Posttraumatic Kyphosis Özet



Yüklə 237,15 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə3/7
tarix08.06.2018
ölçüsü237,15 Kb.
#47754
1   2   3   4   5   6   7

 | Journal of Clinical and Analytical Medicine

Posttravmatik Kifoz / Posttraumatic Kyphosis 

158

şikayetlerde rölatif endikasyonlardandır.



Kırık  tedavisinde  kullanılan  prensipler  posttravmatik  kifoz  için 

uygulanan cerrahi tekniklerde de uygulanabilir (Tablo II). Önce-

likle  fonksiyonel  anatominin  tekrar  eski  haline  getirilmesi  ge-

reklidir. 

Çok değişik tedavi seçeneklerinin bulunması nedeniyle PTK’nın 

tedavisi hala tartışmalıdır (Tablo III). Cerrahi tedavideki başlıca 

hedef kifozun korreksiyonu ve stabil bir mekanik yapı oluştur-

maktır. Aynı zamanda nörolojik defisit bulunan olgularda spinal 

kord dekompresyonu da mutlaka yapılmalıdır. Böylece hastala-

rın hem şikayetleri hem de nörolojik defisitleri düzelebilir (Tablo 

IV). 

Cerrah kifotik deformiteyi düzeltirken solid füzyon elde edilene 



kadar anterior kolonu desteklemeli (kompresif kuvvetler), yeterli 

posterior  enstrümentasyon  (tensil  kuvvetler)  sağlamalıdır. 

Özellikle  global  sagittal  balansın  bozulduğu  fokal  kifotik 

deformitelerde  anterior  destek  olmaksızın  tek  başına  yapılan 

posterior  enstrümentasyona  aşırı  tensil  kuvvetler  binmekte, 

uzun  bir  eğilme  momenti  oluşmakta  ve  bunun  sonucunda 

implant  yetmezliği,  korreksiyon  kaybı  ve  psödoartroz  ortaya 

çıkabilmektedir. Harrington rod sisteminin ortaya çıkışıyla post-

travmatik kifoz cerrahi tedavisinde posterior enstrümentasyon ve 

füzyon kullanılmaya başlanmış daha sonra bunun post- travmatik 

kifoz  deformitesinin  optimal  korreksiyon  ve  stabilizasyonunda 

yeterli  olmadığı  anlaşılmıştır  [16,  22]  (Tablo  V).  Bu  yöntemle 

kifotik  deformite  ilerleyebilir  ve  implant  yetmezliği  kaçınılmaz 

olabilir[45] (Resim 1).

Post-travmatik  kifoz  tedavisinde  en  iyi  yaklaşımın  anterior 

yaklaşım  olduğunu  tek  başına  anterior  enstrümantasyonla 

başarılı 

sonuçlar 

alınabileceğini 

savunan 


çalışmalar 

mevcuttur[16, 19, 61, 62].

Orta  kolon  kırığı  ve  kanal  içinde  kemik  parçasının  bulunması, 

nonunion,  ağrılı  kifotik  deformite  anterior  yaklaşım 

endikasyonlarını oluşturur [16].

Anterior  yaklaşım  ile  ön  ve  orta  kolona  posterolateral  veya 

transforaminal  yaklaşıma  göre  daha  kolay  ulaşılmakta, 

deformite  korreksiyonu  ve  füzyon  sağlanmasını  kolaylaştırıcı 

anterior yapısal destekler daha kolay yerleştirilmektedir [16, 32, 

63, 64].


Anterior dekompresyonla nöral dekompresyon ve daha yüksek 

korreksiyon  oranları  anterior  yaklaşımla  elde  edilebilmektedir 

[16, 47, 65].

Robertson ve Whitesides posterior elemanların sağlam olduğu 

olgularda yalnızca anterior füzyon uygulamışlar, serilerindeki 18 

hastadan 17’sinde hiçbir progresyon gözlemeyip yeterli füzyon ve 

iyi bir mekanik stabilite elde etmişlerdir [32]. Kaneda, anteriordan 

konulan  Kaneda  cihazının  düşük  dereceli  post-travmatik  kifoz 

tedavisinde  yeterli  olduğunu  bildirmiştir  [11].  Dekompresyon 

ve strut greftleme sonrası anterior enstrümentasyon posterior 

enstrümentasyon kadar stabilite sağlamaktadır [16]. 

Been  ve  ark  ları  post-travmatik  kifozun  cerrahi  tedavisinde 

anterior  enstrümentasyonla  posterior  enstrümentasyonu 

karşılaştırmış ve iki grup arasında radyolojik ve klinik sonuçlar 

açısından benzerlik bulmuştur [66].

Anterior  enstrumantasyonun  kullanılmaya  başlamasından 

itibaren stabilizasyonla ilgili komplikasyonlar nadir görülmektedir. 

Mc Afee’nin çalışmasında 35 hasta anterior Kaneda fiksasyon 

sistemiyle tedavi edilmiş, 33 hastada (%94) solid artrodez (kifoz 

da artış görülmeden) gösterilmiştir[29]. Kaneda ve ark.larının ilk 

100 hastalık serisinde, 6 hastada psödoartroz (%6) görülmüştür. 

Bu  transvers  bağlantıların  kullanılmaya  başlamasından  sonra 

bir hastaya (%1) kadar azaltılabilmiştir [10,11].

Anterior  enstrümentasyonun  en  önemli  avantajı  posterior 

enstrümentasyona göre daha az sayıda mobil segmentin füzyon 

alanına katılması, dolayısıyla bitişik vertebrada iatrojenik hasara 

neden olunmamasıdır [66, 67]. Kifotik deformite varlığında nöral 

elemanlara bası tipik olarak anteriordan olmaktadır. O nedenle 

bu olguların dekompresyonuna geleneksel yaklaşım anteriordan 

korpektomi  uygulamasıdır.  İnkomplet  nörolojik  defisit  anterior 

dekompresyonla daha iyi iyileşmektedir [38, 64, 68, 69].

Anterior  interbody  greft  desteği  konulması  yük  paylaşımıyla 

füzyon  oranını  arttırmakta,  lordoz  restorasyonuna  yardım 

etmektedir.  İnterbody  greft  geleneksel  anterior  yaklaşımla, 

posterior  transforaminal  veya  posterior  lomber  interbody 

füzyon  yaklaşımıyla  yerleştirilebilir  [47].  Yeni  tekniklerden 

XLİF’de bu amaçla kullanılmaya başlanmıştır [70]. Son yıllarda 

özellikle osteoporotik omurganın geç PT rekonstrüksiyonlarında 

vertebroplasti  veya  kifoplastiyle  polimetilmetakrilat  sement 

desteği faydalı olabilmektedir. Bu gibi durumlarda osteoporotik 

enstrümante seviyelerin sementle desteklenmesi stabiliteyi ve 

implantın pullout kuvvetini arttırmaktadır.

Anteriordan  yerleştirilen  greftleri  korumak  ve  vertebral 

instabiliteyi  düzeltmek  için  anterior  girişimi  takiben  yapılan 

posterior  enstrümentasyon  en  yaygın  kullanılan  yöntemdir  [9, 

37, 47, 60, 71]. 

Kombine  yaklaşım  (anterior+posterior),  posterior  stabilitede 

sorun  olduğu  zaman  endikedir.  Ayrıca  tek  başına  uygulanan 

anterior  yaklaşımda,  deformitenin  korreksiyonu  çoğu 

vakada  posterior  yapılar  tarafından  engellenebilmektedir. 

Tablo 4. Posttravmatik kifozun cerrahi tedavisindeki başlıca hedeflerimiz.

1.

Sinir ve kord dekompresyonu ile spinal kanal çevresindeki fizyolojik ve 

topografik ilişkilerin restore edilmesi

2.

Anterior  ve  posterior  vertebral  kolonun  mono/oligosegmental 

korreksiyon/rekonstruksiyonu

3.

Komşu sağlam segmentlere zarar vermeden elde ettiğimiz korreksiyonu 

korumak  için  hemen  ve  postoperatif  uzun  dönem  stabilitenin 

sağlanması



4.

Güçlü, güvenli ve hızlı kemik füzyonunun (kaynamasının) elde edilmesi

Tablo 5. Posterior yaklaşımın dezavantajları.

1.

İndirek nöral dekompresyon



2.

Sağlam posterior elemanların hasarı



3.

Anterior kolonun desteklenmesinde güçlük



4.

Daha uzun seviyede posterior enstrumentasyonun gerekliliği



5.

Anterior ek girişim gerektirebilmesi

Tablo 6. Posterior kapalı kama (closing wedge) osteotomisinin avantajları.

1.

Kısa operasyon süresi



2.

Anterior cerrahi girişime gerek kalmaması ve tek seansta düzelme



3.

Daha az intraoperatif kan kaybı



4.

Daha düşük postoperatif morbidite



5.

Sagittal aksta çok iyi düzelme



6.

Transpediküler  spinal  sistem  kullanımı  ile  solid  spinal  stabilizsayon  ve 

füzyon

7.

Füzyon için yeterli kemik grefti sağlaması



8.

Anterior kolon yetmezliği görülmemesi

 | Journal of Clinical and Analytical Medicine

Posttravmatik Kifoz / Posttraumatic Kyphosis 

158

şikayetlerde rölatif endikasyonlardandır.



Kırık  tedavisinde  kullanılan  prensipler  posttravmatik  kifoz  için 

uygulanan cerrahi tekniklerde de uygulanabilir (Tablo II). Önce-

likle  fonksiyonel  anatominin  tekrar  eski  haline  getirilmesi  ge-

reklidir. 

Çok değişik tedavi seçeneklerinin bulunması nedeniyle PTK’nın 

tedavisi hala tartışmalıdır (Tablo III). Cerrahi tedavideki başlıca 

hedef kifozun korreksiyonu ve stabil bir mekanik yapı oluştur-

maktır. Aynı zamanda nörolojik defisit bulunan olgularda spinal 

kord dekompresyonu da mutlaka yapılmalıdır. Böylece hastala-

rın hem şikayetleri hem de nörolojik defisitleri düzelebilir (Tablo 

IV). 

Cerrah kifotik deformiteyi düzeltirken solid füzyon elde edilene 



kadar anterior kolonu desteklemeli (kompresif kuvvetler), yeterli 

posterior  enstrümentasyon  (tensil  kuvvetler)  sağlamalıdır. 

Özellikle  global  sagittal  balansın  bozulduğu  fokal  kifotik 

deformitelerde  anterior  destek  olmaksızın  tek  başına  yapılan 

posterior  enstrümentasyona  aşırı  tensil  kuvvetler  binmekte, 

uzun  bir  eğilme  momenti  oluşmakta  ve  bunun  sonucunda 

implant  yetmezliği,  korreksiyon  kaybı  ve  psödoartroz  ortaya 

çıkabilmektedir. Harrington rod sisteminin ortaya çıkışıyla post-

travmatik kifoz cerrahi tedavisinde posterior enstrümentasyon ve 

füzyon kullanılmaya başlanmış daha sonra bunun post- travmatik 

kifoz  deformitesinin  optimal  korreksiyon  ve  stabilizasyonunda 

yeterli  olmadığı  anlaşılmıştır  [16,  22]  (Tablo  V).  Bu  yöntemle 

kifotik  deformite  ilerleyebilir  ve  implant  yetmezliği  kaçınılmaz 

olabilir[45] (Resim 1).

Post-travmatik  kifoz  tedavisinde  en  iyi  yaklaşımın  anterior 

yaklaşım  olduğunu  tek  başına  anterior  enstrümantasyonla 

başarılı 

sonuçlar 

alınabileceğini 

savunan 


çalışmalar 

mevcuttur[16, 19, 61, 62].

Orta  kolon  kırığı  ve  kanal  içinde  kemik  parçasının  bulunması, 

nonunion,  ağrılı  kifotik  deformite  anterior  yaklaşım 

endikasyonlarını oluşturur [16].

Anterior  yaklaşım  ile  ön  ve  orta  kolona  posterolateral  veya 

transforaminal  yaklaşıma  göre  daha  kolay  ulaşılmakta, 

deformite  korreksiyonu  ve  füzyon  sağlanmasını  kolaylaştırıcı 

anterior yapısal destekler daha kolay yerleştirilmektedir [16, 32, 

63, 64].


Anterior dekompresyonla nöral dekompresyon ve daha yüksek 

korreksiyon  oranları  anterior  yaklaşımla  elde  edilebilmektedir 

[16, 47, 65].

Robertson ve Whitesides posterior elemanların sağlam olduğu 

olgularda yalnızca anterior füzyon uygulamışlar, serilerindeki 18 

hastadan 17’sinde hiçbir progresyon gözlemeyip yeterli füzyon ve 

iyi bir mekanik stabilite elde etmişlerdir [32]. Kaneda, anteriordan 

konulan  Kaneda  cihazının  düşük  dereceli  post-travmatik  kifoz 

tedavisinde  yeterli  olduğunu  bildirmiştir  [11].  Dekompresyon 

ve strut greftleme sonrası anterior enstrümentasyon posterior 

enstrümentasyon kadar stabilite sağlamaktadır [16]. 

Been  ve  ark  ları  post-travmatik  kifozun  cerrahi  tedavisinde 

anterior  enstrümentasyonla  posterior  enstrümentasyonu 

karşılaştırmış ve iki grup arasında radyolojik ve klinik sonuçlar 

açısından benzerlik bulmuştur [66].

Anterior  enstrumantasyonun  kullanılmaya  başlamasından 

itibaren stabilizasyonla ilgili komplikasyonlar nadir görülmektedir. 

Mc Afee’nin çalışmasında 35 hasta anterior Kaneda fiksasyon 

sistemiyle tedavi edilmiş, 33 hastada (%94) solid artrodez (kifoz 

da artış görülmeden) gösterilmiştir[29]. Kaneda ve ark.larının ilk 

100 hastalık serisinde, 6 hastada psödoartroz (%6) görülmüştür. 

Bu  transvers  bağlantıların  kullanılmaya  başlamasından  sonra 

bir hastaya (%1) kadar azaltılabilmiştir [10,11].

Anterior  enstrümentasyonun  en  önemli  avantajı  posterior 

enstrümentasyona göre daha az sayıda mobil segmentin füzyon 

alanına katılması, dolayısıyla bitişik vertebrada iatrojenik hasara 

neden olunmamasıdır [66, 67]. Kifotik deformite varlığında nöral 

elemanlara bası tipik olarak anteriordan olmaktadır. O nedenle 

bu olguların dekompresyonuna geleneksel yaklaşım anteriordan 

korpektomi  uygulamasıdır.  İnkomplet  nörolojik  defisit  anterior 

dekompresyonla daha iyi iyileşmektedir [38, 64, 68, 69].

Anterior  interbody  greft  desteği  konulması  yük  paylaşımıyla 

füzyon  oranını  arttırmakta,  lordoz  restorasyonuna  yardım 

etmektedir.  İnterbody  greft  geleneksel  anterior  yaklaşımla, 

posterior  transforaminal  veya  posterior  lomber  interbody 

füzyon  yaklaşımıyla  yerleştirilebilir  [47].  Yeni  tekniklerden 

XLİF’de bu amaçla kullanılmaya başlanmıştır [70]. Son yıllarda 

özellikle osteoporotik omurganın geç PT rekonstrüksiyonlarında 

vertebroplasti  veya  kifoplastiyle  polimetilmetakrilat  sement 

desteği faydalı olabilmektedir. Bu gibi durumlarda osteoporotik 

enstrümante seviyelerin sementle desteklenmesi stabiliteyi ve 

implantın pullout kuvvetini arttırmaktadır.

Anteriordan  yerleştirilen  greftleri  korumak  ve  vertebral 

instabiliteyi  düzeltmek  için  anterior  girişimi  takiben  yapılan 

posterior  enstrümentasyon  en  yaygın  kullanılan  yöntemdir  [9, 

37, 47, 60, 71]. 

Kombine  yaklaşım  (anterior+posterior),  posterior  stabilitede 

sorun  olduğu  zaman  endikedir.  Ayrıca  tek  başına  uygulanan 

anterior  yaklaşımda,  deformitenin  korreksiyonu  çoğu 

vakada  posterior  yapılar  tarafından  engellenebilmektedir. 

Tablo 4. Posttravmatik kifozun cerrahi tedavisindeki başlıca hedeflerimiz.

1.

Sinir ve kord dekompresyonu ile spinal kanal çevresindeki fizyolojik ve 

topografik ilişkilerin restore edilmesi

2.

Anterior  ve  posterior  vertebral  kolonun  mono/oligosegmental 

korreksiyon/rekonstruksiyonu

3.

Komşu sağlam segmentlere zarar vermeden elde ettiğimiz korreksiyonu 

korumak  için  hemen  ve  postoperatif  uzun  dönem  stabilitenin 

sağlanması



4.

Güçlü, güvenli ve hızlı kemik füzyonunun (kaynamasının) elde edilmesi

Tablo 5. Posterior yaklaşımın dezavantajları.

1.

İndirek nöral dekompresyon



2.

Sağlam posterior elemanların hasarı



3.

Anterior kolonun desteklenmesinde güçlük



4.

Daha uzun seviyede posterior enstrumentasyonun gerekliliği



5.

Anterior ek girişim gerektirebilmesi

Tablo 6. Posterior kapalı kama (closing wedge) osteotomisinin avantajları.

1.

Kısa operasyon süresi



2.

Anterior cerrahi girişime gerek kalmaması ve tek seansta düzelme



3.

Daha az intraoperatif kan kaybı



4.

Daha düşük postoperatif morbidite



5.

Sagittal aksta çok iyi düzelme



6.

Transpediküler  spinal  sistem  kullanımı  ile  solid  spinal  stabilizsayon  ve 

füzyon

7.

Füzyon için yeterli kemik grefti sağlaması



8.

Anterior kolon yetmezliği görülmemesi

138 | Journal of Clinical and Analytical Medicine



Yüklə 237,15 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə