173
5. Değerlendirme
1. Asil listeden kayıt yaptıranlar genellikle %100 burs
kazanan adaylardır. Bu adaylar devlet okullarının
sınavlarında başarı elde edemeyenlerdir. Asil liste-
de % 50 burslu olduğu halde kayıt yaptırmayanlar,
öğrenim ücretini ödeyemeyecek ailelerin çocukla-
rıdır. Bu nedenle sıralamada en sonlarda yer alan
adaylar kayıt yaptırma olanağı bulmaktadır.
2. Başarı sıralamasında önde ve sonda olan adaylar
arasındaki fark, geçmiş eğitim yaşantısına bağlıdır.
Bu farkın kapatılması mümkün değildir. Bu genç-
lere geçmişte sorumluluk verilmediği, kolejlerde
rahat sınıf geçmelerinin sadece o anı kurtarmak
olduğunun görülmediğini ve öğrencilik rolünün
kabul ettirilemediğini geçmiş deneyimlerimizle
görmekteyiz. Bu anlamda en büyük sorumluluk
ailelere düşmektedir. Duygusal sorunların, gerilim
ve çatışmaların yaşandığı, etkileşimlerin sağlıklı
yürümediği aile ortamları sözü edilen sonuçları
doğurmaktadır. Böyle ortamlarda aile bireyleri-
nin rolleri olması gerekenin dışına kaymakta ve
‘’problem çocuk’’ modeli oluşmaktadır (Onur, 1995,
s. 110). Olumsuz arkadaş seçimi bu süreci daha
zor bir hale getirmektedir. Başarısız öğrencilerin
çoğunda sözü edilen aile yapıları görülmektedir.
3. İlgi, istek ve motivasyon eksikliği ya da yokluğu
üst düzeydedir. Sadece fiziksel büyümenin istenen
sanatsal davranışları geliştirebilecek olgunlaşmayı
sağlayamadığı söylenebilir (Selçuk, 1994, s. 25).
4. Adaylar genellikle Üniversiteye giriş sınavlarında
düşük puanlar alan ve Güzel Sanatlar Fakülteleri
dışında hiçbir Fakültenin kabul etmediği adaylardır.
Bu adaylar, askerliği er olarak yapmak istemedikle-
Bölümü kazanan 20 asil adaydan 6 aday kayıt yaptır-
mıştır. Kesin kazananların kayıt oranı yaklaşık olarak %
30’dur. Asil kazananlarla, kayıt yaptıran 6 aday arasında
YGS, ÖYSP, ÖYS Standart Puan, ÖYSP karesi ve Yerleş-
tirme Puan ortalamaları arasında çok büyük farklar
olmadığı, ancak asil kazananlarla yedek kazananlar,
yedekten kayıt yaptıranlar ve son kayıt yaptıranlar ara-
sında büyük sayısal farklar görülmektedir.
Asil kazananların YGS ortalaması 233 puanken, kesin
kayıt yaptıranlarınki % 6 azalarak 220 puana inmiştir.
Asil kazananların ÖYSP ortalaması 64 puanken, kesin
kayıt yaptıranlarınki % 41 azalarak 38 puana gerilemiş-
tir. Asil kazananların ÖYS Standart Puan ortalaması 56
puanken, kesin kayıt yaptıranlarınki % 34 azalarak 47
puana düşmüştür. Asil kazananların ÖYSP karesi 4766
puanken, kesin kayıt yaptıranlarınki % 68 azalarak 2132
puana inmiştir. Asil kazananların OBP ortalaması 356
puanken, kesin kayıt yaptıranlarınki %3 azalarak 344
puana gerilemiştir. Asil kazananların yerleştirme puan
ortalaması 156 iken, kesin kayıt yaptıranlarınki % 9
azalarak 142 puana düşmüştür.
Özel Yetenek Sınavları ve Yerleştirme Puanları sırayla
85-179, 92-178, 93-157, 84-153, 73-149, 78-147 olan ve bu
puanlara yakın puan elde eden adayların kayıt yaptır-
madığı, 15-118, 14-119, 23-121 ve bunlara yakın puanlı
adayların kayıt yaptırdığı tespit edilmiştir.
Bölüme en yüksek ve en düşük puanla kayıt yaptıran
adaylar arasındaki farklar aşağıdaki gibidir.
YGS puan farkı: 313 – 176 = 137 puan
OBP farkı: 445 – 250 = 195 puan
ÖYSP farkı: 78 – 5 =73 puan
Yerleştirme Puanı farkı: 189 - 109 = 80 puandır.
4.4. Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü
Bölüm kontenjanı 20 öğrencidir. Diğer 8 aday yedek olarak değerlendirilmiştir. Bölüm sınavına giren tüm adaylarla
ilgili sayısal sınav verileri aşağıdaki gibidir.
Asil
Asil Kayıt
Yedek
Yedek Kayıt
Toplam Kayıt
Aday Sayısı
20
6
8
4
10
YGS Ortalaması
233
253
175
170
220
ÖYSP Ortalaması
64
54
13
14
38
ÖYS Standart Puan
Ortalaması
56
52
39
39
47
ÖYSP Karesi
4766
3392
201
243
2132
OÖBP
356
373
275
300
344
Yerleştirme Puan Orta-
laması
156
158
115
117
142
174
yasından yararlanmakla birlikte, bilimde olduğu
kadar, kültür ve sanat alanında da ne, neden ve
nasıl sorularına çözüm üretecek teorisyenlerin
yetiştirilmesi gereklidir.
6. Toplum olarak her alanda evrensel geçerliği olan
standartlar geliştirilmeli, sanat eğitiminde de bu
standartlara uyulmalıdır. Uygun olmayan adaylar
sanat eğitimine dahil edilmemelidir.
7. Sonuç
Eğitimde başarının yarıdan fazlası öğrenci hazır
bulunuşluğu ve öğrenme alışkanlığına bağlıdır. Alana
ilgisi olmayan, hiçbir deneyim yaşamamış, çalışma ve
öğrenme alışkanlığından uzak adayların sanat eğitimine
yönelmeleri, sanat ve eğitimi algısının toplumsal boyut-
ta ne kadar sorunlu olduğunu göstermektedir. Ancak bu
sorunlu algı bazı üniversitelerde ödüllendirilmektedir.
Başarı durumları çizelgelerde ve sayısal verilerde açık-
lanan bu adaylarla ve sözü edilen sınav yöntemi ile sanat
eğitimi amaçlarını gerçekleştirmek mümkün değildir.
KAYNAKÇA
AÜ 2014-2015 Özel Yetenek Sınav Verileri.
Başaran, İ. E. (1994). Eğitim Psikolojisi. Ankara: Pegem.
Onur, B. (1995). Gelişim Psikolojisi. Ankara: İmge.
Selçuk, Z. (1994). Eğitim Psikolojisi. Ankara: Atlas.
Uçan, A. (1990). Müzik Eğitiminin Niteliği, Üç Ana Türü ve Bazı
Temel Sorunlar. Güzel Sanatlar Eğitimi ve Eğitim Programları ve
Öğretim, 27-33. Ankara.
Kılavuz. (2014a). Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Özel
Yetenek Sınav Kılavuzu.
Kılavuz. (2014b). Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Giriş
Yetenek Sınavları Kılavuzu.
Kılavuz. (2014c). ÖSYS Tercih Kılavuzu.
Yönerge. (2014). Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi
Özel Yetenek Giriş Sınavları Yönergesi.
rinden, sosyal bir statü elde etmek istediklerinden,
evlilik kurumunun oluşumunda gerekli gördükleri
için ya da aile baskısına karşı koyamadıkları için
okumak istediklerini belirtmektedirler. Bu kişilerde
Maslow’un ihtiyaçlar piramidindeki kendini gerçek-
leştirme, bilme, anlama ve estetik ihtiyaçlar bilinci
gelişmemiştir.
5. Sınav Yetenek Sınavı değil, Sıralama Sınavıdır. Sı-
nava giren her adayın kayıt yaptırabileceği sonucu-
nu getirmektedir.
6. Yeterli olmayan bu adaylar okuma, çalışma,
öğrenme ve okula düzenli devam etme alışkanlı-
ğı olmayan öğrenciler grubunu oluşturmaktadır.
Duygularını ve zihinlerini eğitim ortamının dışında
şekillendirmişlerdir.
7. Bu öğrenciler, daha önceki yaşantıları gereği
sağlıklı, dengeli, uyumlu bir yaşamı düzenleyip
sürdürme ve kendini geliştirmek için fırsat ve ola-
naklardan yaralanma ve kendilerini gerçekleştirme
gereksinimi duymamaktadır (Uçan, 1990, s. 13).
8. Bu öğrencilere gösterilen sevgi, ilgi ve güven duy-
gusu karşılıksız kalmaktadır. Bu nedenle öğrenme
oluşumu için aktif davranışlarda bulunmamakta-
dırlar.
9. Onların beklentilerini, amaçlarını ve yeterlikleri-
ni gözeterek oluşturulan fırsatlar istenildiği gibi
değerlendirilmemekte, eğitim amacına ulaşama-
maktadır. Bir başka ifadeyle, öğrencilerin gelişi-
minin yetersizliği, öğrenmenin gerçekleşmesini
engellemektedir. Öğrenciyi tüm yönleriyle tanımak,
öğretim yaşantısını doğru bir şekilde düzenlemek,
öğrenme için uygun ortamlar hazırlamak dahi iste-
nen sonucu vermemektedir (Başaran, 1994, s. 26).
6. Öneriler
1. Siyasi iradelerin toplum tarafından bilinen doğru
kültür ve sanat eğitimi politikaları geliştirmeleri
gereklidir.
2. Sanatsal davranış geliştirebilecek yeterliğe sahip
sanat eğitimcileri yetiştirilmelidir.
3. Nitelikli sanatın toplumsal yaşama katılımının
sağlanması önemsenmelidir.
4. Tüm yaş gruplarında sanat eğitiminin kendine özgü
program ve ilkeleriyle uygulanması önemsen-
melidir ve tüm kategorilerde alan eğitimini sanat
eğitimcileri vermelidir.
5. Bilimle, teknolojiyle toplumsal gelişmelere ve
toplumsal beklentilere bağlı olarak programların
geliştirilmesi süreç haline getirilmelidir. Batı dün-