M.K.Atatürk – 135
Türkiyə Cümhuriyyəti azərbaycanlı gənc tədqiqatçıların araşdırmalarında
78
Türkiye’deki Komünist kültür emperyalizminin öncülerin-
den, zamanın Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, kurulan Köy
Enstitüleri aracılığı ile okullarda milli kültürden tamamen uzak
eğitim yaptırmış, Türk çocuklarının milli tarihe ve milli değerlere
yabancı olarak yetiştirilmesini hedef almıştır. Bu felaket CHP’de
komünizme karşı olanlar tarafından fark edilince, Hasan
Ali Yücel
1946 yılında Milli Eğitim Bakanlığı görevinden uzaklaştırılmış,
1954 yılında ise Köy Enstitüleri kapatılmıştır. 1940-1954 yılları
arasında verilen milli kültüre aykırı eğitimin etkisi sonra da devam
etmiş, 1961 Anayasa’sı ile Türkiye Cumhuriyeti’nde yeni bir dö-
nem başlamıştır. 1961 Anayasasındaki boşluklardan hareket eden
dış güçler, Türk milletini kısa zamanda kamplara bölerek, ülkede
anarşi ve terör faaliyetlerini başlatmış ve Türkiye’nin gelişim-iler-
leyiş sürecine büyük darbe vurmuşlardır.
Bir ülkenin yüksek medeniyet seviyesine çıkması ve gerek
teknolojik, gerekse ahlaki olarak ilerlemesi
için şart olan en önem-
li unsurlardan birisi eğitimdir. 1839 Tanzimat Fermanı’ndan sonra
Batılılar, Milli Eğitimimize müdahale etmeye başlamışlardır. Bu
müdahale yine sadece 1922-1938 yılları arasındaki Atatürk’ün li-
derliği döneminde uygulanamamıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün,
1938 yılında vefatını fırsat bilen dış mihraplar, en kısa zamanda
yeniden harekete geçmişlerdir.
Milli Eğitim hususunda Türkiye’nin geçmişteki en yetkili
bilim adamı Prof. Dr. Oktay SİNANOĞLU, 1945 yılında Amerika
ile yapılan Eğitim anlaşmasına göre, Türkiye’de Milli Eğitim’i
programlamak üzere kurulan 8 kişilik ortak eğitim kurulunun
4’ünün Türk, 4’ünün Amerikalı üyeden ibaret olduğunu, ancak
kurul başkanının 2 oy hakkı bulunması sebebiyle, Türk Milli Eği-
timinin 1945’ten bu yana Amerikalıların dediklerine göre çalıştı-
ğını ifade etmiştir.
Görüldüğü üzere 1938 yılından, yani Mustafa Kemal Ata-
türk’ün Vefatından hemen sonra gerek Milli Eğitim, gerek yöne-
timdeki Bakanlıklar, gerekse de ülkenin gelişiminden sorumlu pek
çok kurum ve kuruluşlar yabancılar tarafından ele geçirilmiştir.
Bunun adı açıkça savaştır. 1980’li yıllardan sonra başlayan terör
M.K.Atatürk – 135
Türkiyə Cümhuriyyəti azərbaycanlı gənc tədqiqatçıların araşdırmalarında
79
olayları, yıllarca soğuk olarak yapılan bu savaşın, sıcak savaşa dö-
küldüğünün ve onlarca yıldır alt yapısı hazırlanan yıkım projesi-
nin başlatıldığının en aydın göstergesidir.
Ülkemiz üzerindeki bölücü ve yıkıcı akınlar; bir yandan te-
rör, bir yandan yabancı sermaye istilası, bir yandan medya, diğer
yandan ise enformatik cehalet, kültür emperyalizmi ve psikolojik
harp ile daha da korkunç bir hal almıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin
bu kötü vaziyetten kurtuluşunun tek yolu ise 1922-1938 yılları
arasındaki Atatürk politikalarına dönmek ve bu politikaları mo-
dern dünya düzenine uygun biçimde geliştirerek, “Yeni
Türk Geli-
şim Politikaları” oluşturmaktır.
Geliştirilen bu yeni politika; Türkiye Cumhuriyeti’nin önce
tam samimi ortaklar ile yarı milli, daha sonra tek başına tam milli
gelişimini ve ilerleyişini hedef almaktadır. Yazılacak makale ise
Türkiye’nin 2020-2071 yılları arasını kapsayan 50 yıllık “Yeni
Türk Politikası” oluşumunu kapsayacak, Teknoloji, Eğitim, Kal-
kınma, Askeri, Siyasi Ve İdeolojik konuları kapsayan Politikalar,
sistematik biçimde sınıflandırılarak anlatılacaktır. Yeni Türk Poli-
tikası’nın amacı, 1071 Malazgirt Savaşı ile Türk’lerin Anadolu’yu
yurt edinmesi ve Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi’ni oluşturduk-
ları zamandan tam 1000 yıl sonra, 2071 yılında, gelişmiş, ilerle-
miş ve ekonomi de tam bağımsız Türkiye ile Yeni Türk Cihan
Hâkimiyeti Mefkûresi’ni (Yeni Türk Dünya Hâkimiyeti Projesi)
başlatmaktır.
KAYNAKCA
1.Rabi BAŞTÜRK.
Sessiz Savaş. İstanbul, Kumsaati Yayınları, 2005.
2. Prof.Dr.Adem ÜZÜMCÜ.
İktisadi Büyüme. İstanbul, Beta
yayım evi, 2015
3. Prof.Dr.Haydar BAŞ.
Milli Ekonomi Modeli. Bakü, Ayyıldız
Matbaa, 2005.
4. Doç.Dr.Necdet EKİNCİ.
Siyasal İletişimin Temelleri. İstanbul,
Gece Kitaplığı Yayınları. 2016.
5. Yalçın KÜÇÜK.
Planlama, Kalkınma ve Türkiye. İstanbul,
Tekin Yayınevi, 1985.
______________________
M.K.Atatürk – 135
Türkiyə Cümhuriyyəti azərbaycanlı gənc tədqiqatçıların araşdırmalarında
80
Qəzənfər KƏRİMOV
Bakı Dövlət Universiteti,
Beynəlxalq münasibətlər və İqtisadiyyat fakultəsi,
III kurs tələbəsi
Email: qezenferkerimov@gmail.com
Bəyim AĞASİ
Bakı Dövlət Universiteti,
Beynəlxalq münasibətlər və İqtisadiyyat fakultəsi,
III kurs tələbəsi
TÜRK KÜLTÜRÜNƏ BAXIŞ
Elmi rəhbər:
Sevinc RUINTƏN
Bakı Dövlət Universitetinin dosenti
Açar sözlər: türk kültürü, türk gelenekleri, türk mutfağı, türk müziği
Türk kültürü çok eski ve köklü bir kültürdür, hem göçebe hem
de yerleşik özellikler taşır, karasal özelliklerin etkisinde kalmıştır.
Yayılış alanının coğrafi konumu nedeniyle birçok kültürden etki-
lenmiş ve bu kültürleri etkilemiştir. Dedelerin adları genellikle to-
runlara verilir. Pek çok yörede her adın bir sıfatı vardır. Türk ahla-
kı yiğitlik, kahramanlık üzerine kuruludur. Alp ve gazilikten, yük-
sek karakterli ve temiz kalpli, korkusuz, inanç ve irfanlı, milliyet-
perverliktir. Ayrıca cesaret, onur, gurur, şeref, misafirperverlik,
dürüstlük ve merhamettir. Türk kültürünün (Türkite türklerinin)
ocağı yani ilk ortaya çıktığı bölge Orta Asya'dır. (Bu bölge; ku-
zeyde Sibirya, güneyde Himalayalar, doğuda Kingan Dağları ve
batıda Hazar Denizi ile çevrelenen geniş bir bölgedir). Türkler, çe-
şitli bölgelere göç etmişlerdir. (Bu göçler sonucunda Türk boyları-
nın önemli bir bölümü Anadolu'ya gelmiş ve yeni kültürlere kom-
şu olmuşlardır. Bu kültürler; İslâm kültürü, Yunan kültürü ve İran
- Pers kültürüdür). Türkler, tarih boyunca asla esaret altında yaşa-
mayı kabul etmemiş ve 16 bağımsız devlet kurmuş bir millettir.
Türklerin İslâmiyet ile şekillenen karakterinin
en dikkat çeken özel-