T. C. İStanbul üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ tarih ana biLİm dali



Yüklə 5,01 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə111/122
tarix16.11.2017
ölçüsü5,01 Kb.
#10591
1   ...   107   108   109   110   111   112   113   114   ...   122

arasında tarihçiler ortaya çıkmaya başlamıştır. Onlardan biri “Tevarih-i Bulgar” 
eserini yazan Yakub İbn-i Numan’dı. El-Garnati’nin sözlerine göre o 450 yılında 
(1058/59) doğmuştur
383
. Yakub İbn-i Numan Kur’an ve hadisleri yorumlayarak pek 
ok eser yazan ünlü Nişaburlu ilahiyatçı Ebü’l Mali Abdülmelik İbn-i Ebu 
Muhammed el-Cüveyni’nin (1028-1086) takipçisiydi.  
esinde eğitim alarak yetişen insanlar doğu ülkelerinde “el-
Bulgar
ydılar. Bunun dışında diğer doğu ülkelerinde ve 
şehirler
medeni
inde Züleyha’nın Yusuf’a olan aşkı bilinenin aksine temiz 
ve mü
                                         
ç
İtil Bulgar ülk
i” mahlasıyla tanınmakta
inde yetişen Bulgar âlimler de bu mahlası taşımaktaydılar. Buharalı âlim 
Gubaydulla Sadr-aş-Şariga İbn Mesud, Hasan Bulgari adlı kişiden “şeyhimiz Hasan 
Bulgari” olarak bahsetmektedir
384

Moğol öncesi Bulgar âlimleri ve onların çeşitli bilim dallarında yazmış 
oldukları eserlerinden çok geniş bir coğrafyada kültürel temaslar sağladıklarını ve 
ülkede bilimsel düşüncenin oldukça gelişmiş olduğunu anlamaktayız. Moğol öncesi 
İtil Bulgar kültürel hayatının haritası esaslı bir şekilde matematik, kimya, tıp, 
coğrafya, tarih, astronomi ve diğer dünyevi bilimlerin varlığını kanıtlayan 
arkeolojik, folklorik ve diğer kaynakları tamamlamaktadır
385
. Bulgarlar tüm 
bunların yanı sıra edebi eserler de yazıyorlardı. XII. yüzyılın ilk yarısında yaşayan 
ve eser veren Bulgar şairi Süleyman Bin Davud Saksini-Suvari’nin doğduğu yerin 
tabiatına,  Bulgar kızlarının güzelliğine methiye söyleyen şiirleri zamanımıza kadar 
ulaşmıştır. Meşhur Bulgar şairi Kul Ali’nin 1212 yılında yazmış olduğu  İslam 
yeti altın mirasına giren tanınmış “Kıssa-i Yusuf” veya “Yusuf ve Züleyha” 
adlı eseri, XIII. yüzyıl başlarına rastlamaktadır. Kul Ali kendi eserinde saf 
muhabbet, sevgi, dostluk, kardeşlik, barış, iman zenginliği gibi düşüncelere üstün 
değer vermiştir. Onun eser
kemmel bir sevgi olarak anlatılmıştır
386
. Onun bu eserini İtil Bulgar 
edebiyatının ulaşmış olduğu zirve noktası olarak tanımlamak mümkündür.  
                                                                                               
 
Haberler), Metni Yay. E. N. Hayrulin,  Türkiye 
KM Yayınları, 2008, s.108-114. 
arnati, s.31. 
utdinov, Oçerki, s.86. 
Bulgar’daki Durum Hakkında Faydalanılan 
Türkçesine Akt. Dr. Mustafa Kalkan, Ankara, AKDTYK A
383
Puteşestvie Abu-Hamida al-G
384
Devletşin, a. y. 
385
Amirhanov, Tatarskaya Sotsialno-Filosofskaya Mısl, s.66. 
386
Fahr
 
288


XIII. yüzyılda doğuda meşhur olan medresesi bulunan Bulgar şehri büyük 
bir Müslüman kültür şehri haline gelmişti. Doğulu öğrenciler eğitimlerinin devamı 
için buraya geliyorlardı. Bu gelenek Altın Orda Hanlığı döneminde de devam 
etmiştir. Zira XV. yüzyıl Arap tarihçisi İbn-i Hacar el-Askalani Irak’tan gelerek 
Bulgar’da eğitim aldığını ve daha sonra da Anadolu’da ve Suriye’de hocalık 
yaptığını haber vermektedir
387
. 
 
4.3.2. Yazı 
4.3.2.1. Runik Yazı 
Bulgarlar Arap yazısına kadar eski Türk Runik yazısını kullanmışlardı. 
Kazılarda bulunan çömlekler ve mühürlü yüzüklerde bu yazıyla damga olarak 
basılmış örnekler bulunmuştur
388
. Bulgarlar bu yazıyı Gök-Türklerin hâkimiyetinde 
oldukları dönemde onlarla etkileşimlerinin bir sonucu olarak almışlardı
389
. X. yüzyıl 
sonu Arap kütüphanecisi İbn an-Nadim 987 yılında kaleme aldığı “Kitab al-Fihrist” 
adlı eserinde Bulgarlar Mani yazısı da dâhil doğu yazılarını kullanmaktadırlar diye 
yazmaktaydı. Bilindiği üzere Maniheizm VIII. yüzyılda Uygurlar tarafından resmi 
din olarak benimsenmişti. Uygurlar da runik yazı kullanmaktaydılar ki, bu yazı bir 
süre sonra Uygur yazısı adını alacaktı. R. G. Fahrutdinov bu gerçekliklerden 
hareketle an-Nadim’in bahsettiği Bulgarların kullandıkları Mani yazısının Runik 
yazı olduğu sonucunu çıkarmıştır
390
. Bu yazı Hazar Kağanlığı ve Büyük Bulgar 
Devleti’nde geniş bir şekilde yayılmıştı
391
. Runik yazı  İtil Bulgarlarında Arap 
alfabesinin kullanılmaya başlanılmasına ve hatta daha sonralara kadar kullanılmıştır. 
                                                
Runik yazı Orta İtil ve Kama bölgesine yerleşen Bulgarlarca kullanılmaya 
devam edildi. İtil Bulgar coğrafyasında yaygın olan yazı Bulgar-Hazar yazısına 
 
387
T. K. İbragim, Sultanov F. M., A. N. Yuzeev, Tatarskaya Religiozno-Filosofskaya Mısl v 
ObşçeMusulmanskom Kontekste, Kazan, Tatknigoizdat, 2002, s.75. 
388
Veliyev, Muhammetşin, Büyük Bolgar, s.25. 
389
Ögel, İslamiyetten Önce Türk Kültür Tarihi, s.240. 
390
Fahrutdinov, Oçerki, s.83-84. 
391
Fahrutdinov, Oçerki, s.84. 
 
289


yakınd
 Saltovo-Mayatsk arkeolojik kültürünün Kuzey 
Kafkas
ış gibi duran bu taşın 
üzerind
retli, güçlü kişi Djikuga). 1987 yılında 
Tataris
abı) 
kelimesi yazmaktaydı
393
.  
Bulgar  şehirlerindeki kazılarda ortaya çıkarılan toprak kaplarda neredeyse 
ı. Türk runik yazısının
ya varyantıydı
392
.  
İtil Bulgar arkeolojik kalıntıları arasında runik yazı örnekleri mevcuttur. 
1888 yılında Vyatka bölgesinin Glazova şehrinde kulpu runik bir tekstle 
gravürlenmiş Bulgar gümüş tası bulundu. Tekstte şöyle yazıyordu: “Kagu deg kunça 
gelunçey kavuşu gumuşi” (Kuğu gibi prenses – gelin – düğün töreni şerefine 
gümüş). 1958 yılında Mariy ASSR’in Yurino yerleşiminde X-XI. yüzyıllara ait 8 x 
12 cm ölçülerinde runik yazılı ince bir taş levha bulundu. Taşın üzerinde şöyle 
yazıyordu: “Kuç uze daşum” (Güce karşı taşım). 1967 yılında V. H. Hakov 
tarafından Tataristan Cumhuriyetinin Leninogorsk Sarabikkilovo bölgesinde runik 
yazılı bir taş daha bulundu. Toprağın içine 40 cm mıhlanm
e runik harflerle “Subaş” yazmaktaydı. Bu kelimenin anlamı büyük ihtimalle 
ordunun başının lakabıydı. V. İ. Zausaylov’un Helsinki şehrindeki Finlandiya Milli 
Müzesinde muhafaza edilen koleksiyonunun içerisinde XI-XII. yüzyıllara ait 
Tataristan Cumhuriyetinin Laişevsk bölgesinin İmenkovo adlı yerinde bulunmuş 
üzeri runik yazılı iki adet Bulgar kılıcı bulunmaktadır. Birinin namlusunun üzerinde 
şöyle yazmaktaydı: “İmen kiske uze beku alkuyş kişi kuçluş jikugin sunuş kaluçu” 
(Şanlı bey İmen-Kiske’nin savaş kılıcı – şöh
tan Cumhuriyeti’nin Rıbno-Slobodsk rayonunun Troitskiy Uray bölgesinde 
runik yazılı bir çömlek parçası bulundu. Üzerinde “Sulu iç” diye yazıyordu. Bu 
çömlek parçası V-VI. yüzyıla yani İmenkovsk dönemine aitti. 1983 yılında Bilyar 
şehrinin merkezi kısmında F. Ş. Huzin yönetiminde gerçekleştirilen kazılarda 
resmedilmiş geyik başıyla üsluplaştırılmış el çarkı bulunmuştur. Üzerinde runik 
harflerle yazılar bulunan bu materyal XII. yüzyıla aitti. Bu yazı  İtil Bulgarlarının 
eski Türk yazısını kullandıklarını ve kendilerinin Kuzey Kafkasya’da kullandıkları 
varyantı takip ettiklerini tamamen ortaya koymuştur. Burada “Açutkan” (maya k
Türk-Orhun alfabesine uyan 20’den fazla işaret-sembolle karşılaşılmıştır. Bunlar 
                                                 
392
G. M. Davleştin, Türki-Tatar Ruhi Medeniyate Tarihı, Kazan, Tataristan Kitap Neşriyatı, 1999, 
s.295. 
393
Devletşin, Türki-Tatar Ruhi Medeniyate Tarihı, s.296-298. 
 
290


Yüklə 5,01 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   107   108   109   110   111   112   113   114   ...   122




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə