Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
/ 55
Cumhûriyyeti‟l-„Irâkıyye baĢlıklı müĢterek çalıĢma, Irak‟taki siyasi geliĢmelerin
yansıması olarak görülebilir.
42
Mustafa Cevad çeĢitli Arap ülkelerinde tanınmıĢ meĢhur bir ilim
adamıydı. Kuveyt, Suriye, Lübnan, Mısır gibi çeĢitli Arap ülkelerinde
düzenlenen çok sayıda toplantıya katılmıĢ ve katkı sağlamıĢ ayrıca bu
ülkelerdeki ilim akademileri tarafından üye seçilmiĢtir. Örneğin 1949‟un Ocak
ayında el-Mecmai‟l-Ġlmî el-Irâkî‟ye (Iraqi Academy of Sciences) üye
seçilmiĢtir.1953 yılı Ekim ayında Akademinin baĢkan yardımcılığına getirilmiĢ
ve üyeliği Haziran 1963‟e kadar her yıl yenilenmiĢtir. Yine aynı akademinin
1950‟den itibaren çıkarmaya baĢladığı, Mecelletü‟l-Mecmai‟l-„Ġlmî el-Irâkî‟nin
yazım ve basımına katkıda bulunmuĢ, yapılan toplantılarının çoğuna
katılmıĢtır. ġam‟da yayımlanan Mecelletü‟l-Mecmai‟l-Ġlmî Arabî‟ye 1943‟ten
itibaren yazılarıyla katkı sağlamıĢ, 1947 yılında da ġam‟daki Mecmai‟l-„Ġlmî el-
Arabî üyeliğine kabul edilmiĢtir. Yine Kahire‟deki Mecmai‟l-Lüğati‟l-
„Arabiyye‟ye (Arap Dili Akademisi) raportör üye seçilmiĢtir. Mecmai‟l-
Lüğati‟l-„Arabiyye‟nin 1965 yılında Bağdat‟ta 32.sini, 1967‟nin ġubat-Mart
ayında Kahire‟de düzenlediği kongrelere katılmıĢtır.
Mustafa Cevad kesintisiz ve yoğun çalıĢma temposunun yanında,
“Kul velâ Tekul” adında bir radyo programı yapmaktaydı. BaĢkent Bağdat‟tan
yayın yapan Irak Cumhuriyet Radyosu‟ndaki bu radyo programının temel
amaçlarından biri, Arapça konuĢma dilinde yaygın olarak yapılan hataların
düzeltilmesiydi. “Kul velâ Tekul” halk tarafından büyük bir ilgiyle
karĢılanmıĢ, toplumsal yaĢam alanları olan sokaklarda, kahvehanelerde ilgiyle
takip edilen bir sesli okul hüviyeti kazanmıĢtır. Her akĢam 18:30‟da baĢlayan
program Irak‟ta Arapça‟nın revaç bulmasında önemli bir paya sahiptir.
“Kul velâ Tekul” Mustafa Cevad‟ın dil konusundaki titizliğinin bir
medya organıyla topluma yansıyan kısmıydı. Aslında bu program Mustafa
Cevad‟ın gündelik yaĢantısının her safhasında, evinde, sokakta, okulda vesair
mekânlarda yapılan yaygın dil hatalarıyla mücadelesini bir devamıydı. Kızı
Fâize‟ye göre “Kul velâ Tekul” programı ilk olarak evde baĢlamıĢtı. Çünkü
Mustafa Cevad, evinde cereyan eden konuĢmalara dikkat ediyor, yapılan dil
yanlıĢlarını derhal düzeltiyordu. Bir defasında yemesi için kız kardeĢine “ġu
peynirin tadına bir bak” diyen Fâize‟ye dönerek; “Kızım peynirin tadına
42
Irak tarihi bölümünü Mustafa Cevad‟ın yazdığı eserin baĢlığında Irak Cumhuriyeti
ibaresinin geçmesi, Irak‟taki yeni rejimin bir yansıması olarak görülebilir; bk. Mustafa Cevad,
“Târîhu‟l-„Irâk”, Delîlü‟l-Cumhûriyyeti‟l-„Irâkıyye, (Ahmed Sûse ve Mahmûd Fehmî DervîĢ ile
birlikte), Matbaatü‟t-Temeddün, Bağdad 1961.
56
/ Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
bakılmaz, peynir tadılır” Ģeklinde nükteli bir dille düzeltmiĢtir.
43
Yine bi
defasında General Abdülkerim Kâsım‟ın yaptığı hatayı nükteli bir dille
düzeltmiĢ, General de bu duruma tebessüm etmiĢtir.
44
“Kul vela Tekul” hem Irak‟ta hem de diğer Arap ülkelerinde derin
izler bırakmıĢtır. Örneğin Mısır‟da “Kul velâ Tekul”un etkisiyle benzer içerikli
radyo programları yapılmıĢtır. Sunucuların uymaları geren kuralları, konuĢma
yöntemini ve yaygın dil hatalarını telafi etmenin yollarını göstermesi, bu
programın belki de en önemli faydalarındandır. Bu bakımdan Arap
medyasında sunuculuk tekniklerinin ortaya çıkmasında önemli katkılar
sağlamıĢtır. Haber bülteni sunumlarında kullanılan dil ve üslubun tayininde de
Mustafa Cevad‟ın önemli tavsiyeleri ve yönlendirmeleri olmuĢtur. Irak‟ta
Mustafa Cevad‟ın da tesirleriyle ortaya çıkan bu modern medya okulu diğer
Arap ülkelerindeki yayın organları tarafından da benimsenmiĢtir.
45
“Kul velâ Tekul” programındaki konuĢmalar daha sonra iki ciltlik bir
esere dönüĢmüĢtür. Eserin mukaddimesinde Mustafa Cevad, Arap
dünyasındaki birçok meĢhur yazar ve Ģairin sarf ve nahiv bilgisine vâkıf
olmadığını, tuhaf bir Arapça konuĢtuklarını ifade etmiĢtir. Yazılarında bariz
gramer hatası yapan yazar ve Ģairlerin isimlerini verdikten sonra, bu zatlardan
kimilerinin Ģiirleri okunacak olsa, üstünü esre, ötreyi üstün, ötreyi esre
yapmak gibi garabetlerle karĢılaĢılacağını ifade etmiĢtir. Tarih ve coğrafya gibi
dersleri okutan hocaların dahi kendi dillerini düzgün bir biçimde
kullanamamalarını eleĢtirmiĢtir. Mukaddimede ayrıca devlet dairelerinde ve
resmi ilanlarda yapılan dil hatalarının yaygın olduğunu ifade etmiĢtir. Medya
organlarında da bariz dil hatalarının tekrarlandığı, bu hataların toplumun
diline telafisi mümkün olmayan zararlar verdiğini ifade etmiĢtir. Radyo-
televizyon teftiĢ kurulunda eğitim ve kültür bakanlıklarından seçilmiĢ üyelerin
bulunmasına rağmen, sinema filmlerinin tercümelerinde yapılan hataların
nasıl bu kadar yaygınlaĢabildiğine anlam verememektedir.
46
Mustafa Cevad, Arap ülkelerinde yayımlanan özellikle dil ve edebiyat
sahasındaki eserler üzerine eleĢtiriler kaleme almıĢ, fakat onun bu gayretleri
bazı yazarların olumsuz tepkilerine neden olmuĢtur. Bunlardan birisi de
43
Tâlib es-Seyyid (Yönetmen), Hâzâ Ebî el-Allâmetü ve‟l-Mürebbî Mustafa Cevad, [Belgesel].
44
Mehdî Zâhid, (2010), el-Allâme ed-Doktor Mustafa Cevad, [Belgesel].
45
Mehdî Zâhid, (2010), el-Allâme ed-Doktor Mustafa Cevad, [Belgesel].
46
Mustafa Cevad, Kul ve lâ Tekul, Dâru‟l-Medâ li‟s-Sekâfe ve‟n-NeĢr, özel baskı, DımaĢk
2001, s. 10.