Radyo telev zyon s nema anab L m dali lat n amer ka



Yüklə 4,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə52/60
tarix04.02.2018
ölçüsü4,8 Kb.
#23973
1   ...   48   49   50   51   52   53   54   55   ...   60

 
 
162 
ama  saf  bir  sertao  almıştır  (Bentes,  2003b:  126).  Dünyanın  Ortası  ve  Masalcılar 
Brezilya  yapımı  filmlerdir.  Her  iki  filmde  sertao  bölgesinde  geçer.  Dünyanın 
Ortası’
nda  yoksul  bir  aile  yoksulluktan  kurtulabilmek  için  sertaodan  kaçmaya 
çalışmakta  ve  kendilerine  bir  aylık  yetecek  kazancı  sağlamak  için  Brezilya  içinde 
seyahat  etmektedir.  Masalcılar’da  yoksulluk  doğrudan  göz  önünde  değilken,  kırsal 
bir  alanın  hayatı  gösterilir.  Bu  kırsal  alanda  yaşayan  insanların  hepsi  yoksulluk 
içindedir. Güneşin ArkasındaLatitude Zero (Bolluk Sıfır, Toni Venturi, 2001) Ben, 
Sen, Onlar
 (Eu Tu Eles, Andrucha Waddington, Brezilya, 2000) gibi filmlerde sertao 
topraklarında  geçer.  Bu  filmler  Cinema  Novo’ya  benzer  biçimde  sertaonun 
yoksulluğuna  odaklanırken,  farklı  olarak  ve  özellikle  günümüzde  geçen  filmlerde 
çözüm  üretmeye  ya  da  sertaoyu  anlamaya  çalışılmaz.  1960’larda  sosyal 
bölünmelerin ve çelişkilerin ortasında gösterilen sertaonun bu yapısı yeni sinemada 
gösterilmemektedir  (Oricchio,  2003:  153).  Yoksulluktan  ve  sertaodan  kaçışın  tek 
yolu olarak o bölgeden uzaklaşmak gerektiği vurgulanır. Cinema Novo’da sertaoda 
çözüm  arayan  insanlar,  eşkıyalar,  Mesih  benzeri  dinsel  kişilikler  yeni  sinemada 
sertao
dan  kaçmaya  çalışmaktadır.  Salles’in  ve  zamandaşlarının  sertaosu    Cinema 
Novo
’ya  göre  daha  romantik,  daha  fazla  insani  değerler  vardır  (Shaw,  2003:  169), 
ancak sertaonun sorunlarından uzaklaşılmaktadır. Sertaonun mistik ve dinsel yanı ise 
değişmemiştir  (Bentes,  2003b:  126).  Güneşin  Arkasında,  19.  yüzyılın  sonlarında 
Brezilya’da geçer. Walter Salles, filmi, Arnavut yazar Ismail Kadare’nin romanından 
uyarlanmıştır.  Bu  filmde  geleneklerden  kaynaklanan  bir  baskı  söz  konusudur.  Kan 
davası sonucu oluşan ve birçok insanın hayatını etkileyen bir durum  vardır. Walter 
Salles,  Arnavut  bir  yazarın  eserinden  senaryolaştırdığı  filmiyle,  dünyanın  her 


 
 
163 
tarafında  adetlerin  benzer  olduğunu  vurgulamaya  çalışsa  da,  Latin  Amerika’da  19. 
yüzyıl hayatının bölgenin tamamında benzer olduğu söylenebilir. 
 
Arjantin  Hikâyeleri
  ve  Küçük  Cennet  Arjantin  yapımı  filmlerdir.  Arjantin 
Hikâyeleri’nde  Arjantin’in  Patagonya  bölgesinde  yolculuğa  çıkan  insanların 
hikâyeleri  anlatılırken,  bölgenin  geri  kalmışlığı  ve  yoksulluğu  gösterilmektedir 
Küçük Cennet’
de ise işsizlik sonrası kırsal alanlarda iş bulmaya çalışan Felix, kırsal 
alanda  iş  bulur  ama  kırsalın  da  başka  gelenekleri  vardır  ve  bu  geleneklere  uyum 
sağlayamayan Felix sonunda şehre döner ve çok geçmeden öldürülür.  
 
Avellaneda'nın  Ayı
,  Anneyle  Görüşmeler  ve  Başka  Çıkış  Var  mı,  Arjantin 
yapımı filmlerdir ve Arjantin’in yaşadığı ekonomik kriz sonrası orta sınıfın değişen 
yaşam  koşullarını  ele  alırlar.  Avellaneda'nın  Ayı’nda  bir  spor  kulübünü  ayakta 
tutmaya  çalışan  ama  bir  yandan  bireysel  ekonomik  problemlerle  de  uğraşmak 
zorunda kalan insanlar, kulübün spor salonunun satılmasına engel olamazlar. Anneyle 
Görüşmeler
’de işini kaybeden bir adamın burjuva yaşantısını devam ettirebilmek için 
annesinin  oturduğu  evi  satma  çabaları  vardır.  Başka  Çıkış  Var  mı’da  çalıştıkları 
demir  yolu  şirketi  özelleştirildikten  sonra,  çalıştıkları  istasyonları  kapatılıp  işsiz 
kalan  bir  grup  işçinin  sıkıntılı  günleri  anlatılır.  şsiz  kalan  bu  insanlar,  yeni 
hayatlarında  ne  yapacaklarını  bilemez.  Bu  insanlar,  daha  önce  alıştıkları  orta  sınıf 
hayat koşullarını kaybetmeleri üzerine çeşitli yollara başvururlar. Bazıları yeni bir iş 
bulmaya  çalışırken,  aralarından  intihar  edenler  ve  şiddete  başvurarak  hırsızlık 
yapmaya çalışanlar da olacaktır.  
 


 
 
164 
 
3.5.3-)  Şiddet-Gecekondu Filmleri 
 
 
Latin  Amerika  sinemasında  gecekondular  şiddet  kültürü  içinde  ya  da 
romantik bir şekilde müzik ve dans kültürü içinde gösterilirler (Bentes, 2003b: 129). 
Gecekondu ve şiddet ilişkisi Latin Amerika toplumunda ve sinemasında çok önemli 
bir yer tutmaktadır. Uzun yıllar boyunca gecekondular şiddetin, uyuşturucu trafiğinin 
merkezi  olarak  görülmüştür.  Bu  şiddet  yoksulluktan  ve  toplumsal  eşitsizliklerden 
doğmaktadır. Sinema eskiden beri şiddetin değişik biçimlerini perdeye yansıtmıştır, 
ama  Latin  Amerika  sinemasında  hiçbir  zaman  şiddetin  sunumu  2000’li  yıllardaki 
kadar  yoğun  olmamıştır.  Latin  Amerika  sinemalarının  bu  konuya  yönelmelerinin 
başında  başarı  kazanmış  iki  filmin  etkisi  büyüktür.  Meksiko  City’nin  kenar 
mahallelerindeki  hayatı  ve  suç  dünyasını  anlatan  Paramparça  Aşklar  Köpekler  ve 
Rio de Jeneiro’un favelalarındaki şiddet dünyasının 30 yıllık bir periyodunu anlatan 
Tanrıkent
  hem  sanatsal  açıdan  çok  başarılı  bulunmuş  ve  uluslararası  festivallerden 
birçok  ödüller  kazanmış  hem  de  ticari  açıdan  çok  başarılı  olmuş  filmlerdir.  Bu 
filmlerin başarısı benzer hikâyeler anlatan filmlerin önünü açmıştır.  
 
Latin  Amerika  filmlerinde  gecekondularda  yaşayanlar  eğitimsiz  kişilerdir. 
Gecekonduda  eğitim  almak  zordur.  Bu  filmlerde  şehir  merkezi  ile  gecekondu 
arasındaki  farktan  söz  edilirken,  şehir  merkezleri  daha  düzenli,  daha  zengin 
gösterilir.  Ancak  merkezlere  gidebilmek,  orada  yaşayabilmek  gecekondulardakiler 
için  çok zor,  hatta  imkânsızdır.   yi bir  hayata  kavuşabilmek için  gecekondudan ve 
büyük  şehirden  uzaklaşmak  gerekmektedir.  Bunun  için  gerekli  maddi  kaynaklara 


Yüklə 4,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   48   49   50   51   52   53   54   55   ...   60




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə