Şİİr diLİ edebî sanatlar


Kinâye Mum dibine ışık vermez



Yüklə 6,3 Mb.
səhifə4/9
tarix01.07.2018
ölçüsü6,3 Mb.
#52852
1   2   3   4   5   6   7   8   9

Kinâye

  • Mum dibine ışık vermez.

  • Hamama giren terler.

  • Taşıma su ile değirmen dönmez.

  • Yuvarlanan taş yosun tutmaz.

  • Ateş düştüğü yeri yakar.



Kinâye

  • Cep delik cepken delik,

  • Kol delik, mintan delik,

  • Yen delik, kaftan delik

  • Kevgir misin be kardeşlik.



Kinâye

  • Ben toprak oldum yoluna

  • Sen aşırı gözetirsin

  • Şu karşıma göğüs geren

  • Taş bağırlı dağlar mısın?



Tariz

  • Söylenen sözün gerçek veya mecazi anlam dışında büsbütün tersini kastetmektir. Alaylı, iğneleyici, küçük düşürücü bir dille yapılır.



Tariz

  • Aman ne kadar erken geldiniz.

  • (Çok geciken birine dendiğinde tariz olur.)



Tariz

  • Ne kadar cömertsiniz.

  • (Cimri birine)



Tariz

  • Benim oğlum hep okur. Okur, okur, binâ okur.

  • Bu ne kudret ki elifbayı okur ezberden.



Tariz

  • Eski eş'arda (şiirlerde) dürbin ile mana görünür. Yeni şiirde mânâ gibi külfet yoktur.

  • (Burada mânâ külfetinin yeni şiirde olma-yışı olumlu bir şey gibi söyleniyor; ama yeni şiirin anlamdan, anlam derinliğinden yoksun olduğu kastediliyor.)



  • ANLAMLA İLGİLİ

  • SANATLAR



Tevriye

  • Bir sözün birden fazla anlama ge-lecek biçimde kullanılması sana-tıdır. Bu sanatta sözün bütün an-lamları gerçektir. Ama yakın anlam söylenip uzak anlam kastedilir.



Tevriye

  • Bu kadar letafet çünkü sende var

  • Beyaz gerdanında bir de ben gerek

  • ben: 1. Birinci kişi zamiri

  • 2. vücuttaki koyu renkli leke

  • (kastedilen, ikincisi, yani uzak olan)



Tevriye

  • Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal

  • Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş

  • Bâkî: 1. ebedî, sonsuz

  • 2. Şair Bâkî’nin adı (Bu beytin şairi)



Tevriye

  • Bana Tahir Efendi kelb demiş

  • İltifâtı bu sözde zâhirdir.

  • Mâlikî mezhebim benim zîrâ

  • İtikâdımca kelb tâhirdir.

  • طاهر

  • Tâhir : 1. temiz

  • 2. Tahir (Efendi)



Tevriye

  • Dedim dilber niçin sararıp soldun

  • Dedi, çektiğim dil yarasıdır.

  • dil: 1. gönül,

  • 2. (dilden sâdır olan, çıkan) söz



Tevriye



Tevriye

  • Verdim gönül o gül-rûhun alına(aline) aldanıp

  • Etmezdi kimse eylediğin rengi ben, bana

  • al: 1. kırmızı rengi: 1. renk

  • 2. hile 2. hile



Tevriye

  • Sordum Nigâr’ı dediler ahbab

  • Semt-i Vefa’da doğru yoldadır.

  • Vefa: 1. sözünde durma, vefa, sadakat

  • 2. Vefa semti(İstanbul’da)



Tevriye

  • Bir bûse mi bir gül mü dedi gönlüm

  • Bir nîm tebessümle o âfet gülüverdi.

  • (Burada söyleyiş ön plândadır.)

  • gülüverdi : 1. gülü verdi

  • 2. gülüver-



Hüsn-i Talil (Güzel Sebep Gösterme)

  • Gerçek nedeni herkes tarafın-dan bilinen bir olayı daha güzel bir nedene bağlayarak anlatma sanatıdır.



Hüsn-i Talil (Güzel Sebep Gösterme)

  • Ateşten kızaran bir gül arar da

  • Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi

  • Gül tabiî hâlinde kırmızıdır. Bu kırmızılığı ateşin kırmızılığı ile açıklamak gülün tabiî kırmızılığına daha etkileyici bir sebep bulmaktır.



Hüsn-i Talil (Güzel Sebep Gösterme)

1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə