Selçuk iletiŞİM



Yüklə 2,6 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə60/120
tarix15.10.2018
ölçüsü2,6 Mb.
#74209
1   ...   56   57   58   59   60   61   62   63   ...   120

KURUMSAL BAŞARININ ÖNÜNDEKİ ENGEL: ZEHİRLİ ( TOKSİK) İLETİŞİM
Ayşen Temel Eğinli
*
 - Selin Bitirim
**
ÖZET
Bilgi ve iletişim çağında varlığını sürdürme çabası veren kurumlar formal (resmi) ve informal
(resmi olmayan) bilginin yönetimi konusunda önemli problemlerle karşı karşıya kalmaktadır.
Özellikle bir kurumda çok çeşitli nedenlerle çalışanlar arasında informal bilginin işleyişi, zaman
zaman idealize edilen biçimden uzaklaşmaktadır. Genel olarak kurumlarda dedikodu ve söylenti
gibi sözlü iletişim ile hissettirilen aynı zamanda da sözsüz iletişim unsurları ve davranışlar ile
ortaya konulan zehirli iletişim, hem çalışanları hem de yöneticileri olumsuz olarak etkileyebilmek-
tedir. Bu durum bir kurumu sağlıklı ilişkiler boyutundan uzaklaştırarak hastalıklı bir konuma
doğru sürüklemektedir. Kurum içinde yayılan ve giderek kurumu hâkimiyeti altına alan zehirli
etkiler fark edilmediğinde verimlilikte bir azalma söz konusu olabilmekte, bununla birlikte birçok
zaman kurumun varlığını devam ettirmesi dahi tehlikeli bir hal almaktadır. Bu çalışmada, bir
kurumda zehirli iletişimin nasıl ortaya çıktığı ve zehirli iletişimi önlemek için neler yapılması
gerektiği konusuna odaklanılarak sağlıklı bir kurum atmosferinin oluşturulup korunması için öne-
rilere yer verilmektedir.
Anahtar sözcükler: Dedikodu, söylenti, toksik iletişim, toksik yönetici ve çalışanlar.
BARRIER IN FRONT OF THE CORPORATE SUCCESS: TOXIC COMMUNICATION
ABSTRACT
In information and communication era, the organizations which are trying to exist face with some
important problems about managing formal and informal knowledge. Especially the informal
knowledge transfers among the workers for some reasons sometimes get different form the way
which has been idealised. Poisonous communication which is felt by verbal communication (ru-
mours and gossip etc.) also shown by nonverbal communication means and attitudes in the or-
ganizations may negatively affect both the employees and the managers. This drags the organiza-
tion away from the condition with good relationships to the poor one. When the poisonous effects
which are spreading in the organization and gradually taking it under control haven’t been real-
ised, the productivity may decrease, additionally even keeping the organization alive may often
become risky. This study includes suggestions to create and maintain a healthy organization at-
mosphere, focusing on how a poisonous communication has existed in an organization and what
should be done to hinder it.
Keywords: Gossip, rumour, toxic communication, toxic manager and employee.
*
 Arş. Gör., Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi
**
 Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Halkla İlişkiler Yüksek Lisans Programı Mezunu
GİRİŞ
Kurumsal başarının elde edilmesinde önemli
bir unsur olan kurum içi iletişim, kurumda
kişilerarası ilişkilerin sağlıklı bir şekilde işle-
mesine yardımcı olmaktadır. Bu nedenle ku-
rumlar açısından vazgeçilmez olan iletişim,
sağlıklı bir kurum iklimi oluşturmada stratejik
bir öneme sahiptir. Kurumların başarısında bu
denli önemli olan iletişim olgusu, her zaman
resmi (formal) bir biçimde ve kontrol edilebilir
şekilde oluşmamakta, kurum içi bilginin akta-
rılmasında resmi olmayan (informal) iletişim
kanalları da yaygın olarak kullanılmaktadır.
Kurumlarda özellikle dedikodu ve söylentilerin
işleyişinde etkin olan informal iletişim meka-
nizmasını tamamen ortadan kaldırmak müm-
kün olmasa da, zararlı etkilerini azaltmak hatta
önlemek mümkündür. Dedikodu ve söylentile-
rin kurumda yayılması önemsenmediğinde,
çoğu zaman zehirli bir yapıya bürünerek kişile-
rarası ilişkileri zedelemekte ve kuruma yönelik
dramatik sonuçlar doğurmaktadır. Kurumdaki
birçok farklı faktörden etkilenen iletişim olgu-
su, kontrolden çıkarak tamamen dedikodu ve


Kurumsal Başarının Önündeki Engel: Zehirli ( Toksik) İletişim (124-140)
125
söylentiler ile beslendiğinde kurumdaki ente-
lektüel güvenliği yok etmektedir. Tüm bunların
bir sonucu olarak da kurum içerisinde zehirli
(toksik) ilişkiler ortaya çıkmakta, bu durumda
kurumda sağlıksız bir iletişim ortamı yaratarak
kurum iklimini olumsuz yönde etkilemektedir.
1. ZEHİRLİ (TOKSİK) İLETİŞİM NEDİR?
Toksik iletişim, kurum içerisinde informal
iletişim ağlarında ortaya çıkan, dedikodu ve
söylentilerle ilerleyen yıkıcı bir süreçtir. Toksik
kelimesi, solunum yolu ile alınan zehirli bir
madde olarak açıklanmaktadır. Bu nedenle
sadece bu madde ile temas etme durumunda
değil, aynı zamanda zehirli bir ortamda bulun-
ma da kişinin zehirle etkileşime geçmesi için
yeterli olmaktadır. Toksik iletişim, sadece
dedikodu ve söylenti gibi sözel ifadeleri içer-
memekte, aynı zamanda kişilerin birbirlerine
karşı gerçekleştirdiği olumsuz ve yıkıcı davra-
nışları da kapsamaktadır.
Toksik iletişim, genel olarak bir kurumda çalı-
şanların işten daha fazla, kişiler üzerinde yo-
ğunlaşarak zarar vermeyi hedefleyen söz ve
davranışlarının oluşturduğu bir bütündür. Sözel
iletişim boyutunda toksik iletişim dedikodu ve
söylentiler ile karakterize edilmekte, sözsüz
iletişim boyutunda ise sağlıksız davranışlar ve
sözsüz tepkilerle açıklanmaktadır. “Toksik
iletişim, çalışanların güvenini, saygısını, işbir-
liğini, performansını öldüren kurumsal bir
kanserdir”( Wilson 2006).
Dedikodu, genel olarak güvenilmeyen, isten-
meyen ya da itibar edilmeyen bir bilgi olarak
ifade edilmektedir. Dedikodu, toprağın altında-
kilerin yüzeye çıkarılması ya da birçok zaman
toprağın altında ne olduğunu bilmeden sadece
varsayımda bulunulmasıdır (Noon ve
Delbridge 1993: 24). Diğer bir ifade ile dedi-
kodu, görülebilen ya da görülemeyen, konuşu-
lan  ya  da  konuşulmayan,  var  olan  ya  da  var
olmayan konularla ilgilidir, adı kötüye çıkmış
ve çelişkilerle dolu bir fenomendir
(Waddington ve Michelson 2007: 8).
Dedikodunun gelişimine ilişkin temel olarak
kişisel ve grup odaklı olmak üzere iki yaklaşım
bulunmaktadır. Kişi odaklı yaklaşıma göre,
dedikodu bir topluluk içinde bir kişinin geçmi-
şi, yaptıkları, görüşleri vb. ile ilgili olarak yar-
gılanmasıdır. Bu noktada, dedikodu yapan kişi,
dedikodusunu yaptığı kişiye doğrudan bir zarar
vermek yerine dolaylı yoldan zarar vermeyi
hedeflemektedir. Çünkü bu daha az risklidir.
Grup odaklı yaklaşıma göre ise, dedikodu grup
üyeleri arasında paylaşımda bulunmayı sağla-
makta ve kişilerin diğerleri hakkında bilgi
edinerek kendilerini onlarla karşılaştırmasına
olanak tanımaktadır (Noon ve Delbridge 1993:
24-27). Dedikodu grup olmanın bir özelliği
olduğu gibi, grup üyeleri arasında sınırların
çizilmesinde de bir ölçüdür. Diğer yandan grup
üyeleri ile diğer kişi/grup hakkında sahip olu-
nan bilgilerin paylaşımı grup olmak ve gruba
ait olmak için önemli bir kriterdir. “Dedikodu
yapan bir kişi sahip olduğu bilgiyi diğer bir kişi
ile paylaştığında, aynı zamanda paylaştığı kişi-
den kendisine ne tür bilginin geri döneceğini
tahmin etmektedir. Bir dedikodunun yapılması,
karşı taraftan yeni bir dedikodunun akışına
olanak tanımaktadır” (Paine 1967: 283).
Bu noktada dedikodu ile yakından ilgili olan ve
çoğu zaman birbirinin yerine kullanılan söylen-
ti kavramını da açıklamak gerekmektedir. Kişi-
lerarası ilişkilerin doğal bir sonucu olarak orta-
ya çıkan ve biçimsel olmayan iletişimin en
tehlikeli akımı söylentilerdir. Söylenti, kolektif
bir tartışma sürecinden kaynaklanan doğaçlama
haberlerdir ve söylentinin kaynağında önemli
ve belirsiz bir olay vardır. Bilginin karaborsası
olarak değerlendirilen söylentinin genellikle
hiçbir temeli yoktur (Solmaz, 2006: 567).
“Söylenti bir insanın çıkar ve anlayışına bağlı
olduğu için bir kişiden diğerine iletilirken deği-
şikliğe uğrama eğilimi gösterir” (Eroğlu 2005:
206). Kurumsal söylenti ağları organizasyon
içinde her durumda ortaya çıkabilir. Bunun
anlamı, kişilerin bir kurumsal söylenti yapmak
için her zaman uygun bir ortam yarattığı ve
buna motive olduğunu gösterir (Davis 1984:
228-229).
Söylentilerin dedikodudan en önemli farkı,
daha genel bir yapı taşıması, daha kapsamlı
bilgileri iletmesi ve daha belirsiz olması biçi-
minde ifade edilebilmektedir. Söylentiler bu-
gün ve gelecekteki belirsiz olaylara anlam
kazandırarak, söylentiye hazırlıksız yakalanma
duygusunu azaltırlar (Difonzo ve Bordia 1998:
296). Dedikodu söylentinin özel bir şeklidir,
elde var olan bilgiyi doğru ya da yanlış diğeri
ile paylaşmaktır. Aynı zamanda dedikodu kül-


Yüklə 2,6 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   56   57   58   59   60   61   62   63   ...   120




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə