ÇOVDUR HAN
Göklen, Yomut, yola çıkıp, bakışıp,
Ümit etti, gelir diye Çovdur Han.
Molla, müftü Hakk’a dualar edip,
Hatmettiler kitap-Kur’an, Çovdur Han.
Kurtlar kuşlar sorup, dağdan geçtiler,
Balıklar yol diye suyun içtiler,
Gelin kızlar kızıl fistan biçtiler,
Hem libaslar hem kaftan, Çovdur Han.
Dağlar başın eğdi, duman büründü,
Yeller kalkamadı, yerde süründü,
Ay Gün batıp, gökte Merih göründü,
Bulutlar boran
1
oldu, Çovdur Han.
Malını koyup geldi çoban yamaklar,
Kıyıya çıktılar sudan balıklar,
Yerinde duramadı göçtü halklar,
Hepsi çekti ahu efkan
2
, Çovdur Han.
Bezirganlar ırak yolu unuttu,
Tüccarlar malını geri çevirdi,
Ay gün battı, ağlayarak tan attı,
Dostları hep feryad eden, Çovdur Han.
Geri geldi Hindistan’a gidenler,
Üzüldüler,kahramanı soranlar,
1 boran: kar fırtınası, tipi, karlı ve yağmurlu şiddetli rüzgar
2 efkan: ah ve acı
23
Kelamullah açıp, tâlih bakanlar,
Bulmadı derdine derman, Çovdur Han.
Gerdiği ok hiç çıkmadı avcının,
Adı, alemi titretir Çovdur Han’ın ,
Haddi hesabı yoktur feryadının,
Diz çöküp de ağlar Turan, Çovdur Han.
Mahtumkulu, uçtu o şahin kuşum,
Dayanağım, aziz sırdaş, kardeşim,
Anlam veremez ihtiyar başım,
Bürüdü o başı duman, Çovdur Han.
Dostları ilə paylaş: |