T. C. Sakarya üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ



Yüklə 1,36 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə63/82
tarix08.09.2018
ölçüsü1,36 Mb.
#67106
1   ...   59   60   61   62   63   64   65   66   ...   82

İşte bu nedenle Gülhane Hattı Hümayunun’da askerlik hizmetinin düzenlenmesinin 
gerekliliği aşağıdaki satırlarla açıklanmıştı: 
“Vatanın korunması için ahalinin asker vermesi kutsal bir borçtur. Ancak şimdiye 
kadar olduğu gibi memleketin türlü bölgelerinin mevcut nüfusuna bakılmayarak, 
kimisinden kaldırabileceğinden fazla, kimisinden ise az asker istenmiştir ki, bu ise 
hem düzensizliğe sebep olmakta, hem de ziraat ve ticaret gibi işleri aksatmaktadır. 
Kaldı ki askerliğe gelenlerin, hayatlarının sonuna kadar askerlik yapmak zorunda 
olmaları, kendilerinde ruhi yorgunluk doğurmakta ve ailesiz bırakmaktadır. Bu 
zararları önlemek için, İmparatorluğun her bölgesinden gerektiği vakit istenecek 
asker için bazı iyi usuller kabul edilmesi ve askerlik müddetinin dört beş sene 
olarak bağlanması gereklidir” (Karal, 1983: 179). 
İşte bu satırlarla, yeniden düzenlenmesinin gerekliliği açıklanan askerlik hizmeti, gayri 
müslimler de dâhil, bütün Osmanlı tebasını da kapsayacak şekilde bir vatandaşlık ödevi 
haline getirilmişti. 1843 yılında çıkarılan bir yasayla da Osmanlı Ordusu, Fransız ve 
Prusya ordularının teşkilatları göz önünde tutularak yeniden düzenlenmeye başlamıştı. 
Serasker Rıza Paşa, Abdülkerim Nadir Paşa ve Mütercim Rüştü Paşa gibi önemli devlet 
adamlarının katkılarıyla hazırlanan yeni teşkilata göre Osmanlı Ordusu dört bölüme 
ayrılıyordu. Bunlar; Muvazzaf Kuvvetler, Yedek Kuvvetler, Yardımcı Kuvvetler ve 
Başıbozuk Kuvvetlerdir (TSK Tarihi 3/5, 1978:201). 
Ordunun esas muharebe gücünü teşkil eden ve birbirinden ayrı merkezlerde bulunan 
Muvazzaf Kuvvetler beş orduya ayrılmıştı: 
Birinci Ordu: Hassa Ordusu, Merkezi İstanbul 
İkinci Ordu: Dersaadet Ordusu, Merkezi Üsküdar 
Üçüncü Ordu: Rumeli Ordusu, Merkezi Manastır 
Dördüncü Ordu: Anadolu Ordusu, Merkezi Harput (Elazığ) 
Beşinci Ordu: Arabistan Ordusu, Merkezi Şam idi. 
1848 yılında teşkilatta yeni bir değişiklik yapılmış ve ordu adedi de altıya çıkarılmıştı.  
1 nci Hassa Ordusu, merkezi İstanbul, bölgesi İstanbul ve Batı Anadolu 
 
179


2 nci Ordu, merkezi Şumnu, bölgesi Tuna havzası 
3 ncü Ordu, merkezi Manastır, bölgesi Makedonya, Bosna-Hersek 
4 ncü Ordu, merkezi Erzincan, bölgesi Doğu Anadolu 
5 nci Ordu, merkezi Şam, bölgesi Şam ve Halep illeri 
6 ncı Ordu, merkezi Bağdat, bölgesi Irak. 
Her ordu bir müşirin komutasına verilmişti. Ancak Hassa Ordusu, Seraskerin 
komutasında bulunuyordu. (TSK Tarihi 3/5, 1978: 202) 
1834 yılında Prusya sistemi örnek alınarak teşkil edilen Redif birlikleri, Osmanlı 
ordusunun Yedek Kuvvetlerini oluşturuyordu. 1843 yılında yapılan yeni düzenlemeyle 
mevcut redif askerleri muvazzaflığa nakledilmiş, beş  yıl olarak kabul edilen 
muvazzaflık süresini bitirenlerin, yedi yıl da memleketlerinde redif olarak 
bulunmalarına karar verilmişti. Bu yeni düzenlemede her ordu bölgesi, muvazzaf 
alayların adedi kadar redif bölgelerine ayrılarak, her redif bölgesinde, dört taburlu bir 
redif alayı kurulmuştu. Muvazzaflık süresini bitirerek redife geçen erler, yılda bir kez 
bağlı oldukları tabur merkezlerinde bir ay eğitim yapacaklar ve bu süre içinde muvazzaf 
askerler gibi maaş ve tayin alacaklardı (TSK Tarihi 3/5, 1978:203). 
1848 yılında yapılan teşkilata göre oluşturulan redif birlikleri şunlardır: 
Hassa Ordusu Redif Alayları: Merkezleri sıra ile İzmit, Bursa, İzmir, Aydın Afyon ve 
Isparta’da bulunan altı piyade alayı  ve  Bursa,  Aydın ve Isparta’da üç süvari alayı ve 
yine Isparta’da bir topçu alayı. 
Dersaadet (İstanbul) Ordusu Redif Alayları: Merkezleri Edirne, Bolu, Ankara, Çorum, 
Konya ve Kayseri’de altı piyade alayı ve Bursa, Aydın ve Isparta’da üç süvari alayı ve 
yine Isparta’da bir topçu alayı 
Rumeli Ordusu Redif Alayları: Merkezleri Manastır, Selanik, Yanya, Üsküp, Sofya ve 
Şumnu’da altı piyade alayı. 
Anadolu Ordusu Redif Alayları: Merkezleri Sivas, Tokat, Harput (Elazığ), Erzurum, 
Diyarbakır ve Kars’ta altı piyade alayından oluşmaktaydı. 
 
180


Her ordudaki redif piyade alayları da dörder taburdan oluşmaktaydı (TSK Tarihi 3/5, 
1978:203-204). 
Osmanlı ordusunda muvazzaf ve Yedek Kuvvetlerin yanısıra Yardımcı Kuvvetler 
olarak nitelendirilen askerlerde bulunmaktaydı. 1843 yılında kabul edilmiş olan askeri 
usüllerin ve teşkilatın, özerk ve yarı özerk durumda bulunan eyaletlere uygulanmasına 
imkân yoktu. Bu nedenle, söz konusu eyaletlerin Osmanlı Devletinin herhangi bir 
devletle savaşması durumunda, yardımcı askeri birlikler göndermeleri zorunlu hale 
getirilmiştir. Buna göre gerektiğinde çeşitli eyaletlerden orduya katılacak kuvvetler 
şöyleydi: Sırbistan’dan 20.000 kişi, Arnavutluk’tan 30.000 kişi, Mısır’dan 40.000 kişi, 
Bosna ve Hersek’ten 30.000 kişi Trablusgarp ve Tunus’tan 10.000 kişi olmak üzere 
toplam 110.000 kişilik bir yardımcı kuvvetler oluşturulacaktı (Şevket, 1983:12). 
Bir savaş halinde, yukarıda sayılan kuvvetlerden başka, gönüllü olarak orduya 40–
50.000 kişinin katılacağı, bundan başka Jandarma ve bekçilik görevi için Dobruca 
bölgesinden ve Tuna Kazaklarından yararlanılabileceği düşünülüyordu.  İşte bütün 
bunlar düzenli ordunun dışında kaldığı için, kendilerine Başıbozuk Kuvvetler 
deniliyordu (Karal, 1983). 
Osmanlı Devletinin yukarıda açıkladığımız teşkilata dayanarak bir savaş halinde 
çıkarabileceği kuvvetler; 138.680’i muvazzaf ordu, 138.680’i redif ordu, 110.000’i 
yardımcı kuvvetler, 61.500’ü başıbozuk kuvvetler olmak üzere 448.860’ı bulacağı kabul 
edilmekteydi. Ancak bu kuvvetler içinde yardımcı kuvvetlere fazla güvenilemezdi. 
Hristiyan olan askerlerin her zaman taraf değiştirme ihtimali bulunuyordu. Başıbozuk 
kuvvetlerin de, savaşta pek yararlı olamayacakları açıkça görülüyordu. Bu nedenle, 
Osmanlı Ordusunun savaştaki gerçek gücünün 200.000 civarında olabileceği kabul 
ediliyordu. Aslında iyi eğitim gördüğü ve donatıldığı takdirde bu da, küçümsenecek bir 
kuvvet değildi. 
Bireysel hak ve ödevler açısından Tanzimat Fermanına dayanarak 6 Eylül 1843’te 
çıkarılan bu kanun, Osmanlı tarihinde askerlik alanındaki en önemli yenilikleri de 
beraberinde getirmiş oluyordu. Ocak usulündeki zorunlu askerlik kaldırılıyor, yerine 
kur’a usulü getiriliyordu. Avrupa ordularının silah ve eğitim usullerinin yanısıra kuruluş 
kadroları da alınıyordu. Piyade, süvari ve istihkâm birlikleri için Fransız talimnameleri 
 
181


Yüklə 1,36 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   59   60   61   62   63   64   65   66   ...   82




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə