137
kadın 50 ya ından önce oturmaz bizde. Bizde töre diye geçiyor. Mesela
ufak bir söylenti olsa, bir gün bir ki i gelmi yani falan bir kadının
ismini burada pis çıkarsa, bakarsın ertesi gün kadın ölmü , kızın söz
hakkı geçmez burada”
C.Y’nin babası M.Y. ise berder evlili ine neden mecbur kaldıklarını
u ekilde anlatmaktadır:
“
Ha benim simdi 9 tane çocu um var. 4’ü evli 1’i tane bekâr (burada
sadece erkek çocuklarından bahsetmektedir). Benim hükmüm yok.
Çocuklar diyor, baba bu traktörü satak karde imi evlendirek. Traktörü
satsam tarlayı da satmam gerek. Bir tarla traktör olmasa bir i e
yaramıyor. Tarla traktörsüz olmaz, traktörü satsam da hiç alamam
Bizim milletimiz kızını yabancıya vermez. Büyüyünce akrabasına
verir, çok baslık parası istenir gücümüz yok. Benim elimde arazi 51
dönüm, benim gücüm yok. Mecbur olduk böyle berdel yaptık… ”
Geleneksel kır toplumunda do al bir evlilik çe idi olarak ortaya
çıkan berder evlili i, ba lık parası, mal ve mülkün aile içinde kalması gibi
birtakım sorunlara çözüm bulmada aileyi rahatlatan bir uygulamadır.
Urfa’dan seçti imiz ikinci örne imiz de berder, yine karde çocukları
arasında gerçekle mi tir. lkinden farklı olarak bu evlilikte çiftler arası
sorun ya anmamakta, çiftler birbirleriyle severek evlendiklerini ifade
etmektedirler. Burada dikkat çeken husus, çiftlerin berderle ilgili olarak
anlattıklarının birbirine paralellik göstermesidir. A.B’nin ifadesine
baktı ımızda berder evlili i yapmasının temel nedeninin ba lık parası
gelene i oldu u dikkat çekmektedir;
“Cep kıtlı ı da var, yoksulluk da var. De i ik bizim için avantajlı.
Parasız kimse kızını vermiyor ki, bacın varsa de i ik yaparsın, ba ka
yolun yok. Millet kızıyla de i ik yapıyor, kızı var ba kasına veriyor.
Kendisine e alıyor... Amcao lu S.B beni evine davet etti, oraya gittim.
Bir gece kaldım, H.B’yi gördüm be endim. Ben bacımı verdim, o da
bacısını verdi, evlendik. Evleneli 31 yıl oldu, herhangi bir sorun
yasamadık huzursuzluk ille olur aramızda çözüyoruz. Abisine
gitmesine falan fırsat vermedik ufak tefek münaka aları aramızda
hallediyoruz... Berdel iyi bir ey de ildir. Amcao lu kar ı taraftaki
bacıma kötü muamele yapsaydı ben kız karde ini getiriyem, kız
karde ini ona veriyem. Böyle yani. Benim kız karde imle onlar
anla amıyorsa dövüyor, hakaret ediyor, benim evime koyuyor. ster
istemez, ben ne kadar mutlu olursam oluyum, o benim namusumdur
kız karde imi illa gönderirim. Ben kız karde imi getirdim onun
karde ini göndermek zorundayım. E er param varsa, onun baslık
138
parasını verebilirim o da var. Ba lık parası neyse versin diye. Tamam
biz onlara (kızlara) söz hakkı vermeyiz, ama haklarını da
yedirmeyiz. Kız karde im nerde olursa olsun ben bacımın
arkasındayım…. Örne in benim karım öldü ben ondan ya ba lık
alırım, ya kız karde imi alırım. Onun karısı öldü ünde de aynı ekilde.
Param olsa, ona bırakabilirim, akrabamdır çünkü ama akrabam olmasa
param olsa bile ba lı ı alırım ondan”
A.B’nin amcao lu S.B de evlili e karar verme ve evlilik sürecini
benzer ekilde anlatmaktadır:
“Berdel kararını biz gençler verdik. Büyükler karı madı kızlar da kabul
etti. Biz zaten amcao ullarıyız. Birbirimizi her gün görüyoruz.
Büyükler çeyizlerimizi yaptılar. Hepsi bir hafta sürmedi. Ben kendine
dedim. Sen ba lık mı istiysen berdel mi yapak. Yok dedi berdel yapak.
Evet berdeldir, ama mutluyuk. Onlar da razı biz de razıyık… Ask var,
ask nasıl yok… Kar ı tarafta kız karde im kötü muamele görürse. Bir
iki defa uyarırım. Ama devamlı sürerse kız karde ime soraca ım, e er
bo anma niyeti varsa ben de onun kız karde ine ne kadar ba lık isterse
veririm. Fakat öyle yaparsa senin bacın benden nasıl bo andıysa ben de
mecbur kalırım bo anmaya”
A.B’nin babası A.B ve S.B’nin babası H.B’nin ifadelerinden de
berder evlili inin ailelerin ekonomik durumlarıyla, ba lık gelene iyle ve
töreyle birebir ili kili oldu u sonucuna varılmaktadır. Buna göre A.B:
“
imdi e er kızımı yabancıya vermek istersem ve karde im, karde imin
o lu, amcam, amcam o ulları veyahut a iretten birisi olursa bu kızı
ben vermem der ve verdirtmez. Örf adetlerimiz böyledir. Der ki ben
yabacıya senin kızını verdirmem ben alaca ım”.
H.B:
“Aslında berdel demek dört ki iyi birbirine ba lamak. Dört insanı
bugün bir kaderde ba lıyorsunuz yani. Kızların hiçbir hak ve hukuku
yok. Baba kızı be enir gelir ‘o lum ben sana falanın kızını alacam”
maddi durumu da bilhassa zayıf oldu mu kızını verir kar ı tarafın
kızını alır. Ne kızlar çocukları görüyorlar, ne çocuklar kızları
görüyorlar. O ekilde evlenme olur biter… imdi berdel diyorsunuz.
Adamın durumu yok yani. Durumu zayıf kızı var, o lu var ne
yapacak? Hani açıkçası burada ba lık parası olmadan kız alamazsın,
ana ba lık bu, berdeli de hepsini de içine alan ba lık parasıdır.”
139
Mardin’in
Kızıltepe
ilçesinden
seçti imiz
örne imiz
öncekilerden farklılıklar sergilemektedir. Amca ve teyze o ulları
arasında berder evlili i olmakla birlikte, hem kendi anne-babaları hem
de kendileri e leriyle berder yapmı lar, bunun yanı sıra kendileri
arasında berder ile birlikte be ik kertmesi yapılmı ve aileler kendi
çocukları arasında da be ik kertmesi yapmı lardır. Bu evlilik eklinde
be ik kertmesi ve berder bir arada görüldü ünden de i ik bir örnek arz
etmektedir. Çiftlerden .K ve C.K ile L.K ve A.K arasında 1987 yılında
berder yapılmı tır. Çiftlerden ilkinin sekiz, ikincisinin ise yedi çocu u
vardır ve bu çocukların dördü arasında be ik kertmesi yapılmı tır.
C.K’nın ifadelerinden e i ve kendisi arasında da berderin yanında be ik
kertmesi uygulandı ı anla ılmaktadır.
“Ben 7 ya ındaydım, kaynanam e ime hamileydi, do um yaptı. Bir kız
çocu u dünyaya getirdi, o zaman dediler bu senin artık sen bununla
evleneceksin, aynı gün kuca ıma verdiler. Hatta bu senin ni anlın
dediler, aka maka tamam dedim kısmet i te kuca ımda büyüdü.
Ninniler söylerdim, be i ini sallardım, annesi bir i yaptı ında ben
bakardım yani, aynı avluda oturuyorduk teyzem olur annesi, tabi
hemen hemen annesi kadar ben de baktım büyüttüm sonra
evlenmemize bir hafta kala bana hala abi diyordu, yani, bazen ben
diyorum ni anlımsın falan diyordum, olsun diyordu sen benim
amcamın o lusun, abi diyordu, sonra bizim bir tane kız karde imiz
vardı, e imin abisi de tek erkekti. Tesadüfe bak, biz üç erkek bekârdık
onun da üç tane kız karde i vardı bekârdı. Artık bir berdel i i yaptık,
üçlü berdel yaptık. Bizde ba lık yok, yörede var bizim ailede yok… u
anda 5 tane erkek 3 tane kız çocu um var, mutluyuz çok ükür, amca
çocuklarıyız, berdel yaptık, hem berdel hem benim be ik kertmem oldu.
Be ik me ik hikaye günümüzde artık, o eskidendi, eskiden öyle oldu
ama imdi büyüse ben bazen diyorum kızım gelinlik dahi giyse,
sevmiyorum dese o gün geriye bozarım yani, sevdi ine gitsin derim,
yani o eski kafa… Töreyi öyle sa lam koruyanlar var, biz o töreyi bu
zamanki gençli e artık feda ettik… Bizim ailede eskiden beri yok, böyle
berdel falan olsa da ba lık parası yok. Biz kaldırdık birbirlerini
seviyorlar ben ba lık parası isteyince ne olacak, ba lık parasını
kazanabilmem için, o kızı ya pamuk tarlasına tekrar götürüp
çalı tıraca ız artık ne yapayım yani, ama en iyisi baba tarafı ne kadar
masraf yaparsa kız tarafı da o kadar masraf yapar çeyizlerini düzeriz,
günümüzde bu yani artık. Ama biz ufakken söyledik birbirlerini
seviyorlar gerçekten u anda, ben bazen diyorum sevmiyorsanız
vazgeçelim, yok diyorlar aman iyi…”
140
C.K’nın ifadelerine baktı ımızda be ik kertmesi evlili ini
onaylamadı ını belirtmesine kar ın, berder evlili i gerçekle tirdi i
amcasının o lunun çocukları ile be ik kertmesi yaptı ını belirtmektedir.
Amcasının o lu A.K’nin de be ik kertmesiyle ilgili ifadelerinin benzerlik
göstermesi dikkat çekicidir.
“3 erkek, 4 kız 7 çocu um var. Bunları da u anda berdel yaptık. Dört
çocu umuz arasında be ik kertmesi de var, ufakken söz verdik.
Evlenmeleriyle ilgili zorlama yok bizde, ba lık falan da yok.”
C.K, “Hem e inizi büyüttünüz hem de evlenece inizi biliyordunuz
bu sizi rahatsız etmedi mi? Evlenmek için ba kasını dü ünmediniz mi?
sorusunu: “Hiç birini dü ünmedim. Evlilik ya ına gelene kadar da hala
kuca ımdaydı, bazı çocuklar döverdi veya a lardı inanın deliye dönerdim nasıl
a latıyorsunuz diye… Ba ka bir kıza da bakmıyorduk ni anlım var diyorduk,
herkes de biliyordu ama imdiki aklım olsa evlenmezdim, biraz daha bekâr kalır
ya ardım, gözümüzü açtık hemen ni anladılar, o yüzden çocuklarıma diyorum
sevmiyorsanız söyleyin kesinlikle bu i i yapmam. Her seferinde daha çok seviyorlar
birbirlerini” eklinde cevaplamı tır.
“Peki sizin evlenmek istemiyorum demeye hakkınız var mıydı?”
sorusuna yanıtı ise;
“Vardı, evlenmiyorum derdim veya ba kasıyla anla ırdım, o zaman da
köy durumuna göre, bizim eski zamana göre ya kaçırırdım ama sonuçta
olan yine bize olurdu, iki tarafı da peri an ederlerdi. Keserlerdi,
do rarlardı veyahut öldürürlerdi… Veya isterdim, gerçi vermezlerdi
derlerdi ni anlısı var, yani benim malımdı o, büyütmü üm o ya a
getirmi im, ben cayarsam ya birini kaçırır giderim ya da ben ba ka bir
memlekete kaçar giderdim orada gizli bir evlilik yapardım ancak öyle
olurdu.”
Tarafların verdi i ifadelerden, dı arıya kız vermenin veya dı arıdan
kız almanın tercih edilmedi i, ekonomik durumu dı arıya göre daha kötü
olsa da huyunun suyunun bilinmesinden ötürü içerden evlenmenin tercih
edildi i anla ılmaktadır. Bu durum özellikle kadınların ifadelerinde
belirginle mi tir. .K “Neden evlendiniz?” sorusuna “çoluk çocuk için, ev
için…. Amcamın o lu istedim, yabancı adam olsa sa ı solu belli olmaz” eklinde
cevap verirken; L.K ise çok zengin ya da yakı ıklı bir adamla evlenece ine
amcasının o lunun daha iyi oldu unu belirtmi tir. çerden evlenmelerin
çiftler arasında çıkabilecek büyük anla mazlıkları ve bo anmaları
engelleyici bir i levi oldu u görü ünü payla an çiftlerimiz, di er berder
örneklerinden farklı olarak bir taraf da bo anma durumu oldu unda, öbür
tarafın bo anmaya zorunlu olmadı ını belirtmekte ama aileler arası
141
ili kilerde büyük sorunlar çıkabilece ini de eklemektedirler. Buna göre
C.K;
“ ükür bizde kavga yok, yani bir evde bir tartı mamız olur karı koca
arasında ufak tartı malar olur ama iki dakika sonra biter, bizde kin öyle
ey yok yani, hele kadın dövmek hele sövmek, sövsem kime söverim,
dövsem nasıl döverim yani amca çocu u evde ma allah bu kadar
çocu un annesi eme i var, emektar.”
“Berder nasıl yapılıyor?” sorusuna C.K’nın verdi i cevap u
ekildedir:
“Berdel yapılaca ı zaman iki köyün tam ortasında bulu tuk. Arabalar
yan yana durdu. Kızlar aynı anda biri bir arabaya öbürü di erine
bindi, yani bir formalite bir de i toku yapıyoruz. Çeyizlerin ikisi de
beraber yapıldı, iki tarafa da aynısı alındı. Aynı bir dü ün yapıyoruz,
misafirleri bir yerde a ırlıyoruz. Diyelim yirmi tane araç buradan
gidecek, yirmi tane araçta oradan gelecek. nsanlar biniyor gidiyorlar
bir yerde bulu uyorlar, de i toku yapıyorlar, tekrar geliyorlar birini
bu eve birini o eve götürüyorlar, dü ün tekrar devam ediyor.”
A.K ekliyor:
“De i toku larda kavga çıktı ı bile olur. Yok siz biraz gelin, onlar yok
siz biraz gelin. te arabanın kilometresi var ya onla ölçerler. Be metre
az geldiniz diye bir seferinde iki ki i yaralandı.”
Çiftlerin ifadeleri berder evlili inde e itlik ilkesinin büyük önem
ta ıdı ı yönündeki literatürü desteklemektedir.
Tartı ma ve Sonuç
Çalı mada ele aldı ımız geleneksel toplumlara özgü dört evlilik
ekli de, içinde bulundukları toplumsal yapının de er yargıları ve
ihtiyaçlarından ortaya çıkıp, ekillenmi tir. Bu anlamda içe kapalı özellik
sergileyen geleneksel toplumlar, söz konusu evlilik ekilleriyle aile,
akrabalık ve kom uluk ili kilerini düzenlemektedirler yorumunu
yapabiliriz.
Evlilik ekillerine bakıldı ı zaman öncelikle her dört evlilik için de
evlenen çiftler açısından birtakım rol de i meleri ve rol çatı malarından
söz edebiliriz. Buna göre taygeldi evlili inde üvey karde likten; levirat
evlili inde yenge-kayınbiraderlikten; kan bedeli evlili inde kan davalısı
olmaktan ve berder evlili inde kuzen konumundan karı kocalı a rol
142
de i meleri ya anmaktadır. Ya anılan rol de i meleri özellikle taygeldi ve
levirat evlilik örneklerindeki çiftlerin ifadelerinde açıkça görüldü ü üzere
evlilik ya amının ba langıcında çiftlerin birbirlerine “karı-koca” olarak
kabullenmelerinde birtakım zorluklar ya amalarına sebep olmakta, böylece
e ler evliliklerinin ba larında rol çatı maları ya amaktadırlar. Ancak yine
her dört evlilik örne indeki çiftimiz tanıdık ya da akraba olmanın evlilik
hayatları süresince hem kendileri hem de aileleri açısından birçok avantaj
sa ladı ını dü ünmektedirler. Daha zengin ya da daha yakı ıklı olsa da
huyunu bilmedikleri birisiyle evlenme, ba ka bir anlamda dı arıdan
evlenme çiftlerimiz tarafından tercih edilmemektedir. çeriden evlenmenin
sa ladı ı avantajlara bakıldı ında; mal ve mirasın aile içinde kalması,
kadının ve/veya çocukların ezilmemesi, huyunun-ahlakının bilinmesi
önemli özellikler olarak sıralanmaktadır.
Yine her dört evlilik için de evlili e karar verenlerin evlenen
çiftlerin aileleri oldu u dikkat çekmektedir ki, bu durum inceledi imiz
evlilik ekillerinin tercihli evlilik oldu u eklindeki literatürle benzerlik
ta ımaktadır. Sadece berder evlili inde çiftlerden bir tanesi evlilik kararının
kendilerine ait oldu unu belirtseler de geleneksel toplumlarda hâkim olan
kadının söz hakkı olmaması özelli i bu evlilik ekli için de geçerlidir.
Evlili e karar veren erkekler, bu kararı ekonomik durumları ba kasıyla
evlili e müsaade etmedi inden ve ba lık verecek durumda
olmadıklarından verdiklerini ifade etmi lerdir.
Çiftlerimiz
kendi
çocuklarının
evlenme
kararlarına
karı madıklarını/karı mayacaklarını belirtseler de, levirat ve berder
evlili inde çiftlerin ifadelerinde de anla ılaca ı üzere gerek töreden,
gerekse ba ka sosyo-ekonomik faktörlerden ötürü çocukları için de bu
evlilik ekillerinin tercih edilece i sonucuna varabiliriz. Mardin’deki son
berder örne imizde her ne kadar aileler çocuklarının istedi i ki iyle
evlenmelerine müsaade edeceklerini belirtseler de, dört kuzen arasında
be ik kertmesi yapılması bu ifadeleri do rulamamaktadır.
Ele alınan dört evlilik çe idiyle ilgili olarak genel olarak u
sonuçlara ula abiliriz: yapılmı olan evlilikler tercihli evlilikler olarak
de erlendirilebilir, evlenme ya ı küçüktür, evlenmelerin hepsi köy içinden
evlenmelerdir, yaygın olarak ba lık gelene inin görüldü ü yerlerde
gerçekle en evliliklerdir, evlenen çiftler açısından rol de i meleri ve rol
çatı maları ya anmaktadır.
KAYNAKÇA
143
BA LI, Mazhar ve SEVER Aysan (2005). “Tabula tırılan/Tabula an Kurumun
(Ailenin) Kurbanlıklar Edinme Prati i: Levirat ve Sororat”, Aile ve Toplum, s: 9-21.
BAHAR, Halil brahim (2005). Sosyoloji, Ankara: Uluslararası Stratejik Ara tırmalar
Kurumu Yayınları: 9.
BALAMAN, Ali Rıza (2002). Evlilik Akrabalık Türleri, Ankara: T.C Kültür Bakanlı ı
Yayınları.
BALAMAN, Ali Rıza (1975). “Güneydo u Anadolu’da Berder Ailesi”, stanbul:
T.F.A. Dergisi, Sayı: 307.
BE KÇ , smail (1969). Do u Anadolu’nun Düzeni, Ankara: E Yayınları.
ERDENTU , Nermin (1956). Hal Köyü’nün Etnolojik Tetkiki, Ankara, D.T.C
Fakültesi Yayınları, No: 109.
GÖKÇE, Birsen (1996). Türkiye’nin Toplumsal Yapısı ve Toplumsal Kurumlar, Ankara:
Sava Yayınevi.
GÖKÇE, Birsen (1976). “Aile ve Aile Tipleri Üzerine Bir nceleme”, Hacettepe Sosyal
ve Be eri Bilimler Dergisi, Cilt 8, Sayı: 1-2, s: 46-77.
NEUMAN, Lawrence (2006). Toplumsal Ara tırma Yöntemleri Nitel ve Nicel
Yakla ımlar, (Çev: Sedef Özge),1.Cilt, stanbul: stanbul Yayın Odası.
SEZEN, Lütfi (2005). “Türkiye’de Evlenme Biçimleri”, Atatürk Üniversitesi Türkiyat
Ara tırmaları Enstitüsü Dergisi, Sayı: 27, Prof. Dr. inasi Tekin Özel Sayısı, s: 185-
195.
T MUR, Serim (1972). Türkiye’de Aile Yapısı, Ankara: Hacettepe Üniversitesi
Yayınları.
YASA, brahim (1962). “Taygeldi Ailesi”, Ankara: Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi Dergisi, Cilt: 17, Sayı: 2.
http://www.tbmm.gov.tr/komisyon/kefe/docs/komisyonrapor.pdf
Dostları ilə paylaş: |