ĠKĠNCĠ
BÖLÜM
KURAMSAL ÇERÇEVE
İnsanların çoğu duvar, çok azı da aralarında köprü kurarl
ar (Dominique PIRE)
4
1.
GĠRĠġ
Ġkinci bölümde
,
araĢtırmanın kuramsal altyapısının oluĢturulması
hedeflenmiĢtir.
Bu maksatla "
kültürel istihbarat"a temel altyapı oluĢturduğu
değerlendirilen kavram ve kuramlara iliĢkin literatür araĢtırması yapılmıĢtır.
Bölüm;
"GiriĢ",
"Güç
Kavramı", "Ġstihbarat
Kavramı
", "Kültür
Kavramı
",
"Kültürel Ġstihbarat
Kavramı
"
ve "Kültürel Ġstihbarat Uygulama Örnekleri"
olmak üzere
altı
ana
baĢlıktan
oluĢmaktadır.
Birinci
baĢlık altında
bölüme genel bir giriĢ yapılmıĢtır. Ġkinci baĢlı
k
altında
; "g
üç" kavramı çeĢitli yönleriyle ele alınmıĢtır
. Öncelikli olarak "güç"
kavramı tanımlanmıĢ, uluslararası iliĢkilerde sert ve yumuĢak güç kavramları
incelenmiĢ, "ikna ve cezbetme kabiliyeti" olarak değerlendirilen yumuĢak güç
kavramının Uluslararası ĠliĢkiler teorileri içerisindeki yeri vurgulanmıĢ, her iki
güç arasındaki temel farklılıklar ortaya konulmuĢtur. Daha sonra, sert ve
yumuĢak gücün koordineli kullanımını öngören "akıllı güç" kavramı
tanımlanmıĢtır.
Gücü ortaya koyan bu bölüm, genel bi
r değerlendirme ile
sonlandırılmıĢtır.
Üçüncü
baĢlık altında; stratejik, operatif ve taktik seviyelerde "istihbarat"
kavramı ele alınmıĢtır. Öncelikli olarak istihbaratın tanımı yapılmıĢ takiben
"istihbarata
duyulan ihtiyacın nedeni" ortaya konulmuĢtur. D
aha sonra
i
stihbarat faaliyetlerinin belirli bir süreç doğrultusunda iĢletilmesini öngören
istihbarat çarkı
ile
istihbarat sınıflandırmaları irdelenmiĢtir. Bu sınıflandırma
içerisinde sosyo kültürel konuların anlaĢılması üzerine odaklanan "sosyal
istihbara
t" alanına özel önem verilmiĢtir. Ġstihbarat kavramını genel hatlarıyla
ortaya koyan bu bölüm,
"kültürel istihbaratın", Ġstihbarat disiplini içerisinde
"sosyal istihbarat"tan farklı bir uzmanlık dalı olarak dâhil edilmesinin uygun
olacağı görüĢünü içeren genel değerlendirme ile sonlandırılmıĢtır.
4
TAYFUN, Recep.
Etkili ĠletiĢim ve Beden Dili, Ankara, Nobel Yayın, 2009.
17
Dördüncü
baĢlık altında; kültürel faktörlerin uluslararası iliĢkiler
içerisindeki önemini ortaya koymak ve kültürel istihbarata temel oluĢturmak
maksadıyla yumuĢak gücün bir unsuru olarak "kültür" kavramı tanımlanmıĢ,
genel özellikleri ve askeri alandaki önemi vurg
ulanmıĢtır. Daha sonra, kültürel
istihbarat temelli oluĢtuğu değerlendirilen kültürlerarası iletiĢim kavramı,
Edward T.
Hall ve Geert Hofstede'nin geliĢtirdiği kuramlar çerçevesinde
incelenmiĢtir. Kültür ve kültürlerarası iletiĢimi ortaya koyan bu bölüm
d
eğerlendirme ile sonlandırılmıĢtır.
BeĢinci baĢlık altında; çalıĢmanın ana amacını oluĢturan "kültürel
istihbarat" kavramı
tanımlanmıĢtır. Yabancı literatürde genel olarak “
kültürel
zekâ-c ultural intelligence
” olarak yer bulan bu kavramın
, kültürel ve sosyal
yapıyı
tüm ayrıntıları ile ortaya koyan ve bunun sonucunda taktik veya
stratejik seviyede karar vericilere yön gösteren analiz edilmiĢ bilgiden
oluĢtuğunu söylemek mümkündür. Bu düĢünce ıĢığında
, kültürel istihbarat
sürecini ortaya koyan "kültürel isti
hbarat çarkı" anlatılmıĢtır. Altıncı ve son
baĢlık altında; tarihsel süreç içerisinde kültürel istihbarata iliĢkin uygulama
örnekleri
ortaya konulmuĢtur.
2.
GÜÇ KAVRAMI
a.
GiriĢ
Güç, U
luslararası ĠliĢkiler disiplininde farklı boyutlarda tartıĢılan
ancak tanımlama açısından üzerinde tam uzlaĢı sağlanamamıĢ bir
kavramdır. Uluslararası ĠliĢkiler
literatüründe var olan bu kavram,
geçmiĢte
olduğu gibi günümüzde de
, özellikle devletlerin analiz düzeyinde özel bir yer
tutmaktadır
. G
enel olarak realist yaklaĢımla özdeĢleĢtirilen güç kavramı,
d
iğer teorilerin açıklanmasında da önemli bir
rol
oynamaktadır
(Özdemir,
2008:114). Uluslararası ĠliĢkiler
teorilerinin hemen hemen
tamamı
, gücün
önemini
kabul
etmekle
birlikte,
farklı
güç
mücadelelerinden
bahsetmektedirler.
Örneğin
Realizm, gücü
zorlama ve kandırmalara dayalı
sert güç
olarak tanımlar
(Nye, 2010). Bunun
yanı sıra
baĢta
Liberalizm olmak
üzere
EleĢtirel
ve Feminizm
gibi eleĢtirel yaklaĢım sergileyen teoriler
, gücü
18
kendi analiz düzeylerine göre
tanımlamakta, sert
güce alternatif olarak içinde
fikir, ideoloji ve kültür gibi kavramların yer aldığı farklı yaklaĢımların olduğunu
ileri sürmektedirler
(Aydın,1996)
.
M
erkezi bir otoritenin olmadığı anarĢi ortamında devletle
r, kendi
bağımsızlıklarını sürdürebilme
k
için sahip oldukları güce güvenmek
durumundadırlar. Realizme göre bu gücün temel aracı
askeri güçtür. Bu
yüzden savaĢ, yüzyıllar boyunca uluslararası iliĢkilerin değiĢmez bir unsuru
olarak görülmüĢtür (Nye,
2011:19).
17‟nci
y
üzyılda
, Thomas
Hobbes‟un
(2012)
doğal hal olarak vurguladığı
uluslararası politika, ortak bir hükümdarın
yokluğunda yapılan politika ve kendi baĢına ayakta kalma sistemidir.
Bu
doğal halde hayat
;
kötü, vahĢi ve acımasızdır (Nye ve Welch
, 2011:5).
Hobbes (2012:99-100),
doğal hal durumunu Ģu
Ģekilde tanımlamıĢtır:
a) Ġnsanlar doğuĢtan eĢittir, b) EĢitlikten güvensizlik doğar
, c) Güvensizlikten
savaĢ doğar.
Hobbes'e göre (2012:101) insan
doğasında, rekabet,
güvensizlik ve Ģan/Ģeref olmak üzere üç temel kavga nedeni vardır. Bu
nedenlerden birincisi insanları kazanç için, ikincisi güvenlik için, üçüncüsü de
Ģöhret için mücadele etmeye iter. Bu durumdan ortaya çıkan, korku altında
tutacak ge
nel bir güç olmadan, insanların devamlı savaĢ durumu içerisinde
olacakları gerçeğidir. Bir baĢka ifadeyle, devlet olmadıkça herkes herkese
karĢı daima savaĢ halindedir (Hobbes, 2
012:101).
Devletin amacı, bireylerin
güvenliklerinin sağlanmasıdır (Hobbes, 20
12:133).
AnarĢi ortamında
güvenliği
n
sağlanmasının en garanti yolu
, devletlerin yeterince güçlü
olmalarıdır
(Donnelly, 2005).
Güç kavramı, Nye (2005) tarafından
,
baĢlangıçta sert ve yumuĢak
olmak üzere iki kategoride incelenmiĢtir. Daha sonra bu kategor
i içerisine
akıllı güç eklenmiĢtir (Nye,
2011). Sert güç; kuvvet ve para gibi somut
unsurları
, y
umuĢak güç ise
;
fikirler, kurumlar, değerler ve kültür gibi soyut
unsurlar
ı içermektedir. Diğer taraftan sert gü
ç;
itmek, yumuĢak gü
ç ise;
çekmek
Ģeklinde
değerlendirilebilir. Bu durumda akıllı gücü de etkili bir
strateji içerisind
e sert ve yumuĢak güç kaynaklarını birleĢtirme kabiliyeti
olarak tanımlamak mümkündür (Nye,
2011:21-23).
Dostları ilə paylaş: |