Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
/ 49
Ģiirlerinden öne çıkan “Kasîdetü Leyla‟l-„Irâk ve‟s-Sevratü‟l-„Irâkıyye”yi 1920
yılında yazmıĢtır.
15
Mustafa Cevad, ağabeyi Kâzım ile arasının bozulmasının ardından,
yakın akrabalarından birisinin yanında bir müddet ikamet ettikten sonra
Diltâve‟ye dönmüĢ ve babasından kalan arazilerle meĢgul olmaya baĢlamıĢtır.
Nihayet 1920 yılında Diltâve‟deki Ġbtidâî‟den mezun olunca, Câ‟feriyye
Medresesi‟nin genel müdürü ġeyh ġükür, Dârü‟l-Muallimînel-Ġbtidâî‟ye girmesi
konusunda onu teĢvik etmiĢtir.
16
Mustafa Cevad, hocasının teĢvikleriyle, kendi
kendine hazırlandığı sınavları kazanarak 1921‟de Dârü‟l-Muallimîn‟e girdi.
17
Mustafa Cevad‟ın Dârü‟l-Muallimîn‟e giriĢi onun hayatındaki en
önemli merhalelerden birini teĢkil eder. Zira Dârü‟l-Muallimîn‟deki eğitimi
sırasında dönemin önemli Ģâir, edib ve ilim adamlarıyla tanıĢmıĢ ve onların
dikkatlerini çekmeyi baĢarmıĢtır.Yine bu yıllarında (1921-1924),fakültenin
hocalarından olan büyük bir dil âlimi Tâhâ er-Râvîile tanıĢmıĢ, er-Râvî onunla
özel olarak ilgilenerek, Ģiir, kıssa gibi edebi metinleri ezberlemesi hususunda
Mustafa Cevad‟ı teĢvik etmiĢtir.
Mustafa Cevad için Dârü‟l-Muallimîn yılları, daha eğitiminin ilk
safhalarından beri ilgi duyduğu Arapça‟ya nüfuz etmesine ve bu alanda
çalıĢmasına zemin hazırlaması bakımından büyük önem taĢır.
18
Mustafa
Cevad, Dârü‟l-Muallimîn‟de üçüncü sınıfa devam ederken, Dârü‟l-Muallimîn
müdürlüğüne getirilenYusuf Ġzzeddîn en-Nâsırî, Mustafa Cevad‟ın Ġbtidâî
tatbikat okulunda birkaç saatlik Arapça ders vermesini sağladı. Mustafa
Cevad‟ın Arapça‟ya olan yakınlığı Dârü‟l-Muallimîn yıllarındaki kazanımlarıyla
sağlam bir istikamet bulmuĢ, Arap dili ve Edebiyatı alanında derinleĢmesine
zemin hazırlamıĢtır. Arap diline, Edebiyatına ve Ġslam tarihine duyduğu ilgi,
aldığı eğitim ve kuvvetli hocaların destekleri Mustafa Cevad‟ın ilmi
15
Mehdî Zâhid, (2010), el-Allâme ed-Doktor Mustafa Cevad, [Belgesel], Mustafa Cevad‟ın
kendisinin yorumladığı kasidesi.
16
el-Bükâ‟, a.g.e., s. 32.
17
Dârü‟l-Muallimîn, günümüzde Bağdat Üniversitesi‟ne bağlı Ġbn RüĢd Eğitim Fakültesi
Diller Bölümü olarak bilinmektedir; bk. Mehdî Zâhid, (2010), el-Allâme ed-Doktor Mustafa
Cevad, [Belgesel].
18
Mustafa Cevad, eğitiminin daha ilk yıllarından itibaren Arapça‟ya bir meylinin olduğunu,
Dârü‟l-Muallimîn‟deki ortamın kendisinde öteden beri mevcut bulunan bu isteğin geliĢmesine
büyük katkı sağladığını ifade etmiĢtir; bk. Mehdî Zâhid, (2010), el-Allâme ed-Doktor Mustafa
Cevad, [Belgesel]; Mustafa Cevad, eğitiminin daha ilk yıllarından itibaren Arapça‟ya bir
meylinin olduğunu, Dârü‟l-Muallimîn‟deki ortamın kendisinde öteden beri mevcut bulunan
bu isteğin geliĢmesine büyük katkı sağladığını ifade etmiĢtir.
50
/ Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
serüvenindetelif, tercüme, tahkik, neĢir, eleĢtiri gibi sayısız çalıĢmaların ortaya
çıkmasınakatkı sağlamıĢtır. Ona Fransızca öğrenme isteğini hocası Raûf Kettân
aĢılamıĢtır. Mustafa Cevad‟ın bu isteği Fransa‟ya gidiĢiyle tahakkuk edecektir.
19
Mustafa Cevad, 1924 ile 1934 yılları arasında çeĢitli okullarda görev
yapmıĢtır. Dârü‟l-Muallimîn‟den mezun olur olmaz Nâsıriye‟deki Nâsıriyye
Ġbtidâî Medresesi‟nde Arapça öğretmeni olarak meslek hayatına baĢlamıĢtır.
Nâsıriyye Ġbtidâîsinin ardından sırasıyla Basra‟daki Medresetü‟s-Seyf‟te,
Diltâve‟de bir zamanlar öğrencisi olduğu Diltâve Ġbtidâîsinde, Bağdat‟taki
Medresetü‟l-Me‟mûniyye‟de
ve
Medresetü‟l-Kâzımiyye‟de
Arapça
öğretmenliği yapmıĢtır.
20
Bağdat‟ın kuzey semtlerinden Kâzımiyye‟ye
yerleĢtikten sonra 1928 yılında evlenmiĢtir.Mustafa Cevad, Bağdat‟taki
ikametinden bir müddet sonra Diltâve‟ye taĢınmıĢ fakat Irak Eğitim Bakanlığı
tahrirat kâtipliğine getirilince Bağdat‟a geri dönmüĢtür.
21
Aynı yıl Lüğatü‟l-Arab
dergisinin sahibi ve baĢ-muharriri
Anistas Mari el-Kermeli‟yle tanıĢtı. Lüğatü‟l-
„Arab‟daki yazıları da ilk defa bu yıl itibariyle yayınlanmaya baĢladı.
22
Anistas
Mari el-Kermeli‟nin ilmi ve edebi sohbetlerine devam etmesi, onun nadir
elyazmalarını da ihtiva eden büyük kütüphanesinden azami ölçüde
yararlanması ve Lüğatü‟l-Arab‟da manzum ve nesir türünde yazılar neĢretmesi
Mustafa
Cevad‟ın
ilim
camiasında
tanınmasında
büyük
katkı
sağlamıĢtır.
23
Mustafa Cevad bu dergide çok sayıda yazı kaleme almıĢtır. 1928-
1934 yılları arasında
Lüğâtü‟l-Arab ve diğer dergilerde 100‟ün üzerinde Ģiir ve
makale neĢretmiĢtir.Lüğatü‟l-Arab, Mecelletü‟l-„Ġrfân el-Lübnâniyye, Sumer, el-
Muktataf,
er-Risâlegibi dergilerle
el-Irâk,
el-Âlemü‟l-Arabî ve
en-Nahzatü‟l-
Bağdâdiyye,
Bağdâd gibi gazetelerde, araĢtırmalarının yanı sıra sosyal ve siyasi
temalı Ģiirleri yayımlanmaya baĢlamıĢtır.
1934 yılında Irak Eğitim Bakanlığı, Arkeoloji ihtisası için Amerika‟ya
gönderilmek üzere, belirlenen akademik bursa Mustafa Cevad‟ı aday gösterdi.
Mustafa Cevad‟ın bursu çeĢitli sebepler dolayısıyla Fransa‟ya çevrildi.
24
Bunun
19
el-Bükâ‟, a.g.e., s. 34-35.
20
Mahmûd el-Arnaûd, “Mustafa Cevad (1905-1969)”, DĠA, XXXI, Ġstanbul 2006, s. 289.
21
Mehdî Zâhid, (2010), el-Allâme ed-Doktor Mustafa Cevad, [Belgesel].
22
Mustafa Cevad‟ın Lüğatü‟l-Arab‟da yayımlanan ilk Ģiirine 1928 yılının 9. cüzünde
rastlanır; bk. Mustafa Cevad, “Eyne‟s-Semîü‟n-Nasîha”, Lüğatü‟l-„Arab, Cild: VI, Cüz: 9,
Bağdad 1928, s. 655-666.
23
el-Bükâ‟, a.g.e., s. 36.
24
Mustafa Cevad‟ın Amerika‟da Arkeoloji alanında ilmi araĢtırma yapmak üzere tahsis
edilen bursu kabul etmemesinin sebebi, yolu uzun bulmasıydı; bk. Mehdî Zâhid, (2010), el-
Allâme ed-Doktor Mustafa Cevad, [Belgesel], Mustafa Cevad‟ın kendi sesinden.