Nebevî YÖntem eğitim, Yapılanma, Hareket



Yüklə 4,15 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə41/217
tarix18.06.2018
ölçüsü4,15 Mb.
#49334
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   217

Örgütleme

155


olsunlar, ister doğru yoldan şaşsınlar- her durumda insanlığa 

uyan  ve  arkalarından  giden  (immea/silik  şahsiyetli)  olmayı 

yasaklardı. Aramızda nübüvvet ve hatadan korunmuş o kişi 

olmadığı için yapı içerisindeki herkesin de istişare ve karşılıklı 

rıza neticesinde niçin, nasıl, ne zaman ve nedenleri iyice anla-

ması gerekir ki, başkasının peşinden (sorgusuz sualsiz) giden 

bir immea olmasın.

İmmea karakterli, başkasına uyan kimse, cihadda bir fay-

dası olmasa, cemaatin ve cemaat liderinin görüşüne katılma-

sa dahi önemli işler üstlenen ve onları doğrulukla ve samimi-

yetle yerine getiren kimsedir. Yapılanma içerisindeki yerinde 

ve görevinin düzeyine uygun olarak şûrâya katıldıktan sonra 

onun tutumu budur.

Yüce Allah’ın izniyle biraz sonra sözünü edeceğimiz üçün-

cü düzenleyici etken ise itaattir. Bu düzenleyici etkenler ara-

sında orta yerde duran aracı etken ise, sevgi ve itaat arasın-

daki istişaredir. Bu fikrî, duygusal ve amelî olan düzenleyici 

üç temel etkeni bir arada bulundurmak en zor işlerdendir. Bir 

mesele  tartışılmaya  arz  edilir;  buna  karşılık  anlayışlar  farklı, 

deneyimler  çeşitlidir;  görüşler  sertleşebilir,  düşünceler  karşı-

lıklı olarak kabul ya da reddedilebilir. Buna karşılık da sevgi 

tehdit  altında  kalır.  Başkanlık  sevgisi  ve  görüşünü  destekle-

mek arzusu ise nefislere hâkim olmaya çalışır. Bu ise kızgınlık 

hâlinde kişinin nefsine hâkim olması anında söz konusu olur. 

Fakat bundan sonra kesin karar alınınca; senden, çoğunluğun 

kabul ettiği görüşe dönmen ve buna bağlı olarak nefsinin ar-

kasından gitmeni engellemen istenir. İşte bu, heva yokuşunun 

engelinin aşılacağı zamandır.

İşte  burada  İslâm’da  eğitimin,  yapılanmayla  iç  içeliğini 

açıkça görüyoruz. İman, benden, bakış açıları ne kadar farklı 

olursa olsun, tartışma ve görüş ayrılığı ne kadar derin olursa 



Nebevî Yöntem

156


olsun, kardeşime karşı delilimi ortaya koyup -herhangi bir kin 

duymadan-  tartışmamı  ister.  Hatta  kin  beslemek  bir  tarafa 

kardeşime sevgimin ve takdirimin azalmamasını ister. Bu ise 

ancak imanî bir terbiye ile mümkün olabilir, ta ki benim na-

mazdaki işlerim de namazın dışındaki işlerim de kendileriyle 

Allah’a  yakınlaşacağım  ve  O’nu  hatırlatmaktan  gaflete  düş-

meyeceğim bir ibadete dönüşsün.

Diğer taraftan iman, benden, benim bakış açımın daha 

haklı olduğunu görsem bile emire itaat etmemi istemektedir. 

Bu da ancak aramızdan olan emir sahiplerine itaat etmenin 

Allah’a  ve  Rasûlü’ne  itaatin  bir  bölümü  olduğunu  hissettire-

cek bir eğitim ile mümkün olabilir.

 Istişarede Uyulması Gereken Edepler

  Kişinin  samimiyetle  öğüdünü  vermesi  ve  istişare  zama-

nında  şer’î  edeplere  riayet  etmek,  seni,  tartışma  zemininde 

ayağının kaymasından ve önünde yenildiğini kabul etmemek 

için sözü eğip bükmekle ilgili nefsî arzuların kabarmasından 

korur.


İstişare,  Allah’ın  Kitabı’ndaki  bazı  âyetlerin  hatırlatılma-

sıyla başlar. Böylelikle toplantıdaki herkes, bu oturumun bir 

ilim ve hilim (başkasına tahammül etmek) meclisi olduğunu 

hisseder. Bu oturumda, şer’î ölçüler içerisinde, bir kimsenin 

adaletli olduğunu veya olmadığını söylemekle kişisel hücum 

ve tartışma arasını ayırt eden çizginin yanında kardeşime ten-

kitlerde bulunma hürriyetim sona erer.

Kardeşlerimin söyleyeceklerini tam bir sabır ile dinlerim. 

Ancak bu zaman sınırları içerisinde o tartışmayı yönetmek de 

emir sahibi olan kimsenin emirleri çerçevesinde olur. Sonra 

da  ben,  gerekli  nezakete  riayet  ederek  kanaatlerimi  payla-

şırım. Hedefimin diyalektik bir zafer olmayıp toplu bir karar 




Örgütleme

157


almak  olduğunu  da  göz  önünde  bulundururum.  Benim  üs-

tünlük sağlamak maksadıyla hitabet ve delil getirme gücüm, 

cemaatin karar alıp onu yürürlüğe koyma gücüne nispetle bir 

ağırlık taşımaz. Oturumun, boş konuşmaların dönüp dolaştığı 

bir oturum olmaması için daha önceden yeterli ve sağlam bil-

giler toplayarak meclise gelir ve cemaat ile birlikte aşağıdaki 

adımları izlerler:

1. Problem nedir, cemaatten istenen nedir?

2. Buna karşı olan, bununla birlikte olan güç nedir, maddî 

ve yapısal zorluklar nelerdir?

3. Mümkün çözümler nelerdir, bu çözümlerin iyi ve kötü 

tarafları nelerdir?

4. Her türlü çözümün vermesi gereken sonucu geniş bir 

şekilde tartışmak. 

5. Mümkün olursa yapılanmanın uygun gördüğü çoğun-

lukla karar almak ve eğer normal istişarelerde bulunuluyorsa 

emirin tercihi ile karar almak.

6. Uygulama planını ortaya koymak, sorumlulukları pay-

laştırmak ve bunu açık bir şekilde tespit etmek.

7. Sonuçların takibi ve değerlendirilmesi için gerekli planı 

tespit etmek. Oturumdakiler yedi veya on kişi iseler tartışma-

nın şekli üzerinde durmamak gerekir. Çünkü böyle bir tutum 

nefisleri harekete geçirir ve fayda sağlamaz. Ancak oturuma 

katılanların  sayısı  çok  ise  oturum  başkanından  istenen,  tar-

tışmayı disiplin altına alması, yönlendirmesi, başka konulara 

girenleri ve tartışmayı başka noktalara çekenleri durdurması, 

aşamaları özetlemesi ve işi çabuk yürütmesidir. Bu ise mutla-

ka gerekli bir beceri ve bilgiyle şûrâ tutumlarının yürütülmesi-

nin ve şûrânın tamamlayıcı ana unsurlarından biridir.



Yüklə 4,15 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   217




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə