T a n I t I m t a h L i L e L e ş t I r I d e r g I s I y önetim y eri Gazi m ustafa Kemal Bulvarı, 133 06570 Maltepe / ankara t elefonlar Santral: 312) 232 22 57-231 23 48 Yazı



Yüklə 1,35 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə34/53
tarix25.06.2018
ölçüsü1,35 Mb.
#51124
növüYazı
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   ...   53

-  bi-'îsebni Meryem (y e ’rıin  bir noktası  eksik)

-  yedeyhi  ( y e ’nin  noktaları  yok.  B ir sonraki



satırda da aynı kelimede aynı eksiklik)

-  en-ye 'tiye (ye ’de bir nokta eksik)

-  efe’ayînâ ( y e ’nin biri  eksik ve harekenin biri 

de yanlış konulmuş)

-  K af/27  mâedğaytuhû  (edğaytehû  yazılmış)

-  Sad/13 ashâbu ’l-eyketi (ye ’nin noktaları yok)

-  Kezâlike (zel’in noktası yok)

-  ve  m â -esâ b ekiim   ( b e ’n in   n o k ta sı 

yo k)

-  bike (be ’nin noktası yok)

-  müntekımûn (te ’nin noktası yok)

-  inneke (nun ’un noktası yok)

-  zât e Lehebin (be ’nin noktası yok)

-  lem-yekun (ye ’nin noktası yok)

Şu kelimelerde hem hemze hem de ye noktalan 

konularak Kıraat ilmine göre farklı okunabilme yolu 

gösterilmiştir.



Sad/  9  ha zâ ’in  veya  hazâyin  ü lâ ’ike  veya

ülâyike

Saffat/86 e ’ifken veya eyifken yevme ’izin veya 

yevmeyizin

-  Zuhruf/46 m ele’ihî veya meleyihî

-  Kevser!3 şâni’eke veya şâniyeke

-  Necm/46 izâ tiimnâ veya izâ yümnâ

-  Hud/55 lâ-tunzirûn veya lâ-yunzirûn

-  H ucurâtbi-mâ-ta’lemûn veya  ...y a ’lemûn

Temelde hatâlı olan kelimeler de vardır.

-  Kafi43 innâ nahnu nuhyî olması gerekirken.... 

yuhyî yazılmış

Ülkemizde  Kıraat  ilminde  söz  sahibi  hocalar  ve 

Diyânet İşleri’ne bağlı  bir Mushaflar İnceleme Kurulu 

vardır. Sayılan yirmiyi aşan İlâhiyatFakülteleri’nin ilgili 

kürsülerinde akademisyenler bulunmaktadır. Dünya çapında 

şöhreti yakalamış yaşayan hattatlarımız mevcuttur. Kıraat 

ilmi açısından  ve Türk hat sanatı açısından  söz konusu 

K u r’ân sıkı bir inceleme süzgecinden geçirildikten sonra

tesbitlere göre  fazla nokta ve yanlış  harekeler film üzerinde 

kazınabilir; eksiklerin yerleri tamamlanabilirdi. Kaldı ki 

metin üzerinde, bilhassa son 80 yaprak içinde daha fazla 

yerde, yazıldıktan sonra eksikliği görülen bazı kelimeler, 

çıkma yoluyla eklenmiştir. Sayfa ve cüz numaralan  da 

konulabilirdi.  Müzedeki  aslına,  hiçbir  halel  gelmeden 

yapılacak bu değişiklikten sonra baskısına geçilmiş olsaydı, 

sanatımızın itiban artardı. K u r’ân, yalnız müzelik olmaktan 

çıkar, okunan bir metin hüviyetini kazanırdı. İlâveten Kıraat 

ilmi açısından büyük satış sağlardı ve bu dalda çalışanlara 

baştan sona kadar uygulamasının elleri altında olduğu bir 

metin sunulmuş olurdu.

Söz buraya gelmişken önemli gördüğüm bir konuya, 

yukanda kısmen söylense de, tekrar temas etmek istiyorum. 

Normal  şartlarda  ülkem izde  basılan  her  K ur’â n ’ın 

arkasında Diyânet İşleri Başkanlığı Mushaflar İnceleme 

Kurulu’nun mührünün olması lâzımdır. Eski yıllarda buna 

uyulurdu. Son çeyrek yüzyıl içinde aksamalar olmaktadır. 

Sebebi, bu kurulun kanununun hâlâ  çıkmamış olmasıdır. 

Bundan dolayı bağlayıcı tarafı yoktur. Diyânet İşleri’nin 

bu  k o n u d ak i  ih m a li  göz  a rd ı  e d ilm e m e lid ir.

Bakanlığın ikinci âbidevî  yayını Müstakimzâde 

Süleyman Sâ’deddin  Efendi (d. İst.  1719-Öİ. 1788)’nin 

M ecelletü’n-Nisâb şöhretiyle bilinen, Arapça kaleme 

aldığı bir büyük eseridir. Bu eserin aslı İst. Süleymâniye 

K ütüphânesi  H âlet  E fendi  k oleksiyonu  arasında 

b u lu n m a k ta d ır.  A n k a ra ’da 

T ü rk   D il  K urum u 

Kütüphânesi’nde, iki  kutu  içinde bir fotoğraf nüshası 

(f. 37  numarada)  vardır. Bu eserin basılmasına benim 

kadar sevinen az kişi bulunur. Çünkü faydalanmak için 

Türk Dil  Kurumu  K ütüphanesi’ne  ne zaman  gitsem, 

dikkatsiz okuyuculann işlerini bitirdikten sonra  sıraya 

koymadan dağınık bir şekilde kutulanna koymamalan 

sebebiyle  büyük  zaman  kaybına  uğruyordum .  Köse 

olduğu  için  bir  görev  alamayan  M üstakim zâde  eser 

vererek hayatta iken  ve vefatından sonra kendisini kalıcı 

kılmasını bilmiştir. Onun bütün eserleri ciddî bir emek 

mahsûlüdür. Yazdığı bütün eserlerine koyduğu isimler, 

aynı  zam anda  ebcedle  onların  y azılış  tarihlerini 

v e rm e k te d ir.  B u ra d a   söz  k o n u su   e d ile n   e se ri 



Mecelletü’n-Nisâb’daki bilgilere ilâveten bilhassa vefat 

ve benzeri tarihler son derece güvenilirdir. Ne yazık ki 

bu eserin takdim yazısı İlmî olmaktan uzak olduğu gibi, 

tatminkâr düzeyde değildir. Prestij baskısı denebilmesi 

için  yurt  içinde  ve  yurt  dışında  bütün  gerçekliği  ile 

bilinmelerini sağlayacak düzeyde yazılması icap ederdi. 

Aslında bu zor değildi. Müstakimzâde konulu lisansüstü 

tez çalışması yapanlar vardır. Üniversitelerin ve öğretim 

elemanlannın varlığının bir sebebi de; uzmanlık alanında 

b ilg is i  o la n la rın   bu  b ilg i  ve  b irik im le rin d e n  

faydalanılmasıdır. Takdim yazısı, konusunun uzmanı 

birisine yazdınlabilir; hatta prestij baskısı olduğuna göre 

birden  fazla  uzmanın  olm ası  hâlinde  bir  komisyon 

oluşturulabilirdi. M ecelletü’n-Nisâb üzerine yapılmış 

tezlerden, bu eserin indeksleri açısından istifade edilebilir 

ve o indeksler metnin başına veya sonuna eklenebilirdi 

ki, bütün bunlar esere kullanım pratikliği sağlamış olurdu.

Sonuç olarak dikkati çeken bu eksikliklere rağmen 

K ültür  B akanlığı’nın  bu  her  iki  yayınını  fevkalâde 

başarılı  ve  âbidevî  icraatlardan  sayıyor,  başta  Sayın 

Bakanımız olmak üzere her kademedeki  yetkilileri en 

samimi duygularla tebrik ediyor, benzeri faaliyetlerin 

devamını diliyorum.

Bilge 52

2001

 / 

Güz 30



Yüklə 1,35 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   ...   53




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə