anlamsız olurdu
292
. Ayrıca XVI. yüzyıla ait “Kazan Tarihi” adlı Rusça el
yazmasında ve Tatar tarihi ile ilgili bilgiler veren “Defter-i Cengiznâme”de İtil’in
Kama boylarından Yayık Nehri’ne kadar olan yerler İtil Bulgar Devleti’nin sınırları
dâhilinde
gösterilmiştir
293
. Aslında bu topraklar İtil Bulgarlarının hâkimiyet
sağladığı taşra kesimi idi
294
. İtil Bulgar Devleti sınırlarının Yayık Nehri’ne kadar
ulaştığını gösteren tüm bu rivayetlerden bu toprakların Bulgarların güçlü bir şekilde
etkisi altında olan ve İtil Bulgar Devleti’nin hâkimiyetinde bulunan yerler olduğunu
belirtmek daha doğru olacaktır
295
. Onların bu coğrafyada doğrudan yaşadıklarını
söylemek için yeterli kanıtlar bulunmamaktadır. Zira yazılı kaynakların
vermiş
olduğu bu bilgiler henüz arkeolojik veriler tarafından teyit edilmemiştir.
XI.
yüzyıl yazarı Kaşgarlı Mahmud haritasında Bulgar ve Suvar şehirlerini
Hazar Denizi’nin kenarında göstermiştir
296
. Bu tabiki yanlıştır. Kaşgarlı Mahmud bu
iki meşhur şehrin bulundukları yer hakkında elinde yeterli bilgi olmadığından dolayı
yanılmıştır. Fakat Bulgarların İtil Nehri’nin aşağı kesimlerinde de yaşadıklarını
biliyordu. Bundan dolayı böyle bir yerleştirme yapmakta bir dereceye kadar
haklıydı
297
. Gerçekten de bir takım kaynaklar Bulgarların Hazar Denizi’nin
kenarında ve İtil’in aşağı akımlarında yer alan Hazar başkenti İtil’de sonraları da
Saksin’de yoğun olarak yaşadıklarını anlatmaktadırlar
298
. Hazar Kağanlığı’nın
965’te uğradığı yıkımdan sonra çok sayıda Bulgar güney-doğu Avrupa’nın
bozkırlarında göçebe olarak yaşıyorlardı. Bu Bulgarlar sonraları Kuman-Kıpçaklarla
karışmışlardır
299
. Nitekim bu Kuman-Kıpçaklar henüz Moğol istilasından önce İtil
Bulgar Devleti’nin güneyinde yaşıyorlar ve İtil-Ural bozkırlarında
göçebe olarak
292
Huzin,
Bolgarskiy Gorod, s.13.
293
R. G. Fahrutdinov,
Tatar Halkı Hem Tatarstan Tarihi Borıngı Zaman Hem Urta Gasırlar,
Kazan, Megarif Neşriyatı, 2001, s.69.
294
Fahrutdinov
, Arheologiçeskaya Karta, s.159.
295
Oçerki Po İstorii Başkirskoy ASSR, s.20.
296
Kâşgarlı Mahmud,
Dîvânü Lûgati't-Türk, (Tıpkıbasım/Facsimile), Ankara, T.C. Kültür Bakanlığı
Yayınları, 1990.
297
Fahrutdinov,
Arheolojiçeskih, s.28; Huzin,
Bolgarskiy Gorod, s.14.
298
Puteşestviye Abu Hamida al-Garnati v Vostoçnuyu i Tsentralnuyu Evropu (1131-1153 gg.),
Publikatsiya O. G. Bolşakov, A. L. Mongayta, Moskova, Glavnaya Redaktsiya Vostoçnoy Literaturı,
1971, s.27.
299
S. A. Pletneva,
Polovtsı, Moskova, İzd. Nauka, 1990, s.38.
76
varlıklarını koruyorlardı
300
. Ancak bu Kıpçaklarla karışan Bulgarlar İtil
Bulgar
Devleti ile daimi temas halinde olmalarına rağmen ona dâhil olmamışlardır
301
.
X-XI.
yüzyılların bazı Müslüman coğrafyacıları (İbn Havkal, Mesudi,
Gerdizi) İtil Bulgar Devleti’nin batı sınırlarını belirlerken onu Slavyanların
doğusuna yerleştirmişlerdir
302
. Örneğin el-İstahri “Ruslar Bulgar tarafında,
Bulgarlar ile Slavlar arasında oturan bir kavimdir”
303
demektedir. İbn Havkal Ruslar
düzensiz, karışık (vahşi), Bulgar tarafında, Bulgar ile Sakalibe arasında bulunan bir
millettir”
304
demektedir. El-Bekri ise “Bulgarlarla Rusların ülkesi bitişir”
305
demektedir.
İtil Bulgarlarının batı sınırlarında Ruslarla komşuluklarının detaylarını
belirlemek için Rus kroniklerine bakmak gerekir. Rus kaynakları, Rusların doğu
sınırlarında Fin-Ugor kabileleri olduğunu belirtmektedirler. Lavrentevskaya Kroniği
“Ruslardan
doğuda Çyud, Merya, Muroma, Mordva, Perm ve Ugya gibi kabileler
bulunmaktadır” diye rivayet etmektedir. Yine Lavrentevskaya Kroniği’nin
rivayetine göre Ruslardan ötede Bulgarlara ve Hvalislere gidilirdi
306
. Bu kayıtlardan
da anlaşılacağı üzere İtil Bulgarları batı tarafında bazı Slav ve Fin-Ugor kabileleri
ile birlikte Ruslarla sınırdaş oluyorlardı.
İtil Bulgarlarının kuzey komşularından ilk önce bahseden İbn Fadlan’dır. İbn
Fadlan “Visu Ülkesi” olarak adlandırdığı bu bölgenin Bulgarların hâkimiyetinde
olduğunu ve 3 aylık uzaklıkta
bulunduğunu belirtmiştir
307
. “Visu” adlandırmasını ve
3 aylık yol uzaklığını Yakut ve Zekeriya Kazvini de tekrarlamışlardır
308
. Fakat onlar
bu konuda kaynak göstermemişlerdir. Ancak onların kaynağının İbn Fadlan
olduğuna şüphe yoktur
309
. İtil Bulgarlarının kuzeyinde bulunan halklarla ilgili
olarak Marvazi şu bilgileri vermektedir: “Onlardan (İtil Bulgarları) İsu olarak
300
G. A. Fedorov-Davıdov,
Koçevniki Vostoçnoy Evropı Pod Vlastyu Zolotoordınskih Hanov,
Arheologiçeskie Pamyatniki, Moskova, İzd. Nauka, 1966, s.149-150.
301
Huzin,
Bulgarskiy Gorod, s.14.
302
Garkavi,
Skazaniya Musulmanskih Pisateley, s.191, 193, 220; Huzin,
Voljskaya Bulgariya v
Domongolskoe Vremya, s.41.
303
Müslüman Coğrafyacıların Gözüyle Ortaçağ’da Türkler, s.202.
304
A. e., s.68.
305
Şeşen,
İslam Coğrafyacılarına Göre Türkler, s.207.
306
Fahrutdinov,
Oçerki, s.12-13.
307
İbn Fazlan,
Seyahatnâme, s.55, 62-63.
308
Zahoder,
Kaspiskiy Svod, T.II, s.61.
309
Fahrutdinov,
Oçerki, s.13.
77