344
/ Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
etnik terkibi öğrenilmediği için bu konuda kesin bir fikir söylemek çok
zordur.
Türkmanlar'ın etnik kimliğinden söz ederken Uygurlar'ı görmezlikten
gelmek imkansızdır. Tabii ki anılan etnosun sıralarına eski Uygur boylarından
da bazı oba ve oymaklar katılmıĢtır. Biz burada ne Oğuzlar'ın sıralarına
katılarak daha sonra Oğuzlar'la beraber "Türkman olan", ne de etnosun
biçimlenmesinden sonra belli siyasi nedenlere bağlı olarak Türkmanlar'ın
saflarına katılan Uygurlar'ı gözönünde bulundururuz. Burada oluĢum
sürecinde Türkman saflarına katılan Uygurlar söz konusudur. Elbette,
Eymürler'i Oğuzlar'la beraber "Türkman olan" veya Padarları Ġlhanlı
devletinin çöküĢünden sonra Türkmalar'a katılan Uygurlar sayabiliriz. Ancak
Türkmenistan Türkmənləri'nin "temiz kanlı Türkmen" saydığı Yomut
adlandırılan ünlü Uygur boyu, hiç kuĢkusuz, Türkmanlar'ın sıralarına direkt
katılan Uygurlar'dan olmuĢtur.
Görüldüğü gibi Türkmanlar, Oğuzlar'ın Ġslam'ı kabul etmesinden en
az 200 yıl önce bir etnos olarak mövcut olmuĢtur ve bu etnos Türk soylu
etnik gruplardan olan oba ve oymakları kapsamıĢtı. Ancak X.yy.'dan
baĢlayarak Oğuzlar'ın Ġslam'ı kabul edip Türkmanlar'a katılması, bu etnosun
kaderinde önemli rol oynadı. Türkmanlar'ın saflarına Oğuz akımı öyle bir
düzeye geldi ki, Türkmanlar içerisinde Oğuz boylarından kopan oba ve
oymakların ağırlığı diğer etnik gruplardan kopan oba ve oymakların
ağırlığından birkaç defa çok oldu. Oğuzlar'ın yeni etnos içerisinde sayı
bakımdan ağırlık kazanması, yeni etnik sistemin doğasını belirledi. Bu açıdan
Oğuz boylarından kopan oba ve oymakların "ġecere-i Terakime"de Kanglı,
Kıpçak, Kalaç boylarından üstün sayılması özel öneme haizdir. Bu durum,
Türkmanlar'ın Oğuzlar'ı baĢlıca etnik ataları saymalarıyla ilgiliydi.
Oğuznameler'de Karlukları'ın ve Kıpçaklar'ın değil, Oğuzlar'ın vasfedilmeleri
bu düĢüncenin bir ifadesiydi. Yeni etnik sistemin mahiyetinden söz ederken
bir meseleyi de vurgulamak isterdik. Oğuz birliğini oluĢturan aĢiretler arasında
kan akrabalığı sözkonusu değildi. Ancak onlar, Türkman dünyası sıralarına
girirken artık kendilerini kan akrabaları olarak sayıyorlardı. Bu akrabalık,
onların Oğuz soyundan gelmeleri inancına dayanıyordu.
Türkman Dili
Tabiatıyla halk mevcut ise, onun dili de mevcuttur. Bu bakımdan Ebu
Hayyanın eserinde "Türkmen Dili" tabirinin yer alması, garip
Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
/ 345
karĢılanmamalıdır
28
. Bununla beraber dil araĢtırmalarında sözü edilen etnosa
belli tarihi yaklaĢımın etkisi altında Türkman dilinin üzerinden sessizce geçilir
ve bu dile Oğuz dili adı veriliyor. Dilbilim araĢtırmalarında Türk dillerinin belli
bir grubuna Oğuz Grubu Dilleri adı verilmesi, bu düĢünceden kaynaklanıyor.
ġunu belirtmek istiyoruz ki, Oğuz etnoniminin Türkman etnoniminin yerini
alması, etnik bakımdan ne kadar doğru ise, dil bakımından da öğledir.
Etnosun Ģekillenmesinde Oğuz toplulukları baĢlıca rol oynadığı için
Türkman dili Oğuz dili temelinde biçimlenmiĢtir. Ancak bu etnosun içine
daha önce belirttiğimiz gibi Oğuzlar dıĢında Kıpçak, Kanglı, Karluk, Uygur,
Kalaç gibi Türk soylu etnik birliklerden olan oba ve oymaklar da katılmıĢtı.
Bu durum Türkmanlar'ın dilini etkilemeden kalmadı. Sonuçta yeni etnosun
dili etnik kimliğine uygun Ģekilde Kıpçak, Karluk vb. dillerin etkisine uğramıĢ
Oğuz dili bünyesinde Ģekillendi. KarĢılaĢtığımız bazı olgulara göz atalım.
«Divan-i Lügat-it-Türk»de tasvir edilen Oğuzca ve Kıpçakça arasında ortak
hususlar bir etnosun içinde olan iki etnik gruba ait lehçelerin çarpazlaĢmasıyla
ilgili değil midir? Unutmayalım, «Divan» Oğuz birliğinin parçalanmasından
100 yıl, Türkmanlar'ın bir etnos olarak meydana çıkıĢından 200-250 yıl,
Oğuzlar'ın bu etnosun sıralarına girmesinden en az 150 yıl sonra yazılmıĢtı.
Dolayısıyla iki lehçenin çarpazlaĢması için yeteri kadar zaman vardı.
M.KaĢgarlı da eserinde bu durumu tasvir etmiĢtir. Ancak yeni bir dilin ortaya
çıkıĢını tespit edememiĢtir. Bir baĢka hususa bakalım. Türkiye ve Azerbaycan
türkcesi yazı dilinin Oğuz dili bünyesinde Ģekillendiğini savunan
araĢtırmacılar, Kıpçak, Karluk vb. dillerin batı lehçelerine oranla doğu
lehçelerini ve Azerbaycan türkcesi yazı dilini güçlü bir Ģekilde etkilediğini
itiraf ediyorlar
29
. Benzer görüĢ çağdaĢ Türkmen dilinin ağızlarına da aittir
30
.
Bu durumda bahs edilen özelliklere sahip dil materyaline Oğuz dili adı
vermenin doğru olmadığını görmek o kadar da zor değildir. Öyleyse, bu dilin
Türkman dili olduğu hiç çekinmeden söylenebilir. Bu hususla ilgili olarak bir
konuya da değinmek isterdik. Bilindiği gibi ortaçağa ait çok sayıda eserler dil
özelliklerinden dolayı (etnik kimliği belirtilmeksizin) sınıflandırılıyor. Oğuz-
Kıpçakça yazılan eserler bu sınıflandırmada özel yer almaktadır.
AraĢtırmacıların kanaatine göre Kıpçakça'ya oranla Oğuzca unsurların ağırlıklı
28
Əbu Həyyan Əl Əndəlusi. Kitabi əl-idrak li-lisan əl-ətrak (türk dillərini dərk etmə kitabı) /
Ərəb dilindən tərcümə: Z.Bünyadov. Bakı: AzərnəĢr, 1992, s. 61,67
29
Гузеев В. Г. “Краткий обзор исследований по языку тюрков Малой Азии” //
Тюркологический сборник 1972 . Москва: Наука, 1973, s. 84
30
Zeynalov F. Türkologiyanın əsasları. Bakı: Maarif, 1981, s. 138