Selçuk iletiŞİM


BİLGİ İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE ÜTOPYAN BAKIŞ AÇISI



Yüklə 2,6 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə2/120
tarix15.10.2018
ölçüsü2,6 Mb.
#74209
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   120

BİLGİ İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE ÜTOPYAN BAKIŞ AÇISI
Beril Akıncı Vural
*
- Ayda Sabuncuoğlu
**
ÖZET
Bu çalışma kapsamında 1970’li yıllardan itibaren gelişmeye başlayan ve gelişimini büyük bir hızla
sürdüren bilgi iletişim teknolojileri ve de 1900’lü yılların başlarında ortaya çıkan ve 1970’li yıl-
larda teknolojik gelişimlerdeki hız sonrası varlığını ortaya koymaya başlayan bilgi iletişim tekno-
lojilerine yönelik ütopyan bakış açıları mercek altına alınmaktadır. Çalışmada genelden özele
doğru giden bir bakış açısı dahilinde öncelikli olarak bilgi iletişim teknolojisi kavramı ve evreleri
tanımlanarak bu kavramının küreselleşme süreci ile ilişkisi ele alınmıştır. Ardından çalışmanın
ana konusu kapsamında olan ütopya kavramına dair tanımlar ve bu kavram ile ilgili tartışmalara
yer verilerek farklı ütopyan bakış açıları üzerinde durulmuştur. Çalışmanın son bölümünde bilgi
iletişim teknolojilerine dair ortaya konan ütopyan bakış açıları ve bu bakış açıları tarafından
gerçekleşmesi öngörülmüş olan toplumsal, siyasi, ekonomik iddialar irdelenecektir.
Anahtar sözcükler: Bilgi iletişim teknolojileri, ütopya, ütopyan bakış açısı
INFORMATION COMMUNICATION TECHNOLOGIES AND UTOPIAN
PERSPECTIVE
ABSTRACT
Information communication technologies which have started to develop in 1970s and gathered
momentum since then and the utopian perspectives which have appeared in 1900s and made its
presence felt due to the rapid improvements on information communication technologies in 1970s
has been the focus of attention in this study. The study goes through an approach that moves from
more general to specific scope. At the first part of study, the development of information communi-
cation technologies and the relationship between these technologies and globalization would be
examined. At the second part, all the utopian perspectives, their descriptions and various argu-
ments on the topic would be the attention of the authors. Finally, the utopian perspectives on in-
formation communication technologies and their claims on the social, political and economical
development would be explored.
KeywordsInformation communication technologies, utopia, utopian perspectives
*
 Doç. Dr., Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi
* *
 Öğr. Gör., Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu
GİRİŞ
Bilgi iletişim teknolojilerinin (1) (BİT) her
geçen gün daha hızlı bir gelişim göstermesi
toplumsal yaşamda değişmelere neden
olmaktadır. Bu değişimlerin toplumların ve
tüm dünyanın yararına olduğunu savunan
ütopyan bakış açıları endüstri toplumundan
sonra geçilecek toplumun bilgi üzerine
temelleneceğini savunmaktadır. Onlara göre,
bu toplum bir bilgi evrimi sonrasında ortaya
çıkacak ve adı da ‘bilgi toplumu’ ya da Alvin
Toffler’in tanımlaması ile ‘Üçüncü Dalga
Uygarlığı’ olacaktır. Bu toplum, endüstri
toplumundan farklı olarak çok büyük yenilik ve
olumlu gelişmeler yaşayacaktır. Ütopyanlara
göre, bilgi toplumunda her şeyden önce bilgiye
ve insana önem verilecektir. Bu çağda
insanların yaşam standartları yükselecek,
ekonomik gelişimler yaşanacak, ülkeler
arasındaki sınırlar ortadan kalkacak, yeni
değerler ve kavramlar oluşacak ve iş
yaşamından eğitime, medyadan devlete kadar
pek çok alan etkilenecektir.


Selçuk İletişim, 5, 3, 2008
6
1. BİLGİ  İLETİŞİM TEKNOLOJİLE-
RİNİN GELİŞİMİ VE TANIMI
Sosyal birer varlık olan insanlar yaşadıkları
toplum içinde hem sosyal ilişkilerini devam
ettirebilme hem de bilgi edinebilme amacı
güderler. Bu amaçları doğrultusunda da kullan-
dıkları en eski ve temel yöntem iletişimdir.
İnsanın var olduğu en eski çağlarda bile adın-
dan söz edilebilecek bir kavram olan iletişim,
insan yaşamında önemli bir yere sahiptir. Çün-
kü insan iletişim sayesinde kendini anlatır,
diğerlerini anlar, öğrenir, öğretir, bilgi alır ve
verir.
İlk çağlardan itibaren insan yemek yiyebilmek,
kendini savunabilmek avlanabilmek vb. gerek-
sinimleri karşılayabilmek ve kısacası hayatta
kalabilmek amacı ile taşı kullanarak aletler
yapmıştır. İnsanın alet yapabilme yeteneği; onu
diğer canlı varlıklardan ayıran en temel özellik-
lerinden biridir. İnsan, bilinen başlangıç döne-
minden itibaren teknoloji üreten bir varlıktır.
İnsanın evrim sürecinde teknoloji; bilginin
değerlendirilmesi ve yargılanması ile aklın ve
mantığın sonucunda ortaya çıkmıştır (Kurtoğlu
2001). Bu bağlamda insanın var olduğu ilk
dönemlerden bu yana teknolojinin de var oldu-
ğu ve teknolojinin insanın gelişimi ile birlikte
doğru orantılı olarak geliştiği söylenebilir.
‘Teknoloji’ terimine bakıldığında Yunanca
‘tekhne’ (sanat, zanaat) ve logos (bilgi, sözcük,
söz) kelimelerinden oluştuğu ve Antik Yu-
nan’da ‘bilgiden gelen zanaat’ anlamında oldu-
ğu görülmektedir. Zaman içinde ‘teknoloji’
kelimesinin anlamı değişmiş; bilimsel araştır-
malar sonucu elde edilen somut ve yararlı so-
nuçları ve bunlara ilişkin araç, süreç ve yön-
temlerin tümünün ifade eden bir kavram halini
almıştır (Woods ve Woods 2001: 6).
Teknolojik gelişmeler, insanlık tarihi boyunca
bilginin elde edilişi, saklanışı, işlenişi ve iletili-
şi şeklinde dört farklı aşamada gerçekleşmiştir.
İlk aşamadan son aşamaya kadar hız, mesafe,
miktar ve elde edilen bilginin güvenilirliğine
dair kısıtlılıklar aşama aşama azaltılmıştır (Vu-
ral 2005: 2).
İlk ve en uzun evrede (M.Ö. yaklaşık
35.000’den 1838 yılında Samuel Morse’un ilk
telgraf iletimine değin), bilgi fiziksel ve meka-
nik güç ile elde edilmekteydi. Bu evrede bilgi
güvercinler, vurmalı çalgılar, duman, koşan
kuryeler vb. araçlar ile iletilmekteydi. İkinci
evrede ise elektriğin icadı ve elektro-mekanik
güç ile telgraf, telefon, radyo, televizyonun
gelişimi gerçekleşmiştir. Üçüncü evre elektro-
niğin imkânlarının elektronik bilgisayar,
transistörler, silisyum gibi yarı-iletkenler ve
çiplerin icadı sayesinde keşfedilmesine şahit
olmuştur. Ayrıca bu evre, bilgisayar teknoloji-
lerinin ve telekomünikasyonun bütünleşmesi-
nin başladığı evredir (Vural 2002: 5).
Büyük bir hızla değişen teknikler sayesinde
şebekeleşme ortaya çıkmıştır. 1939 yılında icat
edilen elektro-mekanik hesap makinesi II.
Dünya Savaşı’nın gerçekleştiği yıllara gelindi-
ğinde ilk elektronik bilgisayar haline gelmiştir.
1950’li yıllara gelindiğinde transistorların icadı
ve bu icat ile bağlantılı olarak da daha gelişmiş
bilgisayarların tasarımı gerçekleşmiştir. Bilgi-
sayar ve telekomünikasyon entegrasyonu sonu-
cunda bilgisayar-iletişim ağları oluşturularak
bu ağlara geniş uygulama alanları sağlandı.
1975 yılında ise Intel’in bu tarihten dört yıl
önce ürettiği mikro işlemci sayesinde bu işlem-
ciye kurulu ilk bilgisayar pazara sunuldu. Bu,
‘bilgi çağının’ başlangıcı olarak kabul edilmek-
tedir. 1970’li ve 80’li yıllar ise bilgisayar yazı-
lımlarında gelişmelerin gerçekleştiği, daha hızlı
elektronik devreler için yeni tekniklerin ortaya
konduğu, elektronik parçaların gitgide küçül-
tüldüğü, yeni programlama dillerinin geliştiril-
diği bir dönemdir (Vural 2005: 2).
Bilgi iletişim teknolojilerinin gelişimde yer
alan son evre ise; kısıtlılıkların halen azaltıl-
maya çalışıldığı evredir. 60’lı yıllarda
analogtan dijital şebekelere doğru başlayan
geçiş süreci 80’li yıllara gelindiğinde hız ka-
zanmış ve dijital teknolojiler, bireysel tüketici-
lere hitap etmekte olan elektronik pazara da
girmiştir. Bu evrede CD’ler kendi başlarına bir
pazar haline gelmiş ve yine bu evrede akıllı
dijital televizyon setleri tasarlanmıştır (Vural
2002: 6).
Bilgi iletişim teknolojileri kavramı, bilginin
başat olduğu ve bu bilginin gittikçe yoğunluk
kazanan şebekeler vasıtasıyla iletildiği teknolo-
jiler bütünü (Erdoğan ve Bilir 2002: 50) olarak
tanımlanabilmektedir. Daha açık bir tanımla-
mada ise bilgi iletişim teknolojileri; bilginin


Yüklə 2,6 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   120




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə