İLÂHÎ NİZAM VE KÂİNAT
74
linde, aslî prensiplerin istihdaf ettiği müşterek gayeye yönelmiş
olarak ünite’ye kadar yayılırlar. Bunların yapacakları işler arasın-
da yüksek icaplara göre varlıkların tekâmüllerine hizmet etmek,
onlar için maddî vasatlar hazırlamak, henüz otomatik kademede
bulunanlara yardım etmek gibi sayısız faaliyetler vardır.
Organizasyonlar bütün bu vazifelerini biraz evvel açıkladı-
ğımız gibi, ünite’den çıkıp organizatörlük-organizasyon niza-
mı içinde aşağılara doğru yayılan direktiflere göre ifa ederler.
Şu hâlde, vazife plânına dahil olmuş varlıkların sayısız yollarda
ihtisaslaşmaları, vazife liyakatlerini kazanmaları ve bunların ne-
ticesi olarak da çeşitli vazifeler etrafında toplanmaları, gruplaş-
maları, organlaşmaları ve sistemleşmeleri aslî prensibin direktif-
leri, müeyyideleri ve icapları dahilinde, onun ışığı altında vukua
gelmektedir. İşte bütün bu teşkilât, ruhların tekâmülleri için şaş-
madan yürüyen kâinatın, ünite’ye bağlı muazzam idare meka-
nizmasının teknik cephesini teşkil eder. Bittabî böyle yüksek bir
mekanizmada vazife almak için tam idrake varmış olmak, insan
üstü seviyeye gelmiş bulunmak lâzımdır. Esasen vazife plânı da
ancak hidrojen safhasının bitirilişinden sonra başlar. Vazife or-
ganizasyonları hakkında şimdilik lüzumu kadar bir fikir vere-
bilmek için, muazzam kâinat organizasyonu içinde kâinatın bir
zerresinin zerresinden daha küçük olan dünyamıza ait faaliyet
mekanizmalarından birisini, bu sahada vazifeli olan bir grup
idarecisinden aldığımız bilgi ile izah etmek istiyoruz. Aşağıda-
ki satırlar dünya işleri nizamında çalışan teknik idare grubunun
idarecisi, vazifeli bir plân tarafından -yüksek kaynakların tensibi
ile- dünyamıza ilk defa verilmiş bu bahse ait yüksek bir bilgiyi
ihtiva etmektedir.
“Kâinat içindeki, kâinatı idare eden prensiplerin zaruret ve
icapları olan maddî hâdiseler; kâinattaki tekâmülün malzemesi-
ni, müşahedesini temin eden unsurlardır. Türlü tekâmül ihtiyaç-
ları için, en ağır madde hâlinden en hafif madde hâline kadar na-
mütenahi transformasyonlar, deformasyonlar ve formasyonlar
olur. Bu maddî değişiklikler kâinatın umumî idaresiyle vazifeli
varlıkların direktif ve kudretleri kanalıyla ve muayyen sahalarda
vazifelenmiş varlıkların faaliyet ve işçiliği ile neticelenir. Kâina-
BEDRİ RUHSELMAN
75
tın teknik muhtevasının unsurları olan daimî değişmeler, vazifeli
birçok varlığın eseridir. Fakat bu vazifelileri sevk eden varlıklar
gittikçe yükselerek ünite’deki umumî mesuliyet ve kuvvetlere
raci olurlar. Şimdi aldığım bir direktifle, muayyen değişmelerin
vukuuna âmil olan, onları hazırlayan varlıkların nasıl çalıştıkla-
rını anlatacağım.
“Yüksek prensiplerin icabı olarak vukuu yakın bir değişme-
nin, olması lâzım gelenin direktifi bize gelir. Zaten kâinatın tekâ-
mül eden her bir varlığı için, onların ihtiyaç ve fonksiyonlarını
kontrol ve tesbit eden diğer vazifeli gruplar, bu varlıkların liya-
kat ve ihtiyaçları derecesini ve onlar hakkında yapılması lâzım
geleni bize bildirirler. Yâni yüksek prensiplere paralel olarak di-
rektif veren yüksek varlıklardan başka, bize faaliyetlerimiz hak-
kında mütemmim malûmat veren diğer başka vazifeli gruplar
da vardır. Bir misal vereyim: Dünya hayatını yaşayan bir insan
tasavvur ediniz. Onun tekâmülü için muayyen bir değişikliğe,
muayyen malzemeye ihtiyacı vardır. Buna ya liyakat kesbetmiş-
tir veya bu onun imtihanlarının, teşevvüşünün, velhâsıl fonksi-
yoner hususiyetlerinin bir icabıdır. Bu icabı ölçüp biçen, dere-
celendiren, zamanını ve mahiyetini tâyin eden grup bir başka
gruptur. O grubun bize yardımı; mevzubahis insan için husule
gelecek hâdisenin evsafını, miktarca değerini, zamanını velhâsıl
bizim yapmakla mükellef olduğumuz bütün teferruatını hazır-
layıp vermesidir. Meselâ o insanın hasta olması icap ediyorsa
hastalığın nevi, ağırlık veya hafiflik derecesi, uzunluğu, kısalığı,
tedavi imkânları bize bildirilir. Daha teferruata gireyim: Bu has-
talıkta ağırlaştırıcı sebepler olması gerekiyorsa o kimsenin, im-
kânı az bir yere sevki, tedavi edecek doktorun teşhiste yanılması
gibi hususlar da eksiksiz olarak verilir. Artık o bir tek kişinin bu
durumundaki tekâmül malzemesi için -icap ederse- birkaç var-
lık çalışacak, birisi bünyeyi hazırlayacak, bünyedeki mikropların
faaliyetini temin edecek, bir diğeri doktorun fikrî durumunu o
muayyen anda icap ettiği gibi tesir altında bulunduracaktır. Bu
teknik faaliyetlerin sahaları da pek çok branşlara ayrılır. Bun-
ların arasından mühim birkaçını sayacağım. Meselâ, insanların
hâleti ruhiyelerini muayyen form kalıplarına bağlamak, mevziî,
İLÂHÎ NİZAM VE KÂİNAT
76
içtimaî formları kurmak ve son bir misal vereyim, medyomları
idare etmek< Bunlar gibi çoğaltılabilecek, mahiyet ve ehemmi-
yetleri birbirinden farklı pek çok faaliyet branşları vardır. Bunla-
rın her biri kendi kadrosu dahilinde kendi teknikleri ile çalışırlar.
Bu muayyen faaliyet kadrolarının her birinin tekniği birbirinden
farklıdır. Meselâ, tabiatta vâki olan fizik değişiklikleri yapmakla
mükellef olan grup, medyomları idare edemeyeceği gibi, med-
yomları idare eden grup da içtimaî hâdiseleri kuran grubun va-
zifesini ifa edemez. Zaten çalışma zeminlerinin farklı oluşu, bü-
tün bu grupların çalışma tekniklerinin farklı oluşunu icap ettirir.
“Bu teknik vazifeli gruplar muayyen vazifeleri yaparken bir-
çok imkânlardan istifade ederler. Bu imkânlar mahiyet itibarıy-
la çok değişiktir. Bu arada size teknik tâbirler vermek imkânı-
nı bulamayacağım. Çünkü kullanılan bu kuvvet ve imkânların
kelimelerle ifade ve tavsif edilmesi güç ve imkânsızdır. Ancak,
onları yakın bir mânâda, en münasip şekilde ifade edebilecek
olan tâbirleri kullanmakla iktifa ediyorum. Kullanılan kuvvet-
ler elektromanyetik kuvvetler, mekanik kuvvetler, birçok kuv-
vetlerin muhassalası olan biyolojik kuvvetler ve kozmik kuvvet-
lerdir. Bunları istihsal etmek için feza imkânlarından, bedenini
terk etmiş serbest varlıkların enerjilerinden, üst âlemlerdeki var-
lıklardan intişar eden enerjilerden, insanların kuvvetlerinden,
bedenlilerin kuvvetlerinden (tabiî onlar bunu bilmezler) ki bu
bedenliler dünya içinde pek çoktur: insanlar, hayvanlar, nebat-
lar< gibi. İşte bütün bu imkân ve kaynaklardan istihsal edilen
enerjiler bizim enerjimizi takviye ederek (altımızdaki) vazifeli-
lerin de sevk edilişleri ile muayyen neticeleri husule getirirler.
Bir cismin muvazenesinin bozulması, meselâ rüzgâr istikame-
tinin idare edilmesi (çünkü rüzgârların muayyen bir istikamete
sevk edilmesiyle bâzı zaman muayyen bir yerde kopacak olan
bir tayfunun, muayyen kişilerin tekâmülü için zarureti vardır)
keza mevzii bir zelzelede, zelzele için lâzım gelen muvazene
değişikliğinin husule getirilmesi< İşte bütün bunlar için lâzım
gelen şartların husule getirilmesi bu saydığım kaynaklardan in-
tişar eden enerjilerle ve o enerjilerin muayyen ve münasip değer
ve tarzlarda vazifelileri tarafından kullanılmasıyla vuku bulur.”
Dostları ilə paylaş: |