Mit dünden bugüne gizli dünyanin bilinmeyenleri tuncay özkan



Yüklə 3,49 Mb.
səhifə46/53
tarix08.03.2018
ölçüsü3,49 Mb.
#30949
növüYazı
1   ...   42   43   44   45   46   47   48   49   ...   53

nedenle Ankara'ya çekilen bu MİT görevlisi daha sonra Cumhurbaşkanı

Demirel'in de bastırması sonucu emekliye sevkedilmiştir. Bakü'den MİT

uçağıyla çıkartılan ve ülkücü olarak tanınan Ferman Demirkol'un da MİT

adına görev yapanlardan birisi olduğu ileri sürülmektedir.

İSTİHBARATA PARA ÇOK , AMA YA DENETİM

MİT yöneticilerinin deyimiyle özel koşullar yüzünden teşkilatın parasal

sorunları hiç kalmamış gibidir. Aslında Türkiye'nin içinde bulunduğu

ekonomik darboğaz düşünülürse PKK'nın yarattığı terör ortamı nedeniyle

yaşanan bu para bolluğu, kavgaları azaltmamıştır. Yine de MİT kurumlar

arasında devlete karşı mali yükümlülüklerini titizlikle yerine getiren

yapıların başında yeralmaktadır. MİT'in belediyelere su, elektirik,

maliyeye vergi borcunun olmadığı belirtilmektedir. MİT, çalışanlarının

istihbarat amaçlı kullandıkları paraların takibini de geliştirdiği

otokontrol mekanizmaları ile yapmaktadır. Örneğin bir istihbarata ödenen

paranın karşılığında alınan bilgi ve sonrasında verilecek para merkezi

ve bölgesel denetim raporlarıyla izlenmektedir.

Ancak genelde farklı istihbarat kurumlarının ortaya çıkardığı istihbarat

harcamaları konusundaki dağınıklık ve boşluk hemen her uzmanın yakındığı

bir konu olarak aktarılmaktadır. İstihbarat için harcanan paraların iyi

kontrolü de malesef yeterince ve zamanında yapılamamaktadır. Örneğin

Diyarbakır'daki bir MİT elemanı PKK konusunda kendisine bilgi getiren A

kaynağına bunun karşılığı para ödemektedir. Oysa aynı kaynak aynı haber

için Emniyet İstihbaratından, JİTEM ( Jandarma İstihbaratından ) ve

bölgede görev yapan diğer istihbarat birimlerinden de para alabilmektedir.

A kaynağı bu istihbarat karışıklığı ve dağınıklığı sayesinde paralarını

cebe indirirken, istihbarat teyidini de tekil olmasına karşın çoğul gibi

göstererek sağlamaktadır. Sonuçta bütün istihbarat elemanlarımız

atlatılmakla ve paralarını kaybetmekle kalmayıp büyük yanlışlara da

yolaçabilmektedirler. Bu denetimi zor ama kesin kez yapılmasında büyük

fayda bulunan bir olaydır. Bunun sağlanması için istihbarat birimleri

arasında sıkı koordinasyonun bulunması gerekmektedir. Bu istihbarat

birimleri arasındaki en büyük eksiktir.

MİT'in parasal kaynaklarının denetimi şimdilerde daha önemli

bulunmaktadır. Çünkü MİT bütçesini desteklemek üzere şirketleşme ve

vakıflar oluşturma yoluyla ek kazanımlar yaratmaya çabalamaktadır. Bu

yasal şirket oluşturma ve para kazanma yolları çok önemlidir. Bu sonradan

oluşturulan şirketlerin denetimi Amerika'da bile büyük sorunlara

yolaçmaktadır. Bu nedenle şirketlerin denetiminin çok iyi, hem de çok çok

iyi yapılması gerekmektedir. MİT halen personel ve dayanışma olarak bir

vakıf kurmuştur. Bu vakfa bağlı olarak faaliyet gösteren MİTAN adlı bir

sigortacılık şirketi ile Birleşik İnşaat A.Ş adında iki bilinen şirket

işletilmektedir. Bunların da sıkı denetimleri gelecekte karşılaşılabilecek

sorunların çözümünde şimdiden önemli olacaktır.

MİT ekonomik istihbarat alanında da henüz hiç bir şey yapabilmiş değildir.

Oysa bu alandaki istihbarat çalışmaları yeni gelişen bir olgu değildir.

Dünyada ilk istihbarat çalışmalarının temelinde ekonomik kaygılar

yatmıştır. Örneğin 19 uncu yüzyılın iyi istihbarat servislerinden biri de

hayret edilecektir; Nathan Rotschild özel bankacılık firmasıdır. Bu firma

kredi açarken ve diğer hizmetlerinde müşteri hakkında iyi bilgi sahibi

olmaya çok dikkat etmiş ve istihbarat sistemi sayesinde başarıya

ulaşmıştır. 1815 Waterloo savaşının sonucu henüz Avrupada öğrenilmemişken,

N. Rotschild, Prusyalılarla, İngilizlerin Napolyan Bonapart'a galip

geldiklerini haber almış, bu haberi değerlendirmesini bilmiş, elindeki

resmi hisse senetlerini piyasaya sürmüştür. N. Rotschild'in iyi haber

aldığını bilen diğer banka ve müesseseler, İngilizlerin savaşı

kaybettiğine, hisse senetlerinin daha da düşeceğine hükmederek, derhal

ellerindeki resmi senetleri düşük fiyatla elden çıkarmışlardır. Kısa bir

zaman sonra N. Rotschild bütün senetleri çok düşük fiyatla toplamış ve

muazzam bir servet sahibi olmuştur. Bu olaydan 60 yıl sonra yani 1875 de,

Nathan Rotschild'in akrabasından Lionel Rotschild, tanınmış ingiliz devlet

adamı Disraeli ile yemek yerken, kendisine gizli bir mesaj getirilmiştir.

Bunda, Mısır Hıdivinin Süveyş kanalı hisse senetlerinin satılık olduğu

bildirilmiştir. Lionel, Disraeli'yi haberdar etmiştir. Hisse senetlerini

satın almak için 44 milyon dolara ihtiyaç bulunduğunu buna karşın

Parlamento tatilde olduğu için Disraeli'nin bu parayı derhal bulması

mümkün olamamıştır. Lionel, hisse senetlerini İngiliz hükümeti adına satın

almış ve Kıbrıs adasını da İngiltereye katan, Disraeli'nin başarısını

sağlamıştır. İngilterenin Mısır üzerindeki nüfuzu da bu tarihte

başlamıştır. Lord Beaconsfield Benjamin Disraeli (1804 - 1881) Londrada

doğmuş bir romancı ve devlet adamıdır.Rotschild'lerin istihbarat işinde

güvercin ve balon kullandıkları da bilinmektedir. Ayrıca bu dönem içinde

gazeteler ve ekonomik bültenlerin hazırlanmasında da güvercin ile daha

sonra da telgraf hızından son derece yararlanılmıştır.

EKONOMİK İSTİHBARATIN ÖNEMİ

Ekonomik istihbarat konusunda önemli bir örnek de Türkiye'de Amerikan

Büyekelçiliği de yapan Hupe'nin İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon

tarımını yoketmek konusundaki başarısıdır Ancak o dönem istihbarat

alanındaki Amerikan yetersizliği de dikkate değerdir. Amerikan

yönetimlerinin istihbarat konusundaki bilgileri toplayıp analiz ettikleri

bir büroları dahi yoktur. Çünkü Amerika'lılar İkinci Dünya Savaşına kadar

istihbarata gereken önemi vermemişlerdir. Nitekim Amerikan Dışişleri

Bakanı Stimson 1929 yılında Amerikan kriptanaliz bürosunu kapatmış,

"centilmenler, başkalarının mektuplarını okumayın" demiştir. Fakat 2 nci

Dünya Savaşında Savunma Bakanı olan aynı şahıs, kapattırdığı büroyu

açtırmakla kalmamış Amerikan gizli servisini geliştirme konusunda

çabalamıştır..

1945 Şubatında Deniz Kuvveütleri Komutanı James Forrestal, istihbaratı

bir kurum haline getirmeye ve bu teşkilatın başına, otuz yıllık

istihbaratçı Zacharias'ı oturtmaya karar verir. Zacharias, Japonya

hakkında çeşitli kaynaklardan derlenen bilgileri inceler ve bir tablo

çizer. On iki maddeden oluşan bu tablodan çıkardığı siyasi sonuca göre

Roosevelt'e sunulmak üzere bir rapor hazırlar. Raporda şu tavsiyeler

vardır:

"Japon anavatanına büyük sayıda kuvvetle taarruza geçip ağır zayiat

vermektense, japon yüksek komutanlığının savaş gücünü kırmak, düşmanı

kayıtsız şartsız teslime mecbur etmek lazım ve mümkündür."

İşte tam bu sırada , Japon halkı hakkında araştırma yapmak üzere

Pensilvanya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden Dr. Robert Strausz

Hupe görevlendirilir. Japon halkının yiyecek konusunda sıkıntı çektiğini

dikkate alan Dr. Hupe, gübre konusu üzerinde durur.Bunun Japonya'ya kuzey

Afrika'dan ithal edildiğini, fakat müttefiklerin Cezayir ve Fas'a asker

çıkarmaları üzerine, buralardan gübre ithalinin durduğunu, bununla beraber

Japonya'da ztarımsal alanda bir buhran görülmediğini saptar. Japon'ların

nereden gübre bulduğunu araştıran, kitaplar, ansiklopediler karıştıran

Hupe, Pasifik Okyanusunda Nauru adında küçük bir adada fosfat bulunduğunu

öğrenir. Japonların gübre ihtiyaçlarını buradan karşıladıkları sonucuna

varır. Hupe, çıkardığı sonucu askeri makamlara ulaştırır ve adanın

bombalanmasını teklif eder. Yapılan hava keşifleri, Hupe'nin çıkardığı

sonucun doğru olduğunu gösterir, bunun üzerine ada bombalanır, Japonya'da

tarımsal üretim felç olur.

Bunlar günümüzde ekonomik ve teknolojik casusuluk kuralları içinde en saf

örnekler olarak karşımıza çıkmaktadır. Ruslar teknolojik casusluk

sayesinde her yıl bütçelerine milyarlarca dolarlık katkı yapmaktadırlar.

Bu landaki savaşbilim adamlarını ve profesyonel şirket yöneticilerini

istihbarat elemanı haline getirmiştir. Artık dünyada tenloji casusları

etkindir. CIA 2000 yılının istihbaratının ekonomik alanda olacağını

açıklamış ve bu alanda çalışmalara yöneldiklerini ve hedeflerinin de

kendilerini bu alanda zorlayan, ekonomik alanda büyük bir savaş verdikleri

pasifik kuşağı olduğunu açıklamıştır. Yeni yüzyılın casusları arasında

daha çok bilimadamı ve ekonomik analizci bulunacaktır. Türkiye ise buna

bugüne kadar hiç hazırlıklı değildir. O kadar ki MİT yeterli elemanı

bulunmadığı için PKK kaynaklı kara para aklama olayları ile yurtdışı

kökenli islami ekonomik suçlar karşısında etkisiz kalmaktadır. Bu tür

suçlarda denetim dışardan sağlanan elemanlar aracılığıyla yaptırılmaya

çalışılmaktadır. bunlara bir örnek Faisal Finans konusundaki yüzlerce

ihbara rağmen gerçekleştirilemeyen soruşturmalardır.

MİT'İ PARLAMENTO DENETLEMELİ

Ayrıca MİT bu düzenlemeler arasında artık öncelikle parlamenter denetime

açık bir kuruluş haline getirilmek zorundadır. TBMM tarafından bütçesi

denetlenecek, yaptığı çalışmalar hakkında bilgi istenebilecek bir MİT,

daha sağlıklı işleyecektir. Bununla gizliliğin önlenmediği ve

operasyonların tehlikeye girmediği bu şekilde çalışan diğer teşkilatların

yaptığı çalışmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Dünyanın önde gelen istihbarat

teşkilatları parlamenter denetimlere açık olarak çalışmaktadırlar. Bu

onların zararına değil, aksine yararına sonuçları ortaya çıkarmaktadır.

Şimdi hiç kimsenin CIA'nın Amerikan parlamentosu tarafından denetlendiği

için kötü çalıştığını idda edecek durumu yoktur. MİT için yeni bir yasal

düzenlemenin yapılması ve mensuplarının tanımından, çalışma alanlarına

ve en önemlisi de kime bağlı olarak çalışacağının net bir şekilde ortaya

konması gerekmektedir.

MİT'in TBMM ce denetlenir bir kurum haline gelmesi de bu yasal

düzenlemeyle sağlanmalıdır. Burada TBMM denetiminden kastedilen CIA'da

olduğu gibi parlamentoda oluşturulacak özel komisyondur. Yoksa bugün çok

iyi bilinmektedir ki yeraltı dünyası, hatta düşman ülkelerin

sempatizanları ile uyuşturucu kaçakçıları, kara para aklayıcıları,

ekonomik baskı gruplarının temsilcileri de parlemantolara sıza

bilmektedirler.

Parlamentolar içinde gizli servisleri sıkıntıya sokabilecek örnekler de

yaşanmaktadır. Örneğin MİT daha sonra bakanlık yapan bazı DYP

milletvekilleri hakkında 1987'de yeraltı dünyasının ünlü adları arasında

bulunmaları nedeniyle bir rapor düzenlemiş, ama o kişilerin ne

milletvekili ne de bakan olmaları engellenebilmiştir. Bu handikaplar da

gözardı edilmemektedir. MİT'in dünyanın gereklerine ve içinde bulunduğumuz

bölgenin koşullarına uygun yapılandırılması bu düzenlemelere bağlıdır.

MİT toplumda veya parlamentoda devletin ulaşılmaz kurum veya kişilerinin

aracı gibi görülmemelidir. MİT ulusal bir yapı haline gelmeli ve toplumun

mozaiklerine karşı savaş-savunma stratejileri üretmekten vazgeçmelidir.

Burada tehdit değerlendirmelerinde ele alınan kıstasların yeniden gözden

geçirilmesi üzerinde durmak gerekmektedir. Tehdidin kökeni veya

yöneldiği etnik, siyasal, kültürel kaynaklar topyekün suçlanmak yerine

içlerindeki hastalıklı unsurlarla mücadele edilmesinin sağlanması

gerekmektedir. Alevileri, islamcıları, solcuları veya diğer grupları

tehdit unsuru olarak görüp mücadele etmek MİT'in görevi olmamalıdır. MİT

hastalığı ve hastalıklı unsurları sosyolojik, pisikolojik, ekonomik

açılardan tahlil eden ve uyaran birim olmalıdır. MİT siyasileri,

yötenleri ve özellikle parlamentoyu atlatılması, yenilmesi gereken bir

yapılar zinciri olarak görmemelidir. Kaynağını parlamentodan, halktan

almayan hiç bir yapının MİT üzerinde denetimi olmamalıdır. MİT iktidar

maşası olarak görülmemelidir.

DEMOKRATİK MİT DIŞINDA ÇÖZÜM YOK

Bugün için MİT teknik olanaklar açısından bölgedeki pek çok ülke

istihbarat servisinden daha da iyi koşullara sahiptir. Türkiye'nin en

büyük bilgisayar ağı MİT tarafından işlerlik kazandırılmak üzeredir.

İnsanları izlemek , dinlemek için gerekli teknik olanak MİT'e getirilmiş

durumdadır. MİT dinleme konusunda uzman teknisyenlere ve aletlere

sahiptir. Ancak MİT için çizilecek ufuk, bölgenin istihbarat birimlerinin

üzerine çıkarılmalıdır.

MİT'in hiyerarşik yapılanması demokratikleştirilmelidir. Bu da

parlamentoya düşen bir görevdir. Sadece Başbakana ya da askerlerin

oluşturduğu kurullara brifing ve bilgi veren bir MİT, içindeki

hasatalıkları söküp atamaz. Onlara yenilir. MİT'in ilacı

demokratikleşmedir. MİT gölgedekilerin değil, halkın ve onu aydınlatan

çağdaş güçlerin kurumu olmalıdır.

MİT için demokratikleşme demek eğitimli, bilgili ve üreten insanların

içinde yer alabilecekleri bir yapı demektir. Toplumun özlemi de bu olsa

gerektir. Bugün eleman alımında çok yabancı dil bilen, Türkiye'nin önde

gelen üniversitelerinin mezunlarıın tercih ettiği bir MİT ile dünün MİT'i

arasındaki fark açıktır. MİT başkanının seçiminden, atanmasına, içindeki

terfi ve görev allanlarının saptanmasından yeni alanlara yönelmeye kadar

baştan sona revizyona tabi tutulması gerken bir kurumdur. Örneğin MİT

Müsteşarı'nın içerden birkişi olması gelişimini hızlandıracaktır. Çünkü

istihbaratı bilen insanlarla bilmeyenler arasındaki farkı kapatmak uzunca

bir süre istemektedir. Ama buna iç dinamiklerinin de izin vermesi

gerekmektedir. MİT munsuplarına birbirlerinin yaptığı muhalefet kadar

hiç kimse muhalefet yapamamaktadır. Oysa Alman ekolünde gizli servisin

başındaki kuşu bugün olduğu gibi muhalefet partisinin bir mensubu

olabilmektedir. Amerika'da istihbarat ile uğraşmış veya ona bulaşmış üst

düzey bürokratlar veya özel sektörün yetenekli temsilcileri bu koltuklara

oturmaktadır. İngiltere'de içerden seçim yoluyla gizli servisin başı

belirlenirken özellikle az gelişmiş ülkelerde askerler gizli servislerin

patronu olmaktadırlar.

MİT'in demokratikleşmesi için yeni bir yasal düzenleme ile istihbaratı

bilen ve ona yön çizebilecek; içerden yetişmiş bir kişinin Müsteşar

olması kaçınılmazdır. Ama bunun için mutlaka parlamenter denetimin

oluşturulması şarttır. Hepsinden önemlisi siyasi otorite ne istediğini

bilmeli ve gizli servisinin önüne hedefler koymalıdır. bunlar ekonomik

ağırlıklı ve bilgi ile teknolojiye dönük unsurları içermelidir. Gizli

servise hırsız, polis oyunu oynatmaktan vazgeçilmelidir.

MİT ile ilgili olarak toplumdaki yanlış bilgilendirmeden kaynaklanan

beklentiler ve bunların sonuçta gerçekleşmediğinin görülmesi de içte

MİT'e bakış açısında ciddi sorunlar yaratmıştır. Halk her cinayet olayını,

hatta hırsızlık olaylarının çözümünü dahi MİT'den beklemekte, bu

gerçekleşmeyince de MİT hakkında karamsar inançların içine girmektedir.

Halkının güvenini yitiren bir istihbarat örgütünün ayakta kalması ancak

dikta rejimlerinde yaratılan korkularla sağlanabilir. Demokrasilerde

halkın sevgisi ve güveni şarttır. Bu sevgi ve güvenin karşılıklı olması

kaçınılmazdır. Halkına karşı kullanılan örgütler güdük ve çağdışı aile

şirketleri olarak kalmaya mahkumdurlar. MİT halkı için çalıştığını artık

kanıtlamak zorundadır.

ASKER MİT'İ NEDEN BIRAKTI

Askeri disiplinlerin günümüz gizli servislerinin çalışmalarında başarı

sağlamadığı ortadadır. Türkiye'de MİT askeri yaklaşımlar nedeniyle pek çok

yetenekli elemanını kaçırmıştır. Bir istihbarat uzmanı Askeri Akademide

istihbaret dersi verdiği bir subayı bir kaç ay sonra kendisinin üstünde

bir makamda amir konumunda görebilmektedir. Bunun yarattığı sakıncaları

MİT hep yaşayan bir kurum olagelmiştir. Bugün MİT'in en önce kurtulması

gereken şey askerlerden miras kalan idari yapısı ve çalışma tarzıdır.

Bilginin ve aklın her silahtan daha da üstün bir değer olduğunun

kesinleştiği çağımızı yakalayamayan bir MİT, sorunları çözemeyeceği gibi,

kendisi bir bataklık haline gelir. Bu bataklık içine kimin ne zaman

düşeceği ise hiç belli olmaz. Bugün MİT istihbarat alanında kendi içinde

askeri ağırlığı giderek azalan bir kuruluş olarak gözükmektedir. Burada şu

sorunun yanıtını vermek gerekir. Askerler MİT'i neden bırakmışlardır. Evet

MİT'i askerler bırakmıştır. Neden mi? Çünkü MİT ile işleri bitmiştir.

Kendilerine yeni bir istihbarat birimi oluşturmuşlardır da ondan. Bugün

devlet istihbaratında askerlerin ağırlığı en üst düzeydedir. Askerlerin

yeni oluşturdukları istihbarat birimleri teknik açıdan MİT ten bile

ilerdedir. Dış istihbaratta olsun iç istihbaratta olsun bu yeni birimler

etkili olmaktadırlar. MİT dışlanmakta ve büyük bir hatanın içinde

illegalize olmuş yeni bir istihbarat yapılanmasıyla sorunların üzerine

gidilmesine çalışılmaktadır. Bugün telefon dinlemeden, pek çok

kontrgerilla faaliyetine kadar hemen her olayda bu yeni askeri istihbarat

birimlerinin etkinliği vardır. MİT bu yeni birimin gölgesinde kalmaktadır.

Bu yeni birim de çalışırken diğer Türk istihbarat servisleri gibi MİT'in

adanı kullanmaktadır. Örneğin Mardin'de MİT tarafından öldürüldüğü ileri

sürülen 5 vatandaşın ölümününün ardından yapılan soruşturmada, öldürme

olayını MİT reddetmiş ve kişilerin bu yeni askeri istihbarat oluşumuna

teslim edildiğini anlatmışlardır. Olayla ilgili dosya Diyarbakır DGM'de

bulunmaktadır ve soruşturma devam etmektedir.

Bugün askeri örgütlenme içinde yapılan yeni istihbarat oluşumu büyük

hatalar içermekte ve gelişmesine izin verilmeyen Türk haberalma

servislerinin tarihi gelenekleri dahi yokedilmektedir. Askerler özellikle

Güneydoğu konusunda MİT'i inisiyatifsiz bırakmışlardır. Zaten yeni servise

ihtiyacın nedeni de PKK ve Kürt sorunu karşısında, MİT'in askerlerin

istediği oranda başarılı olamaması gösterilmektedir.

ASKERİ İSTİHBARAT BİLGİ TOPLAMAYA DEĞİL CEZALANDIRMAYA YÖNELİK

Ancak burada askerlerin istihbarat ile cezalandırıcı yapıları birbirine

karıştırdıklarını da söylemek gerekmektedir. Bugünkü yeni askeri

istihbarat yapısının komuta kademesini Milli Güvenlik Kurulu Genel

Sekreterliği'nin oluşturduğu iddia edilmektedir.. Bu kurul kendi iç

yapılanmasında MİT'den kopardığı kadroların yanı sıra özellikle son 5

yılda büyük atak yapan JİTEM yani Jandarma İstihbarat servisini de yurt

içinde ve dışında kendi belirlediği etkinlik içinde kullanmaktadır. Bu

kullanımın direkt olarak Kuvvet Komutanlıklarına bağlı olmaması da dikket

çekicidir. JİTEM'in faaliyetleri konusunda son derece endişe verici
Yüklə 3,49 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   42   43   44   45   46   47   48   49   ...   53




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə