340
/ Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
“Türkman olmanın” veya Türkman adı taĢımanın sadece Ġslam'ın
kabulu ile iliĢkilendirilmesi de Türkman adlandırdığımız halkın mahiyetini
ifade etmemektedir. S.P.Tolstov sonuncu Oğuz Yabgusu olan Ali Han'ın
Müslüman olmasından bahsediyor
11
. Bu fikri Samanî hükümdarının davetiyle
1003 yılında Oğuz Yabgusu'nun Ġslam'ı kabul etmesi hakkında tarihi
kaynakda yer alan bilgi de kanıtlamaktadır.
12
Ġslam'ı kabul etmelerine rağmen
Utbi'nin ve Gardizi'nin bahsettiğimiz Oğuzlar'ı "Etrak-ül Guziye" veya
"Türkan-i Guz" adlandırması, araĢtırmacıyı gerçekle yüzyüze bırakır
13
. Tarihi
araĢtırmalarda
Belh Oğuzları adıyla bilinen Oğuzlar'a yönelik de aynı durumla
karĢılaĢıyoruz. Ġslam'ı kabul ederek Türkman adlanan diğer Oğuzlar'dan farklı
olarak sözünü ettiğimiz Oğuzlar, Ġslam dinini kabul etmeden önce taĢıdıkları
etnik adı yaĢatmaya devam ediyorlar. Dolayısıyla Oğuz'un "Türkman olması"
için onun Ġslam dinini kabul etmesi yeterli değildi. Mesele, tamamen bir baĢka
olaydan kaynaklanıyordu. Kaynaklarda Belh Oğuzları hakkında verilen
bilgiler, konuya açıklık getiriyor. Ġbn el-Esir ve Hafız-ı Abru'nun verdiği
bilgiye göre Oğuzlar «uçuk» ve «buzuk» adıyla iki kısma ayrılıyorlardı.
Uçuklar'ın baĢında Nasreddin Ebu ġüca Tuti Bey, Buzuklar'ın baĢında ise
Korkut ibn Abdulhamid duruyordu. Ayrıca uçuklar'dan Dinar, Bahtiyar,
Arslan, Çakır, Mahmud gibi boy beylerinin adları bellidir
14
,
15
. Görüldüğü gibi
Belh Oğuzları, Ġslam dinini kabul etseler de, Oğuz etnik sisteminden
vazgeçmemiĢlerdi. Etnosun varlığı etnik sistemin varlığına, ömrü ise etnik
sistemin yaĢamasına bağlıdır. Etnik bilincin bir ifadesi olarak etnik adın
yaĢaması, etnik sistemin korunması sayesinde etnosun mevcudiyetini
sürdürmesinden kaynaklanıyordu. Dolayısıyla Oğuzlar'ın (genel anlamda
Türkler'in) Ġslam dinini kabul etmeleri daha onların etnik anlamda "Türkman
olmaları" demek değildi. Oğuz etnik sisteminin içinde Ġslam'ı kabul eden
Oğuz, sadece "Müslüman Oğuz" idi ve "Müslüman Oğuz" ifadesini
"Türkman" etnoniminin anlamı gibi değil, yalnızca bu anlamda kullanmak
mümkündür. Oğuzlar'ın Ġslam dinini kabul etmeleri, onların "Türkman
olmalarıyla" sonuçlanmadı. Onlar, kendi etnik sistemlerini muhafaza ederek
Türkman dünyası içerisinde etnolojik bakımdan sübetnos olarak
11
Толстов С.П. “Города Гузов” // Советская Этнография. 1947,.№,3,с. 92
12
Köymen M.A. Büyük Selçuklu Ġmparatorluğu Tarihi. C. I. Ankara: Türk Tarih Kurumu
Basımevi, 1989, s. 43
13
Köymen, a.g.e., s. 48
14
Sümer F. Oğuzlar (Türkmenler). Ġstambul: Ana Yayınları, 1980, s. 113-114
15
Агаджанов С.Т. Государство Сельджукидов и Средняя Азия в ХI-ХII вв. Москва: Наука,
1991, s. 180
Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
/ 341
mevcudiyetlerini sürdürüyorlardı. Bu yüzden de El-Bundari (XII-XIII) Oğuz
adlandırdığı etnik grubu "Türkman kabileleriden biri", Ravendi (XIII-XIV)
"Türkman kabilesi" Ģeklinde nitelendirerek onları Türkman dünyasından
ayırmaya çalıĢıyorlar
16
. Burada Oğuzlar'ın Türkmanlar içerisinde sübetnos
olarak mevcudiyetlerini sürdürmeleri sözkonusudur. Ancak Ġslam'ı kabul
ederek Türkman adı taĢıyan Oğuzlar'a yaklaĢımda biz, tamamen farklı bir
durumla karĢılaĢıyoruz.
Yeni etnik dünya içerisinde Üç Oğuz'dan oluĢan Karluk, Yedi
Oğuz'dan oluĢan Kimak, Sekiz Oğuz'dan oluĢan Peçenek, Dokkuz Oğuz'dan
oluĢan Uygur veya Oğuzname'nin iddia etdiği gibi Yirmidört Oğuz'dan
oluĢan Oğuz etnik sistemi sözkonusu değildi. Bu nedenle .Gumilev'in "yeni
etnos eski etnosun kurumlarını mahvediyor" tezi
17
, Türkmanlar'a yaklaĢımda
kendisini tam anlamıyla ispatlamıĢ oluyor. Yeni etnik dünyanın çekiciliği de
buna bağlıydı. Sosyal, politik ve ekonomik nedenlerle bilinen ve ihtiyarlamıĢ
etnosistemlerden vazgeçen passionar güçler bireysel, ailevi veya obalar
halinde Ġslam'ı kabul ederek Ģekillenmekte olan yeni etnik sistemin içerisine
girerek onun bir öğesine çevriliyor ve burada "il" halinde yeniden
Ģekilleniyorlardı. Bu yüzden de yeni etnik dünyada bugüne kadar ne Uygur, ne
Karluk, ne Kıpçak, ne Oğuzlar'a, ne de diğer bir Türk etnik birliğine belli
olmayan Selçuklu, Yağmurlu, GöktaĢlı, Kızıllı, Balhandağlı, Tekeli,
DaniĢmendli, Karamanlı, Akkoyunlu, Karakoyunlu vb. gibi çok sayıda iller
meydana geldi. "Oğuzname"den bizlere belli olan Oğuz boylarının
Türkmanlar içerisindeki durumu, yeni etnik sistemin özelliğini, ayrıca iki etnik
sistem arasındaki farkı anlamamız açısından çok önemlidir. M.KaĢgarlı'dan ve
"Oğuzname"den bildiğimiz Oğuz boylarının çoğunun adına Türkmanlar
arasında da rastlıyoruz. Ancak Oğuz boyları, yeni etnik dünyanın her tarafına
dağılmıĢ durumdadır. Onların adları çeĢitli Türkman illeri içerisinde diğer
Oğuz ve hatta Oğuz olmayan boylarla birlikte yad edilir. Bir baĢka deyiĢle,
burada Kayı, Bayandur, Salur, Yazır vb. birliyi yoktu. Salur ve Yazır gibi bazı
Türkman illerinin "Oğuz zamanında" taĢıdığı adlarla tanınması bizi
yanıltmamalıdır. Bu tür iller, hem içeriğine, hem de etnik sistem içerisindeki
yerine göre Oğuz Saluru'ndan, Yazırı'ndan köklü Ģekilde farklılık
gösteriyordu. Meseleye dikkat çeken F.Sümer, bu durumu, boylara ait
obaların ve kolların değiĢik dönemlerde malum bölgelere gelmesi, ekonomik
16
Агаджанов, 1991, a.g.e., s. 269
17
Гумилев Л. Н. География этноса в исторический период. Ленинград:Наука, 1990, s. 28