T. C. İStanbul 13. AĞIr ceza mahkemesi


Duruşmaya saat 14:00 a kadar ara verildi



Yüklə 423,12 Kb.
səhifə3/5
tarix14.06.2018
ölçüsü423,12 Kb.
#48494
1   2   3   4   5

Duruşmaya saat 14:00 a kadar ara verildi.

Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.

Mahkeme Başkanı: Bu aradan tutuklu sanıklardan Hayrettin Ertekin ile bir kısım sanıklar müdafileri av. Fatma Handan Gülçevirir, av. Cengiz Kurter, av. Gönül Kerinçsiz, av. Yusuf Utku Tekayak, av. Zeynep Küçük ve av. Ülkü Çekiç’in gördükleri görülmekle huzurdaki yerlerine alındı. Sanık Kahraman Şahin huzura alındı sorunuz var mı,

Sanık Kemal Kerinçsiz söz istedi verildi : “ sayın başkanım bir iki sualim olacak kahraman Şahin kendiside söyledi tefrişatından itibaren yaklaşık iki buçuk yıllık süreç içerisinde binanın içerisinde yatıp kalkmış hem üyelerle hem yöneticilerle son derece sıkı ilişkisi olan biri kendisi beni tutuklanmadan önce her hangi bir şekilde tanıyorlar mı”

Sanık Kahraman Şahin :” başkanım yaklaşık iki yıl kaldım orda iki buçuk yıl belki daha az ben Kemal Kerinçsizi hiç görmedim. “

Sanık Kemal Kerinçsiz : “benim Kuvai Milliye derneğine geldiğimi her hangi bir şekilde birinden duydu mu veya gördü mü”

Sanık Kahraman Şahin :” yok duymadım görmedim ben sizi tanımıyorum zaten”

Sanık Kemal Kerinçsiz : “yine benim Kuvai Milliye derneğinin Çanakkale de Ankara da veya her hangi bir yerde düzenlediği etkinliğe katıldığımı gördü mü veya duydu mu”

Sanık Kahraman Şahin :” görmedim yok görmedim”

Sanık Kemal Kerinçsiz : “ siz veya üyeleriniz başkanınız yöneticileriniz büyük hukukçular birliğinin düzenlediği basın açıklamalarına veya etkinliklere katıldığını gördünüz duydunuz mu”

Sanık Kahraman Şahin :” hayır görmedim “

Sanık Kemal Kerinçsiz : “Fikri Karadağ’ın benimle görüştüğünü tanıştığına yada birlikte hareket ettiğine ilişkin her hangi bir görgüsü duygusu bilgisi var mı”

Sanık Kahraman Şahin :” benim hiçbir bilgim yok bu konuda “

Sanık Kemal Kerinçsiz : “böyle bir şey olsaydı dernekte konuşulur muydu duyarmıydı”

Sanık Kahraman Şahin :”kesinlikle bilirdim ben”

Sanık Kemal Kerinçsiz : “son olarak efendim, Niyazi Kıyak vasıtasıyla dernekleri tarafından bana bir plaket gönderildiği söyleniyor. Böyle bir konu dernek içerisinde konuşuldu mu böyle bir şey olsa duyar bilir miydi.”

Sanık Kahraman Şahin :” böyle bir konu olsa mutlaka bilirdim ama ben mutlaka bilirdim bunu bir kere bir insana plaket vermek heralde çağrılıp ne konuda verdiğin niçin olduğunu ufak bir törenle bir şeyle verilir başkanım öyle bir şey olmadı bu tamamen bir uydurmadır. “

Sanık Kemal Kerinçsiz : “teşekkür ederim”

Sanık Erol Ölmez söz istedi verildi : Müsaadenizle bir kaç tane soru soracağım sayın başkanım Kahraman Şahine Hüseyin Görüm tarafından size verilen bir emir ile fatih Çarşamba semtinde İsmail Ağa cemaatinde istihbarat topladığım iddia edilmektedir. Sizce bu doğru mudur.”

Sanık Kahraman Şahin :” kesinlikle doğru değildir bu ikimizin arasında konuştuğumuz ikili görüşmedir sadece”

Sanık Erol Ölmez :” Fatih Çarşamba da ben kimin yanında kalıyordum bu şahsı tanıyor musunuz.”

Sanık Kahraman Şahin :” murat murat diye bu zeytinci arkadaş var onun yanında kalıyordunuz yani öyle söylüyordunuz. Ben gidip bizzat orda şahit olmadım başkanım.”

Sanık Erol Ölmez :” hiçbir zaman Fatih Çarşambaya geldiniz mi “

Sanık Kahraman Şahin :” semt olarak bilirim ama yani ben zaten Anadolu yakasında oturuyorum kesinlikle gitmedim o tarihlerde zaten.”

Sanık Erol Ölmez :” Abdullah Araboğlu nun fırına ne amaçla gittik hangi konuları konuştuk “

Sanık Kahraman Şahin :” iş konusunda gittik iş konuştuk sadece”

Sanık Erol Ölmez :”ben Kuvai Milliye de kaç ay kaldm.”

Sanık Kahraman Şahin :”yaklaşık her halde 3 3-5 falan tahminim yani en fazla”

Sanık Erol Ölmez :” benim her hangi bir şekilde görevim var mıydı Kuvai Milliye de”

Sanık Kahraman Şahin :”yoktu”

Sanık Erol Ölmez :”bu kadar teşekkür ederim sayın başkanım”

Sanık Hüseyin Gazi Oğuz söz istedi verildi : kahraman Şahin Pendik Kuvai Milliye derneğinin açılış tarihi olan 24,6,2007 den itibaren Pendik pardon Kuvai Milliye genel merkezinde beni hiç gördünüz mü”

Sanık Kahraman Şahin :”görmedim”

Sanık Hüseyin Gazi Oğuz : teşekkür ederim.”

Sanık Rasim Görüm söz istedi verildi : gerçi iddia makamı bu soruyu sordu ama yenilemekte fayda var, beni tanıyor musunuz “

Sanık Kahraman Şahin :”ismen tanıyorum.”

Sanık Rasim Görüm :” beni hiç dernekte gördün mü beni “

Sanık Kahraman Şahin :” yasin yasin olarak biliyorum yani tanıyorum görmedim”

Sanık Rasim Görüm :” duydun mu derneğe gidip geldiğimi İstanbul gelip gittiğimi”

Sanık Kahraman Şahin :” yok görmedim görmedim görmedim, daha önce Hüseyin ağabeyle birlikteymişsin ama derneğe kesinlikle benim olduğum tarihlerde zamanlarda kesinlikle ne geldi ne gördüm”

Sanık Rasim Görüm :” beni telefonla aradınız mı hiç”

Sanık Kahraman Şahin :” seni telefonla aradım.”

Sanık Rasim Görüm :” ne için aradınız”

Sanık Kahraman Şahin :”amcanız arattırdı. Sizinle görüşecekti ne konuda görüştüğünüzü ben bilmiyorum.”

Sanık Rasim Görüm :” tahminen kaç sefer aramışsınızdır. “

Sanık Kahraman Şahin :” ya iki sefer ya üç sefer”

Sanık Rasim Görüm : “ teşekkür ederim “

Sanık Oğuz Alpaslan Abdulkadir söz istedi verildi : “beni ne zaman tanıdınız “

Sanık Kahraman Şahin :” sizi ben bu milletvekili yani seçimlerden bir ay öncemiydi Abdullah diye birisi vardı yanınızda teyzenizin oğlumuydu amcanızın oğlumuydu onunla birlikte “

Sanık Oğuz Alpaslan Abdulkadir :” 2000 yılında seçimlerde tanıdınız”

Sanık Kahraman Şahin :” seçimler yani o o aradaydı bu bir ay”

Sanık Oğuz Alpaslan Abdulkadir :” Niyazi Kıyak ile kavga ettiğimi biliyor musunuz duydunuz mu “

Sanık Kahraman Şahin :” tam olarak bilmiyorum “

Sanık Oğuz Alpaslan Abdulkadir :” görev aldığım yönetimde olduğum dönemde derneğe geliyor muydunuz “

Sanık Kahraman Şahin :” sizin sizin göreve göreve tam başlayacağınız dönemlerde ben ayrıldım.”

Sanık Oğuz Alpaslan Abdulkadir :”bizden önceki yönetim kurulunu sayar mısınız”

Sanık Kahraman Şahin :” sizden önceki mi”

Sanık Oğuz Alpaslan Abdulkadir :” sizin de bulunduğunuz yönetim kurulunu sayar mısınız.”

Sanık Kahraman Şahin :” Mehmet Fikri Karadağ vardı”

Sanık Oğuz Alpaslan Abdulkadir :” önce”

Sanık Kahraman Şahin :” ilk açılırken mi “

Sanık Oğuz Alpaslan Abdulkadir :” sizin yeni seçilen yönetim kurulundan bir önceki genel kurulu sayar mısınız yönetim kurulunu üyelerini”

Sanık Kahraman Şahin :” ben vardım işte Hüseyin bey vardı. Mehmet Fikri Karadağ başka kim vardı, Nevzat Çetin vardı her halde öyle o kadardı tahminen”

Sanık Ali Kutlu söz istedi verildi : “ birkaç sorum olacak müsadenizle sayın kahraman Şahin Ali Kutluyu ilk defa nerde gördünüz hangi tarihlerde hatırladığınız kadarıyla”

Sanık Kahraman Şahin :” hatırladığım kadarıyla İstanbul a gelmiştiniz 2007 nin 1. ayımıydı yani kış kış ayıyıdı tahminen o aylardaydı.”

Sanık Ali Kutlu: “ gizli tanık 17 nin söylediği şahsımla ilgili 2005 yılında bölücüler tarafından Türk bayrağını yakma girişiminde bulunmuşlardır Mersin de gizli tanık 17 bunu Ali Kutlunun yaptırdığını Ali Kutlunun ağzından duydum demektedir. Sayın Şahin siz benden veya dernekte başkasından böyle bir şey duydunuz mu konuşuluyor muydu. Hiç şahit oldunuz mu bu olaya”

Sanık Kahraman Şahin :” ben öyle bir şeye hiç şahit olmadım ve Türkiye de en son bayrak yakacak adam olarak tanıyorum ben sizi”

Sanık Ali Kutlu : “ teşekkür ederim, Ali Kutlu ima yoluyla da olsa yasa dışı bir şey yapalım diye imada bulunmuş mudur. Böyle bir şey teklif etmiş midir etmiş miyimdir size”

Sanık Kahraman Şahin :”kesinlikle öyle bir şey teklif olmadı duymadım da yani”

Sanık Ali Kutlu : “ fikir ve düşünce beraberliğinin dışında her hangi bir samimiyetimiz ilişkimiz beraberliğimiz var mıdır sizinle “

Sanık Kahraman Şahin :” yoktur “

Sanık Ali Kutlu : “ Ali Kutlu Kuvai Milliye 1919 derneğinde Kadıköy deki binada tam olarak görevi yaptığı iş nedir ne yapıyordu Ali Kutlu sayın Şahin”

Sanık Kahraman Şahin :” evet ben ilk geldiğinizde zaten yatıp kalktınız bir iş miş bakmak için benim şeyim daha sonra gittiniz kısa bir zaman kaldınız bir iki hafta mı üç haftamı öyle bir şey hatırladığım kadarıyla daha sonra tekrar bir daha geldiniz o dönemde işte Hüseyin abi işte suyu falan suyumuzu kesmişlerdi başkanım suyunu falan getiriyordu öyle işler iş için gelmişti daha doğrusu “

Sanık Ali Kutlu : “ sayın başkanım sabrınızla müsadenizle son sorumu soruyorum sayın şahin Ali kutluyu Kuvai Milliye 1919 derneğinde kaç gün kalmıştır. Sizin bildiğiniz ve gördüğünüz kadarıyla “

Sanık Kahraman Şahin :” benim ayrıldığım tarihe kadar her halde bi iki iki haftaydı her halde tahminen o zaman içerisinde iki hafta gördüm yani ben iki hafta veya belki üç hafta”

Sanık Ali Kutlu : “ teşekkür ederim.”

Sanık Hüseyin Görüm söz istedi verildi : bir iki soru sormak istiyorum müsadenizle, sevgili Kahraman Şahin Kaan Soyak tan bahsettiniz Kaan soyak hiç Kadıköy binaya geldi mi”

Sanık Kahraman Şahin :” gelmedi “

Sanık Hüseyin Görüm :” nerde gördünüz “

Sanık Kahraman Şahin :” o Ataşehir de adamın ismi neydi Vahit Vahit Özkaya nın bürosuna gittiğimizde gördüm”

Sanık Hüseyin Görüm :” bir de burada iddianamede de geçiyor bu icra konusundan dolayı Kuvai Milliye mi icraya gönderdi size icra yaptı onu açıklar mısınız.”

Sanık Kahraman Şahin :” bu icra konusu murat Çağlar’a ben bir giysi konusunda kefil oldum. Parayı ödemediğinden dolayı evime haciz geldi özür diliyorum buradan babamdan da benim olduğunu biliyordu ama”

Sanık Hüseyin Görüm :” son olarak Kuvai Milliye 1919 adına teşekkürlerimi sunuyorum. Emeklerinle hak ettiğin için Allah razı olsun, sağ ol kardeşim”

Sanık Kahraman Şahin :”teşekkür ederim.”

Sanık Murat Çağlar söz istedi verildi :” Kahraman Şahin beni Kuvai Milliye’de ilk ne zaman gördünüz”

Sanık Kahraman Şahin :”sizi ilk bu birinci ay mıydı 12. ay mıydı o dönemlerde gördüm kış kış ayıydı “

Sanık Murat Çağlar :” Kuvai Milliye nin üyesi miyim ben “

Sanık Kahraman Şahin :” üyesi değilsiniz. İlk önce üye oldunuz sonra biz üyelikten çıkardık sizi.”

Sanık Murat Çağlar :” icralık ben dolayı bir icralık olayınız varmış nedir onu mevzuyu açabilir misiniz ben bir öğrenmek istiyorum icralık mevzunuzu”

Sanık Kahraman Şahin :” sizin gayet iyi bildiğinizi biliyorum ama yine de açayım başkanım isterse, sevgili başkanım murat Çağlar bize geldiğinde işte otelim falan var diyordu. Biz öyle biliyorduk biz çünkü insanlara inandığımız için o dönemde de bir Ahmet diye birisiyle geldi. Geliyordu Kuvai Milliyeye bir toplantım var dedi iş görüşmem var dedi. İşte üzerindeki kıyafette iyi değildi. İşte bir yerden bir kıyafet alalım diye gittik benim de bir tanıdığım vardı. Bu Gencallar mağazası var Kadıköy de oradan giysi aldık komple paltosuyla bilmem neyiyle her şeyiyle ben dedi öderim bunu dedi teşekkür etti bana hatta öyle gitti. Ben ödüyor biliyorum en son içeri düştüğümde evime haciz gelmiş yani babamın evine gelmiş daha doğrusu.”

Sanık Murat Çağlar :” siz her yeni tanıdığınız kişiye daha doğrusu tanımadığınızı söylüyorsunuz tanımadığınız kişilere elbise mi alıyorsunuz.”

Sanık Kahraman Şahin :” inandığımız insanlara biz ağzından laf çıkan insana hele ki cüssesi biraz da babayiğit insansa kesinlikle inanırız ama sonuç sonucu öyle yani “

Mahkeme Başkanı: “evet evet başka bir soru var mı”

Sanık Murat Çağlar :” var sayın başkanım. Kuvai Milliye ye hiç maddi bir yardımım oldu mu?”

Sanık Kahraman Şahin :” sizin mi”

Sanık Murat Çağlar :” evet benim, mesela bir Kuvai Milliye nin market borçlarını ödemiş olabilir miyim.”

Sanık Kahraman Şahin :” olabilir o iki bilgisayarı sattığınız zaman olabilir. “

Sanık Murat Çağlar :” onu bana değil Yusuf’a sorman lazım. Sayın başkanım bir sorum daha olacak Kuvai Milliye ye icra geldiği zaman yüklü bir miktarda meblağa kefil olmamı istemişler mi acaba.”

Sanık Kahraman Şahin :” bizim oraya icra sen olduğunda her halde kefil diye bir şey söyledik sana zannetmiyorum. Onu da hallettik zaten sana da gerek kalmadı”

Sanık Murat Çağlar :” son sorum son sorum son sorum olacak efendim, Kahraman Şahın Kuvai Milliyede ki görevi görevi nedir bir de uyuşturucu kullanıyor mu kendisi”

Sanık Kahraman Şahin :” ben ara ara sıra”

Mahkeme Başkanı: “onlar kullandığını söyledi kendisi ikisi ikisini de söyledi başka bir şeyiniz var mı”

Sanık Murat Çağlar :” başka sorum yok savunmam da hepsini anlatacağım efendim teşekkür ediyorum”

Sanık Erol Ölmez müdafii av. Adem Muratbeyoğlu söz istedi verildi : sayın Kahraman Şahin 2215. sayfasında iddianamenin Erol Ölmez’in Çarşamba semtinde tarikatlar hakkında istihbarat toplaması için Mehmet Fikri Karadağ ve Hüseyin Görüm’ün talebiyle sizin Erol Ölmez’i görevlendirdiğiniz yazılı böyle bir talebi Mehmet Fikri Karadağ ve Hüseyin Görüm’den aldınız mı Erol ölmez’e bu yönde de görev verdiniz mi”

Sanık Kahraman Şahin :” kesinlikle böyle bir talimat yok zaten böyle bir görev yok ben saygıdeğer başkanıma ve üyelere de arz ettim bu konuyu inşallah o konuşmalarımızdan önceki tapeleri okudukları zaman kanaatleri perçinleşecektir bence”

Sanık Erol Ölmez müdafii av. Adem Muratbeyoğlu :”ayrıca iddianamenin 2214. sayfasında Erol Ölmez’in Hüseyin Görüm ve Kahraman Şahin’e bağlı olarak istihbarat topladığı ve yasa dışı tahsilat işleri yaptığı yazılı bu yöndeki eylemlere yönelik her hangi bir bilgi görgün var mı. “

Sanık Kahraman Şahin :” böyle bir şey yok kesinlikle “

Sanık Erol Ölmez müdafii av. Adem Muratbeyoğlu :” sağ olun başkanım.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” Fikri Karadağ’ın niçin Kuvai Milliye derneğinden ayrıldığını biliyor musunuz. Genel başkanlıktan niçin ayrıldığını biliyor musunuz.”

Sanık Kahraman Şahin :” hakim bey ben zaten bir ay önce ayrıldım bu seçimlerden dolayı biraz kırgınlığı vardı başkanın ondan dolayı biraz şey oldu. Biraz da işte bizden maddi imkansızlıklar falan bizi yani çok zorladı yani böyle yani gerçekten çok zorladı “

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” daha sonra kim genel başkan oldu Kuvai Milliye derneğine”

Sanık Kahraman Şahin :”Hüseyin Görüm biliyorum.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” Kuvai Milliye derneğinde ne kadar süre kaldınız”

Sanık Kahraman Şahin :” başkanım oranın inşaatı yaklaşık 3. aya kadar mı 4. aya kadar mı yani bir yanlışlık yapmayım. O aralarda bitti zaten ondan sonra faaliyete geçti. 3. aydı galiba tam olarak “

Sanık Kahraman Şahin :” yani kaç aylık süre kaç aylık veya yıllık süre”

Sanık Kahraman Şahin :” ben ilk önce üyeydim ben normal yani normal çalışıyordum daha sonra”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” 6 ay bir sene 9 ay ne bileyim böyle süre verebiliyor musunuz.”

Sanık Kahraman Şahin :” tabi tabi “

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” ne kadar”

Sanık Kahraman Şahin :” yaklaşık bir bir buçuk seneyi geçti”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” bu süre zarfında kimler gelip gidiyordu yani dernekte kalıyordu.”

Sanık Kahraman Şahin :” dernekte ben kalıyordum Hüseyin Görüm kalıyordu. Bazen işte gariban dışarıda kalmış insanlar oluyordu günü birlik kalanlar oldu.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” Ali Kutlu katılıyordu yani Erol Ölmez kalıyordu”

Sanık Kahraman Şahin :” Ali Ali Kutlu yani sürekli değildi Ali Kutlu da 3 hafta kaldı mesela ilk önce ondan sonra gitmişti. Daha sonra bir daha geldi o zaman da ben hatırladığım kadarıyla 2 hafta ordaydı ondan sonra ben gittim oradan ondan sonra ne kadar kaldı bilmiyorum. Ama ayrıldığını söyledi bana Erol da yaklaşık işte dediğim gibi 2 hafta mı 3 haftamı öyle bir süre yattı kalktı ondan sonra da ayrılmıştı.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” peki Ali Kutlu Mersin de olduğu halde ne amaçla gelip gidiyordu derneğe.”

Sanık Kahraman Şahin :” benim tam şeyim yani bir iş bir para kazanmak için hani kalacak gidecek bir yeri yoktu. Bizden yani öyle bir yardım gibi şey fikir fikri de aynı bizler gibi bir insandır o öyle bir bayrak mayrak şeyi de yoktur o yalan söylüyor o Niyazi.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” peki derneğin gelirleri nedir.”

Sanık Kahraman Şahin :” derneğin geliri üye gelirlerimiz vardı onun dışında bir gelirimiz yok. “

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” bağış yapanlar oluyor muydu derneğe “

Sanık Kahraman Şahin :” yok yok yani öyle diyelim ki hani bir milyar iki milyar öyle bir bağış yok kesinlikle yok olmadı yani ben olsa ben söylerim size, çünkü ben bütün makbuzları tutan benim o zamana kadar.”

Sanık Kahraman Şahin :” peki dernekte binbaşı diye bir ünvanınız var mıydı “

Sanık Kahraman Şahin :”öyle bir şey yok saygıdeğer Hasan Hüseyin Özese öyle bir şey yok ben burada açıkça söyledim öyle bir şey de olsa söylerim ban açık yüreklilikle sadece kendi aramızda ikili ilişkiden samimiyetten kaynaklanan başka bir şey yok yani “

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” peki kendisine bu tür unvan verilenler var mıydı “

Sanık Kahraman Şahin :” yok yok kesinlikle öyle bir şey, biz biz asker değiliz ki hakim bey yani öyle bir rütbe verebilir miyiz öyle bir şey “

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” hayır bir biri neyse onu söylersin. Bu Maltepe dedki konteynıra gelip gittiniz mi Hüseyin Görüm’ün

Sanık Kahraman Şahin :” tabi tabi evet evet, ilk ben oraya zaten o zaman zaten harabe haldeydi şey Kadıköy deki yer. “

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” orada kaldınız mı “

Sanık Kahraman Şahin :” orda yok kalmadım evim zaten ordaydı. Orda kalmadım.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” peki, o konteynıra gelip gidenler oluyordu değil mi “

Sanık Kahraman Şahin :” gelen giden oluyordu tabi”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” ne yapılıyordu orda toplantı falan mı muhabbet sohbet mi”

Sanık Kahraman Şahin :” bir şey yok yok öyle muhabbet insan hani normal bir insanın yazıhanesi olur geleni gideni olur eşi akrabası dostu öyle muhabbet çay içer giderler öyle.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” bu dernekte kaldığınız süre içerisinde katıldığınız toplantı ve gösteriler ne vardır nelerdir sayar mısınız”

Sanık Kahraman Şahin :” var benim 29 ekimde anıtkabire gittik pardon 30 ağustos ta gittik 2006 nın bir de 29 ekim de gittik. Onun dışında benim bireysel kendimin katıldığım bir çağlayan mitingine katıldım ben kendim bir de şeye gittim Çanakkale ye gittim. Bir de İzmir e gittik oranın İzmir in açılışı vardı denk geldi yani bunun dışında hiçbir şeye katılmadım. He bir de şeye katıldım özür dilerim unuttum onu ben başkanım b Kuvai Milliye şey dağıtılıyordu bu Vedat Yenerer’ in o zaman oraya da gittim. Özür dilerim onu ben unuttum çünkü. “

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” murat Çağlar savcılıktaki beyanında şöyle diyor. Bir gün dernekte bulunduğum sırada 5-6 kişilik bir grup derneği bastı. Kahraman Şahin’e saldırıp Hüseyin Görüm’ün odasına çıktı. Ertesi gün geldiğimde Kahraman Şahin bana gelen kişilerin Maltepe deki karargahın adamları bu kişiler özel ekiptir dedi. Bu kişilerin sürekli orada kaldıklarını söyledi. Ancak bize anlatmadı. Kahraman bize çoğu şeyi anlatmazdı. Kahraman Şahin oradaki en yetkili adamlarından biriydi. Ne diyorsunuz bununla ilgili”

Sanık Kahraman Şahin :” doğrudur yetkili bir insandım ama öyle tek başına karar veren falan öyle bir yetkim yoktu benim.

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” bu derneği 5-6 kişi bastı olayıyla ilgili ne diyorsunuz.”

Sanık Kahraman Şahin :”şöyle bir şey oldu Hasan Hüseyin bey bizim orda gelen gidenlerimiz oluyordu. Kadıköy de şahsın ismini tam hatırlayamıyorum yani burada bölücü falan gibi bir şey olmasın doğu kökenli Kuvai Milliye de Kuvai Milliye ye geldi işte, oranın gitti oradan bilgiler falan aldı bir şeyler aldı. Biz tabiî ki normal her zamanki gibi açıklamalarımızı falan yaptık orada bir kişi daha kalıyordu arkadaşı onunla birlikte geldiler işte ben de orda şeyim Hüseyin abi var ben varım baba zaten sürekli gelip giden bir insan değil. Bir tartışmamız oldu. Bunlar kendi şeylerine yedirememişler geldiler bana bir tanesi saldırdı. Doğrudur yani anlattığı fakat öbür taraftan yok özel bilmem nedir falan yok öyle bir şey yani hem benim adamım kendi bana mı saldıracak öyle bir şey olsa bu mantık böyle bir şey yok. Orda da öyle bir adamlarımız yoktu zaten kapanmıştı orası yani. Bir bekçimiz vardı konteynıra bakan bu şekilde yani öyle bir şey oldu ama bana saldırdılar.

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” burada karargahın adamları şeklinde bir beyanınız olmuş bunu açıklar mısınız “

Sanık Kahraman Şahin :”yok yok yok öyle bir karargah adamı falan yok. Karargahın adamı gelir şeyine oradaki insana vuru mu veya bir şey yapar mı çok “

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” bir son soru “

Sanık Kahraman Şahin :” çok şeylerle mücadele ettik ama bu tip insanlarda çıktı arada bir

Sanık Kahraman Şahin :” bu derneğe askeri ihale almak isteyen kişiler geliyor muydu.”

Sanık Kahraman Şahin :” askeri ihale, bir tek bu şeyi hatırlıyorum ben bu zeytin için gelen Murat arkadaş var bu Erol’un arkadaşı zeytincidir kendisi bursa da Bursa da tam olarak yerini hatırlayamadım şimdi.”

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” başka var mı ihale almak isteyen olup da derneğe gelip de müracaat edenler”

Sanık Kahraman Şahin :” asker asker askeri şey olarak ben görmedim bir tek o konuyu biliyorum ben sadece “

Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese :” teşekkür ederim”

Sanık Kahraman Şahin :” ben teşekkür ederim”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük söz istedi verildi : gizli tanık 17’nin beyanlarıyla ilgili size birkaç soru sormak istiyorum. Çanakkale mitinginden iki veya üç gün sonra gece saat 23 sıralarında Veli Küçüğün Kuvai Milliye derneğini ziyaret ettiğinden bahsediyor. İfadelerinden sizin o sırada Kuvai Milliye derneğine aktif olarak devam ettiğinizi anladım. Doğru mudur.

Sanık Kahraman Şahin :” kesinlikle doğrudur.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük : “ 5 mayıs 2007 Çanakkale mitingi o dönemde Kuvai Milliye de aktif olarak görevdeydiniz değil mi”

Sanık Kahraman Şahin :” evet o görevdeydim ben “

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük :” orda geçirdiğiniz zaman içerisinde veli Küçüğü hiç gördünüz mü”

Sanık Kahraman Şahin :” hiç görmedim ben sadece basından tanıyorum. Oda Niyazi Kıyağın yani gizliliği kalmadı bunun çünkü benlen bire bir gittiği yerleri biliyorum ben Niyazi Kıyaktır o yani tanık gizli tanık dedikleri”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük :” peki gelip gitseydi bundan haberdar olur muydunuz”

Sanık Kahraman Şahin :” olmaz mıyım ben benden baş orda kalan insanım ben bilmez miyim”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük :” evet, bir de orda gene gizli tanık 17 nin ifadelerinde Veli Küçüğün bu derneğe geldikten sonra 150 kişilik bir cumhuriyet muhafızları adında bir birim oluşturacağı dernekte konuşulmuş böyle bir konuşmaya şahit oldunuz mu “

Sanık Kahraman Şahin :” kesinlikle böyle bir şey yok. Cumhuriyetin muhafızları bellidir zaten.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük :” hatta gene gizli tank 17 nin beyanlarında şöyle diyor bu birimin oluşturulmasıyla ilişkili olarak 150 kişinin bulunmasıyla ilgili ilk görüşmeleri sizin yaptığınızı beyan etmiş bu tip bir görüşmeniz hiç oldu mu gelenlerle”

Sanık Kahraman Şahin :” kesinlikle öyle bir şeyimiz olmadı. “

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük :” Veli Küçüğün ortağı olduğu şirketin korumalığını yaptığı Tülay Tuğcuya anayasa mahkemesi başkanı Tülay Tuğcuya ait olduğu iddia edilen gizli tanık iddia ediyor bunu ki öyle bir şirket yok Veli Küçük tarafından şirketine ortak olduğu korumasını yapılan eski bir hipermarket olan bir binada Veli Küçüğün bu kişileri eğiteceği ve sizin de bundan haberdar olduğunuz gizli tanık tarafından gene ifade ediliyor bu konuda bir bilginiz var mı.”

Sanık Kahraman Şahin :” o da kocaman bir yalan gene ben burada başkanıma anlattım. Oradaki olan bütün olayları kesinlikle zaten oraya sadece ikimiz gittik yani oradan anlıyorum ben bu kişinin Niyazi Kıyak olduğunu ve yalan söylüyor kesinlikle Veli Paşa da gelse oraya kesinlikle ben bunu söylerim burada geldi derim ama gelmedi başkanım.”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük :” dernekte şöyle bir konuşma geçti mi Ahmet, bordo bereler yaptırılıyor veli Küçük tarafından kalpaklar siyah bereler bunlar o 150 kişinin cumhuriyet muhafızlarının kafasına geçiriliyor başlara da Veli Küçük tarafından Ahmet Hurşit Tolon koyuluyor ve beraber meclise yürüyorlar. Bu dernek içerisinde ve meclisin içerisindeki askerler bu görüntüden korkarak silah bırakıyorlar ve bu şekilde meclis binası basılıyor. Bununda dernek içinde konuşulduğu gizli tanık 17 tarafından iddia ediliyor. Dernekte bu sürekli konuşuluyordu diyor. Siz böyle bir konuşmaya şahit oldunuz mu.”

Sanık Kahraman Şahin :” ben böyle bir şeye şahit olmadım duymadım. Eğer sizler inanıyorsanız ben de inanayım yani. Ve saçma bir şey olmaz mı devletin polisi var jandarması var kim yani burası şey mi yani anlamadım adam adam mı bilmem ne mi bir şey mi yani bu inanılacak bir şey mi başkanım”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük :” bunları bizzat Mehmet Fikri Karadağ’ın ağzından duyduğunu söylüyor gizli tanık 17, Mehmet Fikri Karadağ’ın ağzından böyle bir şey duydunuz mu.”

Sanık Kahraman Şahin :” Mehmet Fikri Karadağ her zaman şunu söyler bizlere eşkıya dan hükümdar olmaz der. Kesinlikle yani kesinlikle böyle bir şeye öyle bir şey birisi bir şey yapsa kendisi çıkartır silahıyla vurur adamı. Öyle bir şey yok bunların hepsi uyduma palavra yani artık nereye hizmet ettiğini bilemiyorum ben bu Niyazi kıyağın”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük :” peki gerek polis sorgunuz sırasında veya gerekse savcılık sorgunuz sırasında size zabıtlara geçmeyen ifade zabıtlarınıza geçmeyen her hangi bir soru soruldu mu veya her hangi bir yönlendirme yapıldı mı bu konuda bize söyleye bileceğiniz bir şey var mı.”

Sanık Kahraman Şahin :” bana kimse yönlendirme yapmadı gayet her şey poliste gayet iyi davrandı bana savcılıkta iyi davrandı. Sami bey de iyi davrandı. Yani kimse zorla hiçbir şey söylet yani öyle bir şey olmadı kesinlikle”

Sanık Veli Küçük müdafi Av. Zeynep Küçük :”tamam, teşekkür ederim”

Sanık Kahraman Şahin Müdafi av. Süleyman Erbaşı söz istedi verildi :

Mahkeme Başkanı: “soru sormayacaksanız oturtacağım, “



Sanık Kahraman Şahin Müdafi av. Süleyman Erbaşı :” sorum yok efendim otura bilir. Sayın başkanım muhterem heyet aylardır süren bir duruşmadan sonra müvekkilimin ifadesi bu gün sonlandı ancak ilk gün de ifade ettiğim gibi kendilerine devleti yıkmak hükümetin çalışmasını sabote etmek isnadıyla göz altına alındığı günde daha sonrada huzurunuzda da ifade ettiğim gibi bunların yarısını şimdi bırakın İstanbul un yolunu bulabilecek durumda değiller. Türkiye cumhuriyeti devleti bir muz devleti değil 4 tane evinin yolunun bulamayacak ama zavallı insanların da omzuna basılarak insanları korkutan sindiren bir yola sapılmasını da tasvip etmiyoruz. Bir örnek söyleyeceğim bürom kurbağalı derenin kenarında İstanbul u bilenler iyi bilir. Burada balıkçılar var. Sohbet esnasında söz dinlenmeden açıldı. Adam kir pas ıslaklık içerisinde geldi elinde balık kovası beni de dinliyorlar dedi. Güldüler seni niye dinlesinler hepimiz güldük, tabi dinliyorlar dedi benim oğlum çok çalışkan çok zeki Bedrettin Dalan’ın okulunda burslu okuyor dedi. Şimdi toplumun en alt kesimi demeyeyim ama siyasetten en uzak kesiminin bile bu kadar sindirildiği bir davayı Türkiye cumhuriyeti devleti ve milleti yaşamadı. Şimdi sayın iddia makamına soruyorum. Ne özelliğiniz var mersin savcısı takipsizlik vermiş, meslektaşları Beşiktaş’taki Mehmet Gülen böyle bir taleple tutuklama yapamam demiş, Kadıköy den bir savcı tutuklama talebine bir de üniversiteden yanlışlık yapmayım bilirkişice bir mütalaa alayım ona göre karar vereyim demiş. Ve bilirkişiden de mütalaa alarak böyle saçma iddialarla insanlar ve kurumlar en demokratik haklarını kullanmaktan men edilemez demiş ve talebi reddedilmiş. Bir manevrayla söz konusu savcının elinden dosyalar alınmış sayın iddia makamının veya arkadaşlarının önüne getirilmiş palas pandıras da herkes tutuklanmış ben iddia ediyorum yaptığınız şu iddianamede her hangi bir konuyla ilgili bir üniversiteden mütalaayı alın şu tutuklananlar haklıdır burada yatmaları gerekir diye ben bu mesleği de yapmam bundan sonra da hukuk adına da ağzımdan tek kelime çıkarmam. Bunlar yok, mahkemenizin ve iddianamenin üzerinden bu ülkede siyaset yapılıyor. Çetelerle mücadele adı altında huzurunuzda gördük burada iki unsur geldi müdahale talebinde bulundu birisi PKK birisi bilmem hangi mihraplarca takunya terlik derneklerince müdahil arzusu olma arzusu taşıyan insanlar. Siz emniyetteki fetbaz teşkilatlanmayı herkes biliyor. Hiç düşünüyor muyuz dinle ilgili olan din alimi olan ne bileyim bir her hangi bir dini grubun liderliğini yapan faninin en büyük arzusu Mekke veya Medine ye gidip yerleşmek peygamberine ve Kabe sine yakın olmak arzusu taşır. Ama en büyük din alimleri en büyük organizasyon emniyette yargıda sivil kadrolarda en büyük organizasyonun piri Amerika da yaşıyor. Demek ki dini akidelerden oldukça uzak kalmayı kendi menfaati için veya kendine emredenler için uygun buluyor. Ama bunun organizasyonunun hıncını milletim çekiyor. Lütfen iddianın üzerinden yürüyen sindirme hareketine mahkeme olarak bir dur diyelim. Bu günler geçer yatanlar da yattığıyla kalır dışarıda üzülenler de üzüldüğüyle kalır. Kimseyi zırhlı araçlar kurtarmaz her kes kurtarsa manen o araç sahibini boğuyordu kimseye hayrı olmaz. Hiçbir ayrıcalığı olmayan meslektaşlarımızın saltanat adı altına bu sorguyu daha fazla sürdürmelerini doğru bulmuyorum. Kuvai Milliye bu davaya monte edilmiş kaç yerden mütalaa var bu suçlamalarla huzurunuzda da gördük savcı bey soruyor. Derneğinize üye kaydetme çalışmasında bulundunuz mu. Tabi bulunacağım böyle bir soru olabilir mi ben niye bu dernekte varım. Bu dernek IBDA-C mi DHKP-C mi PKK mı değil devletin resmi mühürlü imzalı izniyle çalışmasına müsaade edilmiş yasal bir dernek düşüncesi varsa bunu kamuoyuna açıklayacak eğer bir marifeti varsa sayısını çoğaltacak, ha şahıs olarak bir suç yakaladık mı silahlı bir eylemi var mı silahları var mı asfaltlarda mağaralarda bulunanlardan bahsetmiyorum. Ama huzurunuzda devletini hükümetini yıkmakla suçlanan derneğin ortalıkta ekmek parası olmayan telefon tapelerinde hiç mevzuu geçmedi Arapoğlu’yla konuşuyor, oğlum niye aramıyorsun, yahu nasıl arayım konturum yok diyor. Şimdi konturu olmayan pantolonu olmayan gömleği olmayan adamı bu devleti yıkmakla suçluyoruz. Böyle bir şey yok bu devleti yıksa yıksa gemileri olanlar yıkar, fabrikaları olanlar yıkar, emniyette teşkilatlanması olanlar yıkar yoksa bu yalın ayakların hiçbir şey kendilerinden başka ailelerinden başka kimseye zarar verecek halleri yok. Burada ısrarla söylüyoruz, bütün bunların organizasyonunu yapan burayı kiralayan Nuri Vardarbaşı diyoruz. Duymamazlıktan geliniyor. Bu Tayip in bacanağı. Ha demek ki bu derneğin kuruluşundan yıkılışına ve yıktırılışına yargılanışına kadar en zirvenin haberi var, bir yönlendirmesi var bir destek var, arkalarından iteklemişler sonra çekilmişler yoksulluk bellerini bükerken bir de suçlamayla derdest edilip huzurunuzda buraya getirilmişler. Yani hukuki bir mesnetini göremediğimiz mitinge katıldın niye katıldın. Allah Allah 100 bin kişinin katıldığı bir mitinge niye katıldın sorusu var. Anlatıyorlar gidip gelene kadar bir çömlek zeytin yedik Allah razı olsun diyor. Şimdi zeytin ekmek grubunun bu devlete vereceği fazla bir zarar yok. Yıkılmasını istenilen devletin pardon hükümetin faaliyetine mani olunmakla suçlanan insanların anayasa mahkemesince teşhisi konmuş ama ülkenin jeopolitik durumu stratejik durumu mevcut projoktur kapatılmasına mali olunduğu için ihtarla geçiştirilmiştir. Devletten aldığı para yasak edilmiş yani masum bir yönetim şekli yok ortada ama bağrımıza taş basıp Bu günleri geçirip krizleri geçirip ülkemizi daha mamur ve müreffeh görmeliyiz. Ama bunlar neyin peşindeler, anayasanın değiştirilemez maddelerinin seçim sonrası değiştirilmesi yani yıkılmasını her Türk vatandaşı he Türk insanı gibi ben de canı gönülden istiyorum ama asla bir silahlı eylem bir silahlı çete daha evinin yolunu bulamayacak insanlarla kurulacak bir düzen böyle bir şeyi aklın mantığın alması zaten doğru bulmuyorum. Kimsenin de bulacağını zannetmiyorum. Operasyonun adına Ergenekon dedik, kim yazdı bunu ziya Gökalp Ergenekon yurdun adı börteçine kurdun adı 400 yıl durdun hadi çık ey 100 bin mızrağımız. Ergenekon bizim mitolojimiz niçin bu ada veriliyor. Böyle bir şeye kimin hakkı var kimin haddi var bir destanı karalamaya, destanlar milletin kökünü gösterir kimin hakkı var lütfen operasyonunuzun adına başka bir şey deyin. Takunya deyin terlik deyin ne derseniz deyin ama asla Ergenekon demeyin. Daha fazla vaktinizi almayım sayın yargıcım yeri yurdu belli köyü belli yurdu belli evi belli bu arada üniversiteyi de kazandı. Bir zavallı var karşınızda yılı aşkın süredir yatıyor. Zaten iki müvekkilim var birisi Hüseyin Görüm birisi Kahraman Şahin huzurunuzda dinlenirken bir sanık değil sanki bir tanık dinleniyor bir itirafçı dinleniyor gibi oldum sorduğunuz soruların karşılığında verilen cevaplarda da bir suç unsuru yok üzerlerinde de bir suç unsuru yok. Ama tutuklular bütün bunlara bir son vermenin gerektiğini düşünüyorum. Çok yaygın bir insanlar bir birine anlatıyor fıkra var onu size nakledip talebimi yenileyeceğim sayın yargıcım. Hükümet ortalığı toz duman ediyor diye fillerin tutuklama kararını çıkarmış her kesin önünde tavşan kaçıyor muş her kes filler kaçar ama sen niye kaçıyorsun diye sormuşlar duyduğuma göre fil olmadığımı anlata kadar aylar yıllar geçiyormuş onun için bir an evvel kaçıp saklanmak istiyorum. Yani tüm kahvelerde bu konuyla ilgili benzetilerek anlatılan bir fıkra denebilir ise bu hale geldik sindirilmemize saklanmamıza PKK azgınlığına yol açan milli refleksimizi yok eden bu tutum ve davranışlara son vermek sizin ve yüce heyetinizin omuzlarında buna bir neşter atıp ülkeyi yeniden sağlıklı düşünen bir birini aramaktan korkmayan ama bir birini seven insanların ülkesi haline getirmek sizin elinizde bu iddianame ne derse desin 2005 sayfada 500 kusur bulamayan bu iddianameyi bir kenara koyarak hukuk adına karar vermenizi müvekkilim Kahraman Şahin’in tahliye edilerek eğitimine başlamasına müsaade etmenizi saygılarımla arz ve talep ediyorum. “

Mahkeme Başkanı: kahraman kalk bakalım. Sanık Kahraman Şahin’e soruldu, ne diyorsun anlatılanlara,

Sanık Kahraman Şahin: başkanım avukatım kendisi çok iyi bir insandır. Fakat şunu ben belirtmek istiyorum Kuvai Milliye bağımsız bağlantısızdır. hepimizindir yani bunu da belki şey yapacak ama ben onun rozetini söktüm, teşekkür ederim”

Mahkeme Başkanı: “Erol Erol Ölmez nerde,

sanık Erol Ölmez huzura alındı.

CMK’nın 147 ve 191. maddesindeki yasal hakları kendisine izah edildi.

Avukatınız hazır suçlandığınız konularla ilgili susma hakkına sahipsiniz. Tüm lehinize delilleri toplamak toplatmak istemek bunları istemek hakkına sahipsiniz haklarınızı biliyorsunuz savunmaya hazır mısınız.”

Sanık Erol Ölmez : “hazırım sayın başkanım “




Yüklə 423,12 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə