T. C. İStanbul 13. AĞIr ceza mahkemesi



Yüklə 423,12 Kb.
səhifə5/5
tarix14.06.2018
ölçüsü423,12 Kb.
#48494
1   2   3   4   5

ile konuşuyorum, Ahmet Turgut ile diyorum ki Ahmet abi ben hani bahsettim ya baştan Sayın başkanım 150 YTL lik bir yer tuttum, Ahmet abi ben ya benim 10 metre kare yer bırak dedim yani kimse gelmesin bilmesin, istemiyorum dedim bizim şoförlerde çoğu bekar bir de alemcidir istemiyorum ben yalnız yaşamayı seven bir adamım yani ben öyle demişim diye bak işte Erol Ölmez adres bile kendini ne hale getiriyor adresini bile vermiyor diyor iddiada. Allah Allah vermeyebilirim ben adresimi niye vereyim adresimi yani Ahmet ağabeyime söylüyorum bilmesin şoförler bilmesin niye bilsin ki adam kalkacak ha bekar erol tamam, güzel gel git gel ben kendimle derdimle uğraşıyorum on metre kare yer tutmuşum zaten. Bunu da bir ay verdik bir ay sonra veremedik, Ahmet ile anlaşamadık işler ters gitti, Sayın başkanım, Halil denilen şahıs halkalı gümrüğünde takılan seksen tane Fransız malı bir oto parça getittirmiş Fransa dan bu ya dedi erol böyle böyle senin çevren geniştir böyle bir yardımcı ol benim de bir gümrükçü ab imiz vardı bizim Aksaray da ismini unuttum şimdi. Onla konuştum yardımcı olabilir miyiz abi diyerekten seksen parçası takılmış gümrük te biraz evrak işlemleri şey çıkmış onun yardımcı olacaktım, tabi bana biraz da şey yapacaktı yani yardımcı olduğum zaman bir 200-300 her neyse bir şeyler verecekti tabi. İnsanlık yapıyoruz aracı oluyoruz koşturuyoruz gidiyoruz girecek gelecek senin gümrüğün ile uğraşıyoruz yani. ben anlamam gümrükçü ağabeyimiz vardı oda konuştular görüştüler sonra dedi ki erol yapamam ben o işi evrakları dedi onu n biraz şeyli getirmiş şekilli bağlamışlar gümrükte vermezler dedi. İyi abi bırak kalsın dedim, bu. Ondan sonra tape 431 öyle şeyler koymuşlar ki başkanım yani ben okuyorum ama başınızı ağrıtıyorum kusura bakmayın Ahmet ile aramızda sorun vardı hariçten beni tehdit ediyormuş yani diye öyle geçiyor iddiada duymuşum. Bunu konuşuyorduk kendisinden kurtulmak ile bizim hikmet abi Ahmet ile aslında Ahmet benim bu tartışırdık biz bunla telefonda hikmet abiye verdim hikmet yılmaz a dedim ki ya bunla bir konuş buda benim nişanlanacağım kızın halasının, yani annesinin yeğeni, annesinin yeğeni bu Ahmet dediğim kişi. Onla tartışıyoruz o geliyor gidiyor sonra olaylar tabi büyüdü biraz sıkıntı oldu bizle ilgili ya yok dedi ben buna macun yapacaktım başkanım, ben baştan anlatayım bitkilerden anlarım ben. Bir benden macun istedi, macun yapmayınca hatta bana mesaj göndermiş benim Kuvai Milliye de olduğumu bildiği için mesaj gönder bunu bile şeye almışlar yani diyor işte erol bak diyor senin arkanda devlet de olsa hani macun yapacaktın, macunu yapmadan arkanda diyor devlet de olsa ya bu yaptığın ayıp diyor böyle bir mesaj geliyor bunu bile aa devlet kelimesi var ya ya espiri yap insanlar espiri yapamayacak mı yani başkanım. Sonra Ahmet gelmiş konuşmuşum macun, git demişim mısır çarşısından Ayfer kavur a yazmışım onu al şunları getirdi hatta bir bal ile karıştırdık öyle gitti oda bir sıkıntısı vardı onun yani anlatılmaz. Bitkilerden anladığım için seksen bir çeşit merkez efendi macunu yaptım ben. Biraz kendine gelsin diye. Sayın başkanım ben böyle bir adamım. Yani ben anlamıyorum yaparım inşallah, basında Kuvai Milliye hakkında olumsuz yazılar çıkıyordu yani devamlı gazetelerde çıkıyordu kuvayi milliye ile ilgili ben de şey yapmadım yani benim başıma gelen olumsuzlukları başkasının başına gelmesin istemedim yani özellikle de nebil ibrahimoğlu ile ilgili. Bir de bizim Ahmet şeyin sorunu vardı Sivaslı Mehmet vardı bizim bir arkadaşımız aynı hemşeri idi bunlar. x şahıs diye geçmişler. Benim hatırladığım o. Onun da öyle bir problemi vardı macun ile ilgili ona da bir macun yapacaktık, yapmamam üzerine bana böyle mesaj gönderdi yani macunlarla bitkilerle uğraşıyoruz hatta iddianame de yazmış iddia makamı ot diyor, şimdi Erol Ölmez Kuvai Milliye bir çuval ot getirmiştim Sayın başkanım koymuştum. Karabaş otu, sinameki yani ısırgan otundan tutun yani ne geliyorsa aklınıza onları koymuştum, kahraman ile konuşuyorum tabi ayrıldım gittim orda kaldı hani dedim ki kahraman otlar öyle durmasın orda sonra da rutubetlenir, onları alın ayırın veya atın yani. onu almışlar ot diye ya ot diye daha sonra çöpe atmışlar şimdi Erol Ölmez i sorduğunuz zaman benim çevremden dediğiniz zaman ya erol ölmez in en iyi yaptığı şey nedir diye sorsanız, ticaret haricinde ben on yedi yaşından beri ben bitki hastalığı bir şeyim var bir de uzmanlığım var bitkilerden çok iyi anlarım Sayın başkanım ben yani böyle bitkilerle ilgili gerçekten insanları neyin ne faydası olduğunu iyi bilen bir insanım. İyi bilirim yani. gerçi babamı kurtaramadım onla uğraştım, o on yedi yaşında ondan sonra bende bu dedim ki bundan sonra insanlara faydam olsun diye hep kitaplar okudum çok okudum. Bunun ilmini bu nedir neyin nesidir. Neyse Sayın başkanım, tape 439, dikkat ederseniz hikmet ile konuştuklarım dinlemek istemediği için tamam başkan diyorum ben ona diyerek geçiştiriyorum, dinlemediğim için ne gayeyle bu şekilde konuştuğunu hatırlamıyorum. Konuşmamda geçen Ahmet Ahmet turguttur, Turgutoğullarını şirketine birlikte ortaktık. Ortaklıktan ayrılmam karşılığında bana verecekleri parayı vermeyip geciktirmişlerdi. Bu konuyu konuştuk. Tape 448, 428 de belirttiğim gibi nebil abiye borcum vardı ödeyememiştim, bu husus konuştuk. Tape 451, fatih Çarşamba dan murat aydoğan adlı arkadaşımla ikamet amacı ile aynı evde kalıyorduk ,gözaltına alındığımda bu evde arandı, suç unsuruna rastlanmadı, diğer konuların tamamı ise gırgır dan ibarettir. Tape454 bir şahsın zeytinlik arazisi vardı, kiralanacaktı fakat adam bir jip istemişti bizden o da olmadı. Tape 457 askeri alanda kalan zeytinlik in kiralanmasına yönelik ihaleye bir de Kahraman Şahin ile konuşmamda bu oluyor bir de başbakan bayılıp arabada kilitli kalması olayını konuştuk, tabiî ki biraz argoca konuşmuşuz öyle. Kahraman ile konuştum yani daha doğrusu başbakan ile ilgili. Mehmet ve arkadaşları, tape 458 mehmet ve arkadaşları Süleyman abi vardı bizim şeyin Mevlana restorantların sahibi idi bu Zeytinburnu nda benim doğup büyüdüğüm yerde Süleyman abi, onu dolandırmışlar da buda dedi ki erol ben bunları bilirsin bunlar eni ararlar ederler ya şunları bul da dedi bana yardımcı ol. Bende bu şahısları buldum kendisi ile görüştürdüm alacaklarını aldılar. Tape 459 mehmet candan isimli şahıs iş yapacağı bir kişi hakkında benden yardım istedi. Araştırmamı istedi bende şahıs hakkında biraz çevresindeki arkadaşları dostlarınla ilgili baktım araştırma yaptım, şahıs ile ilgili olumsuz bilgiler edindim ve Mehmet abi dedim bu kişilerle iş yapma bunlar dedim sana yaramaz bu şekilde şey oldu. Tape 358, Ukraynalı bir iş adamı ile ticari iş olarak ne yapabiliriz i konuştuk. Sayın başkanım bir de şimdi iddia makamı benim ismini burda öğrendiğim daha önce ismini bilmediğim Abdullah Arapoğulları var şu an sanık Abdullah Arapoğulları ben kendisini Kahraman geldi taksim den aldılar beni Abdullah Arapoğulları ile beraber gittik. Amaç şuydu işte fırın vardı fırında işte hatta Abdullah Arapoğulları abisi le de konuştuk. Dedi ki orda ne kadar ekmek çıkartırız, ne yapabiliriz bir de bir pastane var burayı nasıl işletebiliriz diyerekten bu konuyu konuştuk işte ben ne yapabilirim, un buluruz, işte çalışırız ben fırında kalırım, veya Erol sen pastanede kalırsın gibi yani amaç ticaret yapmak bunları konuştuk iki üç saat hatta Abdullah Arap oğulları bana sordukları zaman emniyette ben dedim tanımıyorum dedim Abdullah Arapoğulları kim, çünkü kahraman ona kardeşim kardeşim diyordu, tanımadığım için sonralar öğrendim, burda öğrendim.Abdullah Arapoğulları olduğunu. Sayın başkanım görüldüğü üzere telefon görüşmelerim suç oluşturmamaktadır. Sırf telefon görüşmelerimin yorumla yolu ile aleyhime delil teşkil edecek mahiyetinde değerlendirilmesi yanlıştır. Varsa iddia makamı elinde somut başkaca delilleri o zaman telefon görüşmelerim aleyhimde tamamıyla delil teşkil eder. Eğer benle ilgili şeyleri varsa Sayın başkanım ben bir iki bir şey okumak istiyorum. Çok şey var da başkanım ben fazla vaktinizi almak istemiyorum. çok şey hazırladım. Almak istemiyorum fazla zamanınızı bölmek istemiyorum. organize suçlardan aldığım şey başkanım bu tape ile ilgili konuşmalar. Kahraman Şahin ile konuşmalarımı hep böyle şey yapmışlar Sayın başkanım yani işte biz hani sonuçta biz hani Kahraman Şahin ile şey yapıyoruz ya istihbarat çı mistihbaratçı diye böyle iddia ediyorlar ya. Telefonda şimdi kahraman ben kahraman ı arıyorum zaten kahramanda fazla kontör olmazdı genelde ben arardım. Fazla kontör olmazdı hep gırgır şamata o beni arardı, çağrı atardı ben konuşurdum. İşte efendim alo efendim sayın binbaşım nasılsınız, oo merhaba erol um ne haber ya sağol ya ne yapıyorsun Eminönü ndeyim, nerdesin Eminönü, yav Eminönü yok mu Eminönü ha Eminönü tamam ha sen ne yapıyorsun ne yapalım koşturuyoruz moruk iyi sen ne yapıyorsun, taksime geçiyorum, ordan da Çarşamba ya geçeceğim, ben taksime geçeğim diyorum ordan da hemen siyah geçmişler bunlar çok önemli ya Çarşamba deyince çok önemli oluyor nedense. İftardan sonra akşam sekiz sabah sekiz yani nöbete devam sen ne yapıyorsun ne var ne yok diyorum. Ne yapalım koştur işte ne yapayım, bende diyorum ki cevap veriyorum ya bizde mollaların arasına takıldık, girdik işte ne yapalım diyorum, ya soktunuz bizi o taraf bakın o taraf diyor o taraf derken bunu devamını getirmiyor yani şu tapelerin bir devamını sizden arz ediyorum. Yani şunları okursanız inanın kahraman şahin ile benle ilgili okuyun Sayın başkanım otuz saniye dinleyin yani dinleyin görüşmeleri inanın iddia makamına dersiniz, ya bu nedir yani bu nasıl bir böyle bir şey olmaz ya böyle bir şey olamaz, çarşambaya ya hayırlısı olsun be kardeşim görevi yerine getir de diyor kahraman bana, görevini yerine getir bende gırgırla işte, iyi getir ne yapacan kartal dayım ben şimdi kartal damısın kartal dayım, o kartal da. Ben nerdeyim o nerde. Konuşuyoruz yani aramızda bir de sağa sola hava atacağız ya, yanımızdaki insanlara. Ha bir de şu var bu da fethullahçı nın dikkatini çekmiş hep o yüzden devamlı savunuyor ya yok ben tutarım ben hoca adamım biliyorsun sakal bıraktım haberin yok galiba, yav şimdi prof. Dr. Erol ölmez han hazretleri diyorum, hoca adamım diyorum ben her şeyi diyorum telefonda gırgır yapıyorum. Bunu bile almışlar buraya koymuşlar yani ben bunları anlamıyorum yani Sayın başkanım, Karargah karargah dediğimiz bizim zamanımızda Kuvai Milliye nin gazi Mustafa kemal Atatürk ün orda orayı karargah olarak kullandığından dolayı biz oraya karargah diyorduk, bazen dernek diyoruz, bazen bunları konuşuyoruz, bazen karargah diyoruz. Yani bunlar suç yani suç. bunlar için suç Sayın başkanım. Şimdi Sayın başkanım,bir şey daha okuyayım Kahraman Şahin ile ilgili beraber konuşuyoruz, ben arıyorum efendim diyor, erol ölmez alo efendim sayın binbaşım merhaba efendim nasılınız iyisiniz, sağ olun efendim, fendim siz nasılınız ne olsun uğraşıyoruz işte nerdesin ya sayın diplomatlarla beraber bizim zeytinci murat var arkadaşlarımız geldik onun yanına çay içelim diye Çarşamba dayız. Ha geldik o da bana diyor ki çarşambayı perşembeyi bağlamaya çalışsın o zaman ya perşembeyi perşembeyi bağlayacaktın ya yanak ta aldım diyorum ondan arkadaştan yanak alıyorum o ara. Baksanıza bize ne zeytin getirmiyor ya ramazan geldi ya diyor kahraman. Ben de diyorum ki söyleriz diyorum, zeytin zeytinağı, söylerim ona, oda diyor ki imam Hüseyin özellikle istiyor de öyle nerde kendisi şu an, kendisi diyor şu an Kadıköy de efendim öyle mi evet efendim, karargahta mı, evet efendim, iyi iyi siz ne yapıyorsunuz, iyi ne yapalım koşturuyoruz işte. Erol he ya bizi hiç takmıyon kendine diyor, bizi takmıyor bende gırgır yapıyorum, gel seni takayım kendime diyerekten yani işte öyle yani takıyım abi tak beni ya, kendi şeyine diyor takayım abi gel parayı buldurayım diyorum kahraman a. Gel buldurayım tabi gelse parayı buldururum ne olacak zeytinleri taşırsın, yağları taşırsın teneke teneke ne olacak bizim işimiz bu ben burda gırgır yapıyoruz onla. Parayı buldurayım ha. Parayı buldurayım hadi gel bulalım beraber iyi ama ya benim aldığım paralar farklı diyorum ben yerine göre diyorum vuracan kıracan diyorum, bakın şimdi Sayın başkanım, ben burda gırgır yapıyorum vuracan kıracan, Erol Ölmez araştırın Erol Ölmez i sorun soruşturun Erol Ölmez hayatında eğer vuracak kıracak olsaydı alacakları olan insanlardan veya evimi malımı mülkümü almışlar. Hayatımı almışlar yine Erol Ölmez kendi halinde bir Erol Ölmez olmuş kimseye zarar vermemiş, ya ben bu telefonda ben konuşurum, ben konuşuyorum Sayın başkanım, bunun nesi suç. bu şekilde konuşuyoruz, bazı vatandaşlar var diyorum hakları var diyorum, ………….. bunları da kurtaracağız başka bir şey yok biz iyilik ediyoruz işte Allah adına, işte para kazanacağız tamam mı diyorum. Öyle konuşuyorum, Kahraman Şahin ile benim konuşmalarım hep gırgır, sohbet, samimiyet şimdi kahraman ile biz bir şeyler yapmanın peşine düştük. Ne yapabiliriz kahraman yani kahraman diyor işte bir şeyler yapalım erol bende Kuvai Milliye den ayrıldım ettim. Benim de bir kızım var çocuğum var, ya biz ne olacağız hatta ben diyorum ki bizim dizilerle ilgili diyorum ki kahraman gel bizim buraya şirkete, bak diyorum kendine birkaç tane adam bul, insan bul getir diyorum, bizim diyorum işte kuzey rüzgarı şu bu dizilerimizdi diyorum, korumaları olur. Korumaları nerden baksan yetmiş milyon para alıyoruz biz şirket olarak. Ajanslardan şeyden yapım firmasından yani bunu kırk lirasını veriyorsun otuz lira kalıyor, günde en az on on beş tane korumaya iş çıkar, koruma işte vuruyor yalandan ölüyor falan işte dizi, hesabı televizyonlarda görüyorsunuz. Yani günde dedim bazen dedim 200 milyon alırsın bazen dedim ayda dedim 2 milyar para alırsın alan var, 7-8 milyar alan vardı yani, bu işten sırf. Bul dedim ekip bul insan bul dedim getir bunları, senle dedim beraber bende şirketteyim gelirsin görürsün tanıştırırım seni buradaki insanlarla.ne olacak oda dedi ki hatta tapelerde var. ya benim diyor motorum var iş yapar mı. ya dedim motorunla ne iş olacak sen gel diyorum ona sen gel, hani bir ekmek çıkar bir para çıkar bir şey kazanırsın bir şeyler yaparsın, Kahraman Şahin yani kahraman biz konuşurduk kahraman şahin ile yani biz birbirimize karşı böyle zararlı olan insanlar değiliz ki yani konuşuyoruz, konuşabiliriz geyik muhabbeti yaptık, şaka yaptık sohbet ediyoruz, yani ben buradan şimdi telefonda çıksam sayın hani çıksam telefonda derim ki ben hür general erol ölmez derim ben gırgır yapıyorum. İnsanlarla bir de yani niye gerçekleri yazmıyor iddia makamı neden, yani her şey aleyhimize koymuş, ya lehimize bir şey yok mu. Şimdi Ahmet Turgut oğlu diyoruz ya Sayın başkanım eklerde bulduğumda Ahmet Turgutoğulları şirketi Turgutoğulları kart bir de benim cüzdanımdan çıkan yazdığım notlar, bir de işte Kuvai Milliye nin kimlik kartı, bunlar işte bunlarla ilgili bir iki tane mektup falan mektuplar şey olmuş eklere koymuşlar. Oda Kuddusi Okkır için anlattım rahmetli için hani ne yapabilirim bir insan hayatı için Sayın başkanım, Sayın başkanım, emniyet ifademi siz herhalde şey yapacaksınız ben orda bir iki tanesini değiştireceğim Sayın başkanım, emniyette ben ifade alınırken bir, anlattığım gibi bir bir buçuk saat öncesine geldiler. Benle ilgili bir bir buçuk saat. Avukat geldi bir bir buçuk saat sonrasına geldi ondan sonra benim zaten alıyorlardı o ara. Tanımadığım bir insan yani kartal da tanıdım Muhammet Yüce yi , hatta mahkemenize Tekirdağ iddianame çıktıktan sonra Tekirdağ dan ben mahkemenize Muhammet Yüce ile ilgili dilekçe yazdım kendisini tanımadığım halde ben hesapta yani ben onu Kahraman Şahin ile Kuvai Milliye de konuşurken görmüşüm. Bir kere ben o arada Kuvai Milliye de yoktum. Emniyet kendi yazıyor Sayın başkanım, yazmış. Bu yalan ifadedir bunun değiştirilmesini arz ediyorum. Bir de avukat öyle bir geldi ki yani bir al eline emniyetteyiz, erol sor bana de ki ya bu bu böyle bunları kabul ediyor musun şunları kabul ediyor musun yok. saat bir de gece olmuş, uyku sersemi kaldırmışlar bizi bir de gecenin bir saati ondan sonra avukat hemen danışlı dövüşlü ya şeyin fuat Turgut un adamı, zaten onlar bir dışarı çıktılar. On beş yirmi dakika polisle kaldılar ne konuştular bilmiyorum sonra geldiler tamam işin bitti hemen bir imza Erol Ölmez in işi bitti. Sayın başkanım ben fazla konuşmak istemiyorum, iddia makamının benle ilgili soruları varsa bu soruları cevaplarım, aklımda kaldığı kadarı ile cevap vermeye çalışırım. Onun haricinde onun haricinde yani ne ile suçlandığımı bilmiyorum. Hiçbir şekilde hiçbir suçları kabul etmiyorum, şimdi Sayın başkanım, kısa bir şeye değinmek istiyorum. Bende iddia ettikleri iddia makamını, kısa bir şey bitecek zaten yani ben tepeleri elimden geldiğince cevaplamak istedim de sayın başkanım yani şimdi sayın başkanım ben bir şey anlamak istiyorum, Raif Görüm diyor şimdi ben Raif Görüm’ ü burda Cezaevinde tanıdım bende 6 kez konuşmuş bu nasıl oluyorsa, böyle bir şey yok ben anlamıyorum yani, Karaman Şahin ile 400 küsur kere diyor ondan sonra 235 kere diyor bunlar nasıl olabilir ya kontura para dayanmaz, Sayın Başkanım eklerde Erol Ölmez’ le ilgili Karaman Şahin’ inde izah etti bizim Niyazi dediğimiz 17 nolu gizli tanık şimdi bu bir gün şey yaptı; Sayın Başkanım bir gömlek getirdi, Karaman’ da bu gömleğin arkasına şey yazmış; İşte Özel Kuvvetler Kuvayi Milliye arama kurtarma ekibi diye gömleğin arkasında yazılı Niyazi’ de onun elinden aldı, Sayın Başkanım ya dur dedi şunu şöyle şey yapalım, ne yapalım, aldı elinden Sayın Başkanım, kartonlardan şuralara apolet, apolet diyoruz ya er, dikkat edilirse fotoğraflardan belli olur apolet yaptı zımbaladı zaten onları, bir de bir siyah bere vardı, bizde tabiî ki şey olsun ya bir hani berede taktık sırf hava olsun aslında bir şey yok fotoğrafı da Niyazi çekiyor Niyazi Kıyak fotoğraf çekti işte beni çekti, Hikmet’ çekti şeyi çekti kahramanı falan fotoğraf burda kartonlar vardı kartonlarla zımbaladı yaptı onları nasıl yaptı ise şeytan Niyazi bu yapar. Yaptı öyle biz fotoğraf çektirdik. Şimdi Sayın başkanım, bu bir dakikada yani suç oldu yani Allah tan ben dizilerde oynadığım zaman üniformamı giyiyordum, polis kıyafeti giyiyordum, bilmem ne giyiyordum bunlarla iyi ki fotoğrafım olmadı yanmıştım o zaman. Yanmıştım yani, neyse Sayın başkanım, Niyazi kıyak on yedi nolu gizli tanık şimdi benimle ilgili diyor ki işte Erol Ölmez ile ilgili binada yatıp kalkıyordu Hüseyin görüm ün kendisine binbaşı rütbesi vermişti. Bir de fatih teki Çarşamba semtinde tarikatlar hakkında istihbarat toplamak için görevlendirildiğini biliyorum. Ya bu kadar büyük bir yalan olmaz yani. şimdi Sayın başkanım buradan Çarşamba ya gidelim beş tane esnaf tanıyorum, beş tane esnaf veya ordaki esnaflar çay içtiğim kontör aldığım kahvaltı yaptığım yemek yediğim yerler var ismailağa cemaatinin tam karşısında hatta ismailağa ceamaatının içinde dışında böyle dışında artık ne hale sokmuşlar o camiyi bilmiyorum her tarafta kamera var. öyle bir şey olsa kamera kayıtlarını isteyebilirsiniz. Ben ne camiye ne onların içine girdim ne girerim. Benim ne işim olur öyle insanlarla. istihbarat mış bilmem ne benim ne işim olur istihbarat ile ordaki insanlara sorun Erol Ölmez kim çok güzel izah ederler. Sayın başkanım, şimdi ben bir de tetikçi olduğum iddia ediliyor, şimdi tetikçi yani nasıl yani tetikçi ben ne yapmışım tetikçi işte erol ölmez, tetikçi olduğum iddia ediliyor iddianame öyle. Benim hayatımda silahım olmadı ki veya ben çakı dahi taşımadım ki tetikçi olan bir insan nasıl yani nasıl bir şey ben bunu anlamıyorum neye göre tetikçi sözde diyorlar, iddianame nin sonunda sözde. İşte ben örgüte maddi gelir temin ediyor muşum yani Erol Ölmez adamın da cebinde beş kuruş parası yok. cebinde beş kuruş parası yoktu beş kuruş, bu nasıl böyle maddi gelir temin ediyormuşum örgüte, ben bunu anlamıyorum. Ondan sonra cebir, bir kere cebir ile ilgili benle ilgili böyle bir isnat olabilir mi şiddet, tehdit ben kimi tehdit kimi şiddet kimi yani bunlar nasıl bir şey ben bunu anlamıyorum. Ondan sonra silah bulundurma gibi eylem veya eylem hazırlıklarında içersinde yer aldığı diyor yani böyle anlamıyorum ya, Sayın başkanım ben fazla uzatmak istemiyorum yani inanın bu iddianame nasıl bir iddianame ise nasıl bir iftiraname haline gelmiş parça parça iddianame nin bir başı başka bir sonu başka değişik değişik yani inanın yani anlatamıyorum yani böyle niçin insanlar suçlandığını bilmiyor suçsuz ve yani haksız bir şekilde burada tutuluyor. Burda kimse suçlu değildir Sayın başkanım, tek suçlu bize bu iftirayı atanlar atanlardır. Emniyetin içindeki Fethulahçı polislerdir ve iddia makamıdır. Asıl suç onlarda böyle iddia mı olur ben ilk okulu yedi senede bitirdim ben daha güzel iddia hazırlarım. Benle ilgili her şeyi gördünüz, inanın Erol ölmez i ne zaman ben mahkemeye verdim hani şey yaptım suç duyurusunda bulundum. O zaman meşhur ettiler, Sayın başkanım. Her yerde Erol Ölmez her tarafta Erol Ölmez , her tarafta tetikçi yok işte bilmem neci, vurucu kırıcı başbakan ın ayağına sıkacakmış. Erol Ölmez . her tarafta Erol Ölmez , şuraya bakın Erol Ölmez buyurun, ya ben neymişim başkanım ya. Vallahi ben ne imişim ya ben yani anlamıyorum yani demek ki savcılarla uğraşılmıyor iddia makamı savcılarla, uğraştığınız zaman başınıza bu işler geliyor. Ben sonuna kadar giderim ben Atatürk milliyetçisiyim Sayın başkanım, ,Atatürk milliyetçisiyim. Haksızlığı gördüğüm zaman sonuna kadar giderim bana yok işte ceza verecekler yok şey olacak ceza yatacağım hiç önemli değil Erol Ölmez ben yatarım benim zaten gidecek yerim yok, beni şimdi burda tahliye eden başkanım yemin ediyorum evim de dağıldı, ailem dağıldı herkes bir paramparça oldu kimse gelmiyor korkudan şirket dağıldı adam da gelmiyor şirket sahibi de almaz bu saatten sonra. İnanın gidecek yerim yok. inanın yok hani bunu şey olarak söylemiyorum. Yok ben burda rahatım bak ne güzel sıcacık kış da gelmiş beni şimdi hiç tahliye etmeyin, beni bahar da tahliye eden yaz. Ağustos falan o. Şimdi etseniz ben otele de gidemem param yok. buradan çıksam tahliye olsam Sayın başkanım yemin ediyorum beni gönderseniz cebinde beş kuruş para yok. inanın yani bunu yürekle söylüyorum yani. artık buradan birinden borç alacağım gideceğim. Otobüse binip yok. ve ben gelir temin ediyor muşum, örgüte kendine önce Erol Ölmez gelir temin etsin. Örgütmüş, ne örgütü örgütü diye bir şey yok Sayın başkanım, inanmıyorum ben yüreğimle konuşuyorum, açıkça konuşuyorum yok böyle bir şey. Burda herkesi oyalıyorlar. Yok böyle bir şey yukardan aldılar hükümet kendi kafasına göre siyasi baskı yapıyor başka hiçbir şey yok Sayın başkanım, başka hiçbir şey yok. Siyasi baskıdır bu. Bu bir siyasi baskıdır. Bu Fethullahçıların Amerika nın ve aynı zamanda kendini bilmez takunyacı cemaat ve tarikatçıların baskısı ile bu geldi, ulusalcı vatansever insanlar toplandı. Başka bir şey yok burda herkes vatanını milletini seven gerçek yurtseverlerdir. Herkes milliyetçidir. Teşekkür ederim başkanım ben bu kadar konuşuyorum, fazla konuştum kusura bakmayın.”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 49,48, daki emniyet ifadesi okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :”evet, doğrudur.”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 47 deki emniyet ifadesinin 1. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” doğrudur, şimdi evet, doğrudur, yalnız şöyle bir şey var Sayın başkanım, Ali Kutlu diyor şimdi ben ali kutlu yu mersinli ali olarak biliyorum ama soy ismini bilmiyorum.”

Mahkeme Başkanı :” Diğerlerini tanımıyorum dedin,”

Sanık Erol Ölmez :” evet, ali Kutlu yu burda şey yaptım ismini öğrendim bizim Ali Kutlu yu tanıyorum, Kuvai Milliye de görmüştüm kendisini, ali Kutlu yu.”

Mahkeme Başkanı :” o da soruldu sana, “

Sanık Erol Ölmez .” soruldu ama Kutlu olarak yani soy ismini bilmediğim için Ali dedim hangi ali dedim bilmiyorum ama bana mersin li ali deselerdi evet tanıyorum derdim.”

Mahkeme Başkanı :” tanıyorsun onu ?”

Sanık Erol Ölmez :” evet tanıyorum tabiî ki başkanım. Kuvai Milliye de gördüm kendisini.”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi deki emniyet ifadesinin 2. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” Sayın başkanım daha önce izah ettim anlattım size Muhammet Yüce ile ilgili polisin yazdığıdır o ben Muhammet yüce yi görmedim. Muhammet yüce yi de kartal cezaevine biz kartal cezaevinde kaldık o zaman ben Muhammet yüce olduğunu anladım. Ben Muhammet yüce yi tanımıyorum. “

Mahkeme Başkanı :” diğerleri doğru.”

Sanık Erol Ölmez :” polisin yazdığıdır o.”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 46 daki emniyet ifadesinin 1. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” doğrudur başkanım. Kendim verdim polislere.”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 46 deki emniyet ifadesinin 2.3. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” doğrudur sayın başkanım.”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 45 deki emniyet ifadesinin 1.2. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” doğru.”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 45 deki emniyet ifadesinin 3 cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” yoktur, afetle ilgili zaten özel kuvvetler kimlik kartı aldık o afetler ile ilgili afet deprem insanlar.”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 45 deki emniyet ifadesinin 4. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” doğru.”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 44 deki emniyet ifadesinin 1. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” evet hatta dernek 2005 te kurulmuş bak Sayın başkanım, onu bile söyleyemiyorum yani 2004 diye şey yapıyorum. 2005 te kurulmuş. “

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 44 deki emniyet ifadesinin 2. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” bilmiyorum yani zaten askeri şahıs olarak şey değil yani emekli olursa öyle emekli olmuş adam gelmiş elli beş altmış yaşına öyle geçerken görür gelirdi. Emekli olan. Bir kişi iki kişi.”

Mahkeme Başkanı .” yani burda anlattıkların o eli altmış yaşında olan mı geçerken öyle ne var diye gelen mi adamlar bunlar. “

Sanık Erol Ölmez :” tabi, böyle bakar emekli Atatürk ün fotoğrafını görünce içeri giren insanlar yani emekli olmuş konuşuyor yani bir içinde bir de Kuvai Milliye ismi, uhde olmuş insanın içinde emekli olanlar gelir giderdi, öyle oraya asker şu bu yok yani muvazzaf subaymış onlar bunlar buraya gelmezdi yani. Sayın başkanım, oraya.”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 44 deki emniyet ifadesinin 3. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” doğrudur Sayın başkanım, ağabeyime sırf hava olsun diye yani öyle kız mevzusu Sayın başkanım. Başkada bir şey yok yani. “

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 43 deki emniyet ifadesinin 1.2.3. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” doğrudur,”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 42 deki emniyet ifadesinin 1.2. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :”evet “

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 42 deki emniyet ifadesinin 3. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :”Sayın başkanım bir şey hatırlatabilir miyim, 1. kolordu ben hani bilmiyoruz ya cezaevinde bir gün komutanıma sordum, ya dedim 1. ben dedim böyle böyle bahsettim. 1. kolordu ya dedi1. kolordu değil, 1. ordu var dedi kolordu nerden çıkartıyorsun, yani şimdi onu bile bilmiyorum yani düşünün yani. Sayın başkanım, yani bilinçsizce konuşulan şeyler. İstem dışı sözler işte. “

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 41 deki emniyet ifadesinin 1. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :”Hataylı Mehmet.“

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 41 deki emniyet ifadesinin 2. 3. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” doğrudur, başkanım.”

Mahkeme Başkanı :” Açık adresini bilmiyorsun adamın, kaldığın şeyin açık adresini bilmiyorsun.”

Sanık Erol Ölmez :” kimin murat ın mı kaldığım yerin mi, bilmiyorum.şey olarak yani apartmanın ismi de şeydi, numara olarak tam bilmiyorum ben hatta polislere de, bakın beni alan polisler çok iyi biliyordu onu beni aldılar polisler kendileri götürdüler eve. “

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 40 deki emniyet ifadesinin 1.2.3.4. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :”doğru, “

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 39 deki emniyet ifadesinin 1.2. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” doğrudur,”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 38 deki emniyet ifadesinin 1.cevabı okundu. soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” evet, Yusuf karlıoğlu bir ekleme yapabilir miyim Sayın başkanım, Yusuf karlıoğlu ve Mehmet dalmaz vardı Kuvai Milliye de Yusuf Karlıoğlu zaten Kuvai Milliye nin bütün daha sonra öğrendim yani Kahraman Şahin in veya arkadaşların Hüseyin görüm ün eşyalarını çalmış gitmiş götürmüş, yani böyle bir insan. Yusuf Karlıoğlu, bir gün ben vatan caddesinden gelirken Mehmet Dalmazla beraber gördüm bunu. Ben hemen dedim gideyim şunlara bakayım ne yapıyor bunlar görünmüyor gelmiyorlar, gitmiyorlar bunlar ne yapıyorlar, baktım emniyete doğru gidiyorlar. Baktım emniyete girdiler tam herkesin girdiği yerden değil polislerin girdiği yerden girdiler bende hemen arkalarından şey yaptım girdi onlar, bizim daha önce Zeytinburnu ndan tanıdığım Bülent diye bir çocuk vardı polis kendisi koruma idi, onu gördüm kapıda Bülent dedim bu iki kişi giriyor bunlar kimdir dedim ya dedi erol abi bunları böyle yaptı, dedim bu ne oluyor, bunlar dedi şey polis muhbiri. Ha dedim demek o yüzden beni arıyor bunlar böyle Yusuf şu bu falan bazı şeylere giriyordu ondan sonra öğrendik, yani bu işin içinde bunlar bu yani. polisten öğrendik, polis muhbiri olduğunu.”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 38 deki emniyet ifadesinin 2. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” doğrudur,”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 37 deki emniyet ifadesinin 1.2.3. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” doğrudur,”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 36 deki emniyet ifadesinin 1.2. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” doğrudur,”

Mahkeme Başkanı :” esrar kullandığını söylemişsin, Hüseyin Görüm ün. O telefon görüşmesinde.”

Sanık Erol Ölmez :” zaten kendi de açıklıyor, söylüyor kullanıyorum diye.”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 35 deki emniyet ifadesinin 1. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” hikmet ile konuşuyorum Sayın başkanım işte hikmet işte öyle hikmet evet.”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 35 deki emniyet ifadesinin 2. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” doğrudur Sayın başkanım, hikmet boş konuşan bir insandır başkanım devamlı arardı konuşurdu, benle onla öyle konuşurdum.”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 35 deki emniyet ifadesinin 3. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” doğrudur,”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 34 deki emniyet ifadesinin 1.2.3. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” doğrudur,”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 33 deki emniyet ifadesinin 1.2. 3. 4.5.cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” doğrudur,”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 32 deki emniyet ifadesinin 1.2.3. cevabı okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” doğrudur,”

Mahkeme Başkanı :” düzelttiğin şeyleri düzelttin zaten, diğerleri doğru mu.”

Sanık Erol Ölmez :” doğrudur sayın başkanım. Muhammet yüce yi zaten kendisini cezaevinde tanıdığımı söyledim.”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 54 teki savcılık ifadesi okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :”Sayın başkanım, pişmanım derken şu var şöyle bir konuşmuştum öyle savcı Zekeriya öz yazmış, ben dedim kızdığım zaman dedim mesela küfür edebilirim, normaldir bu dedim, küfür ettiğim zaman kendi kendime dedim pişman olurum dedim. Bundan dolayı dedim savcı beye, kızarım küfür ederim sonra kendi kendime ben niye böyle dedim diyerekten pişman olurum dedim. Ha oda pişmanım diye yazmış, aslında o küfür ettiğimden hani kızarım kendi kendime sonra pişman olurum.”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 59 teki savcılık ifadesi okundu.soruldu.

Sanık Erol Ölmez :”doğrudur.şirketten aldılar beni zaten, sandalye de yatarken.”

Mahkeme Başkanı :” Klasör 86 dizi 71 deki ek-2 savcılık ifadesi okundu, soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” doğrudur, evet.”

Mahkeme Başkanı :” doğru mu bu ifade.”

Sanık Erol Ölmez :” doğrudur, rahmetli oldu tabiî ki Kuddusi Okkır, şimdi Sayın başkanım Mahmut Öztürk ile beraber gitmiştik, Mahmut Öztürk savcı Nihat taşkın a her şeyi anlatmış orda işte kavga ettik şu oldu bu oldu, cezaevinde olan olayı gitmiş orda anlatmış, o benim yanıma geldi aşağıya dedi ben tam savcının yanına çıkaktım, Erol ben işte her şeyi anlattım şunu söyledim bunu söyledim, dedim ne söyledin, dedi bıçak mıçak mevzusu ya dedim nedir bu bıçak mevzusu dedim ne diyor, ben o ara çıktım yukarıya hatırlamadım hatta savcım Nihat taşkın hatırlattı, konuyu aydınlatınca ha dedim böyle bir şeyler oldu ama bu cezaevinin bir psikolojisidir yani insanlar kavga eder barışır cezaevinde insan her gün dört duvar arasında bunalıma girilir normaldir bunlar yani bunları anlattım ben. Yani olmuş, oda hatta Mahmut Öztürk 3,5 saat kaldı, ben on dakika mı onbeş dakika mı öyle bir şey kaldım. “

Mahkeme Başkanı :Klasör 86 dizi 222 deki hakim ifadesi okundu. Soruldu.

Sanık Erol Ölmez :” doğrudur Sayın başkanım.”

Mahkeme Başkanı :” Bu ifadeye ekleyeceğin bir şey var mı.?”

Sanık Erol Ölmez :” sayın başkanım ifadeye etkileyeceğim şöyle bir şey şimdi sayın savcılarım hani soru da soracaklar, yani aklıma gelen her türlü cevabı vermeye hazırım. Yani nasıl bir sorular sorulacaksa nasıl edilecekse yalnız şunu ifade etmek istiyorum ifadem şudur benim Kahraman Şahin ile bizim aramızda görüşmelerimiz sadece espri mahiyetinde olan sözlerden ibarettir. Hatta hikmet yılmaz dan bahsediliyor iddianame hikmet yılmaz insanlara yanındaki ve çevresindeki oda bizim gibi yani hava atmasını bilen, kişiliği öyle bir farkı bir insan olan öyle bir yapıya sahip bir insandır. Onu da dikkate hikmet yılmaz ile ilgili konuları da dikkate almamanızı arz ve talep ediyorum.”

Mahkeme Başkanı :” saatin 17:15 olduğu görüldü, bu arada bir kısım sanıklar müdafileri Av. Nurperi sancak, Av. Naci Gürkan ve Av. Ramazan Zeybek ile tutuksuz sanık Rafet Arslan ın da geldikleri anlaşıldı.



GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Oturuma 06.03.2009 Cuma günü 09:30 da kaldığı yerden devam edilmek üzere arar verilmesine oy birliği ile karar verildi.05/03/2009


Başkan-20909 Üye-28298 Üye-37266 Katip-116766


Yüklə 423,12 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə