul öncesi öğretmenlerinin fen öğretimi yapmalarını ve bunu etkileyen değişkenleri ortaya koymayı
amaçlamıştır.
Bu araştırmada çalışmanın verilerini araştırmacının doktora çalışmasının verilerinin bir kısmı
oluşturmaktadır. Araştırmada okul öncesi öğretmenlerinin ve fen etkinliklerini kullanma sıklığı ve bu öğretimlerini
etkileyen faktörler araştırılmıştır. Çalışmanın evrenini Trabzon ve Adıyaman illerinde görev yapmakta olan 44
anasınıfı ve anaokulu öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırma kapsamında iki veri kullanılmıştır. Bunlardan
birincisi, öğretmenlerin günlük eğitim programında yer alması gereken fen etkinliklerine ve öğretmenlerin
demografik bilgilerinin yer aldığı sorulardır. Diğeriyse öğretmenlerin fen öğretimi öz yeterlik inançlarının
belirlendiği Riggs ve Enochs (1990) tarafından geliştirilen ve araştırmacı tarafından Türkçeye çevrilip yeniden
geçerlik ve güvenirlik testi yapılan Science Teaching Efficacy Beliefs Instrument (STEBI-A) verileri kullanılmıştır.
Çalışmanın analizi esnasında SPSS software programından yararlanılmıştır.
Çalışmanın analizlerine bakıldığında öğretmenlerin öğretmenlik deneyimleriyle sınıf içerisinde fen
öğretim yapma sıklıkları arasında anlamlı ilişki olduğu saptanmıştır (p< .05). Ayrıca öğretmenlerin görev
yaptıkları okul öncesi sınıfında fen merkezlerinin bulunması ile sınıf içerisinde fen öğretim yapma sıklıkları
arasında anlamlı ilişki olmadığı saptanmıştır (p> .05). Fakat öğretmenlerin sınıflarında bulunan yeterli fen
materyalleriyle sınıf içerisinde fen öğretim yapma sıklıkları arasında anlamlı ilişki olduğu saptanmıştır (p< .05).
Benzer olarak öğretmenlerin fen öğretimi öz yeterlik inançları ile sınıf içerisinde fen öğretim yapma sıklıkları
arasında anlamlı ilişki olduğu saptanmıştır (p< .05). Cinsiyet açısında karşılaştırıldığında öğretmenlerin
cinsiyetleriyle sınıf içerisinde fen öğretim yapma sıklıkları arasında anlamlı ilişki olmadığı saptanmıştır (p> .05).
Çalışmanın sonuçlarına bakıldığında, beklenildiği gibi, okul öncesi öğretmenlerinin fen öğretimi
uygulamalarını etkileyen temel sebeplerin başında kendilerinin fen öğretimi öz yeterlik inançlarının olduğu daha
sonra öğretmenlik deneyimleri ve sınıf içerisinde yeteri kadar fen materyallerinin olması olarak gözlenmiştir.
Şaşırtıcı bir sonuç olarak ise, sınıf içerisinde fen merkezlerinin olup-olmamasıyla öğretmenlerin fen öğretimi
yapma sıklıkları arasında herhangi bir ilişki olmadığı gözlenmiştir. Buna ek olarak öğretmenlerin cinsiyetleriyle
fen öğretimi uygulama sıklıkları arasında da yine anlamlı bir ilişki olmadığı belirlenmiştir. Buradan hareketle,
okul öncesi dönemde sınıfların fen materyalleri tarafından zenginleştirilmesi gerektiği, öğretmenlerin hem hizmet
içi eğitimlerle hem de lisans düzeyindeki öğretmenlik programlarında daha fazla alacakları fen eğitimi dersleri
ve uygulamalarıyla, fen öğretimine karşı öz yeterlik inançlarının kazandırılmasının ileriki yıllarda okul öncesi
sınıflarında daha fazla fen etkinliklerine yer vermeleri konusunda yardımcı olacaktır.
Anahtar Kelimeler: Okul öncesi öğretmenleri, fen eğitimi, fen öğretimi öz yeterlik inancı, fen merkezleri.
Dostları ilə paylaş: |